Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1412 E. 2021/1254 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1412 Esas
KARAR NO : 2021/1254
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 22/11/2018
KARAR TARİHİ : 23/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından, dava dışı sigortalısı —-
emtiaların, taşıma sırasında oluşabilecek rizikolara karşı — başlangıç —— teminat altına alındığını,
Dava dışı sigortalısı —- ait tıbbi ürün emtialarının davalı— araca dava dışı — sorumluluğunda olmak üzere yüklendiğini, dava konusu emtianın
dava dışı sigortalı olan firmanın sözleşmesel tedarikçisi—–
sigortalının sözleşmeyle belirlenmiş antrepo yeri olan diğer davalı —- nakledilmek üzere araca tam ve sağlam olarak yüklendiğini, araç sürücüsü—– göre; nakliye esnasında rahatsızlandığını ve aracı —- parkında durdurduğunu, yarım saat dinlendikten sonra tır parkından ayrıldığını, daha sonra benzin almak için — dakika —— durduğunu, diğer davalı — vardığında yapılan kontrollerde —asma kilidinin yerinde almadığını,— olduğunun tespit edildiğini, yapılan araştırmada —– parkında kamera bulunmadığını, olayla ilgili polise bilgi verildiğini, hırsızlık sonrasında müvekkili sigortalısı tarafından davalı —– kanalıyla ihtarname gönderildiğini ve hasarın rücu edileceğinin ihtar edildiğini Davalı — taşımanın gerçekleştiği —- plakalı aracın maliki olduğunu ve ——- sorumlu olduğunu, taşıyana tam ve sağlam teslim edilen emtianın eksik teslim alınmış olduğundan davalıların bu zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, müvekkilinin sigortalısının zararını tazmin ettiğini ve sigortalısının haklarına halef olduğunu, borçlular aleyhine —- başlatılan takibe davalıların itiraz ettiklerini, arz ve izah olunan nedenler ile davalarının kabulüne, borçluların itirazının iptaline, takibin devamına, davalıların; alacağın —- az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini dava ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesi ekinde refere ettiği ancak taraflarına tebliğ edilmeyen ve—– tercümesi sunulmayan yabancı belgelere dayandığını, davacının aktif husumet ehliyetine itiraz ettiklerini, davacı şirketin aktif husumet ehliyetinin kati suretle ispatlaması gerektiğini, geçersiz bir sigorta sözleşmesine dayanmayan davacı sigorta şirketinin müvekkiline karşı sunabileceği halefiyet hakkının bulunmadığını, sigorta sözleşmesinin bulunmamasına rağmen yapılan ödemenin lütuf ödemesinin kanıtı olduğunu, —– müvekkiline usulüne uygun ihbar yapılmadığını, açıkça görülebilen hasarlarda teslim anında, açıkça görülmeyen hasarlarda teslimden —-gün içinde taşımacıya yazılı ihbar yapılmadığından, iddia edilen zarardan müvekkilin sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olacağının, emtianın—- tarihinde teslim edildiğini, hak düşürücü süre yönünden itirazlarının bulunduğunu, davacının, müvekkilinin sorumlu olduğunu ispat edemediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte sorumluluğun —- hesaplanması gerektiğini, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu, —- öngörülen usul ve hasarlı emtianın sadece hasarlı kısımlarının —– karşılığı kadar olması gerektiğini, davacı dava dilekçesinde — hasar oluştuğunu ancak sigortalısı ise —- hasar oluştuğunu ihtar ettiğini, davacının yasal faiz ve icra inkar tazminatı talep etmiş ise de talebin reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının talep ettiği —– miktarın dayanağı poliçe kar marjı ilavesi, emtianın sovtajının yapılıp yapılmadığı gibi hesaplama unsurlarının açıkça bilinmediğini savunarak; davacının aktif husumet yokluğundan davanın reddini, iddia edilen hasardan müvekkilinin sorumlu olmadığından davanın reddini, %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı—– vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin kendisine ait olan veya kiraladığı araçlar ile nakliye işleri yapan şahıs şirketi olmadığını, — yakın bir zamandır müvekkil ——firmasının nakliye taşıma işlerini yaptığını, müvekkili kendisine veya kiraladığı araçlar ile —– davalının gönderdiği yerden malları almakta gideceği yere götürüp teslim ettiğini, araca emtialar yüklendiğinde buna ilişkin fatura ve irsaliye araç şöförüne verilmekte araç söförü bu belgelere göre emtiayı alıcısına teslim ettiğini, müvekkili adına kayıtlı — plaka sayılı çekici ile buna bağlı olan —-şirkete teslim edilmek üzere davacı tarafından sigorta edilen ilaçlar yüklendiğini—- tansiyonu düştüğünden mola için dinlenme tesisinde durduğunu, ilaçları indirmek için kapakları kontrol ettiklerinde, asma kilitlerin olmadığını, bir kısım ilaçların eksik olduğunu tespit ettiklerini, olayla ilgili gerekli şikayetler yapıldığını, dinlenme tesisinde güvenlik kamerası olmadığı görüldüğünü, hırsızlık olayını gerçekleştirenler tespit edilemediğini, çalınan ilaçların sahibi ———- nolu ihtarnamesi keşide edilerek gönderildiğini, yaşanan bu hırsızlık olayında müvekkilin hiçbir kusur ve ihmali yoktur. — plaka sayılı çekiciye bağlı —- davalı tarafından sigortası yapılmış, ———- plaka — taşıma ücreti nakliye sigorta bedeli yazılı — bedelli fatura kesildiğini, müvekkili hakkında yapılan icra takibine itiraz ettiğini, takibe yapılan itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, — kapsamında davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, hasara sebebiyet taşıyıcıdan rücusu için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalılar hakkında —– emtianın taşıma esnasında bir kısmının hırsızlığa uğraması nedeniyle oluşan zararın — maddesine dayalı olarak — üzerinden icra takibi başlattığı, davalıların yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal— yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
—–tarihinde düzenlenmiş —
—– olduğu, muafiyetin
olmadığı, meydana gelen hasarın poliçe ile sağlanan teminat kapsamında olduğu görülmüştür.
Davacının sigortalısına —– dediğine dair dekontlar dosyaya sunulmuştur.
—- numaralı dosyasında; müşteki —- ürününü taşıyan aracın nakliye sırasında
hırsızlığa uğradığını, yapılan incelemede toplam — değerinde —-kaybı yaşandığını, olayda nitelikli hırsızlık suçunun gerçekleştiğini, hırsızlık suçunu işlemiş
olan şüpheli/lerin belirlenmesini, haklarında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını talep ettiği
anlaşılmıştır.
—- inceleme raporunda;
—- tarihinde tır dorsesinde hırsızlık meydana geldiğinin bildirildiğini, bahse konu —üzerinde yapılan incelemede dorsenin arka iki yana açılan kapı
— yerlerinin boş olduğu, çekici ve —-başkaca bir olumsuz durumun olmadığı, —- olduğunun görüldüğünü, otonun ilk haliyle yeteri kadar
fotoğraf görüntüsünün alındığını, başka emareye rastlanılmadığını belirttildiği, — tutulan tutanakta; meydana gelen otodan hırsızlık olayı ile ilgili olarak olayı
görenin olmadığı, olay yeri ve çevresini gösterir güvenlik kamerasının olmadığı tespit edildiğinin
imza altına alındığı görülmüştür.
—- vermiş olduğu ifadede;
——- edip sayıp yaptıklarını, —- rahatsızlanması nedeniyle tır park yerine girdiğini, aracı
görünür bir yere park ettiğini,—oturarak bir şeyler yediğini, yola çıktığında—- aldığını, aracın yanından ayrılmadığını,
ilaçları boşaltmak için —- nolu rampaya yanaştığını,
aracın kapaklarını açmak için indiğinde iki asma kilidin de olmadığını fark ettiğini, güvenliklere bilgi verdiğini, olayın olduğunu tahmin ettiği yerin —- parkı olduğunu, gittiklerinde çevrede güvenlik kamerasının olmadığını gördüklerini, olayda şüphelendiği kimsenin bulunmadığını, araç içinden —–çalındığını, maddi değerini bilmediğini, araç içinden kilitleri kırmak sureti ile hırsızlık yapanlardan davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından sunulan ekspertiz raporundan özetle; dava dışı sigortalı—tarihinde —-
nolu araç ile sözleşmeyle belirlenmiş antrepo yeri olan—– nakletmeye başlandığını,
sürücünün rahatsızlanması nedeniyle — parkında durduğunu, —– sorumluya durumla ilgili bilgilendirme yaptığını, daha sonra ——— almak için —yeniden durduğunu, —- doğru yola çıktığını, varış sırasında sürücünün —- yerinde olmadığını,
tespit ettiği ve güvenlik personelini durum hakkında bilgilendirdiğini, —–açılmış olduğu ve—- kayıp/eksik olduğu tespit edildiğini,
Konu —— yıldır çalışmakta olduğunu ve daha önce benzer bir olayın yaşanmadığını, —- tarafından sayıldığını, —- edildiğini, — bildirilmesinden sonra sürücünün ——-döndüğünü ve kamera olmadığının tespit edildiğini, polisin de konu
ile ilgili bilgilendirildiğini,—
——– zararın meydana geldiğini, olay tarihinde geçerli olan kurun—- olay tarihi itibarıyla sonuç olarak—- tutarında tıbbi malzeme çalındığını, yapılan tüm araştırmalar sonucunda
hırsızlık vakasının —– park alanında oluştuğu düşüncesinde oldukları, sürücünün —
boyunca park etmiş olduğu tek yerin burası olduğu, sürücünün dinlendiği sırada —- görüş
açısından hiç çıkmadığını iddia ettiği, ama bunu açıklayamadığı belirtilmiştir.
Taşıma alanında uzman bilirkişiden alınan raporda özetle; —- tarihinde araçta bulunan emtiadan toplam —- çalınmış olduğu, hırsızlık
hadisesinin otoyol üzerinde bulunan —-parkında, sürücünün gerek duyduğu dinlenme molası
sırasında meydana geldiği, dosya içerisinde sunulu olan belgelerden, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ait
emtianın davalı akdi taşıyıcı—fiili taşıyıcı davalı —- yapılan taşıma sırasında çalınan emtianın toplam —,—- olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından, sigortalısına
—– ödeme ile tazmin olduğu, olay tarihinde, gerek
akdi taşıyıcı davalı —- davalı fiili tşaıyıcı —-gelen hasardan haberdar olduğu, dava konusu olayda, davalı fiili taşıyıcı—- adamı konumundaki ihbar olunan davalı sürücüsü —-gündüz vakti, otoyol üzerinde bir dinlenme tesisinde park ettiği sırada taşıdığı ilaç
cinsi emtiadan bir kısmının çalınmasında ağır kusurlu olamayacağı, taşıma işini organize eden takip borçlusu ve davalı —-taşıyıcı, taşımayı deruhte eden takip borçlusu ve davalı —– müştereken ve müteselsilen, meydana gelen zarardan —, sınırlı sorumlu olacakları, gerçek zarar tutarı —- rağmen, bu tutarın
davalıların sorumlu olacakları sorumluluk üst sınırının altında kalıp kalmayacağının belirlenmesi açısından, dosyaya sınırlı sorumluluk hesabının yapılabileceği, çalınmak suretiyle zayi olan emtianın brüt ağırlık bilgisini içeren irsaliye veya çeki listesi türü bir belgenin sunulu olmaması nedeniyle, belirtilen davalıların sorumlu olacakları üst sınırın tespit edilemeyeceği mütalaa edilmiştir.
Davacı vekili bilirkişi raporun itirazında —üzerinde her bir —— olduğunu, bir kutuda —– olduğunu, —-hesaplama yapılabileceğini, kutunun ağırlığı dahi dikkate alınmadan davalların —- bedelden sorumlu olduğunu, kaldı ki davalıların ağır kusurlu olduklarını, sorumluluk üst sınırından yararlanamayacaklarını beyanla ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı —- vekili bilirkişi raporuna itirazında özetle; gereken özenin gösterilmesine rağmen kaçınılamayacak bir durumun varlığı halinde taşıyıcının sorumluluktan kurtulacağını, hesaplama yapılacak ise sorumluluk üst sınırının belirlenmesi gerektiğini ancak davacının emtianın ağırlığına dair belgeleri sunmadığını, gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini beyanla ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı —- raporunda özetle; dava konusu taşımada müvekkilinin ağır kusurunun ispatlanamadığını, sorumluluğun —- hesaplanması gerektiğini beyan etmiştir.
Bilirkişi ek raporunda özetle; davacı sigorta şirketinin taşıma sırasında çalınmak suretiyle zayi olan emtia için
ödediği tazminat tutarının sigorta poliçesi kapsamında olduğu, davacının zarar
tutarını —– taşıyıcının sorumluluk sınırları dahilinde
davalı taşıyıcılardan rücuen talep edebileceği,
dava konusu olayda, davalı fiili taşıyıcı — —
ihbar olunan davalı sürücüsü—–
gündüz vakti, otoyol üzerinde bir dinlenme tesisinde park ettiği sırada taşıdığı —-emtiadan bir kısmının çalınmasında ağır kusurlu olamayacağı,
taşıma işini organize eden takip borçlusu ve davalı —– akdi taşıyıcı, taşımayı deruhte eden takip borçlusu ve davalı—- sıfatı ile TTK 888’inci maddesi gereği müştereken ve
müteselsilen, meydana gelen zarardan TTK 882/2-b gereği, sınırlı sorumlu
olacakları,
gerçek zarar tutarının — cinsinden olduğu, poliçenin —
cinsinden olması nedeniyle davacının sigortalısına ödemeyi —
yapmasının, davalı sorumlulardan — — bulunabileceği
anlamına gelmeyeceği,
gerçek zarar tutarı olan —-gereği davalıların sorumlu
olacakları sorumluluk üst sınırının altında kalıp kalmayacağının belirlenmesi
açısından, dosyaya sınırlı sorumluluk hesabının yapılabileceği, çalınmak suretiyle
zayi olan emtianın brüt ağırlık bilgisini içeren, doğruluğu denetlenebilecek bir
belgenin sunulu olmaması nedeniyle, —- davalıların sorumlu
olacakları üst sınırın tespit edilemeyeceği yönünde kök raporumuzda ulaşılan
sonuç ve görüşlerimizin muhafaza edildiği mütalaa edilmiştir.
Dava, hukuki niteliği itibariyle, yurt içi kara yoluyla taşıma sırasında araç içerisindeki emtianın çalınması nedeniyle ödenen bedelin davalılar akdi taşıyıcı ve fiili taşıyıcıdan rücuen tahsili istemiyle yapılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali davasıdır.
Davaya konu emtianın dava dışı sigortalı tarafından davacıya nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığı, emtianın taşınması için davalı—- anlaşıldığı, bu davalının fiili taşıma işini diğer davalı — araçla yaptığı, araç sürücüsünün yolu üzerindeki dinlenme tesislerinde aracını park edip ihtiyaçlarını gidermek üzere mola verdiği, mola sırasında araç içerisindeki ilaç emtiasının çalındığı anlaşılmıştır.
Davacı, zararın tamamını istediğine ve davalıların ağır kusurlu davrandığını iddia ettiğine göre TTK’nın 886. maddesi uyarınca, davalıların sınırlı sorumluluk hükümlerinden yararlanma hakkının bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekir.
TT’nın 886. maddesi uyarınca, “Zarara kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879. maddede belirtilen kişiler, bu kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz”.
Bu durumda somut olayın oluş şeklinin, bu yasal düzenlemeye göre değerlendirilmesi gerekir. Dosya kapsamına göre —- şoförünün yolu üzerindeki dinlenme tesisinde ihtiyaçlarını gidermek için mola verdiği esnada araç içindeki ilaç emtiasının çalındığı anlaşılmaktadır.
TT’nın 875. maddesinde; “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur”. —-maddesinde ise taşıyıcının özeni başlığı altında yer alan hüküm fıkrasında; “Ziya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçları önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur” denilerek taşıyıcının hangi halde sorumluluktan kurtulacağı net şekilde ortaya konulmuştur.
TT’nın 886. maddesine göre ; zarara, kasden veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı —- sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Bu durumda taşıyıcının sorumluluğu artık sınırlı olmayıp, gerçek zararın tamamını kapsayan bir sorumluluktur.
TTK’nın 886. madde düzenlemesindeki —- kavramı da bu kıstaslar çerçevesinde ele alındığında, taşıyıcı veya yardımcılarının yükün güvenliği ile ilgili hususları açıkça önemsemeden hareket etmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Somut olaya gelince; az yukarıda bahsi geçen —- göz önünde bulundurulduğunda, —maddesi kapsamında illiyet bağını kesen sebepleri ispat etmesi gerekmektedir. Uyuşmazlığa esas hırsızlık olayının davalı şoförünün istirahati sonucu meydana geldiği davalıların kabulündedir. O halde böyle bir durumda şoförden —–yüke özen borcu kapsamında basiretli bir tacire yakışacak azami tavrı sergilemesi, öncelikle yükün güvenliğini sağlayacak tedbirleri alması, en basitinden aracı güvenlikli bir otoparka bırakması yahut aracın başından ayrılmayarak durum ve şartlara göre karşılaşma ihtimali en yüksek olan çalınma gibi bir durumuna karşı önlem alması beklenmelidir. Ancak araç şoförünün —— verdiği beyanından da anlaşılacağı üzere ilaç
firmasından ilaç yüklendiği ve güvenliklerin paletleri kontrol edip saydıkları, —-vurduklarını, rahatsızlanması nedeniyle —-yerine girdiğini, aracı
görünür bir yere park ettiğini, — dakika oturarak bir şeyler yediğini, yola çıktığında
güzergahında olan —- aldığını, aracın yanından ayrılmadığını,
ilaçları boşaltmak için —- yanaştığını,
aracın kapaklarını açmak için indiğinde iki asma kilidin de olmadığını fark ettiğini, güvenliklere bilgi verdiğini, olayın olduğunu tahmin ettiği yerin tır parkı olduğunu, gittiklerinde çevrede güvenlik kamerasının olmadığını gördüklerini beyan ettiği görülmektedir.
Araç şoförünün emtia yüklü aracı giriş ve çıkışlarda güvenlik görevlisi bulunmayan etrafı açık bir alana park etmiş olduğu, dorsenin asma kilitleri açılmak suretiyle bir kısım ilaç emtiasının çalındığı, hırsızlık olayının —- vardıktan sonra fark edildiği, aracın güvenliksiz bir alana park edilmesi nedenleriyle TTK’nın 876. maddesinde yer alan taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği bir durumun somut olayda mevcut olmadığı, ayrıca taşımacılık sektöründe faaliyet gösteren davalı fiili taşıyıcının yükün güvenliği hakkında gerekli tedbir alınmaksızın, emtia yüklü aracı makul bir süre için dahi olsa nezaretsiz bir şekilde bırakmasının TTK’nın 885. maddede düzenleme bulan ağır kusur ya da pervasızca ve zarar meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle yapılan bir ihmal ya da hareket olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalıların sınırlı sorumluluk imkanından yararlanmayıp, çalınma sebebiyle kayıp olan yükün değeri gerçek değeri üzerinden sorumluluğu söz konusu olacağı değerlendirilerek bilirkişi raporuna bu yönüyle itibar edilmemiştir. —–
Açıklanan nedenlerle davalıların hasar miktarının tamamından sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda dosyaya sunulan belgelere göre —– hesaplandığı,——olduğu, tespit edilen hasar miktarı sigorta poliçesi teminatı ve limiti kapsamında kaldığı, davacı sigorta yönünden sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortalısına yaptığı ödemenin sigortalının haklarına halef olarak —- maddesinde uyarınca rücu edebilmenin yasal koşulları oluştuğu mahkememizce kabul edilmiştir. Diğer yandan çalınan emtia sayısının ve birim fiyatının belirli olduğu, alacağın likid olduğu, davacının icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.


HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalıların — sayılı takibe yaptığı itirazın — üzerinden iptali ile buna yıllık —– oranını aşmamak kaydıyla ——- maddesi gereğince değişen oranlarda faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine ,
Alacak likit olmakla kabul edilen — tarihindeki — karşılığı —– icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 5.121,64 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.055,90 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 4.065,74 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davanın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekili için takdir olunan 10.546,94 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davanın reddedilen kısmı üzerinden davalılar vekilleri için taktir olunan 3.919,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 1.097,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.500 TL bilirkişi ücreti ve 416,16 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.918,60 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.823,63 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan 94,97 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı —- tarafından sarfedilen 50 TL posta ücretinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 2,5 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 47,5 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/11/2021