Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1350 E. 2020/160 K. 18.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1350 Esas
KARAR NO : 2020/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 18/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– davalı …’ten olan —- alacağının tahsil edilememesi üzerine borçlu aleyhine İstanbul Anadolu —İcra Dairesinin — esas numaralı dosyası nezdinde icra takibi başlatılarak, ödeme emrinin gönderildiğinin davalı tarafın, icra dosyasına sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde yetki itirazında bulunduğunu, müvekkiline herhangi bir borcunun olmadığını, takibe konu borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu beyan ederek, davanın kabulüne, borçlunun takibe, faiz oranına, borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, HMK m. 389 ve 390/2’ye istinaden ortadaki zaruri durum sebebiyle dava sonuçlanıncaya kadar davalının aktif malvarlığı üzerine davalı taraf dinlenmeden, üçüncü kişilere mülkiyeti devri engelletecek şekilde ihtiyati tedbir konulmasına, davalı aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına, müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında İstanbul Andolu —–. İcra Müdürlüğünün— Esas sayılı dosyasında 02/08/2018 tarihinde — asıl alacak ve 5.968,66 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.968,66 üzerinden icra takibi başlattığı görülmüştür.
6100 Sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh Hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine dair hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine dair davaları, c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları, ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı vekili, İstanbul —. Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, menfi tespit davasına konu İstanbul —. İcra Müdürlüğü’ nün ——Sayılı dosyası ile farklı tarihlerde 14.000,00 TL ve 3.891,91 TL tahsil edildiğini,— ödemenin İstanbul —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- Karar numaralı kararına istinaden İstanbul—–. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasında tahsil edildiği ancak ilamda 3.891,91 TL’ nin istirdatı için hüküm tesis edilmediğinden tahsil edilemediğini bildirerek İstanbul Andolu ——–. İcra Müdürlüğünün — Esas sayılı dosyasına yönelik itirazın iptalini talep etmiştir.
İstanbul —. Asliye Ticaret Mahkemesinin —- –. Numaralı dosyasının tetkikinde davanın kira sözleşmesinde kaynaklanan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olduğu, davacı ile davalı arasında kira sözleşmesi olduğu, davacının söz konusu kira sözleşmesi nedeniyle davalıya 14.000,00 TL tutarında çek verdiği görülmüştür. Bu durumda davacı ile davalı arasındaki temel hukuki ilişkinin kira ilişkisi olması nedeniyle, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu açıktır.
Görev kuralları, kamu düzenine dair olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Bu durumda mahkememizce, Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, HMK’nın 114/1-c maddesine göre, görevsizlik sebebiyle aynı Yasa’nın 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi —– Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.