Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1180 E. 2021/768 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1180 Esas
KARAR NO : 2021/768
DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 08/10/2018
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının — sayılı —–gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili küçük —-günü ——–tarafından yolun karşısındaki babasının yanına gitmek üzere karşıdan karşıya geçmek isterken hızla gelen ——– sevk ve idaresinde bulunan —— plakalı aracın çarpması sonucu ağır şekilde yaralandığı, çarpan sürücü olay yerinden ayrıldığı için kaza tespit tutanağı tutulamadığı, aracın ——-davalı şirket tarafından yapıldığı, poliçe numarasının —- olduğu, kaza sonrası müvekkil küçük —– bedeninde çok ağır tahribatlar olduğu, uzun soluklu bir tedavi süreci geçirdiği, ayak bileğinde kırık söz konusu olduğu, müvekkil küçük için — anne — ve baba—— olmak üzere —- manevi tazminatın davalı —- haricindeki davalılardan, — maddi tazminatın ——– tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, dava harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP
Davalı ———–vekili cevap dilekçesinde özetle; ——– tarihinde yürürlüğe giren 6704 Sayılı kanun ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesinin değiştirildiği, Trafik kazasından doğan tazminat talepleri için dava yoluna gitmeden önce sigorta şirketine yazılı olarak başvuru bir dava şartı haline geldiği, davacı yanca müvekkili şirkete —– tarihinde yapılan başvuruya istinaden şirket nezdinde —–numaralı hasar dosyası açıldığı, ibrazı zorunlu belgelerin eksik olması nedeniyle yeterli değerlendirme yapılamadığı, zorunlu evrakların tamamlanması için davacılara yazıyla cevap verildiği, davacı tarafından cevabi yazıda belirtilen zorunlu evraklar tamamlanmadığından ödeme yapılmadığı, müvekkili şirkete geçerli bir başvuru yapılmadığı, bu nedenle dava şartı yokluğundan huzurdaki davanın reddini, davayı kabul anlamına gelmemekle, davacının sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararını kanıtlaması, kanıtlayamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğu olmadığı, davacının iddia ettiği kalıcı sakatlığın tespiti için rapor alınması halinde hazırlanacak raporda —- değil, —- dikkate alınması gerektiği, —- ve ilgili mevzuat gereği, maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamanın güncel —– esas alınarak yapılması gerektiği, davacı yanın geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin kabul edilemeyeceği, davacının kaza tarihinde —– yaşında olduğu, gelir getiren bir işte çalışmadığı, dolayısıyla tedavi müddeti boyunca mahrum kaldığı herhangi bir kazancı olmadığından geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağı, tedavi ve bakıcı giderinden de müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağı, sorumluluğun —– ait olduğu, tüm bu nedenlerle aleyhlerine açılan davanın usulden ve esastan reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —– cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin kusuru olmayan bu kazadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağı ve taleplerinin reddinin gerektiği, müvekkilinin davaya konu trafik kazasında araç sürücüsü olduğu, motorlu aracı kullanan sürücülerin yaralanma ve maddi hasarla sonuçlanan kazalardan dolayı sorumlu tutulabilmeleri için meydana gelişinde kesinlikle “kusurlu” olmalarının gerektiği, sürücünün sorumluluğu “tehlike sorumluluğu” değil yalnızca “kusur sorumluluğu” olduğu, olayda annenin ağır kusurunun mevcut olduğu, —– yaşında çocuğun yoğun trafiğin olduğu caddede tek başına yola çıkmasına gerekli özen ve dikkati göstermeyerek çocuğun yaralanmasına neden olduğu, davacıların trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunduğun, haksız fiil sonucu cismani zarar nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunulabilmesi için çalışma gücü kaybının ve maluliyetin olması gerektiği, dosya kapsamındaki tıbbi raporların incelenmesinde meydana gelen kazada yaralanmanın maluliyet yaratacak ölçüde olmadığı, davacıların anne baba için talep ettikleri manevi tazminat istemlerinin haksız olduğu ve reddi gerektiği, zarar gören küçük için istenen manevi tazminat miktarının da fahiş olduğu, davaya konu yaralamalı trafik kazası sebebi ile maluliyetin bulunmayışı, kazaya bağlı olarak yaşı küçük çocukta oluşan yaraların iyileşme süresinin oldukça kısa olması göz önüne alındığından anne için — baba için —çocuk içinde —– manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğu ve reddinin gerektiği, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —–cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiği, davacının dava dilekçesinde —– plakalı aracın mülkiyetinin müvekkili şirkete ait olduğunu ve müvekkili şirketin sorumlu olduğunu iddia ettiği, ancak 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda araç sahibi ve işletenin tanımları ayrı ayrı yapıldığı ve motorlu aracın işletilmesinin bir zarara sebep vermesi halinde meydana gelen zarardan araç sahibinin değiş işletenin sorumlu olacağının kabul edildiği, müvekkili şirketin kazanın meydana geldiği tarih itibariyle —- plakalı aracın işleteni olmadığı, — tarihinden itibaren en az —- süreyle müvekkil şirket tarafından dava dışı——– kiralandığı ve dava konusu kazanında kiracının fiili kullanım ve tasarrufu altındayken meydana geldiğini, davanın işletenlik sıfatını devreden ve malik sıfatıyla da sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirket yönünde husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin haksız olduğu, sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak derecede fahiş olduğu, taleplerini somut deliller ile ispat etmekle yükümlü olduğu, manevi tazminat taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi halinde davacıların müterafik kusurları oranında tazminattan indirim yapılmasının gerektiği, davacıların faiz taleplerinin usulden ve esastan reddini, izah edilen nedenlere husumet, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın esastan reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan——- cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin kaza nedeniyle sorumluluğu bulunmadığ, İddia edilen kazada aracın sürücüsünün kazaya sebebiyet verdiğine ve kusurlu olduğuna ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, kazada zarar gören küçük —– karşıdan karşıya geçtiği yolda gerekli özeni gösterip göstermediği bu kapsamda davacı küçüğün gerekli gözetim yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği hususunda herhangi bir şekilde açıklama delil vs bulunmadığı, salt kazanın meydana gelmesi nedeniyle elim acıya maruz kalındığı akabinde, bu sebeple maddi ve manevi tazminat istemi dile getirildiği, bu konuların açıklığa kavuşturulması gerektiği, bu husus açıklığa kavuştuğunda müvekkili şirketin sorumluluğunun olmadığı ortaya çıkacağı, ——-kapsamında illiyet bağının kesilme durumu gündeme geleceği, bir başka deyişle, işletenin kendisinin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın meydana gelmiş olması nedeniyle müvekkili şirket üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiş olup herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı, öncelikle müvekkili şirketin hiçbir kusuru olmaksızın araçta kazayı etkileyecek herhangi bir bozukluğun olmaması illiyet bağını kestiği, iddia edilen kusur oranları ispat edilmeye ve açıklık getirilmesine muhtaç olduğu, talep edilen maddi manevi tazminat taleplerinin de fahiş olup, sebepsiz zenginleşme bakımından ele alınması gerektiği, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu olmamakla birlikte, istenilen maddi tazminat taleplerinin somut olarak ispat edilmesi gerektiği, yine manevi tazminat talepleri de sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet verecek şekilde olup fahiş olduğu, husumet yokluğu nedeniyle müvekkili şirket hakkındaki davanın reddini, haksız ve hukuka aykırı davanın esastan reddini, yargılama giderlerleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminata ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, —— araştırmaları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce davacı küçüğün maluliyetinin tesbiti için dosya kül halinde ——- cevapla bir takım eksik evrakın tamamlanmasını ve akabinde dosyanın tekrar sevkini talep etmiş, mahkememizce eksik evrak ve tedavi belgelerinin tamamlanması için davacı küçük —— sevk edilmiş ancak davacılar hastaneye müracaat edip eksikleri tamamlayıp dosyaya ibraz etmemişlerdir. Yargılama devam ederken davacılar vekili —— dilekçesi ile davacılar vekilliğinden istifa etmiş, mahkememizce istifa dilekçesi ve yargılama sırasında eksik kalan gider avansı eksikliğini verilen 1 haftalık kesin süre içerisinde ikmal etmeleri aksi halde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddedileceği ihtarı davacı asillere —– tarihinde tebliğ edilmiştir.
—— tarihli 7. celsede davacı asiller hazır bulunmamış verilen kesin süre içerisinde de eksik gider avansını ikmal etmemişlerdir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 115.maddesinde de dava şartlarındaki eksikliğin giderilebilir nitelikte olması halinde davacı tarafa süre verilmesi gerektiği, eksikliğin verilen süreye rağmen tamamlanmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
Davacı asillere eksik kalan gider avansını tamamlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde gider avansının tamamlanmadığı, gider avansı eksikliğinin HMK’nın 114/1.madde ve fıkrasının (g) bendine göre dava şartı olduğunun düzenlendiği görülmekle, davanın gider avansı eksikliği nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Açılan davanın dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 140,04 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 104,14‬ TL’nin karar kesinleştikten sonra talep halinde davacılara iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre (7/2) davalılar vekili için takdir olunan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —- Tarafından sarf edilen 38,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı—-verilmesine,
6-Davalı —-Tarafından sarf edilen 62,85 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalı—– verilmesine,
7-Bakiye gider avansı var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davalı—-vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ———– nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 24/06/2021