Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1511 E. 2019/16 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1511 Esas
KARAR NO : 2019/16

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 10/01/2019 – (Yazılma Tarihi) 16/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili taraflar arasında imzalanan 10/09/2018 tarihli sözleşme ile davalının üzerine düşün yükümlülükleri yerine getirmediğinden davaya konu olan ve teminat olarak verildiğini iddia ettiği çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 08/01/2019 tarihli dilekçesi ile davayı geri aldığını bildirmiştir.
Davalı şirkete usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamakla birlikte davalı vekili Mahkememize sunduğu 09/01/2019 tarihli dilekçesi ile davanın geri alınmasına ve dosya kapsamına yatırımlan teminatın iadesine muvafakatleri bulunduğunu bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacı tarafça teminat olarak verildiği iddia edilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti olduğu, yargılama sırasında davacı vekilinin davayı geri aldıklarını beyan ettiği ve davalı tarafça da davanın geri alınmasına muvafakat edildiğinin bildirildiği görülmüştür. HMK’nın 123.maddesinde “Davacı, hüküm kesinleşinceye kadar, ancak davalının açık rızası ile davasını geri alabilir.” düzenlemesine yer verildiği, eldeki dava bakımından da davalının açık rızasının bulunduğu, Yargıtay ——–. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2018 tarihli 2015/7060 Esas ve 2018/1358 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere “…Davalı, davacının davayı geri almasına açık bir şekilde muvafakat ederse, mahkeme davanın esası hakkında bir karar vermez, davanın, davacı tarafından geri alınma ve davalının da buna muvafakat etmesi nedeniyle son bulduğunu belirtmekle yetinir..” hükmü de dikkate alınarak davanın geri alınmasının davalı tarafça kabulü nedeniyle davanın son bulduğuna karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın geri alınmasına davalı tarafça muvafakat edilmesi nedeniyle davanın SON BULDUĞUNA,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan TL harcın mahsubu ile arta kalan TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3- Mahkememizce dava konusu çek için konulan ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ve ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,
4- Davacı tarafça yatırılan teminatın istek halinde davacıya iadesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —–ye göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde karar verildi.