Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/148 E. 2019/872 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/148 Esas
KARAR NO : 2019/872

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/12/2015
KARAR TARİHİ : 12/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili … aleyhine İstanbul Anadolu —- İcra Müdürlüğü’nün ——— Esas sayılı dosyası ile kambiyo takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, sonrasında müvekkili …’ın icra dosyasına kefil olduğunu, daha sonra davalı alacaklının haciz için talimatlar alarak — İcra Müdürlüğü’ne geldiğini ve alacaklı vekili ile birlikte müvekkilinden elden 27/10/2015 tarihinde 69.000,00 TL tahsil ettiğini, bu 69.000,00 TL nin de alacaklı vekili …’ın —————- Şubesinden kendi hesabına yatırdığını, daha sonra borcun bitmediğini, alacağın devam ettiğini belirtmeleri üzerine müvekkili …’ın —————- 09/12/2015 10.000,00 TL daha gönderdiğini, müvekkilinin davaya konu icra dosyası için davalı alacaklıya toplam 79.000,00 TL ödediğini, daha sonra dosya borcunu ödediğini, takibin kaldırılmasını, haczin fekkini talep ettiğini, ancak alacaklı tarafın müvekkiline borcun daha bitmediğini, 30-35 bin lira daha borcu olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin Anadolu —–. İcra Müdürlüğünden kapak hesabı çıkartarak dosyanın toplam borucunun 73.336,00 TL oldğunu gördüğünü, müvekkillerinin dosya borcunu fazlasıyla yatırmış olmasına rağmen davalı tarafın haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkilin malları üzerinde hacizleri kaldırmadığı gibi araçlarının da trafikten men edildiğini öne sürerek, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5442 E. Sayılı dosyası üzerinden borçlu olmadığının tespitine ve %20 kötü niyet tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı …’ın ———-parsel tarla niteliğindeki taşınmazın alımına aracılık ve komisyonculuk konusunda anlaştığını, …’ın taşınmazın alımı için müvekkiline aracılık ve komisyonculuk yaptığını, müvekkilinin bu arazinin alımı ile ilgili hissedarlara ödenmek amacıyla ve dekont açıklamalarına “————olduğu belirtilerek davacı …’ın banka hesabına—-yıllarında toplam 85.950,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca yine bu taşınmazla ilgili olarak hissedarlara verilmek üzere 55.000,00 TL nin elden …’a ödendiğini, sonuç olarak hissedarlara verilmek üzere davacı …’a toplam 140.950,00 TL ödeme yapıldığını, ancak …’a verilen bu paraların hissedarlara ödenmediğini, verilen paraların …’ın oğlunun düğünü için kullanıldığının öğrenildiğini, …ı’ın banka yoluyla aldığı 85.950,00 TL nakit paraya ve elden aldığı paraya karşılık verdiği 03/03/2014 keşide tarihli 01/05/2014 vadeli 55.000,00.-TL bedelli senet borcunu müvekkiline ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5442 E. Sayılı dosyası üzerinden 55.000,00 TL senet bedeli için icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini ve borçlu … adına kayıtlı araçlar ve taşınmazlar üzerine haciz konulduğunu, bu haciz işleminden sonra davacı …’ın borçlusu olduğu icra dosyasına 04/08/2015 tarihinde diğer davacı …’ı icra kefili yaptığını, …’ın banka havalesiyle kendisine gönderilen ve arazi alım kaporası olarak aldığı 85.950,00 TL ilgili olarak icra takibi yapılmaması ve ödeyeceği tutarın artmaması için bu tutara mahsuben 69.000,00 TL’yi 27.10.2015 tarihinde müvekkiline elden ödediğini, davacıların sunduğu makbuzun icra dosya ödemesi için değil, iş bu borcun ödenmesine karşılık …’a müvekkili tarafından verilen makbuz olduğunu, …’ın kefil olduktan sonra icra dosyasına mahsuben müvekkilinin banka hesabına ve icra dosya bilgilerini de açıklama yazarak sadece 10.000,00 TL’yi haricen ödediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Dava, özü itibari ile İİK’ nın 72/1. maddesine dayanan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5442 E. Sayılı takip dosyası, alınan bilirkişi raporu ile tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin ———— Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. H.D. ———- Esas ——- Karar sayılı ilamı ile mahkememizin kararı kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu —-İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı takip dosyasının incelenmesi neticesinde; mahkememiz davalısı tarafından davacı … aleyhine 55.000,00 TL bedelli 01/05/2014 vade tarihli senet bedelinin tahsili amacıyla 55.000,00 TL asıl alacak ve 5.540,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 60.540,31 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçlu …’a tebliğ edildiği, borçlu tarafından ödeme emrine itirazda bulunulmadığı ve takibin kesinleştiği, 04/08/2015 tarihli dilekçe ile davacı …’ın icra dosyasına icra kefili olduğu ve çıkarılan ödeme emrinin tebliğ edildiği, alacaklı vekilince sunulan 14/01/2016 tarihli dilekçe ile borçlu …’dan 09/12/2015 tarihinde 10.000,00 TL’nin haricen tahsil edildiğinin beyan edildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafça yapılan 69.000,00 TL tutarlı ödemeye ilişkin olarak 27/10/2015 tarihli “makbuz” başlıklı belge sunulmuş, anılı belgede “alacaklarıma karşılık 27/10/2015 tarihinde 69.000,00 TL elden aldım” ifadesine yer verildiği, belgenin davalı tarafça imzalandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 03/11/2016 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/04/2017 tarihli rapor ile özetle; davalının 85.950,00 TL banka ödemesi ve 55.000,00 TL nakit olmak üzere yaptığı arazi kaparo ödemelerine istinaden davacı …’tan 140.950,00 TL alacaklık olduğu, davalının 55.000,00 TL nakit paraya karşılık 01/05/2014 vadeli 55.000,00 TL senet aldığı, senedin dava konusu icra dosyası ile takibe konulduğu, davacı … tarafından 27/10/2015 tarihinde 69.000,00 TL nakit ve diğer davacı … tarafından icra dosyasında istinaden 09/12/2015 tarihinde 10.000,00 TL banka ödemesi olmak üzere 69.000,00 TL ödeme yapıldığı, 69.000,00 TL tutarlı ödemenin icra dosyasına konu borç için ödendiğinin kanıtlanamadığı, icra takibine konu borcun kapanmadığı, istirdat taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizin 19/04/2018 tarihli celsesinde dosyanın bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 04/09/2018 tarihli rapor ile özetle; sunulan 69.000,00 TL’lik makbuz açıklamasında, davalıya elden ödenen bu tutarın icra dosyasına mahsuben ödendiği hususunda bir açıklama veya beyanın olmadığı, ödenen bu paranın dava konusu olmayan 85.950,00 TL arazi parasına mahsuben ödendiğinin kabulünün gerektiği, takip konusu senet nedeniyle 10.000,00 TL’nin dosyaya ödendiği, takipten sonra ödenen bu meblağın TBK 100. Maddesine göre takip alacağından düşülerek yapılan hesaplama sonucunda davacıların 54.170,31 TL bakiye borcunun bulunduğunun bildirildiği görüldü.
Mahkememizin 26/03/2019 tarihli celsesinde davacı tarafa yemin deliline başvurup başvurmadığı sorulmuş, yemin deliline başvurulacağının beyan edilmesi üzerine davalı asile yemin davetiyesi çıkarılmış, davalı tarafından 12/09/2019 tarihli celsede yemin eda edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça, davalı tarafından başlatılan icra takibine konu borcun ödendiğinden bahisle borçlu olmadıklarının tespitinin ve fazla ödenen miktarın istirdadının talep edildiği; davalı tarafça, yapılan ödemenin takip konusu borca istinaden yapılmadığı, tahsil edilen miktarların borcu karşılamadığı belirtilerek davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı … tarafından davalıya elden ödenen 69.000,00 TL ve davacı … tarafından ödenen 10.000,00 TL’nin, arsa sahiplerine verilmemesi nedeniyle davacı …’ın uhdesinde kalan 85.950,00 TL tutarındaki borca istinaden mi yoksa, elden davacı …’a ödenen 55.000,00 TL nedeniyle düzenlenen takip konusu senet tutarına istinaden mi verildiği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf ödenen 69.000,00 TL’nin takip borcuna istinaden yapıldığını, davalı taraf ise, iş bu tutarın takip konusu olmayan borca ilişkin olduğunu beyan etmektedir.
Somut olay bakımından, davacı tarafça yapılan 69.000,00 TL tutarlı ödemeye ilişkin sunulan makbuz başlıklı belgede ödemenin hangi borca istinaden yapıldığının belirtilmediği, davacılar tarafından ödemenin takip borcuna istinaden yapıldığına ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, davalı tarafça eda edilen yemin ile de borcun takip konusu olmayan borca ilişkin olarak yapıldığının beyan edildiği, davacılar tarafından ödenen 69.000,00 TL’nin takip konusu borca istinaden yapıldığının kanıtlanamadığı, davacı … tarafından yapılan 10.000,00 TL tutarlı ödemenin icra dosyasına davalı alacaklı tarafında bildirildiği, yapılan ödemenin icra takibinden sonra yapıldığı, bu nedenle icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği, kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce her ne kadar 15/02/2016 tarihli ara karar ile davacıların tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş ise de; teminat yatırılmadığından tedbirin uygulanmadığı, davalının alacağını geç almasına sebep olacak bir zararının oluşmadığı, davacıların kötü niyeti sabit olmadığı dikkate alınarak; davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan Davanın REDDİNE,
Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2.Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcının, davacılar tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 1.349,13 TL harçtan tahsili ile bakiye 1.304,73 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3.Davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafında-n yapılan 142,70 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —–ye göre belirlenen 9.040,00 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacılar Vekilinin yokluğunda ve Davalı asilin ve vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.