Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1255 E. 2020/424 K. 11.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1255 Esas
KARAR NO : 2020/424

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 22/10/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ödeme güçlüğüne düştüğünden bahisle, İİK 285 ve TTK 286 maddeleri hükümleri gereği müvekkili hakkında alacaklarıyla konkordato akdetmesini sağlamak amacı ile konkordato mühleti verilmesini bu süreler sonucunda teklif olunan konkordatonun onanmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK 285 vd. maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir.
—– tarihinde kabul edilerek, —-tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “—– üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur.
Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir.
Yasanın 288/1. fıkrasında, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağına yer verilmiş, İİK 294. maddesinde, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları, 297. maddesinde ise, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarına ilişkin düzenleme yer almıştır.
Kanun koyucu, 7101 sayılı Kanunda, uygulama alanını genişleterek konkordatoyu, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulabilmek için başvurabileceği bir hukuki çare olarak betimlemiştir.
İİK 285. maddesinde konkordato talebi düzenlenmiştir. Konkordato öncelikle borçlu tarafından talep edilmektedir. Borçlu ise, iflasa tabi olan veya olmayan bir gerçek veya tüzel kişi olabilmektedir.
15.03.2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanunun 65. maddesi ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 179/a, 179/b, 179/c, 298/a ve 329/a maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.
Konkordato bir borçlunun teklifinin alacaklıların nitelikli çoğunluğu tarafından kabul edilmesi ve mahkemenin tasdiki ile oluşan, borçluya borçlarını daha elverişli koşullarda ödemesini sağlayan hukuki imkandır.
Yukarıda ifade edildiği üzere, konkordatoyu tacir olsun olmasın her borçlu, yada (İİK m.285). Alacaklı da talep edebilir.
Konkordato teklif eden gerçek veya tüzel kişinin borca batık olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Konkordato teklif eden gerçek veya tüzel kişinin, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemiyorsa, vadesinde ödeyememe tehlikesi varsa, borçlarını ödeyebilmesi veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Konkordato talep eden borçlunun mutlaka borca batık olması yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır.Konkordato talep eden gerçek veya tüzel kişinin sadece kefaletten borcu olması da konkordato talep etmesine engel bir durum değildir.
Konkordato talep eden borçlunun dilekçesine konkordato ön projesini eklemesi gerekmektedir.
Konkordato talebinin esasını konkordato ön projesi oluşturur. Borçlu ön projesini geçici mühlet ve kesin mühlet zarfında değiştirebilir ve böylece alacaklılar toplantısına başlangıçtaki ön projeden farklı bir konkordato projesi sunabilir.
6098 sayılı TBK ‘nun 586 hükmü “ Kefil, müteselsil kefil veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir….”, kefilin takibini düzenleyen TBK 590.hükmü “ Borçlunun iflası sebebiyle asıl borç daha önce muaccel olsa bile, belirlenen vadeden önce kefile karşı takibat yapılamaz. Bütün kefalet türlerinde kefil, ayni güvence karşılığında hakimden, mevcut rehinler paraya çevrilinceye ve borçlu aleyhine yapılan takip sonucunda kesin aciz belgesi alıncaya veya konkordato kararına kadar kendisine karşı yöneltilen takibin durdurulmasına karar verilmesini isteyebilir…” şeklindedir. Müteselsil kefalette alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir.
Konkordato talebine eklenecek belgeler İİK ‘nun 286. maddesinde düzenlenmiştir. Tacir olmayan bir borçlunun da, malvarlığının durumunu gösterir belgeleri konkordato talep dilekçesi ve ön proje ile mahkemeye sunması gerekir. Borçlu, malvarlığı durumunu açıklığa kavuştururken, kefalet borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmelidir. Adi borçlu (tacir olmayan) ayrıca alacaklılarının bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile alacaklarının miktarını ve vadelerini belirtmeli, başlatılmış icra takipleri varsa bunların dökümünü yapmalı, bu icra takiplerinin hangi icra dairesinde, hangi miktar üzerinden ve ne zaman başlatıldığı açıklığa kavuşturulmalıdır.
2004 sayılı İİK‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, iflasa tabi olan borçlu için, İİK‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır.
Davacıların merkez adresinin yargı çevremizde ve Mahkememizin yetkili olduğunun belirlenmesi üzerine, avacıların Avukatının da vekaletnamesinde konkordato davası açma konusunda özel yetkisinin bulunması nedeniyle 26/10/2018 tarihinde davacıların istemi üzerine davacılara üç aylık geçici konkordato mühleti verilmiş ve konkordato komiserleri olarak İcra İflas Hukukçusu ———Yeminli Mali Müşavi—– İnşaat Mühendisi —– atanmış ve borçlunun mal varlığının muhafazası için ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Komiser heyeti tarafından ibraz olunan rapor ve davacı Avukatının istemi üzerine 24/01/2019 tarihli oturumda geçici mühlet süresinin 26/01/2019 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce sunulan raporlar dikkate alınarak 26/03/2019 tarihinden itibaren bir yıllık kesin mühlet verilmiş, 23/03/2020 tarihli duruşma ara kararı ile 7101 Sayılı Kanun ile değişik İİK.nun 289 maddesi gereğince kesin mühletin —-tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına karar verilmiştir. yine —– tarih ve 3114 Sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Cumhurbaşkanlığının Yargı alanındaki hak kayıplarının önlenmesi amacıyla getirilen durma süresinin uzatılmasına dair kararın 1. Madde hükümlerinde 01/05/2020 ( bu tarih dahil ) tarihinden 15/06/2020 ( bu tarih dahil ) tarihine kadar uzatılmış olduğu belirlendiğinden 20/08/2020 tarihine kadar ek süre verilmiştir. konkordato komiserlerinden rapor alınmış, konkordato komiserleri tarafından yapılan toplantılara ilişkin düzenlenen rapor mahkememize ibraz edilmiştir.
Komiser heyeti tarafından düzenlenen raporlarla ; ——– şehrinde şirket ortağı ——— maliki bulunduğu gayrimenkulü satışa çıkaracağı ve o satıştan elde edilecek 8 milyon Euro satış bedelinin Türkiye ye transfer edilerek şirket sermayesine ekleneceği, satıştan gelecek kaynak ile alacaklılara olan borçların ödemesiz süreyi takiben 36 aylık vadede ödeneceği beyan ve taahhüt edildiği ancak davacı vekilinin dava dosyasına sunduğu belgeye göre satış bedeli açıklanan tarihte ——— taahhüt ettiği gayrimenkul satışından elde edilecek 35.000.000 TL’nın sermayeye eklenmesi koşulunun gerçekleştirilemeyeceğinin ortaya çıkmış olduğu,
Şirketin——- taahhüt ettiği gayrimenkul satışından elde edilecek 35.000.000 TL’nın —- —–transferinin pandeminin dünya ekonomisinde yol açtığı ekonomik kriz neticesi ve kredi kaynağının —– kabul edilen — uyarınca soruşturulmasından dolayı gerçekleşmediği ve gayrimenkul satış bedelinin Şirket sermayesine eklenmesinin şimdiye kadar yerine getirilememiş durumda olduğu, böylece ön projenin yerine getirilemediği, davacı şirketin—- olarakda son konkordato raporu sonrasında herhangi bir teknik gelişme yaşanmadığı, hala ödenmemiş 10 aylık komiserlik ücreti bulunduğu, konkordato komiseri ücretlerini, komiser heyetinin ikazlarına rağmen ödememenin, komiserin talimatlarına aykırılık oluşturduğu,
Bunun dışında; davacı şirkete, komiser heyeti tarafından ilamlı işçi alacaklarının ödenmesi hususunda, müteaddit kez sözlü ve yazılı uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen hala bu ödemelerin de yapılmamış olduğu, aynı mülahaza ve sonuçların şirketin tek hissedarı ve sahibi (tacir olmayan) gerçek kişi —– için de geçerli olduğu,
Sonuç olarak, şirketin mali durumunda herhangi bir değişiklik meydana gelmediği, mali ve finansal durumunda hiçbir iyileşme olmadığı, şirketin borca batık durumda olmama halini korumakta olması, ——gayrimenkul satışı icra edilmiş olduğu halde satış bedelinin halen —– getirilememiş durumda bulunduğu, konkordato ön projenin inandırıcı ve güvenilir olmadan çıktığı belirtilmiş olmakla sunulan rapor mahkememizce de benimsenmekle her iki davacı yönünden konkordato projesinin başarıya ulaşma ihtimalinin bulunmadığı, davacıların komiserin talimatına uymadığı, davacı şirketin borca batık durumda olmadığı, gerçek kişi davacının tacir olmadığı belirlenmekle İİK 292. Madde gereği her iki davacı yönünden koşulları oluşmayan davanın reddine, mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına, komiser heyetinin görevine son verilmesine ve kararın ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Gerekçesi Ayrıntılı Açıklandığı Üzere :
1-HER İKİ DAVACI YÖNÜNDEN KOŞULLARI OLUŞMAYAN DAVANIN REDDİNE
Mahkememiz tarafından verilen tüm tedbir kararlarının kaldırılmasına,
Komiser heyetinin görevine son verilmesine,
Kararın ilanına,
2-Alınması gerekli 54,40 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 18,50 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
4-Artan bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 10 gün içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi