Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1525 E. 2019/136 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1525 Esas
KARAR NO : 2019/136

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/12/2018
KARAR TARİHİ : 12/02/2019 (Tefhim Tarihi) – 12/03/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı —————–şirketinin taşıma işleri kapsamında doğabilecek olası rizikolara karşı yurtiçi taşıyıcı mali mesuliyet sigortası abonman sözleşmesi ile teminat altına aldığını, dava dışı sigortalının, yine dava dışı ———- şirketinin Almanya’dan ithal ettiği ürünlerin Adana ilinde bulunan ———— şirketine göndermesi işinin müvekkilinin sigortalısı tarafından üstlenildiğini ve taşımanın iş bu dosyanın ayrıldığı davalı ———– tarafından yapıldığını, davası ayrılan ——— ürünleri indirmek için sigortalının deposuna geldiğini, ancak defonun kapalı olması sebebiyle depo önüne park ederek araçta uyuduğu sırada emtiaların çalındığını, davalı … —————-taşıma işini yapan aracın maliki olduğunu, dava dışı emtia sahibinin sigortalıya yansıtma faturası düzenlediğini ve söz konusu faturanın müvekkili tarafından ödendiğini, ancak hasara ve zarara davalı sebep olduğundan ödenen bedelin rücuen tahsili için başlattıkları takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğinden bahisle yapılan itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı tarafça Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davaya ilişkin olarak genel yetkili olan ikametgahı Kahramanmaraş mahkemelerinin yetkili olduğunu, para borcu söz konusu olmadığını, bu nedenle öncelikle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde de hasarın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davaya dayanak İstanbul Anadolu ———. İcra Dairesi’nin 2018/4811 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı ve davası dosyamızdan ayrılan dava dışı ———- aleyhine ilamsız icra takibine başlandığı, dosyamız davalısı tarafından ——- Mahkemelerinin yetkili olduğundan ve borcu bulunmadığından bahisle yapılan itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava dışı sigortalı ile aralarında taşıma sözleşmesi bulunan ————– ve araç maliki dosyamız davalısı aleyhine açılan davanın Mahkememizin ——– Esas sayılı dosyaya kaydedildiği, —— tarafından Mahkememizin yetkisine itiraz edilmesi nedeniyle eldeki davanın ayrılmasına karar verildiği, ayrılan ——— Esas sayılı dosya bakımından Mahkememizin 06/12/2018 tarihli ———— Karar sayılı ilamı ile yetkisizlik kararı verildiği, davacı vekilince Mahkememiz ilamına karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğu ancak henüz istinaf başvurusunun sonuçlanmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça dava dışı sigortalı ile dava dışı ———–arasındaki taşıma ilişkisi nedeniyle doğan ve sigortalıya ödenen bedelin taşımayı yapan araç maliki davalıdan rücuen tahsiline ilişkin başlatılan takibe yapılan itirazın iptali olduğu, davalı tarafça yetki itirazında bulunulduğu ve davanın esastan reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. HMK’nın 116.maddesinde ilk itirazlar sayılmış ve ilk itirazların cevap süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiği düzenlendikten sonra, kesin yetki bulunmayan hallerde yetki itirazının ilk itiraz olduğu belirlenmiştir. Eldeki davamız bakımından davalı …’in takip dosyasındaki yetkiye itiraz ettiği, davalı vekilince alacağın para alacağı olduğu ve müvekkilinin şirket merkezi itibariyle Mahkememizin yetkili olduğu ileri sürülmüştür. Dava itirazın iptali davası olmakla birlikte itirazın iptali davaları bakımından özel yetki kuralı getirilmemiş olmakla, yetki itirazı ileri sürüldüğünde yetki bakımından taraflar arasındaki ilişkiye bakılması gerekmektedir. Dosyamız davacısı tarafından her ne kadar alacağın para alacağı olduğu ve Mahkememizin yetkili olduğu beyan edilmiş ise de; dosyamız tarafları arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davası ayrılan ————ile ticari ilişkisi bulunanın dava dışı sigortalı olduğu, üçüncü kişiye ödenen takibe konu alacağın da taşımadan doğan zarar bedeli yani tazminat olduğu, dolayısıyla da para alacağı bulunmadığı anlaşılmıştır. Yetkili Mahkeme bakımından ise davalının eyleminin haksız fiil olduğunun kabulü halinde haksız fiilin——-meydana geldiği, davacı tarafça ödemenin kendi sigortalısına yapıldığı, zarar görenin sigortalı olduğu, davacı her ne kadar ödeme yaparak sigortalının haklarına halef olmuş ise de halefiyetin Mahkemenin yetkisine etkili olmadığı, davacı sigortacının zarar gören olarak kabulünün ve dolayısıyla davacı şirket merkezinin yetkili olduğunun kabulünün mümkün olmadığı, sigortalının adresinin de sicil kaydına göre ———————- olduğu, bu hali ile haksız fiile ilişkin HMK’nın 16.maddesi kapsamında icra dosyasının yetkili olmadığı, bu hali ile yetkili icra dairesini seçme hakkının davalı tarafa geçtiği ve davalı tarafça HMK’nın 6. Maddesi uyarınca ikametgahı dikkate alınarak ———– ilçesinin yetkili olduğunun ileri sürüldüğü, bu hali ile takibin yetkisiz yerde başlatıldığı, yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartı olduğu ve davacı tarafça usulüne uygun takip başlatılmadığından davanın reddine karar verilmesinin gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı aleyhine yetkili icra dairesinde takip yapılmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekili yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğıinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.