Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1361 E. 2020/734 K. 13.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1361 Esas
KARAR NO : 2020/734

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 13/11/2018
KARAR TARİHİ : 13/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini bu süreler sonucunda teklif olunan konkordatonun onanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE ;
Dava : Hukuki niteliği itibariyle 7101 Sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici, kesin konkordato mühleti verilmesi ve sonucunda konkordatonun onanmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
7101 Sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K’nun 285. Madde hükmü gereğince borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Bilindiği gibi konkordato ; vade konkordatosu ve tenzilat konkordatosu olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu ayrım İ.İ.K’nun da yer almamakla birlikte öğreti de genellikle kabul edilen bir ayrımdır. Tenzilat konkordatosunda alacaklılar, borçluya karşı, alacaklarının belirli bir yüzdesini tahsil etmekten vazgeçerler ve borçlu borçlarının konkordato kabul edilen kısmı ( yüzdesini ) ödemek suretiyle borçlarının tamamından kurtulur. Vade konkordatosunda ise borçlu borcunun tamamını ödemek için alacaklılarından bir vade ister, veya borçlarını taksitlendirir. Borca batık olmamakla birlikte borç ödemeden haciz halinde bulunan bir borçlunun vade konkordatosu istemesi de mümkündür. Diğer bir deyişle mevcudu borçlarının tamamını ödeyecek durumda olan bir borçlunun mallarını o anda satarak vadesi gelmiş bütün borçlarına ödemesi mümkün değilse o zaman borçlu borçlarını % 100 yani tamamen ödeme taahhüdünde bulunarak alacaklılarından kendisine bir mühlet verilmesini isteyebilir.
Konkordato talep eden borçlu ön projede faaliyetine devam etmek ve konkordatoyu başarılı kılmak için gerekli mali kaynağı nasıl sağlayacağını mutlaka açıklamalıdır. Bu çerçevede ön projede, özellikle konkordato mühleti içinde işletme sermayesinin nasıl sağlanacağı açık ve net bir şekilde gösterilmelidir. Öte yandan alacaklılara ödeme yapılabilmesi için gerekli mali kaynağın nasıl elde edileceği açıklanmalıdır. Bu çerçevede ortakların yeni sermaye getirmeleri veya sermayeyi karşılıksız tamamlamaları, kişisel mal varlıklarını paraya çevirerek satmaları, kredi kullanmaları gibi girişimlerinin olması gereklidir.
İİK 289 maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “—–altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, mal varlığı belirlenir ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir.
Kesin mühletin borçlu bakımından sonuçları İİK 297 maddesinde ” borçlu komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme , bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin bilgisi ile yapılmasına veya yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir. Borçlu mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz, taşınmaz ve işletmenin devamlı tesisatını kısmen dahi olsa devredemez, ivazsız tasarruflarda bulunamaz, aksi halde yapılan işlemler hükümsüzdür mahkeme bu işlemler hakkında karar verilmeden önce komiserin ve alacaklılar kurulunun görüşünü almak zorundadır, borçlu bu hükme ya da komiserin işlemlerine aykırı davranırsa borçlunun malları üzerindeki tasarruf yetkisini kaldırabilir veya 292 madde çerçevesinde karar verir ” hükmü ile düzenlenmiştir, buna göre konkordato talep eden borçlu kesin mühlet kararı ile kanun tarafından belirtilen bir takım sonuçlara da katlanmakla yükümlüdür.
Diğer taraftan konkordato, dürüst bir borçlunun imtiyazsız alacaklılar ile yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdiki ile hüküm ifade eden bir anlaşmadır.
Mahkememizce Davacı şirketlere 23/11/2018 tarihinde 3 aylık geçici mühlet kararı verildiği, 23/02/2019 tarihinden itibaren 1 yıllık kesin süre verildiği, verilen kesin mühlet 23/02/2020 tarihinden itibaren———- kararı ile gereği durma süresince işlemeyen 86 günlük ek süre verilmiştir.
Davacı ——– itibariyle rayiç satış değerleri üzerinden ( + ) 9.309.735,47 TL müspet——– olduğu ve bu şirketin borca batık durumda bulunmadığı, ——- aynı tarihli rayiç piyasa değerleri üzerinden belirlenen bilançosuna göre ( + ) 1.601.267,49 TL ———–sahip olduğu ve her iki şirketinde borca batık olmadıkları görülmüştür.
Davacı şirketlere ait komiserler tarafından alacaklılar toplantısı yapılmış, buna ilişkin rapor mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Davacı ——-alacaklının bulunduğu, nisapta dikkate alınacak alacak tutarının 4.689.248,76 TL olduğu, borçlunun konkordato teklifinin nisaba mesnet teşkil eden alacaklarının toplamları —————- alacaklı tarafından kabul edildiği, bu verilere göre İİK’nun 305. Madde hükmü uyarınca konkordatonun tasdiki için gerekli şartlardan biri olan konkordatonun kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısı veya kaydedilmiş olan alacakların 1/4’inin ve alacakların 2/3’sini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edilmesi şartının sağlanamadığı,———–Bakımından konkordato nisabına dahil 14 alacaklısının bulunduğu, nisaba dikkate alınacak alacak tutarının 3.050.660,50 TL olduğu, borçlunun konkordato teklifinin —– mesnet teşkil eden alacaklarının toplamları 81.053.89 TL olan bir alacaklı tarafından kabul edildiği, bu verilere göre İİK’nun 305. Maddesi uyarınca konkordatonun tasdiki için gerekli şartlardan biri olan konkordatonun kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısının veya kaydedilmiş olan alacaklıların 1/4’ini ve alacakların 2/3’sini aşan bir çoğunluk tarafından kabul edilmiş şartının sağlanamadığı, bu sebeple İİK 305. Maddesi uyarınca konkordato tasdiki talebinin yerinde bulunmadığı, konkordato komiserleri tarafından belirtilmiş, rapor mahkememizce de benimsenmiştir.
Bu itibarla İİK 302 madde hükümlerinde konkordato projesinin kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklarının yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılacağı davacılar tarafından sunulan projenin çoğunluk tarafından kabul edilmemiş olması nedeniyle koşulları bulunmadığından konkordato tasdiki davasının reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN HER İKİ DAVACI YÖNÜNDEN REDDİNE,
2-Bu dava ile ilgili verilen tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına,
3————görevine son verilmesine,
4-Kararın ilanına,
5-İlgili yerlere hemen yazı yazılmasına,
6-Her bir davacı için alınması gerekli 54,40 TL harcın toplamda 108,8‬0 TL harçtan her bir davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL toplamda 71,8‬0 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 37,00 TL’nin davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 ( on ) gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi