Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/12 E. 2021/687 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/12 Esas
KARAR NO: 2021/687
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2018
KARAR TARİHİ : 10/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının—–gereğince —– adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ———- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
“Davacı tarafından, davalı tarafa ticari amaçla ——- ödeme yapıldığını, sözlü olarak anlaşılan alınacak ürünlerin davalı tarafından davacı tarafa teslim edilmediğini, davalı tarafça defalarca görüşülmesine rağmen yapılan avans ödemesinin iade edilmediğini, davacı ile dava dışı ——- arasında bir anlaşma ve ticaret olmadığını, davacı ile davalıyı tanıştıranın dava dışı firma olduğunu, ticari bir işletmenin, gerçekten alacağı olmayan bir gerçek kişiden üçüncü bir kişiye gerçek kişiye ödenmek üzere tahsilat yapmasının mümkün olmadığını, davalının bu aracılık hizmetini yerine getirebilmesi için hukuki yetkisinin ve izinin bulunmadığını, davalı ile dava dışı —- hareket ederek davacı tarafı zarara uğratmış olabileceğini, ancak bu durumun —— ödeme alan davalı tarafın davacı tarafa olan iade edimini ortadan kaldırmayacağını, alacağın tahsili amacı ile ———— dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı ile takibin durdurulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile borçlunun itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ;davacının dava dışı —– isimli şirket adına ve hesabına yine dava dışı —— oluşturulması hususunda anlaşmaya varıldığını, dava dışı——– sözleşmeye konu işlemlerinin bu firma adına bizzat davacı tarafından takip edildiğini, bu kapsamda işin takibi ve ödemelerinin dava dışı——-bizzat davacı tarafından gerçekleştirildiğini, davaya konu borcun ise fuar stant işi kapsamında davacı tarafından dava dışı —– adına, gerçekte dava dışı yüklenici ve dava dışı —-yapılan bir ödeme olduğunu, davalı taraf ile dava dışı ———arasında yakın ticari ve dostluk ilişkisi kapsamında oluşan güven nedeni ile davacının nakit olarak ödenmesi kararlaştırılan bu tutarı ödeme tarihide nakit temin edememesi ve kredi kartı ile ödeme yapmak istemesi üzerine alıcı dava dışı ——ricası ile davalı tarafın pos cihazı üzerinden tahsil edildiğini davalı tarafın dava dışı —– adına davacıdan tahsil ettiği tutarı banka tarafından hesabına aktarımı gerçekleşir gerçekleşmez gerçek alıcısı olan dava dışı ——- firmasına iade ettiğini, dava dışı şirketler arasında, sözleşme konusu işe ilişkin bir takım ihtilafların oluştuğunu, işin tamamlanmasına rağmen bedelin tamamının davacı tarafça karşı firmaya ödenmediğini, davaya konu ödemenin gerçek alıcısı dava dışı ——- olduğunu, bu firma adına tahsil olunan bedelin davalı tarafından söz konusu firmaya iade edildiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ——sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine — asıl alacak ve — işlemiş faiz olmak üzere toplam——- alacağın tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmak suretiyle mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan —- tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafından incelemeye sunulan dava dışı ——- ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davalı tarafından incelemeye sunulan 2017 yılı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davacı tarafa ait sonu 9575 ile biten maximiles kredi kartından davalı tarafa —- tarihinde—- ödeme yapıldığının somut olduğu, davacı tarafından ” yapılan ——- ödemenin davalı yana ödenen iş avansı olduğu, davalı tarafından ürün teslimatı yapılmadığından, alacağının davamıza konu takip ile talep edildiği” iddiasının mevcut olduğu, davacı tarafından sunulan ticari defterlerde davacının bu iddiasını destekler bilgi ya da kayıt olmadığı, ————- kredi kartı ödemesinin kayıtlı olmadığı, davalı taraf ile bir ticari ilişki olmadığı, davalı tarafa avans ya da herhangi bir ad altında yapılan ödeme kaydının mevcut olmadığı, davalı taraf ticari defterlerinde; takibe konu davacı tarafından yapılan ——- bedelli kredi kartı ödemesinin davalı tarafın ticari defterleri içindeki banka kayıtlarında mevcut olduğu, kredi kartı ödemeleri olarak genel bir ifade ile kayıt altına alındığı, davalı tarafın bankasına —- net para girişi olduğu, ——- komisyon kestiği, ödemenin hangi müşteriden yapıldığının belli olmadığı, kredi kartı ödemeleri olarak genel bir ifade ile kayıt altına alındığı, davalının, ” davacı tarafından yapılan bu ödemenin dava dışı —- firmasının,davacı taraftan alacağının tahsili için, —– firmasının ricası üzerine yapıldığı ve bankalarına yatan paranın davacı taraftan alacaklı dava dışı —— gönderildiği” iddiasının mevcut olduğu, davalı tarafından inceleme esnasında taraflarına dava dışı ——– cari hesabının da sunulduğu, ilgili cari hesapta davalı tarafından dava dışı —–davalı yanın borcu olmamasına —— açıklaması ile ödeme yapıldığının görüldüğü, davacı tarafından inceleme esnasında taraflarına —- muavini sunulmadığı için ——–, davacı tarafın münferiden temsile yetkili olduğu dava dışı ———— ticari ilişkisi olup olmadığının taraflarınca irdelenemediği, dosya kapsamında ve tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan somut tespitlerin yukarıda mevcut olduğu, somut durum karşısında davacı tarafın davalı taraftan alacıklı olup olmadığı hususunda hukuki yorum ve takdirin mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacının davalıya ait pos cihazından kendi kredi kartıyla ——- bedelli ödemenin avans ödemesi olduğu karşılığında sözlü anlaşma gereği, davalının kendisine mal teslim etmesi gerektiği ancak teslim etmediği, bu sebeple kredi kartıyla ödemiş olduğu bedeli davalıdan iade istediği, hukuk yargılamasında isbat hususunda genel ilkenin 6100 sayılı yasanın 190. maddesinde kanun koyucu tarafından vazedildiği, maddeye göre isbat yükünün kanunda özel bir düzenleme olmadığı sürece iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, somut olayımızda tarafların defterlerinin incelendiği, davacının ticari defterinde yapmış olduğu ödemenin kayıtlı olmadığı gibi davalı ile ticari ilişkisinin de bulunmadığı, davalının ticari defterinde ise yapılan ödemenin kayıtlı olduğu, banka kayıtlarında mevcut olarak göründüğü, ödemenin kredi kartı ödemeleri olarak genel bir ifade ile kayıt altına alındığı, davalı tarafın bankasına yapılan pos çekiminden — net para girişi olduğu, —- banka tarafından komisyon olarak kesildiği, akabinde davalı tarafından bilirkişi incelemesine esas olarak sunulan dava dışı —- firmasının cari hesabından, ilgili cari hesapta davalı tarafından dava dışı —- davalı yanın borçlu olmayıp bilakis — alacaklı olmasına rağmen —— tarihine kayıtlı —- açıklaması ile ödeme yapıldığının da sabit olduğu bu hususun davalının savunmalarını doğrular nitelikte olduğu, somut olayda davacı tarafından davalıya ———vasıtasıyla kredi kartıyla ödeme yapıldığı hususunda ihtilaf olmadığı, ancak davacı yanın isbat yükü üzerinde olmakla davacı ile ticari ilişkisi olduğu ve sözlü anlaşma doğrultusunda mal alımı için avans olarak davalıya ödeme yaptığını isbatlaması gerektiği halde isbatlayamadığı , davacının kendi ticari defterlerinde bile davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığının okunduğu, kredi kartı ile yapılan ödemenin esas itibari ile peşin ödeme yahut havale olarak değerlendirilmesi gerektiği, peşin ödemede malın ödeme karşılığı ödeme anında alındığı karinesinin cari olduğu, öte yandan gerçek hayat tecrübelerinden hareketle kredi kartı ile yapılan ödemeler neticesinde pos cihazından çıkan slibin müşteri nüshasında bu ödeme karşılığında mal ve hizmet aldım şeklinde ibare bulunduğu, yapılan ödemenin havale olduğu varsayımında ise yerleşik —– uygulamalarından da bilindiği üzere üzerine hiç bir kayıt düşülmemiş havalenin karine olarak mevcut borcun ödenmesine karine olacağı, aksini ödemeyi yapanın isbat etmek zorunda olduğu, davacının tacir olduğu TTK hükümlerine göre basiretli bir tacirin herhangi yazılı bir sözleşme olmadan, hiç bir ihtirazi kayıt düşmeden böyle bir ödeme yapmasının borcunu ödemeye karine teşkil edeceği, somut olayımızdaki gibi aksi iddia ediliyorsa bunun yazılı olarak isbat edilmesinin gerektiği, somut olayımızda ise böyle bir isbat olmadığı mahkememizce anlaşılmış, ——- tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve isbat edilemeyen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-İspatlanamayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının 35,90 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan geriye kalan 23,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——- istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 10/06/2021