Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1407 E. 2023/386 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1407 Esas
KARAR NO : 2023/386 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/05/2018
KARAR TARİHİ : 04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 26/08/2017 tarihinde, davalı —-sevk ve yönetimindeki—– plakalı araç, —— istikametine giderken sola doğru olan virajı döndüğü anda müvekkilin ağır derecede yaralandığını, davalı —–yolun sağında seyir halinde olan —– plakalı aracı görmesi ve bu sebeple sola doğru manevra yapması neticesi direksiyon hâkimiyetini kaybettiğini, aracı geçtikten sonra yolun sağında bulunan kar ölçer direk ve bariyer korkuluğuna çarparak yoldan çıkıp sağ tarafta bulunan yol seviyesinden yaklaşık 6 metrelik çukura doğru takla atarak durabildiğini, müvekkilinin ise söz konusu kazaya sebep —–plakalı araç içerisinde ücreti kabilinde yolculuk etmekteyken kaza meydana geldiğini ve müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, trafik kazası tespit tutanağından da açıkça görüleceği üzere kazaya sebep olan araç sürücüsünün Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1-b maddesinde düzenlenmiş olan araçların hızını virajlara, tepe üstlerine girerken ayarlamama kusurunu işlediğini, kazanın meydana gelmesi bakımından müvekkiline atfedilebilecek hiçbir kusur bulunmadığını beyan ile gerçek zararın tespiti mümkün olmadığından şimdilik, müvekkili davacının 6100 sayılı HMK madde 107 uyarınca toplanacak delillere göre ( Geçici ve Kalıcı iş gücü kaybı bedeli) tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 800 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, gerçek zararın tespiti mümkün olmadığından şimdilik, Müvekkili davacının 6100 sayılı HMK madde 107 uyarınca toplanacak delillere göre tedavi masraflarının belirlenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 100 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, şu aşamada gerçek zararın tespiti mümkün olmadığından şimdilik, müvekkili davacının 6100 sayılı HMK madde 107 uyarınca toplanacak delillere göre bakıcı gideri tutan belirlenerek, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla,100 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsilini, 35.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalı işleten—- tahsilini, davalı işleten ve sürücü—– plakalı araç ve davalı şahıs adına kayıtlı diğer araçlara, davalının taşınır taşınmaz malları ile bankalardaki ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklar üzerine “ihtiyati tedbir” konulmasına karar verilmesini, müvekkilinin talebinde haklı ve aynı zamanda fakir olması nedeniyle dava masraflarını karşılayacak maddi gücü olmadığından adli yardımdan yararlanabilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.Davalı tarafa mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen maddi ve manevi zararının tazmini talebidir.
Davacı vekilince 11/03/2020 tarihli dilekçe ile davalı —–yönünden davadan feragat edildiğinden Mahkememizin 05/04/2021 tarihli celsesinde davalı—– yönünden davanın tefrik edilerek —- esasına kaydedilmesine karar verilmiştir.Dosyanın basit yargılama usulüne tabi olduğu, daha önce 03/02/2020 tarihli ara karar ile işlemden kaldırıldığı, davacı tarafın süresi içerisinde sunulan yenileme dilekçesi ile dosyanın tekrar işleme alındığı anlaşılmıştır.Dava öncelikle —–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin esasına tevzi olunmuştur.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, kusur raporu, maluliyet raporu ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.Deliller toplandıktan sonra kusur yönünden rapor alınması için dosya makine mühendisi bilirkişi —– tevdi edilmiştir. 05/05/2022 Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı tarafa sigortalı —–plaka sayılı —- marka araç sürücüsü davalı —— %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu —-kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, Kolluk Görevlileri tarafından hazırlanan —– Kaza Sıra Nolu ve 26/08/2017 tarihli Ölümlü-Yaralanmalı Trafik Kazası Tespit Tutanağının “Kazanın Özeti” kısmındaki kusur değerlendirmesine tarafımca uyulduğu (Kazanın özetinde; sürücü—– 2918 sayılı KTK’nun 84. Maddesinde yer alan kusurlardan 52/1-b maddesini ihlal ettiği, ——plaka sayılı araç sürücüsünün kusursuz olduğu, kanaati belirtilmiştir) görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir
Mahkememizce davacının maluliyetinin tespiti için dosya kül halinde —– sevk edilmiş, —– Kurumu tarafından 30.03.2013 tarih ve—— yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre düzenlenen 02/02/2023 tarihli raporda özetle; Mevcut belgelere göre;—–30/08/1983 doğumlu,—– 26.08.2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 30/03/2013 tarih ve —— yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirildiğinde; Kas-İskelet Sistemi, Omurgaya ait sorunlar, Torakal omurganın özür oranları, Tablo 1.3, Kategori IV’e göre; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %23 (yüzdeyirmiüç) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili 03/05/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.Davalı vekili 04/05/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat edildiğini ve yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın davacının trafik kazası nedeniyle uğradığı maddi-manevi zararların davalılardan tazmini talepli olduğu, davacı vekilince 11/03/2020 tarihli dilekçe ile davalı—– yönünden davadan feragat edildiğinden Mahkememizin 05/04/2021 tarihli celsesinde davalı —– yönünden davanın tefrik edilerek —- esasına kaydedilerek karara çıkartıldığı, işbu dosyamızda davanın sadece davalı —– yönünden devam ettiği, davacı vekilince 04/05/2023 tarihli dilekçe ile davalı sigorta şirketi ile anlaşıldığından eldeki davadan feragat ettiklerini, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama gideri bulunmadığının bildirildiği, davalı vekili tarafından 04/05/2023 tarihli dilekçe ile taleplerinden feragat edildiği ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin olmadığının bildirildiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 614,79-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 434,89-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendilerini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde —– BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.