Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1257 E. 2021/662 K. 08.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1257 Esas
KARAR NO : 2021/662
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2018
KARAR TARİHİ : 08/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının ——revli ve yetkili —— Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili —– döneminde gerçekleştirilen, sermaye piyasası aracı ihraçları ve yatırım hizmetleri hakkında —— sayılı denetleme raporunda, borçlunun —- tarihinde —- üzerinden müvekkile satmış olduğunun tespit edildiği, bu satış sebebiyle müvekkilinin —- zarara uğratıldığı yönündeki — raporuna istinaden borçlu aleyhine—– dosyası ile icra takibi başlatılmış ise de borçlu tarafından haksız olarak bu takibe itiraz edildiği, —-oranında payı bulunduğu, yine —- oranında payı bulunan —– paylarının da müvekkili bankanın %99’una sahip olduğu, açıklanan pay sahiplik oranlarına istinaden müvekkili banka, doğrudan ve dolaylı olarak —– elinde bulundurduğu, müvekkili banka yönetim kurulunun —– bankanın iştiraklerinden —- banka dışındaki ortakları üzerinde bulunan —-toplamda —- adet hissenin nominal bedelleri üzerinden satın alınmasına karar verildiği, yine bankanın —– kararıyla bankanın iştiraklerinden —- banka dışındaki ortakları üzerinde bulunan—-nominal bedelli toplamda—— hissenin söz konusu ortakların satma talebinde bulunması durumunda bir hisse bedeli en fazla —– olmak üzere banka adına satın alınmasına karar verildiği, bu karar ışığında banka tarafından alımların kısmi olarak gerçekleştirildiği, bu alımlardan bir kısmı da davalı borçluya ait hisseler hakkında gerçekleştiği, davalının —- adet hissesi —birim bedel karşılığında toplamda —- tarihinde banka tarafından alındığı, —– hissenin —- bedelden alım kararından yaklaşık —-y sonra —- tarihli yönetim kurulu kararıyla bu bedelin — olarak değiştirildiği —-tarafından tespit edildiği, dava konusu hisselerin devrinde uygulanacak —- iznine tabi olduğu, bu sebeple —— başvurduğu, anlaşılacağı üzere bu başvurunun satımın gerçekleştirilmesinden çok sonra olduğu, —- tarihli yazısı ile söz konusu pay devrine onay vermediği, —– satın alma sürecinde alınması gereken —- beklemeksizin hisse alım bedellerini ödediği, —- tarafından iş bu devirlere onay verilmediği, —- beklenmiş olsaydı iş bu devirlerin gerçekleşmeyeceğini, tüm yasal mevzuata ve ayrıca —- raporuna uygun olarak davalıdan örtülü kazanç bedeli olan —– bedelin iadesine dair olarak icra takibi başlatılmış ise de takibe yapılan haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, yukarıda arz ve izah edilen, ayrıca resen nazara alınacak tüm nedenlerle fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazın iptalini, kötü niyetli itiraz sebebiyle %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davacı Müflis—– dava açma hakkının bulunmadığı, dava açma hakkının —– olduğunu,—- tarafından müvekkil davalı aleyhine —– dosyasıyla aynı talepleri içeren derdest dava bulunduğu, müflis bankanın bu bakımdan davacı sıfatı bulunmadığı, Müflis —— dışındaki ortakları üzerinde bulunan — bedelli toplam — adet hissenin, bir hisse bedelinin —- üzerinden satın alınmasına ilişkin —- sayılı kararı,—- yönetim kurulu tarafından alınan ve müvekkilinin herhangi bir dahilinin bulunmadığı bir karar olup, Türk Ticaret Kanunun 460. Maddesi ve ilgili maddeleri çerçevesinde alındığını, Müflis —– serbest piyasa koşullarında kendi tasarruflarıyla böyle bir karar alıp, sonra bu karardan zarara uğranıldığını iddia etmeleri hakkaniyete aykırı olduğu, müvekkili —–bulunmakta iken, —– istifa ettiğini, müvekkilin, istifa ettiği denetim kurulu üyeliği dışında şirket yönetim kurulu üyeliği bulunmadığı, davaya konu hisselerin —- üzerinden satın alınmasına ilişkin olarak katıldığı veya olumlu oy kullandığı herhangi bir genel kurul bulunmadığı, ———- ekli kararında görüleceği üzere örtülü kazanç aktarımın varlığı halinde ortaklardan ziyade, şirket yönetim kurulunun sorumluluğu yoluna gidilmesi gerektiği kabul gördüğü, Müflis —– kararı işle satın alınmasına karar verilen—– hisselerinin devir bedelleri emsallerine uygunluk, piyasa teamülleri, ticari hayatın basiretler ve dürüstlük ilkelerine uygun bir şekilde belirlendiği, müvekkiline ait payların/hisselerin —-tarafından hazırlanan —- şirket değerleme raporunda belirlenen azami değerler üzerinden devredildiği, — tarafından hazırlanan raporlar, — bünyesinde değil, ——–hakim olan —- İlkesine uygun hazırlandığını, —– hazırlanan rapora göre —- özsermaye değerine göre dahi —— adet hissesi —– tarihli indirgenmiş nakit akımı — göre şirket değeri aralığı —–olarak belirlenmiş iken, müvekkili —- değer tespitinden—— üzerinden satın alınmasına karar verilmesi şirketin o dönemki değerine, piyasa koşullarına uygun olduğu, tüm bu nedenlerle; haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
——- dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyası ve taraflarının aynı olduğu—— dosyasının halen derdest olduğu, dava tarihinin — olduğu, iş bu dava dosyası ile —–sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK 166.maddesi uyarınca; aynı yargı çevresi içinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davalar arasında bağlantı var sayılır.
Tüm dosya kapsamına göre, Mahkememizin ——- sayılı dava dosyası arasında HMK’nun 166. maddesinde ön görülen hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, birleştirme koşullarının gerçekleştiği belirlendiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile —– dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu anlaşılmakla, MAHKEMEMİZ DOSYASININ ————— SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLMESİNE, Esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Birleştirme Kararının birleştirilen mahkemece taraflara tebliğine,
3-Yargılamanın —- Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/06/2021