Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1357 E. 2019/337 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1357 Esas
KARAR NO : 2019/337

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/03/2019 (Tefhim Tarihi) – 17/04/2019 (Yazılma Tarihi)

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılara sigortalı araçların 04/04/2018 tarihinde karıştığı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin maluliyetten kaynaklı maddi zararı bulunduğundan bahisle davalılardan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu 02/01/2019 tarihli dilekçesi ile davalılar ile sulh olduklarından bahisle davanın konusuz kaldığnı ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı ——— vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında sunduğu 25/01/2019 tarihli dilekçesi ile davacı ile sulh olduklarını bildirmiştir.
Davalı ———– vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazasından kaynaklanın maddi tazminat olduğu, yargılama sırasında davacı vekilince tarafların sulh olduklarından bahisle karar verilmesinie yer olmadğına karar verilmesinin talep edilidği, davalı————sigorta vekili tarafından tarafların sulh olduğunun bildirilidği, Mahkememizin 09/01/2019 tarihli ara kararı ile davalı tarafa beyan için süre tanındığı ve beyanda bulunulmaması halinde sulh olduklarının kabul edileceğinin ihtar edilidği, usulüne uygun tebilgata rağmen davalı — şirketi tarafından herhangi bir beyanda bulunulmadığı, bu hali ile davalı — şirketi bakımından da tarafların sulh olduğunu kabul etmek gerekdiği, dava dilekçesine ekli vekaletnamede sulh yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 313 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 315/1.madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verildiği, bu hali ile davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusu kalmadığı anlaşıldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2- Alınması gereken karar ve ilam harcı 44,40 TL olduğundan peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 8,5 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3- Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
4- Her ne kadar davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş iselerde, davalı tarafın ödeme yapması nedeniyle tarafların sulh olduğu anlaşılmakla davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.