Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1371 E. 2020/52 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1371 Esas
KARAR NO: 2020/52
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/11/2018
KARAR TARİHİ: 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında gerçekleştirilen ticari ilişkilerden doğan cari hesap kapsamında müvekkilinin davalıdan alacaklı konumunda olduğunu, müvekkilinin ekte yer alan faturalara konu edimleri tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğini ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığından davalı aleyhine cari hesap ilişkisine dayalı ——- tutarında icra takibi başlatıldığını, ———— İcra Dairesi’nin ——-Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi ile davalıya ödeme emri gönderildiğini, ödeme emrini tebliğ alan davalının takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının haksız ve mesnetsiz itirazının iptalini, icra dosyası üzerinden başlatılan takibin asıl alacak üzerinden devamı ile asıl alacağa takip tarihi itibariyle ticari faiz işletilmesini, alacak likit olduğundan davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; sağlık sektöründe ve özel hastane işletmeciliğinde bir kısım mal ve hizmetlerin bu konuda ihtisaslaşmış gerçek veya özel hukuk tüzel kişilerinden alındığını, alınan hizmet karşılığı ödemelerin gerçekleştirilmesinin ise, müvekkili hastane tarafından hastalarına gerek kendi, gerek üçüncü şahıslar tarafından verilen hizmetin dava dışı —– kesilen faturalandırma işleminden sonra ——- fatura edildiğini ve fatura işlemini müteakip özel hastane ile ——- arasındaki kesin mutabakatın sağlanması neticesinde tedarikçiye mal veya hizmet satın alınan şirketlere ödeme yapıldığını, bu nedenle davacının fatura ettiği alacağın muaccel olabilmesi için dava dışı——– müvekkili arasında kesin mutabakatın sağlanması gerektiğini, davacı tarafın her ne kadar faturaların kesilmesi ve ödenmemesi üzerine başlatılan takip dosyası ile müvekkilinin temerrüte düştüğünü iddia etmişse de alacağın henüz muaccel olmadığını ve muaccel bir alacak için takip başlatılmasının temerrüt olgusu oluşturmayacağını, davacının faiz talebinin de haklı ve hukuka uygun bir yanı olmadığını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile muaccel hale gelmeyen bir alacak iddiasına bağlı olarak alenen kötü niyetli icra takibi yapıldığından takip konusu asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, cari hesaptan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya dayanak ——-İcra Dairesi’nin — Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine —–asıl alacak ve —- TL işlemiş faiz üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Taraf delilleri toplanmış ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilerek alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflara ait ticari defterlerin usulüne uygun tanzim edildiği, her iki tarafa ait cari hesap ektresinin incelenmesine göre takip tarihi olan —— tarihi itibariyle davalı şirketin borç bakiyesinin ödeme emri ile talep edilen asıl alacak tutarı ile uyumlu oldğu görülen ——– olduğu, taraflara ait cari hesap ekstresinin birbiri ile örtüştüğü, mahkemenin davacı şirketin alacaklı olduğunun kabulü halinde takip tarihinden önce davalı şirketin temerrüte düşürüldüğüne dair sözleşme, ihtar vb. belge sunulmadığından — TL için takip tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava cari hesaba dayalı icra takibine itirazın iptali talebine ilişkindir.Davalı taraf cari hesap borcunu kabul etmekle birlikte söz konusu alacağın özel hastane işletmeciliğinde ticari teamül gereği —- mutabakata varılması halinde muaccel olacağını bildirerek davanın reddini talep etmiş ise de taraflar arasındaki ticari ilişkide, davalının —— mutabakata varması halinde dava konusu faturaların muaccel olacağına dair herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Dosya kapsamı ve düzenlenen denetime ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporu dikkate alındığında taraflara ait cari hesap ekstresinin birbiri ile örtüştüğü, davacının takip tarihi itibari ile ——– alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalının——–İcra müdürlüğünün ——- esas sayılı takip dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin ——– TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari faizin işletilmesine,
2-Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3- Davanın kabul edilen 1.535,76 TL dava değeri üzerinden alınması gereken 104,90 TL nisbi karar harcının 35,90 TL si davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılmış olduğundan, geriye kalan 69,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça yatırılan 35,90 TL peşin harç, başvurma harcı 35,90 TL, 5,20 TL vekalet harcı ile davacı tarafça yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 52,35 TL tebligat ve posta giderinden ibaret toplam 629,35 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenecek vekalet ücreti kabul edilen miktarı geçemeyeceğinden 1.535,76 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davalı tarafından herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/01/2020