Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1205 E. 2023/680 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1205
KARAR NO : 2023/680

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —–Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

ASIL DAVA
:
Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde.
Taraflar arasında temizlik malzemesi satışına ilişkin ticari bir ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki gereği davalının borcunu ödememesin üzerine takip tarihi itibariyle 34.217,66 TL tutarında müvekkili şirket alacağını tahsil etme amacıyla —– İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişkiye istinaden 19/12/2017, 20/11/2017, 08/01/2018, 19/01/2018, 29/01/2018 tarihli irsaliyeli fatura ve 19.02.2018 , 01/03/2018 tarihli fatura düzenlendiğini, fatura muhteviyatı malların davalı şirkete teslim edildiğini, müvekkili tarafından yapılan montaj ve ölçülen su değerleri ile alakalı 11/12/2017,23/01/2018,14/02/2018,11/01/2018,26/03/2018,12/06/2018 tarihli servis raporlarının davalı şirkete sunulduğunu, ayrıca davalı şirkete yıkama programlarına göre kullanılan gramajların ve sıcaklık değerleri hakkında bilgi maili atıldığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin alacak ve faiz talepleri saklı kalmak kaydıyla davalının —–İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 34.217,66 TL üzerinden davamına, itiraz edilen miktar üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

ASIL DAVADA CEVAP-KARŞI DAVA DİLEKÇESİ :

Davalı-karşı davacı vekili cevap dilekçesinde : müvekkilinin otel, restoran ve benzeri kuruluşlara endüstriyel yıkama ve tekstil kiralama hizmeti veren sektöründe yeni bir firma olduğunu, müvekkilinin, davacı ile yaptığı görüşmeler neticesinde müvekkili şirkette uygulanacak yıkama sisteminin kurulum ve montajı ile yıkamada kullanılacak deterjan, leke çıkarıcı, ağartıcı, yumuşatıcı gibi kimyasalların satışı konusunda mutabakata varıldığını ve davacı tarafından müvekkili şirkete 14/09/2017 tarihli e-posta mesajı ekinde bir teklif sunulduğunu, işbu fiyat teklifinde davacı tarafından düşük ve yüksek sıcaklıktaki kilogram başına maliyet garantisi ve sabit iskonto garantisi verildiğini, bu teklife göre kilogram başına tekstil yıkama maliyetinin yaklaşık 0,11 TL olacağının taahhüt edildiğini, davacının teklifinin kabul edildiğini ve davacı ile aralarında ticari ilişki kurulduğunu, müvekkilinin davacı ile çalıştığı süre içerisinde birçok problem meydana geldiğini, müvekkilinin davacı tarafından sunulan hizmetten beklenen faydayı elde edemediğini, yaşanan en büyük sorunlardan birinin davacı şirketin yanlış dozaj ayarlaması nedeniyle aşırı yumuşatıcı kullanılmasına bağlı olarak yıkanan tekstil ürünlerinde kimyasal birikimi ve sararma meydana gelmiş olması olduğunu, davacı tarafından yapılan yanlış dozajlama neticesinde ana yıkama sonrasında durulama kısmında alınması gereken yumuşatıcının ana yıkamada verilmesi sonucunda ana yıkama kimyasallarının da aktive olamadığını, yıkamada kullanılan kimyasalların da etkisiz yani nötr hale geldiğini, bu nedenle yıkamada kullanılan kimyasalların işlevini yerine getiremediğini, aslında ürünlerin hiç yıkanmamış gibi lekeli olarak kaldığını, yıkaması yapılan tekstil ürünlerinin lekelerin çıkmadığı şikayetiyle defalarca müşterileri tarafından geri gönderildiğini, müvekkilinin yıkama işlemlerini tekrar tekrar yapmasına rağmen davacının yanlış yıkama programı ve yanlış dozajlaması nedeniyle sonucun değişmediğini, ürünlerdeki lekelerin çıkmadığını, müvekkilinin defalarca yıkama yapmak zorunda kaldığından kullanılan kimyasal miktarı ve enerji sarfiyatının da katbekat arttığını, bu durumun davacı şirkete defalarca iletildiğini, davacı tarafından müvekkili şirkette yapılan servis ziyaretleri ve kontrollere rağmen herhangi bir çözüm sağlanamadığını, müvekkilinin kilogram başına tekstil yıkama maliyetinin davacı şirket tarafından taahhüt edilenin aksine 0,11 TL yerine yaklaşık 0,38 TL gibi son derece yüksek ve katlanılamaz bir maliyete ulaştığını, müvekkilinin maruz kaldığı fazladan enerji ve kimyasal harcamalarının yanı sıra müşteri memnuniyetsizliği neticesinde yaşanan ciro ve müşteri kayıplarına daha fazla dayanamayarak endüstriyel yıkama sektöründe faaliyet gösteren çamaşırhane ve benzeri firmalar nezdinde araştırmalar yaptığını ve davacı şirketçe uygulanan yıkama programı ile kimyasalların hatalı olduğunu, davacı şirketin hatalı dozajlama yapması sebebiyle aşırı miktarda kimyasal kullanmak zorunda kaldığını, 3 aylık ortalama kimyasal kullanım miktarı faturasının 10.000 TL civarında olması gerekirken 35.000 TL ‘ye çıktığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkilinin davacı ile çalışmak istemediğini sözlü olarak ilettiğini ve taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdiğini, sonrasında davacı tarafından kesilen faturaların ödenmesi talebiyle —– Noterliği’nin —— yevmiye nolu 04/06/2018 tarihli ihtarname keşide edildiğini, müvekkili tarafından işbu ihtarnameye karşılık —— Noterliği’nin —– yevmiye nolu 6/06/2018 tarihli ihtarname keşide edilerek yaşanan mağduriyetin bir kez daha dile getirilerek müvekkilinin taraflar arasındaki ihtilafın sulhen çözülmesi konusundaki iyi niyetli iradesini davacıya bildirildiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, davacının müvekkilinin sektördeki tecrübesizliğinden faydalanmak suretiyle kilogram başına yıkıma maliyetinin 0,11 TL olacağına ilişkin garanti vermesi sonucunda taraflar arasındaki ticari ilişki kurulduğunu, taraflar arasındaki ilişkinin devam ettiği üç aylık dönemde müvekkilinin davacı tarafça uygulanan hatalı yıkama programı ve hatalı dozajlama neticesinde yıkama işlemlerinden istenilen sonucu elde edememesi, lekelerin çıkmaması nedeniyle defalarca yıkama yapılması ve artan enerji maliyeti, bizzat davacı şirket tarafından ayarlanan hatalı yıkama ve hatalı kimyasal dozajlaması ile yıkanan tekstil ürünlerindeki aşırı kimyasal kullanımına bağlı sararma ve yıpranma nedeniyle müvekkili şirketin tekstil ürünlerinin kullanılamaz hale gelmesi ve yenilenmesinden doğan maliyetler ve müşteri memnuniyetsizliği nedeniyle yaşanan ciro kaybından doğan toplam zararı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla karşı dava bakımından fazla harcanan elektrik, su, doğalgaz bedelleri için şimdilik 10.000 TL, yenilenen tekstil ürünlerinin maliyeti için şimdilik 17.000 TL , ciro kaybından doğan zararları için şimdilik 10.000 TL olmak üzere toplam 37.000 TL’yi davacı şirkete yönelik karşı davaları ile talep ettiklerini, asıl davanın reddini, karşı davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

KARŞI DAVA CEVAP :
Davacı-karşı davalı vekili cevap dilekçesinde ;davalı-karşı davacının, müvekkilinin sunduğu hizmetten beklediği faydayı sağlanamadığı gerekçesiyle işbu karşı davayı açtığını, müvekkilinin Türkiye’de 25 yılı aşkın süredir dünya çapında faaliyet gösteren bir şirket olduğunu ve bugüne kadar sunduğu hizmet ile alakalı bir ihtilaf yaşamadığını, davacı-karşı davacının dava dilekçesinde bahsettiği zararın davalı-karşı davacının kendi kusur ve tecrübesizliğinden kaynaklandığını, müvekkilinin karşı davacıya yazılı olarak bir taahhüdünün söz konusu olmadığını, esas itibariyle kimyasal alım satım söz konusu olduğunu, hayatın olağan akışı içerisinde müvekkilinden alınan bu kimyasalları teknik usulüne uygun şekilde kullanma görevinin karşı tarafta olduğunu, müvekkilinin hangi teknik cihazlarda, hangi yeterlilikte olduğunu bilmediği personelin ne şekilde kullandığını bilmediği ürünlerle ilgili bir ayıptan sorumluluğu bulunmadığını, davalının borcu biriktirip hatta icra takibi yapılıncaya kadar ürünle ilgili bir serzenişinin dahi olmamasının da hem hukuka aykırı hem de olağan hayata uygun olmadığını, teknik servis sonucunda dozajlama sistemi otomasyon panosunun, kimyasal hortumları, makinelere giden sinyal kabloları ve program şartellerinin demontajının gerçekleştirildiğini, alanın temizlendiğini ve makinelerin çalışır halde teslim edildiğinin belirtildiğini, davalı karşı davacının iddia ettiği zararların kendi tecrübesizliğinden meydana geldiğini, tüm bu nedenlere davalı-karşı davacı tarafından açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Asıl dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası, karşı dava ise taraflar arasındaki sözleşme sebebiyle karşı davacının uğramış olduğu zararın tazmini talepli tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —– İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası, tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir. —– İcra Müdürlüğü’nün—– Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 34.217,66-TL ‘nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 20/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 26/06/2018 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların ticari defterlerindeki birbiri ile olan alacak-borç durumunun tetkiki için tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, 08/12/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın 2016-2017 ve 2017-2018 yılları özel hesap dönemine ait ticari defterlerinin acılış ve kapanış tasdiklerinin yasal suresi içerisinde yapıldığı görülmüştür. Bu bilgilere göre davacı şirketin 2016-2017 ve 2017-2018 yılları özel hesap dönemine ait ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olup olmadığı hususunda nihai takdirin Mahkemeye ait olduğu, davalı tarafın 2017-2018 dönemlerine ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal suresi içerisinde yapıldığı, bu bilgilere göre davalı şirketin 2017-2018 dönemlerine ticari defterlerinin sahibi lehine kesin delil olma vasfına sahip olup olmadığı hususunda nihai takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı verilerine göre 30/11/2018 tarihi itibariyle davacı taraf davalı taraftan 34.217.66 TL alacaklı olduğu, söz konusu tutarın davacı firma tarafından 13/06/2018 tarihli ve —– nolu yevmiye kaydı
ile —– Alıcılar hesabından —– Şüpheli Ticari Alacaklar hesabına aktarıldığını, davalı verilerine göre ,31/12/2018 tarihi itibariyle davalı tarafın davacıya 27.80,672 TL borçlu olduğu, tarafların kayıtları arasında 6.410,94 TL fark olduğu, farkın kaynağının ,davacının düzenlediği ama davalının ticari defterlerine kaydetmediği aşağıda belirtilen fatura olduğu, TarihY.NoBelge NoBelge TarihiAçıklama
BorçAlacakBorç Bakiye 01.03.201814.596—–01.03.2018Sat.fat: —–
6.410,94 34.217,66 Kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için heyete bir sektörel bilirkişi de dahil edilerek yeni heyet oluşturulmuş ve 21/03/2022 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; dosyaya mübrez belge, bilgi, takip dosyası, davacı ve davalı yana ait ticari defterler ve dosya üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; davacı yan tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yılına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı yan tarafından incelemeye sunulan 2017-2018 yılına ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 13.06.2018 tarihi itibarıyla 34.217,66 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 34.217,66 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 13.06.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği, davalı yanın karşı davasına yönelik iddiaların ispata muhtaç olduğu, davalı-karşı davasının iddiasını ispata yönelik dosyada somut ispata yeter belge bulunmadığı, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş davalı-karşı davacı vekilinin rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve başka bir sektörel bilirkişiden rapor alınması talebi üzerine dosya tekstil mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş, 26/07/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya kapsamına taraflarca sunulan delil ve belgelerin incelenmesi sonucunda; Herhangi bir şekilde ne elektrik nede su maliyet giderlerini içeren herhangi bir hesaplamanın 0,1154 TL’lik maliyete dahil edilmediği; davacı … tarafından davalıya sunulmuş olan yıkama programlarının incelenmesinde yumuşatıcının ana yıkama programlarında değil , ön ve ana yıkama programları sonrasındaki tek durulama veya son durulama aşamalarında kullanılması şeklinde programlandığının anlaşıldığı; Taraflarca—– kimyasalının yumuşatıcı olarak kullanıldığı; bu yumuşatıcının ana yıkama programlarında programlandığına dair herhangi bir veriye tarafımızca rastlanmadığı; Davalının dilekçesinde iddia etmiş olduğu dozajlamanın hatalı olduğu , yada kullanılan kimyasallar ve davacı tarafından kullanılması için sunulan yıkama programı ve dozajları sebebi ile ürünlerin temizlenmediğine , lekeli kaldığına dair ; veyahut dozajlamanın hatalı yapıldığına dair, taraflar arasındaki iş akdi sonlandırılmadan önce , aktif olan işletmede makinalar üzerinden incelenerek tespit edilmiş, dozajlama ile ilgili herhangi bir tespit raporuna rastlanmadığı; Davacının servis raporlarında arıtma suyundaki alkali derecesine bağlı olarak deterjanların istenen verimlilikte tekstil materyalinden uzaklaşmayacağını , bu sebeple arıtma suyunun sertlik derecesini istenene göre ayarlanması gerektiğini ; Aynı zamanda makinelere buharla birlikte demir sevk edildiği tespitleri ile bu durumun tekstil materyalinde sararma ve yıpranmalara sebebiyet vereceğini belirterek önlem alınması için uyarılarda bulunulduğu; Servis raporlarında arıtma suyunun alkali durumunun istenen değerlere düzenlenmesi ile ilgili uyarılar göz önüne alınınca , arıtma suyunun kontrol işleminin davacının gözetiminde değil de davalının gözetiminde olduğunun anlaşıldığı; Tüm bu uyarılara rağmen , davacı tarafından her servis raporu sonrasında, servis raporunda yapılan tespitlerin yanlış olduğuna dair davalı tarafından herhangi bir itiraz yazısına rastlanmadığı ; suyun sertliğinin ayarlanması yolunda sorumluluğun davalı tarafta olduğu ; davalı tarafın su sertliğinin düzenlenmesi için hangi yöntemi uyguladığının dosya kapsamından anlaşılamadığı; Tekstil yüzeylerine su buharı ile demir gelmiş olmasının , hem de kaynatılmış suda alkali derecesinin (önceleri yumuşak su , sonraları aşırı sert su) optimum yıkama kalitesi için istenen değerden farklı olması ; bu değişkenlerinde davalının kendi işletmesinde kontrol ederek ayarlaması gereken ve davalının işletmesinde yıkama kalitesini etkileyen değişkenler olması sebebi ile ekstra yıkamalardan dolayı söz konusu kimyasal maliyetindeki artışa sebebiyet vermiş olabileceği; servis raporlarında belirtilen davacı tarafından yapılmış uyarı ve ikazların , ilk rapordan son rapora kadar devam ettiğinin görülmesi sebebi ile , davalının belirtmiş olduğu kimyasal kullanımındaki olası artışın nihai sebebinin, direk olarak kullanılan yıkama programının ve uygulanan dozajların uygun olmaması yada kullanılan kimyasalların uygun olmaması olarak değerlendirme yapılmasının 12.04.2018 tarihli servis raporu da göz önüne alındığında , mevcut veriler ışığında mümkün olamadığı; Söz konusu tespitin ancak ve ancak , olayın gerçekleştiği zaman diliminde alınacak bir tespit raporu ile sağlanmış olması gerektiği; Bu konuda davalı tarafından ne servis raporlarına karşı zamanında yapılmış bir itiraz yazısına nede bağımsız bir denetim firması yada bilirkişisince alınmış bir tespit raporuna dosya kapsamında rastlanmadığı; Her bir servis raporu tarihi arasında hangi kalem üründen ne kadarlık bir iş hacminde çalışma yapıldığı , ve ne kadarlık bir aktif kimyasal tüketim yapıldığının dosya kapsamında belli olmadığı; Davalının keşideci olduğu ihtarnamede ; halen kapalı ve kullanılmış olan kimyasallardan bahsedildiği; ancak bunların miktarı ile ilgili bir belgenin veya tespitin dosyada mevcut olmadığı ; İş akdinin bitirilmesi ile ilerde kullanılması planlanan ancak kullanılmayan kimyasalların, mevcut hali ile kimyasal maliyetini arttırmaya da sebebiyet yarattığı ; Dosya kapsamında sunulan belgeler dahilinde ,enerji sarfiyatında beklenenden fazla artış olmuş olabileceği ( bir ürün üzerinde olası ekstra yıkamalardan ve 23.01.2018 tarihindeki servis raporuna istinaden lekeleri çıkarmak üzere sıcaklık sürelerinin arttırılması sebebi ile ) ; ancak enerji sarfiyatı artışına davacı yanın sebebiyet verdiğine ilişkin dosyaya sunulmuş belgeler üzerinden tespit yapılmasının mümkün olmadığı; Taraflar arasındaki ticari ilişkinin başlangıcından ilk iki aya ait ve ticari ilişkinin bitiminden 5 ay sonrasına ait ve sonraki zamanlara ait faturalarda tüketimin fazla olduğu görülmekle birlikte daha fazla üretim yapıldığı yönünde fikir oluşumuna sebebiyet verse de; bu 5 aylık süreçte davalının kendi üretim parkurunda davacı tarafından yapılan uyarıları baz alıp gerekli iyileştirmelerin yapılıp yapılmadığı ve/veya aynı çalışma ortamında yeni işlere davalıca devam ettirilip ettirilmediği tarafımızca dosya içeriğinden bilinememektedir. Bu sebeple dosya kapsamına sunulan faturalar ışığında tarafımızca değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı; Söz konusu yaşanan problemlerin nihai sebebinin kullanılan yıkama programının ve uygulanan dozajların uygun olmaması yada kullanılan kimyasalların uygun olmaması olarak değerlendirme yapılmasının 12.04.2018 tarihli servis raporu da göz önüne alındığında , mevcut veriler ışığında mümkün olmadığı; Davalı tarafından alımı yapılan tekstil ürünlerinin yıkama problemi sebebi ile ayıplı olan ürünlerin yerine konmak üzere satın alındığına ve davacıdan bu alımların bedelinin talep edildiğine dair , davalı tarafından karşı dava olarak düzenlediği 02.09.2019 tarihli cevap dilekçesine kadar , davalıdan davacıya gönderilmiş herhangi bir ikaz , uyarı , bilgilendirme yazısına ve belgeye dosya kapsamında rastlanmadığı; Enerji sarfiyatında artış olduğuna ve bu artışa davacı yanın sorumluluğunda olduğuna – ilişkin dosyaya sunulu belgeler üzerinden tespit yapılmasının mümkün olmadığı; Kilo başına gerçekleşen yıkama maliyetini hesaplamaya yönelik dosyada somut bir delilin olmadığını Tekstil alım faturalarının yıkama kaynaklı hasar gören ürünlerin tazminine ilişkin hasar tazmin faturası olup olmadığı ve ayıptan davacı tarafın sorumlu olduğunun ispata muhtaç olduğu ; dosya kapsamında ispata yeterli belgenin dosya kapsamında tespit edilemediği yönünde görüş bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: açılan asıl davanın davacının davalıya satmış olduğu temizlik malzemeleri için ödenmeyen 34.217,66-TL cari hesap bedeli için başlatılan takibin davalının itirazı neticesinde durmakla takibin devamının sağlanması talepli itirazın iptali davası olduğu, karşı davanın ise taraflara arasındaki sözleşme sebebiyle davalı-karşı davacının uğramış olduğu zararın tazmini talepli olduğu, davacı-karşı davalının endüstriyel yıkama yıkama sistemleri kurulumu, montajı ve temizlik kimyasalları satan tüzel kişi tacir olduğu, davalı-karşı davacının da otel restoran ve benzeri kuruluşlara endüstriyet yıkama hizmeti veren şirket olduğu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ihtilafsız olup her iki tarafça da kabul edildiği, bu hususun tarafların ticari defterlerinden de anlaşıldığı, esasen taraflar arasındaki ihtilafın asıl davada davacı-karşı davalının davalı ile olan cari hesabına işleyip, takibe ve davaya konu faturalar sebebiyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, karşı davada ise davacının davalı sebebiyle sözleşmeye aykırılık dolayısıyla zarara uğrayıp uğramadığı ve uğradıysa miktarı ve tazmini hususlarında olduğu, iki tarafında ilgili yıllara ait ticari defter ve dayanak belgelerinin bilirkişilerce incelendiği, her iki tarafında ticari defterlerinin de usulüne uygun tutulmakla sahibi lehine delil vasfına sahip olduğu, davacı tarafın defterlerinden davacının davalıdan takip tarihi itibari iel 34.217,66-TL alacaklı göründüğü, davalı defterlerine göre ise davalının davacıya takip tarihi itibari ile 27.806,72-TL borçlu olarak göründüğü, aradaki 6.410,94-TL’lik muhasebesel farkın ise 01/03/2018 tarihli 6.410,94-TL’lik faturadan kaynaklandığı, bu faturanın davacı defterlerinde bulunmasına rağmen, davalı defterlerinde bulunmadığı, tarafların ilgili yıllara ait karşılaştırmalı BA-BS formlarının da bu fatura hariç uyuştuğu, cari hesap farkına konu fatura muhteviyatı ürünlerin —–numaralı irsaliye ile davalı adına —— isim ve imzasına teslim edildiğinin dosya kapsamında sunulan irsaliyeler ile tesbit edildiği, davalı şirket yetkilisinin münferit temsil yetkisi ile ——olduğu, taraflarca kabul edilen dosya kapsamındaki yazışmalarda ve servis formlarında da davalı adına —– yanında —— imzasının bulunduğu, bu durumda cari hesap farkını oluşturan faturanın muhteviyatındaki mal ve hizmetin de davcı tarafından davalıya sunulduğunun mahkememizce kabul edildiği, taraflar arasında ne elektrik nede su maliyeti giderlerine dair davacı tarafından verilmiş herhangi bir taahhüdün bulunmadığı, davacı tarafından davalıya sunulmuş olan yıkama programlarının teknik bilirkişice incelendiği, bu kapsamda yumuşatıcının ana yıkama programlarında değil , ön ve ana yıkama programları sonrasındaki tek durulama veya son durulama aşamalarında kullanılması şeklinde programlandığı; taraflarca —— isimli kimyasalın ise yumuşatıcı olarak kullanıldığı; bu yumuşatıcının da ana yıkama programlarında programlandığına dair herhangi bir verinin dosyada bulunmadığı, davalının dozajlamanın hatalı olduğu, kullanılan kimyasallar ve davacı tarafından kullanılması için önerilen, sunulan yıkama programı ve dozajları sebebi ile ürünlerin temizlenmediği lekeli kaldığına dair taraflar arasındaki sözleşme devam ederken, aktif olarak çalışan davalının işletmesinde makineler üzerinde inceleme yapılarak tespit edilmiş, dozajlama ile ilgili herhangi bir tespit raporunun da bulunmadığı, bilakis davacının davalıya sunduğu servis raporlarında arıtma suyundaki alkali derecesine bağlı olarak deterjanların istenen verimlilikte tekstil materyalinden uzaklaşmayacağını , bu sebeple arıtma suyunun sertlik derecesini istenene göre ayarlanması gerektiğini belirttiği, aynı zamanda makinelere buharla birlikte demir mineralinin sevk edildiği tespitleri ile bu durumun tekstil materyalinde sararma ve yıpranmalara sebebiyet vereceğini belirterek önlem alınması için uyarılarda bulunduğunun dosya kapsamındaki servis raporlarıyla sabit olduğu, mezkur servis raporlarında arıtma suyunun alkali durumunun istenen değerlere düzenlenmesi ile ilgili uyarılar değerlendirildiğinde arıtma suyunun kontrol işleminin davacının değil davalının sorumluluğunda olduğu, tüm bu uyarılara rağmen davacı tarafından her servis raporu sonrasında, servis raporunda yapılan tespitlerin yanlış olduğuna dair davalı tarafından herhangi bir itiraz yazısına rastlanmadığı, davalının tüm dosya kapsamında kanuna uygun herhangi bir ayıp ihbarının da bulunmadığı, suyun sertliğinin ayarlanması sorumluluğun davalıda olduğu ; davalının da bu yönde su sertliğinin düzenlenmesi için herhangi bir tedbir alıp almadığı aldı ise hangi yöntemi uyguladığının dosya kapsamında belli olmadığı, yıkamaya konu tekstil yüzeylerine su buharı ile demir minerali gelmiş olmasının optimum yıkama kalitesi için istenen değerlerden uzaklaştıracağı ve yıkama kalitesini olumsuz yönde etkileyeceği, bu değişken üzerinde ise davacının tasarrufunun bulunmadığı, davalının kendi işletmesinde kontrol ederek ayarlaması gereken parametre olduğu, bu hususun davalının işletmesinde yıkama kalitesini etkileyen değişkenler olması sebebi ile ekstra yıkamalardan dolayı söz konusu kimyasal maliyetindeki artışa sebebiyet verdiği, servis raporlarında belirtilen ve davacı tarafından yapılan uyarı ve ikazların , ısrarlı şekilde ilk rapordan son rapora kadar devam ettiği, ancak davalı tarafında herhangi bir önlem alınmadığı, bu sebeple davalının belirttiği muhtemel kimyasal kullanımındaki artışın nihai sebebinin, direk olarak kullanılan yıkama programının ve uygulanan dozajların uygun olmaması yada kullanılan kimyasalların uygun olmaması olarak değerlendirmesinin 12/04/2018 tarihli servis raporu da göz önüne alındığında mümkün olmadığı, davalının keşide ettiği ihtarnamede ; halen kapalı ve kullanılmış olan kimyasallardan bahsedildiği; ancak bunların miktarının belli olmadığı, davacı tarafından enerji miktarı ile alakalı verilmiş herhangi bir taahhüdün olmadığı, yine davalı tarafından davacının sebep olduğu zarar olarak bildirilen müşterileri için yeni tekstil ürünleri alımının da yıkama problemi sebebi ile ayıplı olan ürünlerin yerine konmak üzere satın alındığına dair dosya kapsamında veri bulunmadığı, davalı tarafından bu hususta 02/09/2019 tarihli cevap dilekçesine kadar yapılmış herhangi bir ihtar, ihbar vb. bildirimin de bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış 08/12/2020, 21/03/2022 ve 26/07/2023 tarihli bilirkişi raporları gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve asıl davanın kabulüne , karşı davanın ise reddine karar verilmiş, asıl davada davalının itirazı neticesinde davacı alacağına geç kavuşacak olmakla alacak da likit olduğundan icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—-İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 34.217,66 TL asıl alacak üzerinden devamına,Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 6.843,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Açılan davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Asıl dava yönünden alınması gerekli 2.337,40 TL harçtan davacı-karşı davalı tarafından peşin olarak yatırılan 584,36 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 1.753,04 TL nin davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karşı dava yönünden alınması gerekli 269,85 TL harcın davalı-karşı davacı tarafından peşin olarak yatırılan 632,00 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 362,15‬ TL ‘nin davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
4-Karşı davada 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davalı-karşı davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
5-Asıl davada avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı-karşı davalı vekili için takdir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
6-Karşı davada davacı- karşı davalı vekili için takdir olan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacı vekilinden alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
7-Asıl davada davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 584,36 TL peşin harç olmak üzere toplam 620,26‬ TL harcın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
8-Asıl davada davacı-karşı davalı tarafından sarfedilen 2.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 48,70 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 2.248,70 TL’nin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
8-Karşı davada sarf edilen yargılama giderlerinin davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—–BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.