Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1197 E. 2019/1130 K. 26.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1197 Esas
KARAR NO : 2019/1130

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 26/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;—— tarihinde davalı … şirketine —- poliçe numaralı sigorta poliçesi ile sigortalı olan —- plakalı araç sürücüsünün kusuru ile sebep olduğu trafik kazası sonucunda araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve almış oldukları sağlık kurulu raporuna göre %5 oranında müvekkilinin sürekli işgöremez kaldığını, hasar dosyasında yaptıkları aktüer hesabına istinaden müvekkiline —- bedelli işgöremezlik tazminatı ödendiğini ancak bunun müvekkilinin maruz kaldığı gerçek zararını tazmin etmekten uzak olduğunu beyan ederek, şimdilik —– işgörmezlik tazminatının avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa yapılan usule uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; Mahkememizin —– Karar sayılı kararı ile “Davanın Kabulü ile —– maddi tazminatın temerrüt tarihi olan —- itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
Davalı vekilinin talebi üzerine dosya temyiz incelemesi için Yargıtaya gönderilmiş, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin ———– Esas ve —– Karar sayılı ilamı ile “…Dava, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.) maddesi gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Çalışma gücü kaybına dayanan maddi zarar, geleceğe ilişkin bir zarar olduğundan, zarar gören davacının kazadan önce elde ettiği net gelir ile ileride elde edebileceği gelirin doğru saptanması, tazminatın doğru hesabında önemli yer tutar.
Davacı …, davaya konu kaza tarihi itibariyle 19 yaşında olup sunulan öğrenci belgesine göre 2013 yılı itibariyle ——————— sınıf öğrencisidir. Kaza tarihi itibariyle geliri olmayan, kazadan 2 yıl sonra yüksek öğrenime başlayan ve eğitim hayatı devam eden davacının uğradığı % 5 oranındaki maluliyeti nedeniyle, günlük hayat aktivitelerini yürütürken fazladan harcayacağı güç nedeniyle zararının oluştuğu, bu zararın “efor kaybı” olduğu ve giderilmesi gerektiği de dikkate alınıp, kaza tarihinden gelir elde etmeye başlayacağı tarihe kadarki süre için asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanmasında bir usulsüzlük yoktur.
Mahkemenin hükme esas aldığı —– tarihli hesap bilirkişi raporunda; davacı tarafça sunulan öğrenci belgesine göre, 2013 yılında yüksek öğrenime başlayan davacının 4 yıllık eğitiminin bitmesi sonrası 2018 yılında öğretmen olarak çalışmaya başlayıp asgari ücretin 2,79 katı gelir elde edeceği kabulü ile aktif devre hesabının yapıldığı görülmektedir. Anılan bu raporda, davacının iş bulup işe başlama süresi ile askerlik süresi dikkate alınmamıştır. Ayrıca, davacının eğitim gördüğü okul yüksekokul olup bu okuldan mezun olduğunda öğretmen olarak çalışıp çalışamayacağı konusunda da herhangi bir araştırma yapılmamış olduğu halde, raporda davacının öğretmen olarak çalışacağı kabulüne dayanan gelirin esas alınması yerinde olmamıştır.
Diğer yandan; pasif devre zararının hesaplanması sırasında esas alınan ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil, ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, ücretle fiilen çalışanlara uygulanmak için getirilen asgari geçim indiriminin, ücretli bir çalışmanın söz konusu olmadığı pasif devre zararının hesaplanmasında dikkate alınmaması gerektiği de yerleşik Yargıtay uygulamaları ile kabul edilmiş olmasına rağmen; davacının pasif devreye ilişkin zararının, —–bedeli dahil edilmiş asgari ücretten hesaplanması nedeniyle de rapor hatalıdır.
Bu durumda mahkemece; davacının eğitim gördüğü okula müzekkere yazılarak eğitim süresi ile mezun olacağı tarihin ve mezun olduğunda aldığı eğitime göre öğretmen olarak çalışma hakkı olup olmadığının sorulmasından sonra; öğretmen olarak çalışmasının mümkün olması halinde, mezun olur olmaz hemen bu işe başlayamayacağı da dikkate alınarak işe başlaması için geçecek makul süre ile askerlik süresi için öğretmen gelirini elde edemeyeceği dikkate alınıp bu süreler için asgari ücretten hesap yapılması;——- göre belirlenen pasif devre zararının hesaplanmasında, —–dahil edilmemiş net asgari ücretin esas alınmasıyla tazminatın belirlenmesi hususlarında, rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
Davalı taraf yaptığı tüm savunmalarda, davacının, trafik sigortalı araçta hatır için taşındığını ifade etmiş, mahkeme tarafından bu hususta herhangi bir inceleme ve irdeleme yapılmamıştır.
2918 sayılı KTK’nun 87/1. maddesinde “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir” düzenlemesine yer verilmiş; aracın hatır için verildiği ya da hatır için taşıma yapılan durumda oluşacak zararlarla ilgili değerlendirmenin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Anılan kanun hükmünün atıf yaptığı genel hükümler, Türk Borçlar Kanunu’nun sorumluluğa ilişkin hükümleri olup, böylesi durumda 818 sayılı BK’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) uygulama alanı bulacaktır.
Davaya konu trafik kazası sırasında, davacının, dava dışı —– sevk ve idaresindeki sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu görülmektedir. Kazaya ilişkin olarak yürütülen ceza soruşturmasında alınan beyanlarda; gerek davacı gerekse araç sürücüsü ile tanık (araçtaki yolcu —-), arkadaş olduklarını ve gezmeden eve dönerken kazanın gerçekleştiğini ifade etmişlerdir. Bu durum karşısında, davacı ile araç maliki ve/veya sürücüsü arasındaki ilişkiye, taşımanın amaç ve şekline göre davacının araçta hatır için taşındığı açık olduğundan; 818 sayılı BK’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 51) gereği tazminattan makul oranda, hakkaniyete uygun (Dairemiz uygulamaları ile % 20 oranı kabul edilmektedir) indirim yapılarak tazminatın belirlenmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir…” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamına binaen Mahkememizin —— tarihli celsesinde bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Davacı vekilinin——- tarihli dilekçesinde davacının zarar hesabının asgari ücret üzerinden yapılması yönündeki talebi dikkate alınarak dosya ek rapor düzenlenmesi için önceki aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi 13/06/2019 tarihli ek raporunda özetle; davacının toplam efor kaybına ilişkin maddi zararının — olduğunu, davalı … tarafından sunulan —-tarihli dilekçe ekindeki hasar dosyasında bulunan ödeme belgelerinden —– kısmi ödemenin —- tarihinde yapıldığını, buna göre güncelleme bedelinin —- olduğunu,
—— (toplam maddi zarar )
———- (davalı kısmi ödemesi)
—— (güncelleme bedeli)
—— (bakiye maddi zarar )
davacının bakiye maddi zararından Yargıtay’ın benimsediği uygulama doğrultusunda % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması sonrasında talep edebileceği maddi zararının — olduğunu tespit etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54.) maddesi gereğince çalışma gücü kaybı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup, davacının kaza tarihi itibariyle gelirinin olmadığı, kazadan 2 yıl sonra yüksek öğrenime başladığı ve eğitim hayatı devam eden davacının uğradığı % 5 oranındaki maluliyeti nedeniyle, günlük hayat aktivitelerini yürütürken fazladan harcayacağı güç nedeniyle zararının oluştuğu, bu zararın “efor kaybı” olduğu ve giderilmesi gerektiği, Yargıtay —— HD.’nin bozma ilamında belirtilen hususlar dikkate alınarak ve davacı vekilinin talebi doğrultusunda net asgari ücretler esas alınarak düzenlenen ——- tarihli aktüer bilirkişinin raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, rapor doğrultusunda davacının —- bakiye maddi zararının olduğu, davaya konu trafik kazası sırasında, davacının, sigortalı araçta yolcu olarak bulunduğu, kazaya ilişkin olarak yürütülen ceza soruşturmasında alınan beyanlarda; gerek davacı gerekse araç sürücüsü ile tanık (araçtaki yolcu —-), arkadaş olduklarını ve gezmeden eve dönerken kazanın gerçekleştiğini ifade etmeleri, davacı ile araç maliki ve/veya sürücüsü arasındaki ilişkiye, taşımanın amaç ve şekline göre davacının araçta hatır için taşındığı anlaşılmakla Yargıtay —-. HD nin yerleşik uygulamaları gereği tazminattan % 20 oranında indirim yapılarak belirlenen ———————- tazminatın, temerrüt tarihi olan ——tarihinden itibaren, kazaya neden olan davalı … şirketine trafik sigortalı aracın kullanım amacı hususi olup ticari araç olmadığı da nazara alınarak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
TBK’nın 51. maddesi gereği hükmedilen tazminatta yapılan takdiri indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir. (Yargıtay —–HD —-.)
HÜKÜM::Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile —– maddi tazminatın temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya ödenmesine,
2)Davanın kabul edilen —–dava değeri üzerinden alınması gereken—- nispi karar harcına karşılık, davacı tarafından dava açılırken 24,30 TL peşin olarak, — ıslah tarihinde olmak üzere toplam 165,80 TL yatırılmış olduğundan, geriye kalan—- harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3)Davacı tarafça yatırılan 24.30 TL başvurma harcı, 24,30 TL peşin harç, 141,50 TL ıslah harcı, 3,75 TL vekaletname harçlarının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan —- göre kabul edilen ———– dava değeri üzerinden, davacı yararına belirlenen —-nispi avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-Davalı taraf kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden belirlenen zarar tutarı üzerinden takdiri indirim yapılmış olmakla reddedilen (—– yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan — göre belirlenecek nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olamayacağından—— vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan tebligat ve bilirkişi inceleme gideri toplamı bulunan —- yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak—- yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geriye kalan ——— yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafça yapılan —— yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranı dikkate alınarak — yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,—– yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8- Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.