Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1426 E. 2022/313 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1426 Esas
KARAR NO : 2022/313

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/11/2018
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;—- tarihinde gerçekleşen kazada müvekkillerinin yaralandığını ve kalıcı şekilde sakatlandığını, müvekkillerinin kazanın oluşumunda herhangi bir kusuru bulunmamakla beraber tüm kusur sigortalı araç sürücüsü olduğunu, müvekkillerinin bu kaza neticesinde yaralandığını ve uzun süre boyunca çeşitli hastanelerde tedavi gördüğünü, Müvekkillerinde neticesinde meslekte kazanma gücü kayıpları ile efor kayıpları olduğunu, dava konusu kazaya sebebiyet veren araç davalı ….— olup maddi tazminatın ödenmesinden ilgili şirket poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından sorumlu olduğunu, davalı — yapılmış ancak zararımız tanzim edildiğini, adli yardım taleplerinin olduğunu, Fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saktı kalmak kaydıyla davacının meslekte kazanma gücü kaybı zararı için şimdilik —tarafından karşılanmayan tedavi giderleri — üzere — maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline —tarihinden itibaren poliçe limiti ile sorumludur.) her türlü yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul manasında olmamak üzere, kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere maluliyet oranının tespiti —- gerektiğini, tazminat hesabında çalışma gücü kaybı oranı değil — gerektiğini, dava kaza tarihi itibariyle——- tarihinde yürürlüğe giren —– şartlarına tabi olduğunu, tedavi giderleri tedavi dönemi ile kontrol/takip şeklinde devam eden devrede,—- harcamalarla —- zararı olarak ortaya çıkacağını, Davayı kabul manasında olmamak üzere gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini,. itirazlarının kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket söz konusu zarardan Poliçe Teminat limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu, Kabul manasında olmamak işbu dava tarihine kadar müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, faiz başlangıcı dava tarihi olması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası nedeniyle iş göremezlik tazminatı ve tedavi gideri tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili ——– tarihli dilekçesi ile, tarafların anlaşma uyarınca sulh olduğunu, dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili — tarihli dilekçesi ile davacı taraflarla yapılan uzlaşma neticesinde 399.306,35 TL ödeme yapıldığını, davanın konusuz kaldığını yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinden feragat ettiklerini beyan etmiştir.
HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, taraf vekillerince ödeme yapıldığının bildirildiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı, taraf vekillerince yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının açıkça ifade edildiği, bu nedenle taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
6100 sayılı Kanun’un 331. maddesinde “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesi karşısında dava konusu tazminat alacağının davanın açılmasından sonra ödendiği görülmekle bakiye karar harcı davalı tarafa yükletilmiştir. (—
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-… tarafından açılan davanın sulh nedeniyle konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-… tarafından açılan davanın sulh nedeniyle konusunun kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,
3-… tarafından açılan dava için alınması gerekli 80,70 TL harç, … tarafından açılan dava için alınması gerekli 80,70 TL harç olmak üzere toplam 161,40 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,80 TL harcın mahsubu ile kalan 116,60 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Her ne kadar davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de taraflar sulh olduğundan davacı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.