Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1543 E. 2021/478 K. 05.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1543 Esas
KARAR NO : 2021/478
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ———— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından müvekkili şirketin alt yüklenici, davalı şirketin ise yüklenici olduğu ” ——- yapıldığını, müvekkili tarafından yapılan bu işlerin yapıldığını,——- bedelli faturanın bu işlerin karşılığı olarak düzenlendiğini ve bu faturadan kaynaklı bakiye —–alacağı bulunduğu ve dilekçe ekinde sunulan imzalı hakediş raporlarından ve muavin defter kaydından açıkça anlaşıldığını, müvekkili şirketin davalı şirketten muaccel ve ödenmemiş ——- alacağı bulunduğunu, taraflarınca alacaklarının tahsili amacıyla —— dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının —– dilekçesi ile haksız şekilde borca ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalı tarafından yapılan bu itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, tüm bu nedenlerle davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacı ile müvekkili şirket arasında imzalanan sözleşme ile müvekkilinin —— gerçekleştirilecek olan ———yüklenici sıfatıyla muhatap şirket tarafından üstlenildiğini, taraflar arasında imzalanan ———- kapsamından çıkartılarak ——-kapsamına eklendiğini, davacı şirketin edimlerini sözleşmeye uygun şekilde yerine getirmediği gibi iş programına uygun hareket etmediğini, bu hususun defalarca ihtar edilmesine rağmen muhatap şirketin —— tarihli yazısı ile sözleşmedeki fiyatlardan zarar ettiğini, işçi bulamadığını ve sözleşme fiyatlarının iyileştirilmesi halinde işe devam edeceklerini, gelinen noktada zararın altından kalkamadıklarını ifade ederek, sözleşmenin 8.5 maddesinde açıkça düzenlenen fiyat farkı verilemeyeceğine ilişkin hükmüne aykırı talepte bulunduğunu, talepleri yerine getirilmediği takdirde ise işe devam etmeyeceklerini bildirdiğini, müvekkili şirketin davalı şirketin işçilerine ödeme yapmaması nedeniyle davalı şirketin şantiye şefinin verdiği bilgi ve talimat çerçevesinde müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, davacı işçilerine olan borçlarına ilişkin ödeme talimatlarının dilekçe ekinde sunulduğunu, davacı işçilerine yapılan ödemelerin toplamının —– olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin —- —– denildiğini, eksik yapılan veya ödenmeyen çalışan ücretlerinin hakediş alacaklarında mahsup edileceğinin düzenlendiğini, kaldı ki müvekkili şirketin 4857 sayılı yasanın 2.maddesi uyarınca davacının çalışanlarını ücret ödemelerinden ana yüklenici olarak müteselsilen sorumlu olup, davacı alt yüklenici işçilerine ödeme yapması halinde bu ödemeleri hakediş alacaklarından mahsup hak ve yetkisine sahip olduğunu, tüm bu hususlar dikkate alındığında müvekkili şirketin iddia edilenin aksine davacı şirketten ——alacaklı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini, haksız ve mesnetsiz icra takibinin iptaline, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ———dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —–Alacağının tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından ——-icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal —- yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —– tarihli mali bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafa ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin tanzim edildiği, defterlerin birbiri ile uyumlu olduğu, defterlerin delil kudretine haiz olup olmayacağına dair verilecek kararın takdirinin mahkemeye ait olduğu, davacı tarafından dosya kapsamına sunulan —– edilen hesabın davalı şirket yönünden —- borç bakiyesi verdiği, —-teminat kesintileri kod ile takip edilen hesabın da davalı şirket yönünden —– bakiyesi verdiğinin görüldüğünü, davacı şirket ticari defterlerine göre —– ile takip edilen hesabın davalı şirket yönünden —- borç bakiyesi verdiği, —teminat kesintileri hesabında izlenen — alacağın —— olması nedeni ile kapanmış olduğunun görüldüğünü, davalı şirket ticari defterlerine göre —— ile takip edilen hesabın davacı taraf yönünden —- bakiyesi verdiği, yine —- takip edilen — alacak bakiyesinin ——– hesaba aktarılarak —– yapıldığı, —— kapandığının görüldüğünü, taraflara ait —– karşılıklı incelenmesine göre —- açılış kayıtları itibariyle tüm hesapların birbiri ile örtüştüğü, uyuşmazlığın —– gerçekleşen hesaplar neticesinde oluştuğunun anlaşıldığını, cari hesap ekstrelerinden görüleceği üzere davacı taraf hesaplarına göre davalı tarafın —– borçlu, davalı taraf hesaplarına göre davacı tarafın —- borçlu olduğu, bakiyeler arası farklılığın —– olarak hesaplandığını,
Davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde kayıtlı bulunmayan ——- ödeme,
Davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde kayıtlı bulunmayan ——- ödeme,
Davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde kayıtlı bulunmayan ——- açıklamalı ——-ödeme,
Davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde kayıtlı bulunmayan ——— ödeme,
Davalı taraf defterlerinde ———- yevmiye nolu kayıtla alacak kaydı yapılan —– tutarın davacı taraf defterlerinde —– olarak kayıtlanmış olması nedenleri doğrultusunda ————– gerçekleştiğini, davalı tarafın davacı taraf adına yapmış olduğu ödemelere delil teşkil etmek üzere belgeler sunmuş olduğu anlaşılmakla, taraflar arasındaki uyuşmazlığa konu bu bakiyeler arasındaki farkı oluşturan ve davalı tarafça davacı şirket adına ödendiği iddia edilen ———- kayıtların davalı taraf ticari defterlerinde mevcut olduğu, başkaca belgenin dosya kapsamımında bulunmadığı, —–üzerinden fatura düzenlendiği, kayıtlar arasındaki ——farkın ise davalı tarafça davacı şirket namına ödenmesi gereken ——kaynaklandığı tespit edilmekle davacı taraf defterlerinde de stopaj bedeli olarak ayrı bir kalemde kayıtlanması gerekeceğinden davalı taraf kayıt sistemine göre esas alınması gerekeceğinin değerlendirildiği, taraflara ait ticari ve belgelerin incelemeye sunulduğu, davalı şirketçe davacı şirketin nam ve hesabına yapıldığı iddia edilen davacı şirket personel maaş ve —–ispatlandığına kanaat edilmesi halinde davalı şirket kayıtlarının kabulü ile davacı şirketin —– borçlu olacağı, söz konusu ödemelerin davacı şirket nam ve hesabına ödendiğinin ispat edilemediğine kanaat edilmesi halinde ise davacı şirket kayıtlarının kabulü ile davalı şirketin, takibe geçilen tutar ile örtüştüğü görülen —— borçlu olacağı, davacı şirketin alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin —— tarihli —–celsesinde davalı vekili iş sahibi olarak müvekkilinin alt yüklenici olan davacının işçilerine davacının ödememiş olduğu işçilik alacaklarını ödediğini bu sebeple davacıya borçlu olmadıklarını, davacı vekili ise davalı vekilinin ödeme yaptıklarını iddia ettiği işçilerin kendi işçileri olduğunu ancak vasıfsız olduklarını, davalıdan ödeme istemeye yetkili olmadıklarını beyan etmiştir.
Yine mahkememizin —- tarihli 3. celsesinde davalı vekili ——- dosyasıyla davacı olan taşeron şirketin işçisi —– lehine kendileri aleyhine işçilik alacaklarının tahsili için açılan davanın kabul edildiğini, —– sayılı takip dosyasıyla davacı taşeronun işçisine ———- ödeme yaptıklarını kendilerinin davacı taşeronun yirmiye yakın işçisine bu şekilde davacı tarafından ödenmeyen —— alacaklarını ödediğini , delil listelerinde bulunan belgelerden anlaşılacağı üzere işçi alacaklarını davacı ile varılan mutabakat neticesinde davacının kendilerinde olan alacağından mahsup edileceğinin davacı şirket yetkilisinin de beyanı üzere olduğunu belirtmiş , davacı vekili ise işçilere yapılan ödemelerin kendi nam ve hesabına yapılmadığını, kaldı ki müvekkili şirketin işçilerine borcunun bulunmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları ve sunulan belgelerin değerlendirilmesi için dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş —–tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın —– yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, ticari defterlerin yazdırıldığı, defterler üzerinde herhangi bir kazıntı, silinti, karalama tespit edilmediği, bu bilgilere göre davacı şirketin —— yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın —— yıllarına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapıldığı, —– yazdırıldığı, defterler üzerinde herhangi bir kazıntı, silinti, karalama tespit edilmediği, bu bilgilere göre davalı şirketin ——yıllarına ait ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu, tarafların —- ve sonu itibariyle ticari defter kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davaya konu olan farklılıkların —- yılında oluştuğu, davacı kayıtlarına göre —- tarihi itibariyle davacı tarafın davalı taraftan—– alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise — tarihi itibariyle davalı tarafın davacı taraftan —- alacaklı olduğu, aradaki farkın —-olduğu, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde bulunmayan ——— tutarlı ödemenin davalı tarafında nakit olarak yaptığı, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde bulunmayan ———- tutarlı ödemenin davalı tarafından —— yapıldığı, ödemenin mahiyetinin idari para cezası olduğu, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde bulunmayan ———tutarlı ödemenin davalı tarafından —— aracılığı ile —- yapıldığı, davalı taraf defterlerinde kayıtlı olmakla davacı taraf defterlerinde bulunmayan —– ödemenin davalı tarafından —– yapıldığı, ödemenin mahiyetinin para cezası olduğu, davalı taraf defterlerinde —- nolu kayıtlı alacak kaydı yapılan —- tutarın davacı taraf defterlerinde —- olarak kayıtlanmış olmasının nedenleri doğrultusunda —- farkın gerçekleştiğini, bu durumda davalı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olan bu —– adet işlemin değerlendirilmesinin önem arz ettiğini, davalı tarafın davacı adına yaptığını beyan ettiği ——- ücret ödemelerini, her ne kadar ticari defterlerde kayıtlı olsa da ve dava dosyasına ödemelere dair makbuz fotokopileri sunulmuş olsa da ———- bu ödemelerin— aracılığı ile yapılmasının zorunlu olduğu, bu nedenle davalı tarafından nakit olarak yapıldığı belirtilen ödemelerin davacıya ait cari hesap bakiyesinden mahsup edilmesinin uygun görülmediği, davalı tarafın davacı adına yaptığını belirttiği ücret ödemelerinin ——banka aracığı ile yapıldığını, davacı tarafın işçilerine yaptığı görülen bu ödemelerin, davacıya ait cari hesaptan mahsup edilmesinin uygun görüldüğü, davalı tarafın davacı adına yaptığını belirttiği —- tutarındaki —–para cezası ödemelerinin banka aracığı ile yapıldığı, davacı taraf adına —– yapıldığı görülen bu ödemelerin davacıya ait cari hesaptan mahsup edilmesinin uygun görüldüğü, dava konu olan faturayı her iki tarafın da farklı şekilde kaydettiği, davaya konu olan fatura bilgilerinin ———, davacı tarafın faturayı bu hali ile kayıtlarına aldığı, davalı tarafın ise bu tür işlerde uygulanması gereken —-kesintisini de —-dikkate alarak söz kon usu faturayı——– olarak kayıtlarına aldığı, doğru kayıt düzeninin davalının uyguladığı kayıt düzeni olduğu, bu nedenle stopaj tutarının davalı tarafından davacıya ait cari hesaptan mahsup edilmesinin uygun görüldüğünü,
Tüm hu açıklamalar ışığında davacı tarafın davalı taraftan olan alacağının aşağıdaki şekilde tespit edildiği,
Açıklama
Davacı kayıtlarına göre
Davalı kayıtlarına göre
Cari hesap bakiyesi
—-
——
Davalının davacı adına nakden yaptığı ücret ödemeleri—–
Davalının davacı adına bankadan yaptığı ücret ödemeleri—–
Davalının davacı adına —–
Stopaj farkı—–
—-
Davacı tarafın davalı taraftan ——alacaklı olduğunun hesap edildiği, icra inkar tazminatının mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dava faturadan kaynaklı itirazın iptali davasıdır. Dosyaya sunulu olan sözleşmelerden davacı ile davalının bir kısım —– yapımı için sözleşme imzaladıkları sabittir. Davacı yapmış olduğu imalatlar sebebiyle icra dosyasında takibine dayanak yaptığı ——-fatura bedeli kadar ilamsız takip yapmış davalı ise davacının işçilerinin sigorta primleri ve işçilik alacaklarını davacı taşeron ödemeyince asıl iş sahibi olarak kendisinin ödediğini bu sebeple cari hesapta borçlu olmayıp bilakis alacaklı olduğunu beyan ederek takibe itiraz etmiş ve takibi durdurmuştur. Somut olayda uyuşmazlığın toplandığı noktalar davacı taşeronun işçilerine davalı tarafından yapılan bir kısım işçilik ödemelerinin davacının hak edişinden kesilip kesilemeyeceği, davalının bu bedellerden sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarındır. Eldeki uyuşmazlığın çözümü için öncelikle davacının davalı ile imzalamış olduğu taşeron sözleşmesi gereği davacı taşeronun uhdesinde çalışan işçilerin ödenmeyen ücretlerinden davalı asıl işverenin sorumlu olup olmayacağı belirlenmelidir. Bu noktada ———— vermeleri halinde bunların işçilerinin ücretlerinin ödenip ödenmediğini işçinin başvurusu üzerine veya aylık olarak resen kontrol etmekle ve varsa ödenmeyen ücretleri hak edişlerinden keserek işçilerin banka hesabına yatırmakla yükümlüdür. ” şeklindeki hüküm karşısında davalı asıl işverenin davacı taşeronun işçilerine ödeme yapıp bunu davacının hak edişlerinden kesmiş olmasının hukuken geçerli olduğu mahkememizce değerlendirilmiştir. —- tarihli bilirkişi raporunda açıkça belirtildiği üzere bir kısım —— ödemelerini de davacı namına davalı şirketin yaptığı bilirkişi raporuyla sabittir. Burada üzerinde durulması gereken davalının yaptığı bu ödemelerin sırf işçilerin banka hesabına yapılmadığı elden makbuz karşılığında yapıldığından bahisle geçerli olmadığı yönündeki bilirkişi kurulunun görüşüne de mahkememiz itibar etmemiştir. Zira ortada makbuz karşılığı yapılmış ödemeler mevcut olup bunun sırf banka kanalıyla yapılmaması sebebiyle yok olarak addedilmesi mahkememizce hakkaniyetsiz bulunmuş ve bilirkişi kurulunun bu görüşüne itibar edilmemiştir.
Tekmil dosya kapsamından davalı asıl işverenin davacı taşeronun işçilerinin ödenmeyen ——–gereğince ödenip ödenmediğini kontrol etmek ve ödenmediyse ödemekle mükellef olduğu, işçilik ücretlerini ödeyen davalı asıl işverenin ödediği miktarca davacının hak edişinden kesinti yapmasının yasal olduğu , yapılan ödemenin banka kanalıyla değil de leden makbuz ve imza karşılığında yapılmasının yapılan ödemenin sıhhatini değiştirmeyeceği, davalının davacı işçilerine toplamda —– ödeme yaptığının dosya kapsamında sabit olduğu, davalının ödemiş olduğu toplam —– işçilik alacakları bedelinin davacının icra dosyasında takibine dayanak yapıp talep ettiği ——– hak ediş faturası bedelinden fazla olduğu bu durumda davacının yapmış olduğu takipte haksız olduğu ve bu hususu bilmesine rağmen takibe giriştiği anlaşılmakla açılan davanın reddine karar verilmiş ve davalı lehine asıl alacağın %20’si oranında kötüniyet tazminatına da hükmedilmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si olan —– kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 692,71 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 633,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarf edilen 1.545,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 8.256,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ——-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 05/04/2021