Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1218 E. 2020/790 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1053 Esas
KARAR NO : 2020/868
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 21/12/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine ——— dosyası ile —- sıra numaralı —– miktarlı fatura nedeniyle başlattıkları icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrinin borçlu şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini, bunun üzerine borçlu şirket vekilince takip konusu asıl alacağın tamamına ve faizine itiraz edildiğini, hukuki dayanaktan yoksun haksız ve kötü niyetli itirazın iptalini talep ettiklerini, icra takibinin dayanağı olan —– numaralı —— tutarlı fatura bedelini müvekkiline ödemediğini, söz konusu faturadan açık ve sarih bir şekilde anlaşıldığı üzere davalı şirketin müvekkiline karşı borçlu olduğunu ve söz konusu tutarın müvekkiline ödenmediğini, dolayısıyla davalı tarafın haksız ve kötü niyetli bir şekilde yaptığı itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, faturanın davalı borçlu şirket adına düzenlediğini ve fatura imza ile teslim alınmasına rağmen böyle bir borcun bulunmadığına dair yapılan itirazın hukuki dayanaktan yoksun olup mesnetsiz ve kötü niyetli yapılan bir itiraz olduğunu, davalının tacir olması nedeniyle ticari defterlerinin incelenmesi ile işbu durumun ortaya çıkacağını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı şirketin ———–sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibine yaptığı itirazın iptaline, kötü niyetli ve haksız olarak itiraz edildiğinden İİK 67/2 maddesi uyarınca alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, ilamsız icra takibinin devamına ve tahsiline, dava sonuna kadar davalı şirket adına kayıtlı araç ve gayrimenkullerin üzerine ihtiyati hacze dönüşecek biçimde ihtiyati tedbir konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin müvekkili şirketin yapımını üstlendiği dava dışı —— yükümlülüğündeki ———–işleriyle ilgili makine çalışmaları, dolgu malzemesi temini ve şantiyeden çıkan atık molozların döküm sahasına nakli işlemlerinin ifası sebebiyle kurulduğunu, işbu ticari ilişki nedeniyle geri dolgu malzemesinin iş sahasına dökülmesi karşılığında bu dolgunun sahada makineyle yayılması için gerekli makine çalışmalarından ücret alınmayacağı, bu işlerin bila bedel yapıldığı konusunda davacıyla sözlü mutabakata varıldığını, davacıdan bu anlaşma ile birlikte aynı projede başkaca makine hizmeti de alındığını ve ayrıca saha mıcır malzemesinin davacı tarafça temin edildiğini, işbu mıcır alımı ve sair makine çalışmalarının ücretinin faturaya yansıtılan bedelin çok çok altında olduğunu, firmanın aynı zamanda müvekkili şirketin yapımını üstlendiği projenin sahibi —– devam eden ticari ilişkisi olduğunu ve aynı hizmetleri —- verdiğinin bilindiğini, davacının ayrıca sahada çalışan diğer taşeron firmalardan kaynaklanan çöp ve molozların atılması işlerini de —— yaptığını, davacının şantiye teknik ekibi ile uzlaşamadığı için aslında ——— kesmesi gereken fatura bedellerini de müvekkili şirkete kestiğini ve akabinde haksız ve mesnetsiz icra takibi ve devamında da eldeki davayı açtığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davanın reddi ile——-sayılı dosyasına konu takibin iptaline, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67/1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.
Davaya dayanak —– sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalısı aleyhine —- asıl alacak ve —- işlemiş faiz olmak üzere toplam —– üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafça süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, eldeki davanın yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce alınan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından işletme defterinin sunulduğu, davacının —– yılına ait ticari defterlerinin açılış onaylarının yasal süre içerisinde yapıldığı, kapanış onayının zorunlu olmadığı, bu nedenle davacı defterlerinin HMK 222 çerçevesinde davacı lehine delil teşkil edebileceği, davacının —- yılı işletme defterlerinin incelenmesinde davaya konu —- sıra numaralı toplam —– faturayı işletme defterine —- sıra numarası ile işlediğinin vergi usul kanuna göre işletme defterinin —— Tahsil edilen paralarla tahakkuk eden alacaklar kaydolunur…” hükmünün yer aldığı, yani işletme defteri tutan kişinin fatura bedelini tahsil etmemiş olsa dahi tahakkuk eden alacak niteliği taşıdığı için defterine kaydetmek zorunda olduğunu, bu nedenle işletme defterinde faturadan doğan alacağın tahsil edilip edilmediğinin anlamanın mümkün olmadığını, davalı tarafın inceleme için ticari defter kayıt ve belgelerini ibraz etmediğini, davalı tarafa ait BA formlarının incelenmesinde davalı tarafın davacı taraftan —- ayında ——- yılı ——- ayında —– mal alışı yaptığını bildirdiği, işletme esasına göre defter tutan mükelleflerin BA BS form bildirim zorunluluğu bulunmadığını, sonuç olarak davacı tarafın davalı taraf adına davaya konu fatura ile toplam ——– fatura düzenlendiği, davalı tarafın, davacı tarafın düzenlemiş olduğu —- bedelli faturayı —- yılı———- davacı taraftan mal alışı yaptığını bildirdiğini, tarafların %20 tazminat taleplerinin mahkememin takdirinde olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili —– tarihli dilekçesi ile asıl alacak ve faiz toplamı üzerinden itirazın iptali davasını açtıklarını beyan etmiş eksik harcı ikmal etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının bir adet faturaya dayalı olarak başlatmış olduğu takibe davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine itirazın iptalini talep ettiği davalı tarafın davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, ancak yapılan ihtaratlı tebligata rağmen davalının defterlerini sunmadığı görülmüştür.İncelenen davacı defterleri uyarınca, davacı tarafın defter ve belgelerinin usulüne uygun olarak tutuldukları, davacının icra takibine konu ettiği faturanın davacı defterlerinde aynı şekilde kayıtlı olduğu, davalı adına düzenlenen faturanın davalı tarafça BA formu ile bildirildiği, bu hali ile davacının edimini yerine getirdiği,buna göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle —–alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, alacak likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.
Bunun yanında takip öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair delil sunulmamış olması nedeniyle davacı tarafın işlemiş faiz talebi haklı görülmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının —— sayılı dosyasına yaptığı itirazın KISMEN İPTALİNE, takibin —— asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %9 yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davanın kabul edilen 60.534 TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 4.135,07 TL nispi karar harcının 700,82‬ TL’lık bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 3.434,26 TL karar harcının davalı taraftan alınmasına,
4-Davanın kabul edilen 60.534,00 Türk Liralık bölümü üzerinden davacı vekili yararına belirlenen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 8.669,42 TL nispi avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine,
5-Davanın red edilen 895,57 TL’lik bölümü üzerinden davalı vekili yararına belirlenen karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 895,57 TL avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 685,52 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 TL vekaletname harcı, 15,30 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 741,92 TL harcının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti ve posta ücreti olarak kullanılan 105,7‬0 TL’nin toplamda 705,70 TL’nin davalın kabul ve red oranı gözetilerek 695,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 10,29‬ TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde————-nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 21/12/2020