Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1293 E. 2020/6 K. 07.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1293 Esas
KARAR NO: 2020/6
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 31/10/2018
KARAR TARİHİ: 07/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı————–olarak Iğdır İsale Hattı projesi kapsamındaki—————— birlikte ihale aldıklarını, bu ihaleyi de davacı alacaklıya taşere ettiklerini, davacı alacaklı ile dava dışı —————- arasında imzalanan————— tarihli sözleşmeyi ———— davacı tarafın yapılan çalışmanın karşılığı olarak ——–TL ‘lik fatura kestiğini ve bu faturayı da————- gönderdiğini, davalı ve dava dışı ———– faturayı kendi defterlerine kaydettiğini ve müvekkili şirkete ekte yer alan cari hesap tablosundan anlaşılacağı üzere —– ———– ödeme yapmış olduklarını, geriye kalan ————- kısmın müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin bunun üzerine——- Noterliği’nin —– yevmiye ve ———-tarihli ihtarnamesi ile davalı ve dava dışı ————– bakiye bedelin ödenmesini talep ettiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine ——-. İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyası ile davalı ve dava dışı ——— aleyhine icra takibine geçildiğini, fakat davalı ve dava dışı şirketin haksız ve kötü niyetli şekilde takibe itiraz ettiklerini, davalı ve dava dışı şirketin borçlu olduklarını bilmelerine faturaya itiraz etmemelerine ve ticari defterlerine bunu işlemiş olmalarına rağmen icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettikleri için davalı adına %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, tüm bu nedenlerle davalı hakkında fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik faiz hariç ——— asıl alacaktan dolayı ———–. İcra Müdürlüğü’nün ————- Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacaklarının ticari faiziyle tahsilini ve takibin devamına karar verilmesini, davalı borçlu aleyline %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava konusu borçtan sorumluluğu olmadığı gibi yalnızca müvekkili şirket aleyhine dava ikame edilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduklarını davacının borcun müvekkili ve dava dışı şirket adi ortaklığının borcu olduğu iddiasında olduğunu, borcun adi ortaklığın değil dava dışı————- borcu olduğunu, dava dışı ———— müvekkili şirketi borçlandırma yetkisi olmadığını, davacının da bu bedeli müvekkilinden talep etme yetkisinin olmadığını, ticari ilişkinin davacı ile dava dışı —–arasında olduğunun davacı tarafından da ikrar edildiğini, davacının davasına dayanak yaptığı faturayı kabul etmediklerini, bir an için borcun adi ortaklığın borcu olduğunun sabit olduğu düşünülecek olsa dahi yalnızca müvekkili şirketten borcun talep edilmesine olanak olmadığını, alacağın likit olmadığını, icra inkar tazminatı talebinin reddini, tüm bu nedenlerle müvekkili şirkete açıklanan nedenlerle husumet yöneltilemeyeceği dikkate alınarak davanın reddini, davanın açıklanan nedenlerle esastan reddini, icra inkar tazminatı talebinin reddi ile davacının icra tazminatına çarptırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Mahkememizin ———— tarihli celsesinde davacı vekili beyanında müvekkilinin kendisi ile—– geçtiğini, karşı taraftan alacağını aldığını, ancak karşı taraftan vekalet ücreti konusunda geri dönüş yapılmadığını, vekalet ücreti konusunda taleplerinin devam ettiğini bildirdiği, davalı vekilinin beyanında taraflar arasında imzalanan protokolde vekalet ücreti ve yargılama gideri konusunda karşılıklı olarak talep edilmeyeceği yönünde madde bulunduğunu bu nedenle feragat nedeniyle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Davalı vekili ———- tarihli dilekçesi ile taraflar arasında imzalanan protokolü dosyaya sunduğu görüldü.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin itirazın iptali talebi olduğu, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, yargılama sırasında dosya kapsamına sulh protokolünün sunulduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 315/1. Madde ve fıkrasında “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesine göre sulhun kesin hüküm gibi sonuç doğurduğu da dikkate alınarak sulh kapsamında davanın konusuz kalması nedeniyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekilince vekalet ücreti talebinde bulunulmuş ise de, taraflar arasında düzenlenen protokol başlıklı belgenin 2.madde hükümlerinde avukatlık ücreti de dahil olmak üzere tüm yargılama giderlerinin tahsili talebinden feragat edilmiş olduğundan davacı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yargılama evresinde davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 3.494,41 TL harçtan mahsubu ile kalan 3.440,01 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
AVUKATLIK ÜCRETİ;
3-Taraflar arasında düzenlenen protokol başlıklı belgenin 2. Madde hükümlerinde avukatlık ücretide dahil olmak üzere tüm yargılama giderlerinin tahsili talebinden feragat edilmiş olduğundan, davacı yararına avukatlık ücreti tayin ve takdirine yer olmadığına,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ;
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliği giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde ————- nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.07/01/2020