Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1345 E. 2023/283 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1345 Esas
KARAR NO : 2023/283

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/10/2016
KARAR TARİHİ : 30/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı—– ait bulunan otelin müvekkili şirket nezdinde 08/07/2014-08/07/2015 vade tarihli ve —— nolu Yangın Sigortası Poliçesi ile sigortalandığını, söz konusu sigortalı mahalde 05/09/2014 tarihinde otelin güney cephesine bakan 1.kattaki iç cam kendiliğinden çatlayarak hasara uğradığı ihbar edilerek müvekkili şirket nezdinde—— numarası hasar dosyası açılarak hasar tespiti yapılmak üzere——-isimli sigorta eksperinin görevlendirildiğini, söz konusu hasar miktarının KDV dahil 10.192,00 TL olarak 12/12/2014 tarihinde tediye edilerek anılan sigorta ilişkisi gereğince sigortalının halefi olduğunu,——- sayılı dosyasından genel haciz yolu ile icra takibine geçilerek, 10/08/2015 takip tarihi itibariyle 10.792,63 TL’sına baliğ olan alacaklarının tahsilinin talep olunduğunu, icra takibinden çıkartılan ödeme emrinin borçluya usulüne uygun biçimde tebliğ olunmuş ise de, borçlunun süresi içinde vaki itirazı nedeniyle taleplerinin durduğunu iddia ederek ——- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile icra takibinin devamına, %20 den aşağı olmamak kaydı ile taktir olunacak icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı——Yüklenici) ile müvekkili şirket ——Arasında 23.11.2010 tarihinde Taşeron Sözleşmesi imzalandığını, söz konusu sözleşme uyarınca; Müvekkili şirketin edimlerini 05.72.2011 tarihinde eksiksiz ve kusursuz bir şekilde tamamlayarak sigortalıya teslim ettiğini, bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir hasar bildiriminde bulunulmadığını, 05.09.2014 tarihinde söz konusu otelin güney cephesine bakan 1. kattaki iç camın kendiliğinden çatlaması nedeniyle davacı tarafından sigortalısına 10.192,00 TL hasar tazminatının ödendiği iddiası ile camlardaki hasara üretim veya montaj hatasıyla sebebiyet verildiği iddiasında bulunularak taraflarına icra takibi başlatıldığını, icra takibinin herhangi bir dayanağı bulunmadığını, davacı tarafından——- Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz edilmesi ile takibin durduğunu, İİK’nun 67. Maddesi uyarınca; davacı şirketin tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde huzurdaki davayı açmış olması gerekmekte iken 11.10.2016 tarihinde açıldığını, hak düşürücü süre dolduktan sonra ikame edilen davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirket ile davacı şirketin sigortalısı arasında akdedilmiş olan Taşeron Sözleşmesi uyarınca, müvekkili şirketin, sigortalıya ait otel inşaatından dış cephe alüminyum doğrama ve giydirme cephe işlerini yapmakla yükümlü olduğunu, müvekkili şirket tarafından söz konusu işlerin 05.12.2011 tarihinde eksiksiz, tam ve ayıpsız olarak tamamlanarak sigortalı şirkete, teslime ilişkin ——-yapılan bildirim yazılarının bu hususun kanıtı olduğunu, söz konusu hasarın müvekkili şirketin üretim/montaj hatasından kaynaklanmamış olduğunu, teslimden itibaren geçen 3 yıllık süre zarfında camların kullanmaya bağlı olarak ya da darbe sonucu hasara uğradığını teyit eder mahiyette olduğunu, TTK’nun 23/c maddesindeki tarihler içerisinde davacı şirketin sigortalısı tarafından herhangi bir ayıp bildiriminde de bulunulmadığını, bu hususun dahi davacının mesnetsiz davasının ve dayanaksız iddialarının reddine karar verilmesini ispatlamaya yeter mahiyette olduğundan bahisle açılan davanın reddini, müvekkili şirkete karşı ihdas edilen icra takibinin mesnetsiz ve hukuku aykırı iddialara dayanması nedeniyle %20’den aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, HMK 329. Madde uyarınca, kötü niyetli davacının müvekkili ile anlaşmış olduğu dava değerinin %15 oranında vekalet ücretine hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası olarak açılmış, davalı şirket dava tarihinden sonra iflas etmiş olmakla kayıt kabul davasına dönüşmüştür.Dava öncelikle—— Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılmış mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin esasına tevzi olunmuştur.Mahkememizce iflas müdürlüğüne müzekkere yazılmış cevaben—— İcra İflas Dairesi 21/11/2018 tarihli müzekkere cevabı ile Müflis hakkında—— Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ile 08/11/2017 Tarihinde iflas kararı verildiği, müflis hakkında verilen iflas kararı—–Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesinin 21.03.2018 Tarih —–esas ve—— karar sayılı ilamı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği—— iflas sayılı dosyalarının işlemden kaldırıldığı, Müflis şirket hakkında yapılan yeni yargılama sonucunda yeniden iflas kararı verildiği ve dosya yeni esas alarak —— iflas numarasını aldığı,—— iflas dosyasında tasfiyenin basit usul ile yapılmasına karar verildiği, görevli iflas idaresi bulunmadığı, bu aşamada Tasfiyenin resen müdürlüklerince yürütüldüğü bildirilmiştir.Müflis hakkında verilen iflas kararının istinaf ve temyiz incelemesinden geçmekle kesinleştiği anlaşılmıştır.Uyuşmazlığın çözümü teknik bilgiyi gerektirmekle dosyanın sigorta uzmanı bilirkişi ve inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdiine karar verilmiş 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sigortalı beyanında “——adresinde bulunan otelin güney cephesine bakan bölümünde mevcut merdiven sahanlığı 1.katındaki iç camın 05.09.2014 günü kendiliğinden çatlayarak dağıldığını, hadisenin otelin güvenlik kamera kayıtlarında kayıtlı iken olayın üzerinden geçen bir süre sonra silindiği, kırılan camın onarımcı firma tarafından sökülmesi esnasında firma çalışanlarının, diğer camında aynı hadisede hasarlanmış olduğunun ifade ettiklerini, otelin yaklaşık 1,5 yıl önce inşa edilmiş olduğunu, bu süre içerisinde otelin camlarından 5 adedinin kendiliğinden çatlamış olduğunu söz konusu camlardan 3 adedinin —– Şirketinden 2 adedinin bedelinin ise şirketlerinden talep edilmiş olduğunu, söz konusu camların kusurlu montaj nedeniyle hasarlanmakta olduğunun tahmin edildiği ve bu durumla ilgili hotel inşaatını gerçekleştiren——talepte bulunulduğu söz konusu camlardan birisinin anılan firma tarafından değiştirilmiş olduğu” ifade ettiği, sigortalı otel camında oluşan hasarın, üretim veya montaj kusuru sonucu gerçekleştiği kanaatine varılması nedeniyle, konu hasar için şirketinizce ödenebilecek tazminatın, binayı inşa eden——firmasından rücuen talep edebileceği kanaatine varıldığı, ekspertiz bulguları ve eksper kanaati; İnşaatı yaklaşık 1,5 yıl önce tamamlanmış olduğu bilgisi edinilen otelin toplam 58 odasının mevcut olduğu ve kapalı alanın yaklaşık 4.500 m2 seviyesinde olduğu, ihbara konu hasarın 05.09.2014 günü, hotelin 1.kat merdiven sahanlığında iç tarafta mevcut 381cm x 321cm ölçüsündeki lamine camın kendiliğinden çatlayarak dağılması biçiminde gerçekleşmiş olduğu ve aynı hadisede dağılan cam parçalarının yine aynı bölümde dış cephede mevcut renkli —–, dış cephe camında hasarlanmasına neden olduğu, hadisede hasarlanan camların onarımı için kasedin söküldüğü bölüme onarımcı firma tarafından 381cm x 321cm ölçüsünde geçici bir cam monte etmek durumunda kalındığı, merdiven sahanlığında mevcut lamine iç cam ile —– yeşil dış cephe camının yenisinin montajı için cam kasedinin demontajı ve fabrikaya götürülmesi işlemi ile fabrikadan yeni camların kasede yerleştirilmesi, vinç ve nakliye hizmeti ile işçilik hizmeti gerektiği kanaatine varıldığı, otelin inşaatının tamamlanması üzerinden geçen 1,5 yıl içerisinde otelde mevcut toplam 5 adet camın herhangi bir cisim çarpmaksızın hasarlanmış olduğu bilgisi edinilmiş olup, ekspertiz incelemeleri esnasında hotel mevcut 2 adet dış cephe camının daha hasarlı durumda olduğu, söz konusu camlardan birisinin buğulu durumda olduğu, diğerinin ise küçük bir çatlağının mevcut olduğu tespit edildiği, hasarların, üretim/montaj kusurundan kaynaklanmış olabileceği kanaatine varılmış olup, bu durum çerçevesinde hotelde bulunan diğer camlarda da önümüzdeki süreçte benzer hasarların yaşanması olasılığının mevcut olduğu sonucuna varıldığı, sigortalı hotelin, camlarında dışarıdan herhangi bir cisim çarpmaksızın oluşan hasarların, üretim veya montaj kusurundan kaynaklandığı kanaatine varılmış olması nedeniyle hotelin diğer camlarında benzer hasarların yaşanması olasılığının mevcut olduğu sonucuna varıldığı, otelin camınde meydana gelen hasarın, üretim veya montaj kusuru nedeniyle gerçekleşmiş olabileceği kanaatine varılmış olup, konu hasar talebi, şirket görüş ve takdirlerine sunulduğu, Dava konusu olaya ilişkin 05.10.2014 tarihli —– numaralı hasar dosyası —— rücu) ve——- numaralı poliçesi bulunan, 05.09.2014 günü hotelin 1. kat merdiven sahanlığında iç tarafta mevcut 38lcm x 32lcm ölçüsündeki lamine camın kendiliğinden çatlayarak dağılması biçiminde gerçekleşmiş olduğu ve aynı hadisede dağılan cam parçalarının yine aynı bölümde dış cephede mevcut renkli —– dış cephe camın da hasarlanmasına neden olduğu iddia edildiği, hadisenin meydana geldiği yer bilirkişiler tarafından görülmediğinden, tespit yapma ve ölçüm alma imkânları olmayıp dosya kapsamındaki fotoğraflara ve ilgili hasara dair yapılan tespit çalışmalarının metrajlarına itibar edildiğinin bildirildiği, Dava dışı——ait Otelin 08.07.2014-08.07.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere —— tarafından sigortalandığı,——no.lu poliçenin, işyeri paket sigorta poliçesi niteliğinde olduğu, paket sigorta poliçelerinin niteliği gereği farklı mahiyetteki hasarların farklı Genel Şartlar çerçevesinde değerlendirilmesinin gerektiği, poliçe bedelinin ödenip ödenmediği hususunda herhangi bir ihtirazı beyanın olmadığı, Poliçenin, cam kırılması tarihi olan 05.09.2014 tarihinde geçerli ve yürürlükte olduğu, davaya konu “cam kırılması” olayının “200.000 TL’ye kadar” sigorta poliçesi ile teminat altına alınan risklerden olduğu, davaya konu 05.09.2014 tarihli “cam kırılması” olayının ve oluşan zararın poliçe yürürlük süresi içinde meydana geldiği, davacı taraf ile sigortalı işyerinin sigortacısının aynı —— olduğu, hasar anı ve hasar yerinin fiilen görülmesi olanağı mevcut olmadığından ve dava dosyasındaki tüm belge, bilgi, fotoğraflar ve ekspertiz raporu kapsamı çerçevesinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, dışarıdan herhangi bir cisim çarpmaksızın sigortalı camda oluşan hasarların, üretim veya montaj kusurundan kaynaklandığı, dosyada mevcut ekspertiz raporunun dosya kapsamında kabul edilip edilmeyeceği hususunun hukuki nitelendirme ve değerlendirme gerektirmesi nedeniyle Yüce Mahkemenin takdirinde olduğu, sunulan dosyalar neticesinde ve yapılan işlerle ilgili olarak yasal garanti süresinin aşılmadığı, davalının sorumluluğunun süresi incelendiğinde kusurlu olabileceği, Toplam hasar bedelinin de 8.051,00 TL + KDV olabileceği, 05.09.2014 tarihinde meydana gelen “cam kırılması” olayının ve oluşan zararların “200.000 TL’ye kadar” sigorta poliçesi ile teminat altına alınan risklerden olduğu, davacı ——-tarafından sigortalısına 12.12.2014 tarihinde KDV dahil 10.192,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, “sigortalı camda oluşan hasarların üretim veya montaj kusurundan kaynaklandığı” yönündeki teknik tespit doğrultusunda ve TTK m.1472/(1) hükmü gereğince davacının bu tutarın tamamını davalıya rücu edebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın itirazın iptali istemli olarak açıldığı ancak dava devam ederken davalı —– hakkında ——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyası ile 08/11/2017 Tarihinde iflas kararı verildiği, müflis hakkında verilen iflas kararı—– Bölge Adliye Mahkemesi ——.Hukuk Dairesinin 21.03.2018 Tarih, ——karar sayılı ilamı ile iflasın kaldırılmasına karar verildiği —-. İcra İflas Dairesi’nin —–iflas sayılı dosyasının işlemden kaldırıldığı, Müflis şirket hakkında yapılan yeni yargılama sonucunda yeniden iflas kararı verildiği ve dosya yeni esas alarak iflas dairesinde —–iflas numarasını aldığı, —— esas sayılı dosyada tasfiyenin resen iflas müdürlüğü tarafından yürütüldüğü, ve iflasın kesinleştiği, dava dışı——ait olan otelin inşaatının müflis firma tarafından yapıldığının dosya kapsamında sabit olduğu, poliçenin cam kırılması tarihi olan 05.09.2014 tarihinde geçerli ve yürürlükte olduğu, davaya konu “cam kırılması” olayının “200.000 TL’ye kadar” sigorta poliçesi ile teminat altına alınan risklerden olduğu, davaya konu 05.09.2014 tarihli “cam kırılması” olayının ve oluşan zararın poliçe yürürlük süresi içinde meydana geldiği, davacı taraf ile sigortalı işyerinin sigortacısının aynı (——- olduğu, hasar anı ve hasar yerinin fiilen görülmesi olanağı mevcut olmadığından ve dava dosyasındaki tüm belge, bilgi, fotoğraflar ve ekspertiz raporu kapsamı çerçevesinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda, dışarıdan herhangi bir cisim çarpmaksızın sigortalı camda oluşan hasarların, üretim veya montaj kusurundan kaynaklandığı mahkememizce anlaşılmış ve toplam hasar bedelinin de 8.051,00 TL + KDV olabileceği bilirkişilerce tespit edilmekle, davacı—— tarafından sigortalısına 12.12.2014 tarihinde KDV dahil 10.192,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı, “sigortalı camda oluşan hasarların üretim veya montaj kusurundan kaynaklandığı” yönündeki teknik tespit doğrultusunda ve TTK m.1472/(1) hükmü gereğince davacının bu tutarın tamamını davalıya rücu edebileceği mahkememizce kabul edilmiş, davacı takip talebinde işlemiş faiz de talep etmiş olmakla iflas durumunda faizin iflas tarihine kadar işleyeceği değerlendirilmiş ve davacının talebi gibi 600,63-TL işlemiş faiz de dahil olmak üzere davacının davalı müflisten alacağının 10.792,63 TL olduğu benimsenmiş, 09/02/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime elverişli olmakla mahkememizce hükme esas alınmış ve davacının benimsenen bilirkişi raporu ile belirlenen toplam 10.792,63- TL alacağının müflisin iflas masasına İİK’nun 235. maddesi gereğince kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile ;
10.792,63-TL davacı alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2- KARAR HARCI;
Alınması gereken 179,90-TL maktu karar harcının 130,36-TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 49,54-TL karar harcının —— İflas Müdürlüğünün —— iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis ——- iflas masasına kaydı ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin —–İflas Müdürlüğünün—— iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis —– iflas masasına kaydına,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 29,20-TL başvurma harcı, 130,36-TL peşin karar harcı toplam 159,56-TL’nin —–. İflas Müdürlüğünün —– iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis—— iflas masasına kaydına,
b-Davacı tarafından sarfedilen 4.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 285,70-TL posta ücreti olmak üzere toplam 4.285,70-TL yargılama giderinin—–. İflas Müdürlüğünün —–iflas sayılı dosyasında işlem gören Müflis—— iflas masasına kaydına,
c-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.