Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1557 E. 2020/766 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1557 Esas
KARAR NO: 2020/766
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 05/07/2011
KARAR TARİHİ : 24/11/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– ile iştigal eden müvekkilinin davalı şirketin gümrük işlemlerini yaptığını ve bu çerçevede davacının davalı firmaya keşide ettiği faturaların da davalı tarafından düzenli bir şekilde ödendiğini,davacının düzenlendiği faturalara davalı tarafından herhangi bir itiraz öne sürülmemiş olmasına rağmen —– yılında tarafların birlikte çalışmayı sona erdirme kararı aldıktan sonra davacının cari hesap bakiyesinden kaynaklanan alacağını davalıdan tahsil edemediğini,tahsiline teminen başlatılan icra takibine ise davalının ticari ilişkiden kaynaklanan nedenlerle itiraz ettiğini ve esasen mutabakatı sağlanmış olan ——tutarındaki cari hesap bakiyesini kapatmadan başlatılan takibi haksız yere durdurduğunu gerekçe gösterip)davanın dayandığı takibe vaki itirazı iptaline, takibin devamına davalının %40’tan az olmamak üzere icra inkar tazminatina mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı süresi dolduktan sonra açıldığı gibi davacı şirketin gümrük müşaviri olarak davalıya verdiği gümrükleme hizmeti sırasında önceden beri çalıştığı ve davalıya da nakliye hizmeti veren nakliyecinin davalı adına düzenlediği faturaları maliyeye beyan etmediği için davalının adına düzenlenen nakliye faturaları yüzünden ödediği —- kendi ödeyeceği —–indiremediğini ve milyarlarca lira zarara uğradığını,davacının davalıya ait malların gümrükleme süreci sonunda davalıya teslimine kadar geçen süreçte de sorumluluğu bulunduğunu,ancak davacının;bu süreçte çalıştığı ve kara listede olduğunu bilmesi gereken nakliyeci yüzünden davalının maddi yönden zarar görmesine sebep olduğunu,akdi ilişki çerçevesinde bu zarardan aslında özel yükümlülüğünü ihlal eden davacının sorumlu olması gerektiği halde davacının akdi yükümlülüklerini yerine getirmeden edimin ifasını davalıdan talep edemeyeceğini öne sürüp)Muhterem Mahkemeden özetle;davalının takibi vaki itirazı haklı olduğundan derdest davanın reddine ve davacı aleyhine %40’tan az olmayacak şekilde kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmektedir.
İLK KARAR :
Mahkememizin —–sayılı kararı ile taraflar arasındaki gümrükleme hizmet sözleşmesi nedeniyle davacının bakiye —- alacağı olduğu halde davalının takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, davalının takip tarihi itibariyle —– indirimi iptalleri ve ödediği vergi usulsüzlük cezaları nedeniyle uğradığı zararı ispatlayamadığı belirlenmekle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
YARGITAY BOZMA İLAMI :
——– numaralı ile “Davalının, davacının ifa yardımcısı olan nakliye şirketinden dolayı oluşan zararı bulunduğunu iddia etmesi mahsup niteliğindedir. İtiraz niteliğinde olan mahsup, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Zararın önce veya sonra doğmuş olması mahsup itirazının ileri sürülmesine engel olmaz. Oluşan zarar üzerinde durulup, zararın olup olmadığı, zarar var ise davacı şirketin sorumlu olup olmadığı belirlenip, mahsup konusundaki açıklamalarda nazara alınarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” Mahkememizce verilen ilk kararı bozulmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki gümrükleme Hizmet Sözleşmesinden kaynaklanan cari hesap alacağına dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin —– tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlanan raporda özetle; Davalı itirazının davacının ifa yardımcısı olan ve nakliye hizmetini gerçekleştiren dava dışı ——- müvekkili şirkete geçersiz ve maliyeye beyan edilmeyen faturalar kesmeleri sebebiyle; — firmasının; —–indirim iptali toplamı —- usulsüzlük cezası toplamı— — indirim iptali toplamı — usulsüzlük cezası toplamı —–tutarında zarara uğratıldığını öne sürdüğü, bu sebeple davalının ticari defterlerinin, yeniden incelenmesine gerek olmadığı düşüncesiyle davalı şirket ticari defterleri incelenmesi cihetine gidilmediği, —-tarihli yazı ile —– dosyası ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde, mükellefimiz adına vergi müfettişi—- tarafından düzenlenen —- sayılı vergi inceleme raporunda, mükellefin —- arası dönemlerde —- mükellefi —- yapmış olduğu mal/hizmet alışlarına istinaden toplam — aynı inceleme elamanı tarafından mükellefimiz adına düzenlenen —- raporunda ise, —– arası dönemlerde — yapılan mal/hizmet alımına ait —- indirim hesaplarından çıkarılması yönünde tespit yapılmıştır. Ayrıca vergi müfettiş yardımcısı —- tarafından düzenlenen ——— sayılı vergi inceleme raporunda ise, mükellefimiz tarafından —-döneminde—– mükellefi bulunan —– yapmış olduğu mal ve hizmet alışlarına isabet eden —- mükellefimizin indirim hesaplarından çıkarılması gerektiği sonucuna varıldığı …”hususunu bildirdiği, bir önceki bilirkişi kurulunun —— tarihli ek raporunda, davalı şirketin ticari defterlerinin incelendiği ve davalı şirketin; —– kodlu —– hesabından, aşağıdaki tabloda belirtilen vergi cezalarını ödediği tespitinde bulunulduğu, davalının bu defterindeki kayıtlara göre —- yılında ödediği vergi cezalarının toplamı —– olduğu, davalı şirketin, dava dışı taşıyıcı firmalar tarafından gönderilen faturalar karşılığında, dava dışı firmanın kara listede olması sebebiyle —-alamaması nedeniyle zarara uğradığı, davacı, davalının gümrük işlerini yürüten bir firma olup, bu kapsamda nakliye işlerinin dava dışı —- firması tarafından, davalı şirket adına yapıldığı,—- dosyada mübrez —- sayılı yazısında, “Mükellefimizin (davalının) dosyasının ve bilgisayar kayıtlarının tetkikinde, —— sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme fiilinden dolayı olumsuz mükellefler listesinde yer aldığı görülmüş olup….” hususunu bildirdiği, —- dosyada mübrez yukarıdaki — sayılı yazısına göre davalının kayıtları incelendiğinde; toplam —– indirimin, sahte fatura düzenlenmesi yüzünden, davalının —– yılında düzeltme beyannameleri vermek suretiyle —- indirim tutarını iptal ettiği ve dolayısıyla, sırf taşıyıcı firmaların sahte fatura düzenlemeleri yüzünden davalının —- iadesini alamadığı, bu yüzden de —zarara uğradığı, davalı şirketin, düzeltme beyanı vermek suretiyle toplam —- indirim hesabından çıkarttığı hususu,.—– sayılı yazısı ile de teyit edildiği, davalı şirketin, gerek davacı ile ve gerekse dava dışı taşıma şirketleriyle ticari ilişki döneminin —– yıllarına dayanması ve huzurdaki itirazın iptali davasının konusu olan cari hesabın, önceki bilirkişi kurulunun yaptığı defter tespitine göre —– öncesine dayanması sebebiyle, davalının, uğradığı zararın; davacı şirket ile ticari ilişkisini sürdürdüğü döneme ait olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda davalı şirketin, salt taşıyıcı firmaların Vergi Usul kanununa göre yanıltıcı belge ve fatura düzenlemeleri yönünden toplam ———–zarara uğradığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporuna itirazında özetle; davacının, davalıdan alacaklı olduğu hususunun ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıktığını, davacı şirket ile dava dışı———— şirketleri arasında sözleşme bulunmadığını, taşıma işindeki usulsüzlükler nedeniyle davacı şirketin sorumlu olacağına dair davacı ile davalı arasında sözleşme bulunmadığını, taşıma işini yapan firmaların ayrı birer tüzel kişilikleri olduğunu, davacı ile dava dışı şirketleri arasında ifa yardımcılığı ilişkisinin olmadığını bu nedenle vergi usulsüzlüklerinden sorumlu olmayacaklarını davalının uğradığını iddia ettiği zararı ispatlayamadığını beyanla davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazında özetle; müvekkili şirketin —– vergi usulsüzlük cezası ödediğini, —– indiriminin iptal edildiğini, bunun bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, taraflar arasında ——– akdedildiğini, davacı tarafında gümrük işleri takip edilen malların yine davacının çalıştığı —— şirketince gerçekleştirildiğini, nakliye firmasının seçiminde müvekkili şirketin tercihi olmadığını, davacının ifa yardımcılarının eylemlerinden sorumlu olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun, ——- başlıklı, 116. Maddesinde, “Borçlu, borcun ifasını veya bir borç ilişkisinden doğan hakkın kullanılmasını, birlikte yaşadığı kişiler ya da yanında çalışanlar gibi yardımcılarına kanuna uygun surette bırakmış olsa bile, onların işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlüdür” denilmektedir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı tarafın, cari hesaba dayalı olarak başlatan icra takibine itirazın iptalini talep ettiği, davalı tarafın ise davacının ifa yardımcısı olan nakliye şirketlerinin eylemlerinden dolayı zarara uğradığından bahisle davanın reddini savunduğu görülmüştür. Taraflara arasındaki —– kapsamında davacının, davalıya ait ürünlerin dava dışı ——- aracılığı teslim ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, dava dışı nakliye firmalarının sahte ve yanıltıcı belge düzenlemeleri nedeniyle davacının vergi idaresi nezdinde vergi iadesi alamaması ve vergi cezası ödemesi nedeniyle uğradığı zararı davacı alacağından mahsup edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır. —– tarihli yazısında —– sahte ve muhteviyatı itibari ile yanıltıcı düzenleme fiilinden dolayı olumsuz mükellefler listesinde yer aldığı, —- yazısında —– arası dönemde—– yapmış olduğu mal/hizmet alışlarına istinaden toplam —- dönemlerde —- yapılan mal/hizmet alımına ait —-tutarının indirim hesaplarından çıkarıldığı, davalının kendi defter kayıtlarına göre —- firmalarının işlemleri nedeniyle —— vergi cezası ödediği, davalının bu şekilde zarara uğradığı, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda davalı şirketin, taşıyıcı firmaların Vergi Usul kanununa göre yanıltıcı belge ve fatura düzenlemeleri yönünden toplam —— zarara uğradığının tespit edildiği, davacının, davalıya ait ürünlerin gümrük işlemlerinden sonra dava dışı ———– firmaları aracılığı teslim ettiği, söz konusu firmaların Borçlar Kanunu 116. Madde kapsamında ifa yardımcısı olduğu, ifa yardımcısının eylemlerinden dolayı davalının uğradığı zarardan davacının sorumlu olduğu, söz konusu zararın mahsubundan sonra davacı alacağının kalmadığı, davacının takibi başlatmakta kötü niyetli olmadığı, kötü niyet tazminatı koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 181,80 TL harçtan mahsubu ile kalan 127,40 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarfedilen 3.058,20 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– nezdinde temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 24/11/2020