Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1327 E. 2019/772 K. 05.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1327 Esas
KARAR NO : 2019/772

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 05/11/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacılar dava dilekçelerinde özetle; yargılamanın iadesi talep edilen davanın konusunun miktarının 613.000 TL olduğunu, ticaret Mahkemelerinin heyet ve tek hakim ile bakılabilecek davalarla ilgili hangi davaların heyet halinde görüleceğinin belli olduğunu, dava konusu 300.000 TL’den yukarı olan davaların heyet halinde görüleceğini, ancak mahkemece davaya heyet teşkil etmeden bakıldığını ve karar verildiğini, Kartal —–. İcra Hakimliğince 2009/51 esas kararı ile takibin devamına karar verildiğini, ancak bu kez limit ipotek olduğunu, dolayısıyla da takibin devamı yönündeki kararın ortadan kalktığını ve davalı alacaklının alacağının 10.000 TL ile sınırlı olduğuna karar verildiğini, bu durumun yapılan gayrimenkul ihalesinin de kanununa aykırı olarak yapıldığının sonucunu doğurduğunu, davalı tarafın 04.05.2009 tarihinde İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün 1999/51 esas sayılı dosyasına 35.000 TL yatırdığını, gayrimenkul ihalesinde ihale alacaklısına en gazla 10 gün verileceğinin kanunun emredici bir hükmü olduğunu, buna rağmen ihale alacaklısının ihale bedelini ihaleden yaklaşık 6 sene sonra yatırdığını, bu durumun kanuna açıkça aykırı ve ihalenin geçersiz olduğunu, bu davada dava nedenlerinden en önemlisinin ihalenin geçersizliğinden kaynaklı olduğunu, Kartal —-. İcra Mahkemesi kararının, Kartal ——. İcra Mahkemesinin kararının ile Yargıtay’ca da onanıp kesinleşmesi ile ortadan kaldırdığını, her iki karar sonucunda davalı alacağının 10.000 TL ile sınırlı olduğu, fakat kanuna aykırı ihale ile haksı kazanç sağladığını ve ihale bedelini yatırmadığı halde adına tapuda tescil edildiğinin açık ve net olduğunu, HMK 293 maddesine göre almış oldukları uzman bilirkişi raporunda dahi davalının ipoteğinin maksimal ipotek olduğunu yani üst limit ipoteği olduğunun açıkça rapor edildiğini, bu raporda davalının takibe koyduğu alacaklar içinde tahsil ettiği halde takipte bulunduğunun açık olduğunu, ödendiği halde takibe konulan 1.000 TL cari hesabın ödenmiş olarak gözüktüğü halde muavin defterlerinde hiç gözükmediğini, keza 1.500 TL muavin defterde dahi ödenmiş gözüktüğü halde icra takibine konulduğunu, ipotek akdinin geçersiz olduğu gibi alacaklı tarafın bedelini aşacak şekilde takip yapmasının hukuka aykırı olduğunu, açılan davanın aynı zamanda tespit davası olduğunu, ancak gayrimenkul satılmış olduğundan eda davası yani istirdat davası olduğunu belirterek HMK 375 maddesi gereği davaya heyet halinde bakılması gerekirken tek hakimle bakılmış olması, ihale bedelinin eski kanuna göre 20 gün içinde ödenmesi gerekirken 6 yıl sonra ödendiğini, HMK 375 maddesine göre Kartal —-. İcra Mahkemesinin ve Kartal ——. İcra Mahkemesinin kararlarının birbirine aykırı olması, ipotek maksimal ipoteği olduğu halde ipotek borculunun borcu ödeyemez hale yani ifanın aşırı güçleştirilmesi, ipotek borçlusunun borcun tamamından sorumlu olduğuna dair Kartal ——–. İcra Hakimliği kararının, Kartal —-. İcra Hakimliği kararı ile ortadan kaldırılması, bilirkişinin aynı zamanda davalının defter kayıtlarındaki kaşeli imzası olduğu halde bilirkişi olarak atanması, davaya bakan hakimin meslekten ihraç edilmesi, 01.04.2009 tarihli alacaklının ihale bedelini ödediğine dair makbuz da yeni ellerine geçmiş olduğundan taleplerinin kabulü ile yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulmuştur.
CEVAP:
Dava dilekçesi davalı şirkete tebliğ edilmiş yazılı olarak bir beyanda bulunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibari ile; mahkememizin ———– esas sayılı dava dosyasına verilen kararın şaibeli olduğundan bahisle yargılanmanın yenilenmesi istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından, davlı şirket aleyhine mahkememizin —— esas sayılı dava dosyasından istirdat davası açıldığı, 24.03.2010 tarihinde davanın reddine karar verildiği, redde yönelik verilen karar temyiz ve karar düzeltme incelemelerinden geçmek suretiyle kesinleştiği,
Davacılar tarafından, yine davalı şirket aleyhine 19.09.2011 tarihli dava dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundukları, mahkememizin ———– esas numarasına kaydedilen dava dosyasından , davacılar tarafından ileri sürülen sebeplerin hiçbirisinin yasada tahdidi olarak sayılan yargılamanın iadesinre ilişkin sebeplerden olmadığı, talebe konu iddiaların önceki yargılamada mahkemece ve Yargıtay’ca değerlendirildiği, yargılamadan sonra ortaya çıkan yeni bir durumun söz konusu olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilip, Yargıtay —–. Hukuk Dairesinin 28.10.2014 tarih ve —————– karar sayılı ilamı ile onandığı, karar düzeltme istemi de Yargıtay ——. Hukuk Dairesinin 26.05.2015 tarih ve ————————– sayılı kararı ile reddidildiği,
Davacı … ve … tarafından, davalı şirket aleyhine 09.02.2017 tarihli dava dilekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulduğu, mahkememizce 13.04.2017 tarih ve ————– sayılı kararı ile yargılamanın yenilenmesi talebinin yerinde görülmeyerek reddine karar verildiği, davacıların temyiz istemi üzerine Yargıtay 15.03.2018 tarih ve ———— sayılı kararı ile onandığı, davacıların karar düzeltme isteminde bulunulmayarak hükmün kesinleştiği görülmüştür.
Davacılar tarafından 05.11.2018 tarihli dava dilekçesi ile davalı şirket aleyhine ;
Dava konusu 300.000 TL den yukarı olan davalara heyet halinde bakılması gerekir iken, heyet teşkil edilmeden bakıldığını,
Mahkemenin usulüne uygun teşkil etmediğini,
Kartal ——-.İcra Hakimliğinin hükme esas alınan bilirkişi raporunu veren aynı zamanda alacaklı tarafın muhasebecisi olup, hemde bilirkişi olarak atanıp rapor alındığını,
Davaya bakması yasak olan hakimin davaya bakarak sonuçlandırdığını,
Bir dava ile verilen hükmün kesinleşmesinden sonra , tarafları, konusu ve sebebi ayna olan davada öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmünde kesinleşmiş olduğunu,
Kartal ——.İcra Hakimliğince —— esas sayılı dava dosyasından takibin devamına karar verildiğini, ancak bu kez Kartal —-.İcra Hakimliğinin ——-esas sayılı kararında ise ipoteğin maksimum limit ipoteği olduğu, dolayısiyle takibin devamı yönündeki kararın ortadan kalktığını, bu durumun yapılan gayrimenkul ihalesinin de kanuna aykırı olarak yapıldığı sonucunu doğurduğunu,
İpotekli taşınmazın icra dairesinin satış şartnamesine aykırı olarak davalı alacaklıya ihale edildiğini,
İstanbul Anadolu ——. İcra Müdürlüğünün 1999/51 esas sayılı takip dosyasına 04.05.2009 tarihinde 35.000 TL yatırıldığını, gayrimenkul ihalesinde , ihale alacaklısına parayı yatırmak üzere en fazla 10 günlük bir süre verileceği , oysaki ihale alacaklısının ihale tarihinden yaklaşık altı ay sonra yatırdığını, bu makbuzun yargılamalardan sonra elde edildiğini belirtip, yargılamanın yenilenmesi talebinde tekrar bulunulmuştur.
HMK 374 madde hükmü gereğince yargılanmanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebileceği düzenlenmiştir.
HMK.nun 375 nci madde hükümlerinde ise Yargılamanın iadesi sebepleri olarak;
a-Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması,
b-Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki red talebi, mercinde kesin olarak kabul edilen hakimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması,
c-Vekil veya temsilci olmayan kimleseler huzuru ile davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması,
d-Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,
e-Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmi makam önünde ikrar edilmiş olmas,ı ,
f-İfade karara esas alınan tanığı, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması,
g-Bilirkişi veya tercümanın hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması,
ğ-lehine karar verilen tarafın karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması
h-Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması,
ı-Lehine karar verilen tarafın, karara tesis edilen ileri bir davranışta bulunmuş olması,
i-Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması,
j-Kararın insan haklarına ve ana illiyetleri korumaya dair sözleşmenin eki protokollerin iptali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararı tespit edilmiş olması şartlarına bağlıdır.
Yukarıda belirtilen ( e,f,g) bentlerdeki hallerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkumiyet kararı ile belirlenmiş olma şartına bağlıdır,
Davacılar tarafından yargılamanın yenilenmesine sebep olarak gösterdikleri bir çok nedenin yasada tahdidi olarak sayılan yargılamanın iadesine ilişkin sebeplerden olmadığı, talebe konu iddiaların önceki yargılamada mahkememizce ve Yargıtay ca değerlendirildiği, yargılamadan sonra ortaya çıkan yeni bir durumun söz konusu olmadığı,
Davacılar tarafından yeni ele geçirdikleri belirtilen 04.05.2009 tarihli makbuzun, İstanbul Anadolu —– İcra Müdürlüğünün —– esas sayılı takip dosyasındaki makbuzu her zaman inceleme ve görme imkanlarının olduğu, icra dosyasındaki makbuzun daha sonra ele geçirdikleri hususunun yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak gösterilemeyeceği,
Bu sebeple daha önce de yapılan yargılamanın yenilenmesi taleplerinde davacıların aynı iddialara dayalı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulundukları, istemlerinin reddedilmek suretiyle kesinleştiği, iş bu dava dosyasında da ileri sürülen yargılamanın yenilenmesi taleplerinin, yasada tahdidi olarak sayılan hususların hiç birisine uygun olmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 44,40 TLmaktu karar harcının davacılardan alınmasına,
3-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davacı asillerin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile YARGITAY yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.