Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1240 E. 2019/950 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1240 Esas
KARAR NO : 2019/950

DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/06/2015
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … sigortada kasko sigortası ile sigortalı aracı ile, davalı …’ın ruhsat sahibi bulunduğu ——— önüne geldiği, otel otaparkında yer olmadığı için aracını otelin önüne park ettiği ve aracın anahtarını valelik görevi yapan şahsa teslim ettiği, ertesi gün görevli personelden aracının anahtarını istediği, otel görevlisinin anahtarı bulamadığı, yapılan araştırmada aracın da bulunmadığından bahisle, davacıya ait aracıın çalınması neticesinde oluşan zararının davalılardan müştereken müteselsilen tazmini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; aracın anahtarı ile çalınmış olduğundan talep olunan hasar bedelinin sigorta teminatı dışında olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Mahkememiz yetkisine itiraz ettiği, davacının anahtarını otel yetkililerine teslim etmediği, aracın otelin sorumluluk alanı dışına bırakıldığı, olayın davacının kusurundan kaynaklandığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, saklama sözleşmesinden doğan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce verilen —– numaralı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi—-. Hukuk Dairesinin—– numaralı kararı ile kaldırılarak dosyanın Tüketici Mahkemesine gönderilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verilmiştir.
HMK 115/1 madde hükmü gereğince mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir.
HMK 114/1-c madde hükümlerinde; mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 4maddesine göre; bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin bir ticari işletmesi ile ilgili olması yada tarafların tacir olup olmadıklarını veya işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
Diğer taraftan 6102 sayılı TTK’nun 19/2 maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğer içinde ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, TTK’nun , kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletmenin esasına göre belirlemiştir.
Hal böyle olunca işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez,
6335 Sayılı Kanunun 2 maddesi ile değişik 6102 sayılı TTK 5. maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır.
Davacı tarafça mahkememize açılan iş bu davada davalılar tacir ise de; davacı tüketici konumundadır.
6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici, 3/ı bendinde ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
Somut olayda davacı 6502 sayılı yasa 3/k bendinde tanımlanan tüketici olup, uyuşmazlık konusu da tüketici işlemine ilişkin olduğundan uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. Açıklanan nedenlerle ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin 2018/817 E. 2018/1041 K numaralı kararı gereği mahkememizin görevsizliğine ve HMK 114 ve 115/2 maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.