Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1387 E. 2020/274 K. 11.05.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1387 Esas
KARAR NO: 2020/274
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 16/11/2018
KARAR TARİHİ: 11/05/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kullandığı ——– plakalı araç ile dava dışı olan araç sürücüsünün kullandığı— plakalı aracın ——– tarihinde çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, dava dışı araç sürücüsünün aracı çok süratli bir şekilde kullanırken müvekkilinin aracını sokağın başına çıkaracağı esnada önden vurduğunu, kazanın gerçekleşmesine davalının sigortaladığı araç sürücüsünün sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla aracın ticari olduğundan araçta oluşan hasar bedeli 50,00 TL’nin hasarın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek avans faizi ve ferileri ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilinin aracının kazasız —- model ve —– olduğunun göz önünde bulundurularak araçta oluşan değer kaybı nedeniyle 50,00 TL’nin hasar dosyasının açıldığı tarihten itibaren işletilecek avans faizi ve ferileriyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete usulüne uygun olarak müracaat etmediğini, başvurunun değerlendirilmesi için yeterli süre tanınmayıp müvekkili şirketin gerekli araştırmayı yapmasının kasten engellendiğini ve eldeki davanın açıldığını, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen ———- plakalı aracın davacı tarafından, müvekkili şirkete trafik sigortası yaptırmış olduğunun bildirildiğini ancak poliçe ekinin taraflarına gönderilmediğini, davacının iddia ettiği müvekkili şirkete ait poliçesi olsa dahi——- teminatlarının çok açık olduğunu ve şayet geçerli bir poliçesi var ise bu durumda bahsi geçen zararın ancak poliçede belirtilen teminat limitine kadar olabileceğini, kusur ve maddi hasarın tespiti gerektiğini, davacının beyan ettiği kusur oranını kabul etmediklerini, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla bir hesaplama yapılacak ise yürürlükte bulunan———– ekine göre yapılması gerektiğini, uygulanacak faiz tarihinin kaza tarihinden itibaren talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, işletilmesi gereken faizin avans değil yasal faiz olması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın başvuru şartı eksikliği nedeniyle reddine, sigortalı aracın kusursuz olması nedeniyle müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmadığından davanın reddine, davacının aracının daha önce kazaya karışıp karışmadığının tespit edilmesini, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğinden dava tarihinden itibaren taraflar açısından yasal faiz uygulanmasını, davanın reddi ile aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Mahkememizce alınan ——-tarihli bilirkişi raporunda özetle; meydana gelen olayda kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığı, önlenebilir bir kaza niteliğinde olduğu, söz konusu aracın dava konusu kaza nedeniyle ön aksamlarında çarpmaya dayalı hasar oluştuğunu ve söz konusu hasar bedelinin KDV hariç ve işçilik dahil ——— olduğu ve dosyaya sunulan hasar miktarının kazanın oluş şekli ve hasar gören parçaların birlikte değerlendirilmesinde kadri marufunda bulunduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, kazalı aracın onarımının yetkili servis ve tamir atölyelerinin iş yükü ile doğru orantılı olmakla birlikte yaklaşık — iş günü süreceği, davaya konu kaza kapsamında —– plakalı araç sürücüsü —– %75 oranında asli kusurlu olduğu,—–plakalı araç sürücüsü ———- %25 oranı ile tali kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazı üzerine mahkememizce alınan —–tarihli ek raporda özetle; —- değer kaybı olduğu, söz konusu kaza ile hasar durumunun uyumlu olduğu, araçta yaklaşık KDV ve işçilik dahil —- TL hasar oluştuğunu, dava konusu aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin — civarında olduğu, aracın onarımının ekonomik olması nedeniyle ——- olarak kabul edilemeyeceği, söz konusu aracın ——– kayıtlarına göre değer kaybı hesaplamasını olumsuz etkileyecek geçmiş hasar kaydının bulunmadığı, mevcut kanun ve yönetmelikler kapsamında hasar gören parçalarda yapılan inceleme ve değerlendirmede söz konusu araçta —— değer kaybı oluştuğu, söz konusu aracın onarımda olduğu süre içerisinde kullanılamaması nedeniyle araçtan yoksun kalma, kazanç kaybının oluşacağı, bu kapsamda yapılan incelemede dava konusu aracın ikinci el günlük kiralama rayiç değerinin yaklaşık —– civarında olduğu bu nedenle —iş günü———- TL kazanç kaybı oluşacağı, bunların haricindeki kök rapor sonuç ve kanaat bölümünde belirtilen hususlar konusunda görüşlerinin aynen devam ettiğini bildirmiştir.
Davacı vekili——– tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili ———- tarihli dilekçesi ile yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri bulunmadığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, trafik kazasından kaynaklanan değer kaybı ve hasar bedeli zararının tahsili istemine ilişkin olup, yargılama sırasında davacı vekilinin——— tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği, dava dilekçesine ekli vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Feragat ilk celseden sonra vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22.maddesi gereğince alınması gereken 2/3 harç tutarı olan 32,27 TL nin peşin alınan 35,90 TL den mahsubu ile arta kalan 3,63 TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul ———–nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 11/05/2020