Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/145 E. 2018/684 K. 12.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/145 Esas
KARAR NO : 2018/684
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 12/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26.07.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile davalının yaralandığını, meslekten kazanma gücü kaybına uğradığı iddiasıyla da müvekkili şirkete başvurduğunu, başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını davaya konu kaza sebebiyle yapılan tespitte davlının %17 oranında malul olduğundan bahisle davalıya 44.561,00 TL ödeme yapıldığını, fakat davalı tarafından davacı aleyhine İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin ……. E. Sayılı dosyası ile maluliyet tazminatı talepli dava ikame edildiğini, anılan dava dosyasında davalının maluliyet oranının % 11 olduğunun tespit edildiğini bu nedenle fazla ödenen maluliyet tazminatının iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda müvekkilinin kusurlu hareketi olmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını, davacının alacağa danayak olarak sebepsiz zenginleşme hükümlerini öne sürdüğünü, kaza tarihi, ödeme tarihi ve dava tarihi de göz önüne alındığında sürenin geçirilmiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde; talebin trafik kazası nedeniyle fazla ödenen paranın iadesi talebi olduğu, davacı tarafça davalıya ödenen tazminat miktarının gerçek zararın çok üstünde olduğundan bahisle fazla ödenen paranın istirdatını talep ettiği, davalının, davanın zamanaşamına uğradığını savunduğu anlaşılmıştır. 2918 sayılı KTK’nın 111.maddesinde “Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da, yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesi kapsamında taraflar arasında uzlaşma sağlanmış ve ibraname düzenlenmiş ise de davacı tarafından ibraname düzenlendikten sonra ödenen fazla tazminatın iadesi istemi ile davalıya başvurulması veya mahkemelerde dava açılması sureti ile ibranamenin geçersizliği ileri sürülebilir. Ancak bunun için ibraname düzenlenme tarihinden itibaren geçerli olan iki yıllık hak düşürücü süre öngörülmüştür. Davamız bakımından ibranamenin 14/07/2014 tarihinde düzenlendiği 2918 sayılı KTK’nın 111.maddesinde düzenlenen iki yıllık zamanaşımının 14/07/2016 tarihinde sona erdiği, ancak eldeki davanın hak düşürücü süre dolduktan sonra 20/03/2017 tarihinde açıldığı, bu nedenle taraflar arasında düzenlenen ibraname ile davanın hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiği kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine,
2.Dava açılırken peşin olarak yatırılan 268,59 TL harçtan, Harçlar Kanunu uyarınca karar tarihi itibari ile alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 232,69 TL harcın davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
5.Karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.05.07.2018