Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1404 E. 2021/1137 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1404 Esas
KARAR NO: 2021/1137
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı vekili —–tarihli dava dilekçesinde, taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğunu, davalının bu ticari ilişkiyi inkar etmediğini, ticari ilişkiden kaynaklı ödenmemiş olan cari hesap alacağının tahsil edilmesi amacıyla davalı aleyhine başlatılan icra takip işleminin, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı sonucu durduğumu, davalı tarafça takibe ve davaya konu borcun ödendiğine ilişkin berhangi bir belge sunulmadığını, ayrıca —- zaptıyla da sabit olduğu üzere, borçlu şirket yetkilisinin borcu bildiklerini ve maddi sıkıntıları geçtiğinde ödeyeceklerini belirttiğini, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında davalı şirketin davacı şirkete takip konusu miktar kadar borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, davadaki taleplerinin —- asıl alacak tutarında olduğunu, takip öncesi faiz taleplerinin olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile icra takibinde uygulanması gereken faiz oranının icari avans faiz oranı olduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile itirazın —- asıl alacak açısından iptaline, takibin asıl alacağa işleyecek ticari reeskont avans faizi ile birlikte devamına, davalının — inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı vekilinin yetki itirazı olduğunu taraflar arasındaki ticari ilişkide davalı firma tarafından tanzim edilen faturaların ödenmediğine ilişkin davalı şirkete bu yönde yapılmış herhangi bir başvuru olmadığını, iddia edildiği gibi taraflar arasında akdedilen taşıma hizmeti ilişkisinden kaynaklı herhangi bir sözleşmesel ilişki bulunmamakta olup, davalı firmanın bu ilişkiden doğan herhangi bir borcu bulunmadığını, her ne kadar davacı tarafından takibe konu faturalara ilişkin davalı şirketin herhangi bir itirazının bulunmadığını ileri sürmüş olsa da, ödeme emrine itiraz dilekçesinde bu hususa itiraz ettiğimizin görüleceğini, —–maddesine istinaden fatura içeriğinin doğru olduğunun ancak düzenleyenin ispat etmek zorunda olduğunu, fatura içeriğine basiretli bir tacirin uyması gereken etik ilkeler ve hassasiyetle borçlu şirket tarafından süresinde itiraz edilmiş olması nedeni ile davalı şirketin iddia edildiği gibi davacı şirkete nakliye —- sözleşmesinden kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, ayrıca davalının olmayan bir borç yüzünden reeskont avans faizi ödemesinin de düşünülemeyeceğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin haksız olduğunu, davacının alacağı olduğunu iddia ettiği alacağın yargılamayı gerektirir nitelikte olup, borcun likit olmadığını beyan ederek davanın reddine, davacı şirketin — olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın asıl alacağı yönelik kısmının iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazların cari hesap alacağını oluşturan fatura ve sevk irsaliyeleri, ticari ilişki incelendikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında cari hesaba dayalı olarak —–üzerinden icra takibi başlattığı, davalının yasal sürede borca itiraz ettiği, iş bu davanın yasal —- yıllık hak düşürücü sürede açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Talimat mahkemesince alınan raporda özetle; davalı şirketin ticari defter kayıtlarına istinaden, davacı şirketin davalı şirketten —– olduğu tespit edilmiştir.
Taraflar bilirkişi raporuna itiraz etmemişlerdir.
Yetki itirazı yönünden; mahkememizce ön inceleme duruşmasında, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazların cari hesap alacağını oluşturan fatura ve sevk irsaliyeleri, ticari ilişki incelendikten sonra değerlendirilmesine karar verilmiş, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalının defterlerine göre — olduğu, davalının —tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun — olduğu, davalının —-faturayı defterlerine kaydettiği, takip konusu alacağın faturaya konu para alacağı olduğu, faturaların davalı kayıtlarında yer aldığı görülmekle —-gereği alacaklının yerleşim yeri icra dairesinde takip yapabileceği, dava açabileceği anlaşılmakla icra dairesinin ve mahkekemizin yetkisine yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, cari hesaptan kaynaklanan asıl alacağın ve işlemiş faizin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın asıl alacak üzerinden iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın borcu kabul etmediği, davanın reddini savunduğu görülmüştür. Takip dayanağı cari hesap özeti incelendiğinde — olduğu, davalının — tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun— olduğu, davacının —faturayı davalı adına borç olarak kaydettiği, bunun sonucunda davalının bakiye borcunun — olduğu görülmüştür. Talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda davalının defterlerine göre —olduğu, davalının — tutarında çek ile ödeme yaptığı, çek ile ödeme sonrası bakiye borcun — olduğu, davalının —adet faturayı defterlerine kaydettiği, bunun sonucunda davalının bakiye borcunun —- olduğu tespit edilmiştir. Tarafların ticari defterlerinin uyumlu olduğu, buna göre davacının takip tarihi itibariyle — alacaklı olduğu, davacının asıl alacak iddiasını ispatladığı ayrıca alacağın faturaya dayalı ve likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının — sayılı takibe yaptığı itirazın— asıl alacak üzerinden iptali ile buna takip tarihinden itibaren yıllık — geçmemek kaydıyla avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Alacak likit olmakla kabul edilen —– icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 1.426,26 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 244,00 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 1.182,26 TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 4.080,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 285,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 600 TL bilirkişi ücreti ve 104,55 TL posta ücreti toplamda 704,55 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile——— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 02/11/2021