Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1433 E. 2022/1015 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1433 Esas
KARAR NO : 2022/1015

DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinin Haksız Feshine Bağlı Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan (acentelik sözleşmesinin haksız feshine bağlı tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ——- beri davalı şirketin —– yaptığını, davalının tek taraflı olarak —– yevmiye numaralı —- haksız ve usulsüz olarak neden göstermeksizin feshettiğini, sözleşmede belirtilen üç aylık ihbar süresine uyulmadığını, müvekkilinin — tazminatına hak kazandığını, müvekkilinin sözleşme süresince —- oluşturduğunu, davalı şirketin hiçbir çaba sarf etmeden bu müşteri çevresine sahip olacağını, sözleşmenin haksız ve usulsüz olarak fesih edilmesi sebebiyle müvekkilinin uğramış olduğu portföy kaybının bilirkişi tarafından hesaplanıp davalı şirketten tazmin edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle; tüm taleplerimnin mahkemece bilirkişi incelemesi yapıldıktan sonra HMK.107. Maddesi uyarınca fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile, davalı tarafından haksız ve usulsüz olarak acentelik sözleşmesi fesh edilmesi ile müvekkilinin uğramış olduğu 10-TL gelir kaybının (tamamlanmamış işlerden kaynaklanan, usulsuz fesihten kaynaklı ve tahsil edilmemiş işlerden kaynaklı) dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, davalı tarafından haksız ve usulsüz olarak — sözleşmesi feshi ile müvekkilinin hak etmiş olduğu —- davalı taraftan tahsilini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep ettikleri görüldü.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı —————- müvekkili şirket arasında sözleşme ———- tarihinde imzalandığı, ——-vekaletname düzenlenmiş olduğunu; Davacı .————– müvekkili şirket arasındaki———-ile haklı nedenle ————- verimsizliği sebebi ile fesh olunduğunu, sözleşmenin feshi üzerine ———–verilen tüm yetkilerin geri alındığını, davacının —- sözleşmesi haklı nedenle —-verimsizliği sebebi ile feshedilmiş olduğunu, bu nedenle ——— tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, öncelikle davacının sözleşmede belirtilen şekilde 3 aylık ihbar süresine riayet edilmediğine yönelik beyanların müvekkili şirket ve davacı arasında akdedilmiş olan ——— sözleşmesinin 10.3 maddesi gereği, müvekkili —— verimsiz nitelikte çalışması halinde tek taraflı derhal fesih hakkı bulunması nedeniyle kabulünün mümkün olmadığını, açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya aykırı davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ettikleri görüldü.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, ——–, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı olarak açılan ———– tazminatı ve kar mahrumiyeti taleplerine ilişkindir.
6102 sayılı Yasanın 122/1 ve 3 üncü maddesine göre, müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmesi veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmesi halleri saklı kalmak kaydıyla sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra; müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
Davalı tarafça sözleşme ilişkisinin haklı nedenle feshedildiği savunması ileri sürüldüğünden muhakeme kanunumuz ve ispat hukukunun—– doğrultusunda bu savunmanın davalı tarafça ispat edilmesi gerekir. Buna mukabil davacı ise sözleşmeden kaynaklanan ilişkinin haklı neden olmaksızın feshedildiğinin anlaşılması (ispat edilmesi) halinde, kendisinin bulduğu——- ermesinden sonra da davalının önemli menfaatler elde ettiğini ispat etmesi gerekir. Kazanç mahrumiyetine dair talebin de aynı çerçevede değerlendirilmesi gerekir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- davalı şirketin—— yapmak üzere—— imzaladığını (ekte mevcut), sözleşmenin davalı tarafından —- yevmiye numaralı fesihname ve azilname ile feshedildiğini, ticari ilişkinin sonlandırıldığını, tahsilat yetkisinin de kaldırıldığını, sözleşmenin, acentelik sözleşmesindeki 3 aylık süreye ihbar süresine uyulmaksızın sonlandırıldığını, bu nedenle maddi tazminat ve —– tazminatına hak kazanıldığını belirterek belirttiği alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz işletilmek suretiyle hükmedilmesini talep etmiş; davalı ise, sözleşmenin acentenin verimsizliği nedenine bağlı olarak haklı sebeple feshedildiği, verimsizlik nedenine dayalı feshilerin derhal yapılabileceği (sözleşmenin 10 uncu maddesi), —— tazminatı hak kazanılabilmesi için sözleşmenin acentenin kusurlu davranışları nedeniyle feshedilmemesi gerektiğini belirterek portföy tazminatı şartlarının oluşmadığı savunmasında bulunmuştur.
Dosya, alanında uyuşmazlık konularında rapor temin edilmesi için birden çok kez uzman bilirkişilere tevdi edilmiştir.
27/8/2020 tarihli raporda, taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca feshinin haklı fesih olup olmadığı; davacıya kusur yüklenip yüklenemeyeceği; TTK m.122.4’te yer alan “denkleştirme isteminde önceden vazgeçilemeyeceği” düzenlemesine aykırı taraflar arasındaki sözleşme hükmünün geçerliliği ve hakkaniyete göre tazminat miktarını belirleme konusunda Takdirin Mahkemeye ait olduğu; davacının —-üretim ortalaması —– olup, denkleştirme istemine konu tutarın — tutarında olacağı belirlemelerinde bulunulmuştur.
İtiraz üzerine alınan —- tarihli ek raporda ise,
“(…) Davacının kasıt veya ihmâlinin bulunduğuna ilişkin dosya kapsamında hiçbir bilgi veya belgenin yer almadığı,
Davalının sözleşmeyi fesih sebebi olarak gösterdiği ve davacının ulaşamadığını belirtiği———- nitelikte olduğu,
Davalı tarafından davacıya gönderilen birçok ihtarnamede yer alan ve sözleşmenin feshedilebileceğine dair ihtar/ihbarların, sözleşmenin 10,3 hükmünde yer alan üç ay önceden ihtarname gönderilmek kaydıyla sözleşmenin feshedilebileceğine ilişkin hüküm kapsamında değerlendirilebileceği,
Davacının davalı tarafından —- olarak belirlenen limitlere ulaşamamasının, bir kusur olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle kasıt veya ihmâlden bahsedilemeyeceği için davacının TTK m. 122/3 hükmü gereğince denkleştirme talebine bir engel oluşmadığı hususunun takdirinin Mahkemeye ait olduğu,
Kök raporda davacının talep edebileceği ——- oranı hesaplanırken, hesaplamanın TTK m. 122/2 hükmüne uygun olarak hesaplama yapıldığı, bu nedenle söz konusu kanun hükmünde belirtilen ortalamanın üzerine çıkılmadığı – için hesaplanın meblağın fahiş olarak nitelendirilmesinin mümkün olmadığı,
Davalının, bir yandan davacının sözleşmeyi feshettirecek kadar verimsiz çalıştığını beyan ederken, diğer yandan davacının beş yıl içinde ürettiği ortalama komisyon oranını fahiş olarak nitelendirmiş olması ile ortaya çıkan çelişkinin takdirinin Mahkemeye ait olduğu,
Kök raporda ayrıntılı ve açık olarak Kanun hükmü doğrultusunda yapılan hesaplama sonucu, davacının davalıdan talep edebileceği istihsal —– olabileceği” belirlemelerine yer verilmiştir.
Talimat mahkemesi— tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında;
“— Mahkemesince —–üzerinde istenilen hususlar doğrultusunda davacının ve davalını savunmalarına ve ticari defterlerine göre yapılan incelemede aşağıdaki hususlar tespit edilmiştir.
Raporun önceki bölümünde yer alan tespitler ile Davacının ve davalının savunmaları ile ilgili değerlendirmeler aşağıda yer almaktadır,
1- Taraflar arasındaki sözleşmenin davalı yanca feshinin baklı fesih olup olmadığı; Davacıya kusur yüklenip yüklenmeyeceği TTK m.122.4’te yer alan denkleştirme isteminde önceden vazgeçilmeyeceği düzenli ine aykırı taraflar arasındaki sözleşme hükmünün geçerliliği ve hakkaniyete göre tazminat miktarını belirleme komusunda Takdirin Mahkemeye ait olduğu,
2- Davacı ve davalının Tacir olduğu
3- Sözleşmede belirtilen sözleşmenin 10,2 hükmünde tarafların üç ay önceden karşı tarafa bildirmek kaydıyla sözleşmeyi feshedebilecekleri hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla hiçbir gerekçe göstermeden 3 aylık ihbar süresine uyulmadığı görülmüştür.
4-Davacı Ticari defterlerine göre— tutarıyla Davalının yapmış olduğu ödemelerin birbirine uyumlu olduğu tespit edilmiştir.
A-Davacının Ticari Defter Kayıtlarına Göre Davalmın kesmiş olduğu —- hesaplama;
—– yıllarında Davacının aldığı komisyonun———–Tutar olduğu
B-Davacının son (5) yıllık faaliyetinde aldığı komisyon tutarı ——- olup —– konu tutarın———- olduğu hesaplanmıştır,
– Davacının davalıdan ALACAĞI tazminat tularının en fazla —– tutarında olacağı kanaatindeyim
– Bilirkişi —- tarihli —- Hesaplamayı bir yıldaki üretim verimi miktarı üzerinden davacının 5 yıllık faaliyetinin üretim ortalaması — olarak alınmış olması ile denkleştirme istemine konu tutarın 26,581,23 TL tutarında olacağını belirmiştir. oysaki Hesaplamanın 5 yılda ödenen komisyonların ortalamasının alınarak hesaplanması gerektiğinden bu hesaplamaya göre —- olacağı Bu hesaplamalardaki farklılık birinin —– üzerinden hesaplanmasından bu fark görülmektedir” belirlemelerine yer verilmiştir.
6102 sayılı Yasanın “Denkleştirme istemi” başlıklı 122 nci maddesine göre, sözleşme ilişkisinin ———
-Müvekkil, —- bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
-Acente, — ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
-Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa,————- müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
Tazminat, —- beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
Mahkememizce öncelikle davalı … şirketinin feshin geçerli olduğuna dair savunması irdelenmiş, sunulan———- sözleşmesi ve yazılı bildirimler incelenmiştir.
Öncelikle Kanunun —- tanzim ettiği hususlarda sözleşme ile peşinen —- ve sair maddi tazminat istemlerinden vazgeçildiğine dair sözleşme hükümleri geçerli değildir (6098 sayılı Yasa m.26 ve 27).
Davalı ….—- ihtarnameleri ile sırasıyla davacının hedefinin dönem içi beklenilen hedefin sırasıyla %23, %19, %48 ve %38 seviyesinde bulunulduğunun, bu durumun sözleşmenin devamını tehlikeye soktuğunun ve daha gayretli olunmasının bildirildiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu ihtarları müteakip davalı şirket yetkililerinin 2018 yılının onuncu ayında “——” belirlemesiyle aldıkları —- neticesinde davacı tarafa tebliğ olunan —— fesihnanesi ile feshedildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındak——– sözleşmesinin “Sözleşmenin Süresi ve Sona Ermesi” başlıklı 10.3 maddesinin ikinci bendine göre, Acente’nin mevzuata, ilgili —— talimatlarına veya —— uymaması ve/veya, verimsiz nitelikte çalışması ve/veya ——- itibarına zarar verecek tutum ve davranışlar sergilemesi halinde, —————- bildirim yapmak suretiyle derhal feshedebilir.
Davalı şirketin sözleşmeyi doğrudan feshetmeyip farklı dönemlerde davacıya ihtarnameler gönderdiği, verimlilik durumunun iyileştirilmesine dair uyarılarda bulunduğu, buna rağmen talep olunan verimliliğin çok uzağında kalındığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla sözleşme ile davalı tarafa derhal feshi hakkı tanıyan olayın somut uyuşmazlıkta gerçekleşmiş olduğu sabit ve feshin haklı nedenle gerçekleştiği anlaşıldığından davacının tazminat talepleri bakımından Yasanın aradığı şartların gerçekleşmemesi nedeniyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ve yasa yoluna tabi olmak kaydıyla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Sübut bulmayan portföy ve kâr mahrumiyeti tazminatlarının ayrı ayrı reddine,
2.-Alınması gerekli 80,70.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 35,90-TL harç ve 856,06-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 891,96‬-TL harçtan mahsubu ile artan bakiye 811,26‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından yapılan 70,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan —–ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6.-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yokluklarında gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.