Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1377 Esas
KARAR NO : 2021/1298
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin—- plakalı aracı —-satın aldığı, taraflar arasında aracın 151.000 Km’de 53.500,00 TL’ye satıldığına ilişkin ——– harici bir sözleşme de imzalandığını, davalının aracın— tam olduğunu, kaza ile oluşan kusurların tamir edildiğini ve aracın teknik donanımında herhangi bir kusur olmadığının beyan ettiğini, satış bedelinin tamamının peşin olarak verildiğini, aracın müvekkiline teslim edildiğini, müvekkilinin 03/12/2017 tarihinde aracın çekişinde sorun olması ve hareket kabiliyetini kaybetmesi üzerine bakım ve arızanın belirlenmesi amacıyla arac—- götürdüğünü, yapılan incelemelerde aracın motorunda sorun olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin onayı ile ilgili bakım ve onarımının yapıldığını, devamında yeniden arıza vermesi nedeniyle aracın tekrar servise gönderildiğini, söz konusu gizli ayıplardan dolayı bir kısım ek tamirat yapıldığını, müvekkilinin toplamda —- ihtarnamesi ile durumun kendilerine bildirildiğini ve aracın 7 gün içinde iade alınarak yapılan tamir masrafları ve araç bedeli toplamı 72.710,00 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, ancak davalının cevabi ihtarname ile işbu taleplerini reddettiğini, müvekkili tarafından tespit edilen arızaların ilk bakışta basit bir muayene ile tespit edilmesinin mümkün olmadığını, davalı tarafından ayıpların gizlenmesi için teknik kontrol aletlerini yanıltacak değişiklik ve eklemeler yapıldığını, bu nedenle araç satın alınamadan önce görülen serviste arıza kontrol sistemine takılmadığını, müvekkilinin buna güvenerek hasarsız olduğuna inanarak aracı satın aldığını belirterek; 26.000,00 TL tamir bedeli ve 182,34 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 26.182,34 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı yana 01/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı vekilince yasal süresinden sonra 26/12/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin tacir olmadığını, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu, davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, davacının taleplerinin haksız ve dayanaksız olduğunu savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, işbu beyanları HMK md. 128 uyarınca inkar kapsamında değerlendirilmiştir.
Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklı olarak aracın gizli ayıplı olması nedeniyle yapılan masrafların tahsili isteminden ibarettir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz edilen tüm deliller, araç satış sözleşmesi, —–, alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02/11/2021 tarihli raporda özetle; davacının ——rastlanılmadığı, araçta —- gereksiniminin hangi — karşısında tespit edildiğini gösterir somut bir verinin mevcut olmadığı, araca ilişkin satış anında —-gösterir bir —-geçici olarak beklenenden daha yüksek gösterecek ve alıcıdan gizlenmiş motorun daha önce gelişi güzel onarım gördüğüne dair somut bir tespitin olmadığı, —- sonucu — tamamlamam üzere olabileceği, aracın ayıplı sayılmasına gerektirecek bir bulguya ulaşılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, satın alınan araçtaki gizli ayıplar nedeniyle yapılan tamir masraflarının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından Mahkememizin görevine ilişkin itirazda bulunulmuş ise de, celp —eden firmanın yetkilisi olduğu, şahsi olarak da araç alım satım işleri ile uğraştığı, TTK’nun 4,12 ve 15. Maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davalının tacir olduğunun kabulünün gerektiği, Mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından dava —– davacı yana satıldığı ve satış bedelinin ödendiği noktalarında uyuşmazlık bulunmayıp; taraflar arasındaki arasındaki uyuşmazlığın, satılan aracın gizli ayıplı olup olmadığı, ayıpların davalı tarafından gizlenip gizlenmediği, yapılan masraflardan davalı yanın sorumlu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
TTK’nun 23. Maddesine göre; satın alınan malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde, açıkça belli değil ile malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmek ve inceleme sonucu ayıplı çıkar ise ihbar etmekle yükümlüdür. Yine TBK’nun 223. Maddesine göre; alıcı, satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görür ise ayıbı uygun süre içinde satıcıya bildirmek zorundadır. Aksi halde satılanı kabul etmiş sayılır. Hak düşürücü süre niteliğindeki ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı resen gözetilir. —— Somut olayda; davacının dava konusu aracı 01/12/2017 tarihinde aldığı, aracın ilk olarak 03/12/2017 tarihinde arızalandığı belirtilmiştir. Davacı tarafından ise ayıba ilişkin ihtar 30/01/2018 tarihinde yapılmıştır. Dosyaya sunulan ——Bu hali ile davacının süresi içinde ayıp ihbarında bulunduğundan söz edilemez. Davacı tarafından, araçtaki ayıpların gizlendiği yönünde iddiada bulunulmuş ise de, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile, araçtaki ayıpların gizlendiğine dair herhangi bir somut tespit edilememiştir. Bu hali davacının aracı olduğu gibi kabul etmiş sayılması gerektiği, davalının aracın onarımı için yapılan masraflardan sorumlu olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 447,13.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 387,83.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —-maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.