Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1223 E. 2018/1241 K. 03.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1223 Esas
KARAR NO : 2018/1241
DAVA : Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 03/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Deniz Ticaret (Deniz Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Davadışı/Sigortalı ,,,,, tarafından, ,,,,,, firmasına, ,,,,,tarihli 9 adet ve ,,,, tarihli 24 adet fatura ile,,,,,I olarak ,,,,,, çekilmiş rulo sac emtiası satıldığını,
Sigortalı firmanın söz konusu emtianın denizyolu ile nakliyesi için ,,,, firması ile anlaşmış ve firma yetkilileri tarafından ,,,,,gemisi …,,, görevlendirildiğini,
Satışı yapılan emtianın ….. Limanı’nda …. tarihinde düzenlenen 1 nolu 1 adet konşimento kapsamında tamamı …..ait sıcak çekilmiş rulo sacların gemiye yüklenmesinin planlandığını,
…. gemisinin …. tarihinde saat 10:40’da yanaşma manevrasına başladığı ve 11:15’de yanaşmış, aynı gün saat 17:30’da başlanan yükleme operasyonunun …. tarihinde saat 05:40’da tamamlandığını,
18.01.2018 tarihinde saat 01:25 civarında ….mevkiine gelindiğinde olumsuz hava şartları nedeniyle ….. demirleme yerinde demirlenmiş; aynı gün öğlen saatlerinde havanın müsait duruma gelmesinin ardından 18:00’da buradan demir alarak seyre devam edildiğini, Saat 21:00 sıralarında…… Adası arasında …. geminin ana makinesinden ses geldiği ve ….. tarafından köprüüstüne haber verildiği, boğaz seyrine devam edildiği için trafik düzenine engel olmamak için gemiyi sancak alabanda yaparak rotadan çıktığı ve …. Emniyet’e telsiz ile haber verildiği, eşzamanlı olarak donatan yetkililerine haber verildiği bildirildiğini, 19.01.2018 tarihinde saat 05:45’de armatörün de bilgisi dahilinde … Emniyeti tarafından görevlendirilen ….” adlı römorköre halat verilerek geminin güvenli bir bölgeye çekildiği ve burada demirlendiği, aynı gün saat 15:00 sıralarında donatan tarafından görevlendirilen teknik servisin gemiye çıkarak yaptığı kontrolde ana makine krankının kırık olduğunun tespit edildiğini,
Gemi armatörü tarafından müşterek avarya ilan edileceğinin sigortalı yetkililerine bildirildiği, sigortalı yetkililerinin de hasarın tespit ve tazmini için davacı müvekkil ….’ye ihbarda bulunulduğunu, durumdan haberdar olan sigortalı, meydana gelen hasarın tespit ve tazmini için sigortacısı olan müvekkil/ …. ihbarda bulunmuşlardır ve müvekkil nezdinde… nolu hasar ve rücu dosyası açıldığını,
Söz konusu hasara ilişkin olarak müvekkil şirket tarafından . ..’den hasarı ve sorumluların tespiti için ekspertiz çalışması talep etmiştir. Gerçekleştirilen ekspertiz çalışması sonucu …… nolu rapor ile hasarın toplam miktarı detayları ekspertiz raporunda açıklandığı üzere, …. USD …… ve …. USD …. toplam 161.896,82 USD olarak hesaplandığını,
Gemi armatörü tarafından ilan edilen müşterek avarya hasarına ilişkin taraflar arasında imzalanan ekli ….. incelenmiş ve konu dökümanda Müşterek …. hasarlarının . . kurallarına tabi olduğu öngörüldüğünü,
Söz konusu hasarın sebebinin yukarıda da belirttiğimiz üzere geminin ve ana makinesinin yaşı ve bakımı ile alakalı olduğu ve geminin kusurunun olduğundan, Türk Ticaret Kanunu‘nun;
“MADDE 1481– (1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçer. Sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel tutarında sigortacıya ait olur.” Maddesi gereği rücu imkanının bulunduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.”
Hasara konu hesaplanan toplam tutarlar;
Kurtarma Yardım katılımı : 124.000,00 USD
Müşterek Avarya katılımı : 37.896,82 USD
Toplam :161.896,82-USD
Dava ve takip konusu emtianın hasarlanması nedeniyle müvekkil şirketin sigortalısının zararını tazmin etmek için müvekkil firma sigortacı sıfatı ile sigortalı……. USD ödendiğini, fakat davalı/borçlu aleyhine başlatılan takip, davalı ve takip borçlusu olan … tarafından 13.06.2018 tarihinde yapılan haksız itiraz nedeniyle durduğunu,
Davalı/borçlu her ne kadar haksız itirazında müvekkil firmaya borcunun olmadığına ilişkin itirazda bulunmuşsa da Türk Ticaret Kanununun 1248.maddesine göre “Taşıyan, taşıma ister bizzat onun tarafından, isterse bir başkası, fiilî taşıyan, tarafından gerçekleştirilmiş olsun, taşıma sözleşmesini yapan veya taşıma sözleşmesi adına ve hesabına yapılan kişidir.”. Bununla birlikte, taşıyanın eşya üzerindeki hakimiyeti ve dolayısıyla yüke ihtimam borcu, yükün gönderilene teslim edilmesiyle veya gönderilenin teslimden kaçınması halinde yükün gönderilenin emrine hazır tutulmasıyla yahut boşaltma limanında geçerli kanun ve düzenlemeler uyarınca eşyanın kendilerine teslimi zorunlu makamlara ya da üçüncü kişilerie teslim edilmesiyle sona erecektir. İhtimam borcunun muhtevası taşıma işlemleri ile tayin edilmiş olup, bu işlemler; teslim alma, yükleme, istif, taşıma, boşaltma, teslim olup, taşıma borcunun ve dolayısıyla taşıyanın ihtimam borcunun muhteveasına dahildir. taşıyan bu taşıma işlemlerinden bazılarını sözleşme ile yükletene taşıtana veya gönderilene bıraksa dahi, taşıyanın bu işlemlere ihtimam borcu devam eder. Buna göre Türk Ticaret Kanununun 1178. Maddesi de beyanlarımızla yanı doğrultudadır.
Davalı taraf yasal evraklar, ekspertiz raporu ve banka ödemesi ile likit bir alacağa karşı kötüniyetli olarak borcu olmadıgı yönünde itiraz etmiş olup, müvekkilimizin alacağını almasında gecikmeye sebebiyet vermiştir. İşbu kötüniyetli itiraz nedeniyle davalı aleyhine alacak değerinin 20%’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; TTK’nm beşinci maddesinin ikinci fıkrası “Bir yerde ticaret davalarına bakan birden çok asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldtği yerlerde Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran bu Kanundan ve diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına İlişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.”hükmünü haiz olduğunu,
Bu doğrultuda, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuruluşumun 20.07.2004 gün ve 370 sayılı kararı ile …’da Denizcilik İhtisas Mahkemesi kurulmuş ve yargı alanı olarak … ili mülki hudutları belirlendiğini,
Davacının iddiası aksine, sigortalısı yerine bir bedel ödeyen sigortacının ikame edeceği rücu davasının da Denizcilik İhtisas Mahkemesi olarak görev yapan … 17. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini,
Davacının dava dışı sigortalı ile arasında akdettiği sigorta poliçesine ilişkin bir uyuşmazlık olmadığını, uyuşmazlık tamamen, bu yük sigortası ilişkisine taraf olmayan Donatan’m müşterek avarya masraflarından sorumlu olup olmadığına ilişkin olduğunu, Mahkemelerin TTK gereğince yapacağı inceleme, Gemi’nin denize, yola ve yüke elverişli olup olmadığını yine TTK’nm Deniz Ticareti başlıklı beşinci kitabı doğrultusunda tespit etmek ve bu doğrultuda taşıyanm sorumlu olup olmadığına karar vermek olacağını,
Dava konusu somut olayla paralel olarak taşıma sigorta poliçesiyle sigortalı emtianın davalıya ait gemi île hasarlı bir şekilde taşındığı iddiasıyla sigorta tazminatının ödenmiş olmasından bahisle açılan rücu davasında da görevli mahkemenin denizcilik İhtisas mahkemeleri olduğu Yargıtay kararları ile sabit olduğunu,
……. yüklü olarak yaptığı sefer esnasında…. tarihinde….. makine arızası geçirmiştir. Bunun üzerine derhal makine stop edilmiş ve …..Trafik Hizmetleri’ne bildirimde bulunulduğunu, ertesi gün, …. Emniyeti Genel Müdürlüğüme bağlı….. isimli römorkör olay yerine intikal etmiş ve gemiyi güvenli bölge olan demir sahasına çektiğini, aynı gün gemiye ana makme tamir ve bakım ekibi çıkmış ve ana makine krank şaftının kırıldığı tespit edilmiştir. Bunun üzerine armatör tarafından müşterek avarya ilan edilmiş ve durum yük ilgililerine bildirildiğini,
….tarihinde, gemi ve davacı yük ilgilileri ….Emniyeti Genel Müdürlüğümde sulh görüşmelerini sonuçlandırmış ve gemi ile yükün kurtarılmasına ilişkin olarak toplam 150.000 USD’lik bir tutarın … Emniyeti’ne ödenmesi kararlaştırılmıştır. Gemi, yük ve yakıtın değerine göre, bu kurtarma ücretinin 120.000 USD’lik kısmı yük tarafında kalmıştır. Devam eden süreçte, dispeç raporu hazırlanmış ve müşterek avaryaya dâhil olan kurtarma ücreti hariç ilave masrafların 37.896,82 USD’lik bir bölümünün yük ilgilileri tarafından ödeneceği belirlendiğini,
Davacı yan, TTK m. 1272’de tanımlandığı şekliyle ortak bir deniz sergüzeştine atılmış olan gemiyi ve yükü birlikte tehdit eden bir tehlikeden korunmak amacıyla katlanılan zararların, taşıyan konumunda bulunan gemi donatanından tahsil edilmesini talep etmektedir. Ancak müşterek avarya garamesine giren zarariann yük tarafına düşen kısmının taşıyana rücu edilmesi mümkün olmadığını, TTK’nın 1141/1 fıkrası taşıyana, her türlü navlun sözleşmesinde gemiyi denize, yola ve yüke elverişli bir halde bulundurmak ödevi yüklemiştir. Hemen ardından ikinci fıkrada taşıyanın hangi halde yük ilgililerine karşı sorumluluktan kurtulacağı düzenlenmiştir. Buna göre, tedbirli bir taşıyanın göstermekle yükümlü olduğu özeni göstermesine rağmen gemiyi denize, yola veya yüke elverişsiz hale getiren eksikliği yolculuğun başına kadar keşfedemediğini ispatladığı takdirde, taşıyan sorumluluktan kurtulur.
Geminin denize, yola ve yüke elverişli olup olmadığı TTK m. 932 hükmüne göre belirleneceğini,
Anılan gemi, olay itibariyle, Türk Loydu tarafından tanzim edilmiş 30.09.2016 başlangıçtı ve ….. tarihine kadar geçerli olan klas sertifikasını ve….Hükümeti tarafından tanzim edilmiş …. sıra numaralı …. Sertifikası’nı haizdir. Bu Denize Elverişlilik Sertifikası da 29.12.2017 tarihinde, 30.09.2016 tarihli başlangıç sualtı sörveyi, 30.09.2016 tarihli şaft sdrveyi ve 29.12.2017 tarihli başlangıç deniz sörveyi esas alınarak düzenlenmiş olup, 29.09.2021 tarihine kadar geçerli olduğunu,
Denize Elverişlilik Belgesi, 17 Kasım 2009 tarihinde yayınlanan Gemilerin Teknik Yönetmeliği hükümlerine göre hazırlandığını,
Anılan Yönetmeliğin 10. maddesinde şaft son/eylerinin nasıl yapılacağı düzenlenmektedir. Buna göre şaftlar 5 yılda bir çekilerek kontrol edileceğini, pervane yerinden çıkarıldıktan sonra, kapünler ve yataklar açılacak, pervane ve kaplin koniklerinde, kama yuvalarında ve layner yüzeylerinde ve flenç diplerinde çatlak kontrolü yapılacağını, yine ikinci fıkraya göre gerekli görülen kondisyonda olmayan kovan yatakları yenileneceğini,
…… gemisinin krank şaftı yukarıda anılan tüm incelemelerden geçmiş, bir sonraki inceleme 2021 yılı olarak belirlenmiş ve bu gemi için denize elverişlilik belgesi düzenlendiğini, diğer taraftan Gemi, anılan taşımanın yapıldığı esnada, gemi ulusal ve uluslararası konvarısiyonlarca belirlenen asgari gemi adamı yeterliliğine de sahiptir ve bu husustaki tüm sertifikaları da eksiksizdir. Aynı zamanda anılan geminin deniz sörveyi, sualtı sörveyi ve şaft sörveyi 30.09.2016 tarihinde yapılmış alup, bunun sonrasında da yıllık denetimleri regülasyonlara uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini,
…….gemisi seferin başında TTK 932 anlamında denize elverişli bir gemidir. Buradan hareketle, gemisini tüm ulusal ve uluslararası kurallara uygun olarak denetimden geçiren ve standartlara uygun şekilde tutan donatanın, TTK 1141 anlamında dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirdiği ve ancak arızanın gerçekleştiği bölüm (krank şaft) itibariyle, yolculuğun başlangıcına kadar herhangi bir hasar ihtimalinin keşfinin mümkün olmadığını,
Bu anlamda Davalı’nın, krank şaft arızası sebebiyle yük ilgililerine karşı sorumlu olmadığı, yükün katlanması gereken müşterek avarya garame payının taşıyana kanun gereği rücu edilemeyeceğini,
Türk Ticaret Kanunu’nun 1179/1 fıkrası gereğince, taşıyanın ve adamlarının kastından veya ihmalinden doğmayan sebeplerden ileri gelen zararlardan taşıyanın sorumlu olmadığı düzenlenmiştir. Bu noktada yukarıdaki açıklamalar ve hasarın geminin krank şaftında meydana gelmiş olması düşünüldüğünde, taşıyanın ve adamlarının dikkat ve özen yükümlülüklerini yerine getirdiği açıktır. Diğer taraftan bu maddede taşıyan için düzenlenen İspat yükü, denize elverişliliği ispatlayan karine niteliğinde belgelerle yerine getirildiğini, böylelikle aksini ispatla, Davacı mükellef olduğunu,
Diğer taraftan TTK’nın 1182 maddesinde, zararın denizin tehlike ve kazalarından ileri gelmesi hainle taşıyanın kusursuz sayılacağı düzenlendiğini,
Bilirkişi incelemesinde de tespit edilebileceği üzere, geminin krank şaftının kırılması bir deniz tehlikesi ve kazası olduğunu, denetimlerini yaptıran bir taşıyanın, du durumun önceden bilebilmesinin imkânı ve ihtimalinin olmadığını, açıklanan sebeplerle davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle faturadan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
HMK.’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasından resen araştırılır.
HMK.’nun 114/c maddesi uyarınca mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.TTK.’nun 5/2 maddesi uyarınca, bir yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi varsa, iş durumunun gerekli kıldığı yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, asliye ticaret mahkemelerinden biri veya birkaçı münhasıran deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilebilir.Bu çerçevede ,… 17 Asliye Ticaret Mahkemeleri HSK tarafında deniz ticaretine ve deniz sigortasına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevlendirilmiş ve bu mahkemelerin yargı çerçevesi … ili olarak belirlenmiştir.Bu düzenleme bir görev düzenlemesidir.
Davacının deniz taşımacılığından kaynaklı ödemiş olduğu hasar bedelinin rücuen tazmini için başlattığı ilamsız icra takibine karşı yapılan itirazın iptalini talep ettiği, taşımanın deniz taşıması olup TTK’nun 5.kitabı 4.kısım 3.bölümde düzenlendiği, uyuşmazlığın deniz ticaretinden kaynaklandığı mahkememizin görevsiz olduğu,
TTK.5/2.maddesi uyarınca davaya bakma görevi deniz ticaretinden ve deniz sigortalarından doğan davalara bakmakla görevli … 17 Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğundan HMK.’nun 114/c ve HMK.nun 20.maddeleri uyarınca mahkememizin görevsiz olduğuna dair karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-Dosyanın karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli … 17 Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, ve yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile … Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.03/12/2018