Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/16 E. 2021/230 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/16 Esas
KARAR NO: 2021/230
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/01/2018
KARAR TARİHİ: 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket, ———- bayiliklerini yürüten önemli bir ticari aktör olduğunu, müvekkili davacı ile davalı arasında yapılan abonelik sözleşmesi gereğince, müvekkili şirket ticarethane vasıflı elektrik abonesi olup yukarıda izah edildiği üzere yasalara uygun olarak faaliyetini sürdürdüğünü, müvekkili şirkete ——dönemine ilişkin kaçak elektrik bedeli adı altında hakkaniyete ve hukuka aykırı bir fatura tahakkuk ettirildiğini, Bu faturanın düzenlenmesine ilişkin tespitin; ne zaman, nasıl ve kim tarafından yapıldığı da bilinmediğini,müvekkili şirket, ticari hayatı gereği ve işyerinin devamlılığı açısından işbu faturayı her ne kadar ödemişse de faturaya dayanak kaçak kullanım söz konusu olmadığını, dava konusu fatura döneminden öncesi ve sonrasındaki ilgili dönem faturaları incelendiğinde; müvekkilin usulsüz bir fiiline yönelik faturalandırma, buna ilişkin tutanak ve/veya cezai yaptırım olmadığını,—— kullanımının tespiti halinde tutanak düzenleneceği belirtilmiştir. Ancak somut olayda faturaya dayanak düzenlenen bir tutanak olmadığını, davalı aleyhine açtığımız davanın kabulünü, müvekkilin, kaçak tüketim bedeline ilişkin tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle davalı şirkete borcu olmadığının tespitini, davacı müvekkilinin ödemiş olduğu—– ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı taraftan istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin tarafımıza tebliğinden sonra müvekkilinin davalı şirketçe davalı aleyhine düzenlenen —— tutanağının, kaçak süreci usulüne uygun olmadığından iptaline karar verildiğini, dava dilekçesinde ödendiği belirtilen bedelle, müvekkilinin davalı şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağı arasında bir bağlantı bulunmadığını, yapıldığı iddia olunan ödemenin; eldeki davanın konusunu oluşturan ve iptal edilen kaçak elektrik tutanağı ile ilgisi olmadığı tespit edildiğini, dava dilekçesinde —–dönemine ait bir fatura ödemesinden bahsedilmekte ve bu ödemeye ait olduğu belirtilen bir—- dekontu sunulmasına rağmen, müvekkilim davalı şirket tarafından düzenlenen ve iptaline karar verilen kaçak elektrik kullanım tutanağına dair bir ödeme yapılmadığını, dosyadaki — —– ile davaya konu edilen kaçak tutanağındaki bilgiler birbirlerinden farklı olduğunu, müvekkilinin davalı şirket tarafından iptal edilen faturanın karşılığı ödenmemiş olduğundan eldeki istirdat davasının reddine karar verilmesi gerektiğini, dava dilekçesine konu edilen —— bedelli kaçak elektrik tüketim faturası müvekkilinin davalı şirket tarafından iptal edilmdiğini, anılan faturaya ilişkin dava dilekçesinde açıkça ödeme yapıldığından bahsedilmesine rağmen, bahse konu faturaya ilişkin herhangi bir ödeme yapılmamış olması, ödeme dekontu olarak dosyaya sunulan—— bir başka kaçak elektrik tüketimine ait olması ve farklı bir abone numarası için ödenmiş olması sebebiyle davacının istirdat talebinin reddine, ödeme yapıldığına dair iddia kapsamında; dava istirdat davası olduğundan ve davanın menfi tespit olarak değerlendirilmesi mümkün olmadığından davacının menfi tespit taleplerinin reddini, Karşı delil ve ek delil sunma hakkımı saklı kalmak üzere delil listemizin kabulünü, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —– müşteri numaralı, — sözleşme numaralı hesaba ait enerji tüketim ve kaçak bedeli olarak ödenen bedelin istirdatı amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —— müşteri numaralı, ——— sözleşme numaralı hesaba dayalı olarak —- asıl alacak, —– olmak üzere toplam—- üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı şirketin iki şubesinin olduğu, bunlardan birinin —— sözleşme numaralı —- adresinde, diğer şubesinin —-sözleşme numaralı—— adresinde faaliyet gösterdiği, davacının davaya konu etmiş olduğu işyeri. —- tesisat abone nolu—– adresinde olduğu, davalı şirketin, davacıya ait dava konu adreste bulunan —–tesisat abone nolu —–adresindeki işyeri için —– tarihinde kesilen elektriği açmaktan dolayı davacı şirket adına —— zabıt varakası ile kaçak elektrik tutanağı tanzim ettiği, bu tutanağa istinaden —— fatura tahakkuk ettirdiği, ancak bu tutanak ve bu tutanağa tahakkuk eden bedel, davalı şirket tarafından kaçak süreci usulüne uygun olmadığı gerekçesi ile iptal edildiği, davalı şirketin, davacıya ait diğer —– tesisat abone numaralı——adresinde bulunan işyeri içinde —— tarihinde kesilen elektriği açmaktan dolayı davacı şirket adına —- kaçak elektrik tutanağı tanzim ettiği, bu tutanağa istinaden —- tahakkuk ettirdiği, tahakkuk eden bu bedelin davacı tarafından icra yoluyla —- tarihinde ödendiği, Huzurda görülen davada, davacı tarafça davalı tarafından—– dönemine ait kaçak elektrik bedeli adı altında kaçak elektrik tüketim faturası düzenlendiği, düzenlenen bu faturaya istinaden—- ödeme yapıldığı, kaçak elektrik kullanımı yapılmamış olması sebebiyle ödenmek zorunda kalınan bedelin istirdatı talep edilmiş ise de; dosyada bulunan deliller, müzekkere cevapları, beyanlar dikkate alınarak yapılan inceleme sonucunda davacının farklı yerlerde iki şubesinin olduğu, dava konusu edilen ve delillerin sunulduğu davacıya ait işyerinin. ——- adresinde bulunan ——- tesisat numaralı iş yeri olduğu, davacının iddia ettiği gibi bu iş yerine ait elektrik tesisatına davalı kurum tarafından —– tarih—— seri numaralı tutanak ile kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim ettiği, bu tutanağa istinaden —– fatura tahakkuk ettirildiği, ancak davalı kurum davacı adına düzenlediği kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa istinaden tahakkuk ettirdiği iş bu faturayı da kaçak süreci usulüne uygun olmadığı için iptal edildiği, davacının dava dilekçesinde sunduğu, ödeme yapıldığı iddia edilen —- dekontu incelendiğinde, dekont üzerinde yer alan bilgilerin davacının — şubesinde bulunan —sözleşme numarası ve — numaralı elektrik tesisatına ait olduğu tespit edilmiştir. Davalı kurum bu iş yerine de ——— seri numaralı tutanak ile kesilen elektriği açmaktan kaçak elektrik tespit tutanağı tanzim ettiği, bu tutanağa istinaden de —- bedelli fatura tahakkuk ettirdiği, davacı tarafça yapılan tek ödemenin, dava dışı—— şubesinde bulunan —- tesisat numaralı elektrik tesisatına tanzim edilen —- seri numaralı tutanak ve bu tutanağa istinaden tahakkuk ettirilen —- asıl alacak ile, faiz faizin ——-takip dosyası ile icra yoluyla bu tesisata yapılmış olduğu tespit edilmiştir.
ISLAH
Davacı vekili——- tarihli dilekçesi ile ; dava dilekçesinde belirtilen ve müvekkili şirketin —–bulunan şubesine ait kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin istirdatı iken; müvekkil şirketin dava dışı —– bulunan şubesine ait kaçak elektrik kullanımı iddiası ile düzenlenen fatura alacağının icra takibi yoluyla tahsil edilmesi sebebiyle ödenen bedelin istirdatı olarak ıslah ettiğini, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen ve kaçak elektrik kullanımına ilişkin faturanın haksız olması sebebiyle ödenen bedelin istirdatı talep ettiklerini, müvekkili şirketin —- bulunan işyerine ait —- aboneliğine ait kaçak elektrik kullanımı iddiası ile düzenlenen —– numaralı tutunağa ilişkin tahakkuk ettirilen borca ait faturaya ilişkin olarak davalı şirket tarafından yapılan haksız icra takibine ödenen —– ödeme tarihi olan —– tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
HMK’nın 176. maddesi yarınca, taraflardan her biri, yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islah yoluyla hasmın değiştirilmesi mümkün değildir.
Islah kısmi olabileceği gibi (HMK m.180) tam ıslah da olabilir (HMK m.181). Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren bir hafta içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Tam ıslah halinde dava, yeni dava dilekçesine göre yürüyecektir. Dava açılırken verilen dava dilekçesinin, yargılamada bir hükmü kalmayacaktır. Kısmi ıslahta da m.181 ile benzer bir düzenleme yapılmıştır. Dava dilekçesinde yer almayan bir talebin kısmi ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi mümkündür.
Dava dilekçesindeki maddi vakıalar ve hukuki sebepler ıslah yoluyla tamamen değiştirilebilir; yeni vakıa ve talepler eklenebilir. Ancak, ıslah yoluyla yapılabilecek değişikliklerin de bir sınırının olması gerekir. Aksi takdirde, boşanma davasının ıslah suretiyle alacak davasına dönüştürülmesine; bir taşınmaz hakkında açılan tapu iptal davasının şirket ortaklığından çıkarma davasına dönüştürülmesine; taşınmazdan meni müdahale davasına şirket ortaklığından çıkma talebinin de eklenmesine sebebiyet verilir ki bu durumun yaratacağı hukuki sakıncalar ilk bakışta bile rahatsızlık yaratmaktadır. Yani, ıslah suretiyle usul işlemlerinde yapılabilecek değişikliklerin bir sınırı olmalıdır ve bu sınır çizilirken ıslahın amacından ve usul hukukunun temel ilkelerinden hareket etmek gerekir.
Usul hukukumuzda iddianın ve savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı vardır (HMK m.141). Teksif ilkesinin bir sonucu olarak taraflar, usul işlemlerini belirli usul kesitleri içinde yapmak zorunda olup bu şekilde yapılan usul işlemlerini, karşı tarafın açık rızası olmadan, artık değiştiremezler. Islah kurumu, bu yasağın istisnalarından biridir ————
Yani, ıslah kurumu, davanın açılmasıyla, yani usul işleminin yapılmasıyla ortaya çıkan usulî sonucun yaratacağı sakıncaların bir defaya mahsus olmak üzere giderilmesi amacıyla getirilmiştir. —— —- tarihli kararında da belirtildiği üzere; ıslahın amacı, yargılama sürecinde, şekil ve süreye aykırılık sebebiyle ortaya çıkabilecek maddi hak kayıplarını önlemektir. Yani, ıslah kurumuyla tarafların usul hatalarından kaynaklanan hak kayıplarının önüne geçilmek istenmiştir. O halde, ıslah ile yapılabilecek işlemlerin sınırının belirlenmesinde, ıslahın bu amacının ve niteliğinin gözetilmesi gerekir. Bu durumda, ıslah, ancak yapılmış bir usul işleminin düzeltilmesi için yapılır. Hiç yapılmamış bir usul işleminin ıslah yoluyla yapılması mümkün olmamalıdır. Tamamen ayrı bir davanın konusu olan ve dava dilekçesindeki talepten tamamen farklı bir talebin ıslah yoluyla davaya dahil edilmesi mümkün olmamalıdır.
———– sayılı kararında, “…Davada yer almayan bir talebin ıslahla davaya eklenip eklenemeyeceği konusunda bir ayrım yapılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Şayet ıslahla eklenen yeni talep ile davadaki talepler arasında bir bağlantı varsa talep sonucunun yeni talep eklenmek suretiyle genişletilmesi mümkün, bağlantı yoksa talep sonucunun yeni talep eklenmek suretiyle genişletilmesinin mümkün olmadığının kabul edilmesi gerekecektir. Davada talep edilen asıl alacak ile ıslahla davaya eklenen faiz alacağı arasında doğrudan bir bağlantı vardır.” denilmek suretiyle, talepler arasında güçlü bir bağlantı aranmış ve yukarıdaki açıklamalar doğrulanmıştır.
———- tarihli kararında,”…ıslahın; taraflardan birinin usule ilişkin bir işlemini kısmen veya tamamen düzeltmesine olanak tanıyan bir yöntem olup, iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnalarından biri olmasına, ıslahla kastedilenin dava konusu edilen hususların genişletilmesi veya değiştirilmesi olup, dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmamasına göre…” denilmek suretiyle aynı ilke tekrarlanmıştır. Somut olayda davacının dava dilekçesinde davacı şirketin ——— bulunan işyeri için ödenen elektrik tüketim ve kaçak tüketim bedelinin istirdatı için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talep edildiği, bilirkişi raporunda —- bulunan işyeri için düzenlenen kaçak tutanağının iptal edildiğini, ödenen bedelin —— şubesine ait elektrik tesisatına ait olduğunun belirtildiği, bunun üzerine davacının —— bulunan işyeri için düzenlenen kaçak kullanım tutanağı kapsamında ödenen bedeli ıslah ile istirdatını talep ettiği, talepler arasında güçlü bir bağlantı olduğu değerlendirilerek davacının tam ıslah dilekçesi mahkememizce kabul edilmiştir.
——- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı kurum — tarafından dosyaya sunulan şirketin —— şubesine ait iş verinde kurulu —- sözleşme numarası ve ——— tesisatına ait müşteri bilgileri ekinde sunduğu ——, davacı şirketin dava konu tesisata —— tarihinde abonelik sözleşmesini tesis ettiği, davacı şirketin —-şubesine ait ış yerinde —– sözleşme numaracı ve—– numaralı elektrik tesisaiına abonelik sözleşmesini tesis elmek suretiyle elektrik kullanımı yapması gerektiği ancak davacı şirket, sözleşmesini —–numaralı tutanak tarihi itibari ile yaptığı, davacı şirketin davadır sözleşme sahibi şirketin sözleşmesinin iptal edilme ve elektriğinin kesilme tarihi olan —- tarihi ile kendi adına sözleşme yaptığı —– arasında kullanmış olduğu elektriği sözleşmesiz olarak ve daha önceden kcsilen elektriği açmak suretiyle sayaç üzerinden geçirerek kullandığı, bu durum- davalı kurum elemanlarının —— tarihinde davacıya ait —- şubesine ait iş yerinde kurulu—- sözleşme numarası ve —– tesisatında yaptıkları kontrolde tespit edildiği, Davacı şirketin hu şekilde kullanmış olduğu elektriğin —– bendinde belirtiliği üzere kaçak elektrik kullanım hükmünden sayıldığı, bu sebeple meydana gelen zararın hesaplanmasıda yukarıda açıklanan hükümler çerçevesinde, abone sözleşmesine dayalı elektrik kullanan kişilere uygulanan tarifeden değil de,—— değerlendirildiğinden, davacı şirketin sayaç üzerinden kullanmış olduğu —- hesaplamadaki asıl alacak miktarı —- olarak hesaplandığı, icra dosyasında takip tarihine kadar işlemiş — yasal faizi ———olarak hesaplandığı mütalaa edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davacının ıslah dilekçesi ile müvekkil şirketin dava dışı — bulunan şubesine ait kaçak elektrik kullanımı iddiası ile düzenlenen fatura alacağının icra takibi yoluyla tahsil edilmesi sebebiyle ödenen bedelin istirdatını talep ettiği, davalı vekilinin ıslaha karşı cevap dilekçesinde davacının ıslah dilekçesi ile talep sonucunu azaltamayacağını, ıslah dilekçesini kabul etmediklerini, istirdat istemli davanın reddini talep ettiği görülmüştür. Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin ——- şubesine ait iş yerinde kaçak tüketim tutanağının düzenlendiği ——- tarihine kadar sözleşmesiz elektrik tükettiği, davacı şirketin hu şekilde kullanmış olduğu elektriğin ——üzere kaçak elektrik kullanım hükmünden sayıldığı, aynı yönetmeliğe göre yapılan hesaplamada davacı şirketin sayaç üzerinden kullanmış olduğu—- bedelinin asıl alacak miktarı —- olarak hesaplandığı, icra dosyasında takip tarihine kadar işlemiş—- birlikte toplam —-olarak hesaplandığı, davalı kurumun ——- belirtilen hesaplama usulüne uygun kaçak tüketim faturası tanzim ettiği, davacının davasını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Diğer yandan davacı vekili dava dilekçesinde dava değeri olarak —- üzerinden itirazın iptalini talep ettiği, ıslah dilekçesi ile ——istirdatını talep ettiği, ıslah ile dava değerinin azaltılamayacağı değerlendirilerek dava dilekçesi belirtilen dava değeri esas alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 110,87 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 51,57 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 12,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———-Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/02/2021