Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1177 E. 2021/486 K. 06.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1177 Esas
KARAR NO : 2021/486
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 06/04/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilmiş sözleşmenin teminatı olarak müvekkili tarafından düzenlenen ve müvekkil şirket yetkilisi —- tarafından ciro edilen——- Şubesi’ne ait —- nolu ——- bedelli çek davalı şirkete ——- tarihinde teslim edildiğini, ancak işbu teminat çekinin davalı tarafından haksız olarak iade edilmediğini, çekin ancak sözleşmenin ifa edilmemesi halinde takibe konu edilebileceğinin kararlaştırıldığı, taraflarca imzalanan fesih protokolünün 5. Maddesinde — tarihi itibariyle oluşan borç bakiyesinin ——olup, acentenin devir bedeli olarak da aynı tutar belirlenmiştir.” hükmünün yer aldığını, bu hükümler tarafların birbirinden hak ve alacakları olmadığını kabul ettiğini, teminat çekinin işleme konulmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığını, davalı yanın kötüniyetli olarak teminat çekini elinde tuttuğunu belirterek; davalı ile yapılan fesih protokolü dolayısıyla davalı şirkete borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri — tarihinde tebliğ edilmiş olup, süresinde cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmakla; HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’nun 72. Ve devamı maddelerinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Davacı vekilince sunulan “Fesih Protokolü” başlıklı belgede; davacı şirketin —, davalı şirketin ——- olarak yer aldığı, 1.Maddesinde; “İşbu protokolün konusunu taraflar arasında —- tarihinde yapılan protokole istinaden süren acentenin ——- adresinde bulunan —– tarihinde taraflarca feshedilerek——-devredilmiştir”, düzenlemenini bulunduğu, 4.Maddesinde; — tarihinde yapılan cari hesap mutabakatı bir ön mutabakat olup, acentenin kesin cari hesap mutabakatı—— tarihinde tekrar yapılarak oluşan net borç veya alacak hesaplanacaktır. Taraflar oluşacak net borç veya alacağı ilk talep anında nakden ve defaten ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt ederler”, düzenlemesinin bulunduğu, 5.Maddesinde; “Acentenim —- tarihi itibari ile oluşan borç bakiyesi —– olup, acentenin devir bedeli olarak da aynı tutar belirlenmiştir”, düzenlemesinin bulunduğu ve protokolün — tarihinde taraflarca imzalandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça sunulan bila tarihli —– başlıklı belgede; Davalı şirket ile davacı şirket arasında akdedilmiş olan—– yılı sözleşmesinin teminatı olarak ——- Şubesi tarafından düzenlenen—nolu teminat çeki ——- bedelle tanzim edilerek davalı şirkete teslim edildiği, işbu teminat çekinin bahsi geçen —- yılı acentelik sözleşmesinin teminatı olarak verildiği, sözleşme ihlali halinde işleme alınacağı, dönem sonunda cari hesap kapanacak olduğundan karşılıklı mutabakat sağlandıktan sonra teminat ekinin bila bedel iade edileceğinin kararlaştırıldığı ve taraflar imza edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama devam ederken davacı vekilince sunulan——- tarihli dilekçe ile müvekkilinin ödeme yaparak çeki iade aldığını, taraflar arasında borç alacak bakiyesi bulunmadığı hususunda anlaşma sağlandığını belirterek davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı yana teminat çeki olarak davalı yana verilen çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, taraflar arasında — tarihinde —— imzalandığı, işbu sözleşmenin — tarihinde imzalanan fesih protokolü ile feshedildiği, dava konusu çekin teminat çeki olarak davalı yana verildiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; söz konusu teminat çekinin davacı yana hangi tarihte iadesinin gerektiği, davacının çek nedeniyle herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında imzalanan ve inkar edilmeyen—tarihli fesih protokolünde; davacı ile davalı şirket arasındaki acentelik sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiği, davacının —– yer alan acente işletmesinin davalı yana devredildiği, davacı yanın davalı şirkete — tarihi itibariyle—— borcu bulunduğu, işbu borcun devir bedeli olarak sayıldığı belirtilmiştir. Yine taraflarca imzalanan ve imzası inkar edilmeyen tarihsiz protokolde; dava konusu çekin davacı tarafından davalı şirkete—– yılı sözleşmesinin teminatı olarak verildiği, çekin işbu sözleşmenin ihlali halinde işleme alınacağı belirtilmiştir. Tarafların gerek yazılı gerekse de duruşmalardaki sözlü beyanları birlikte değerlendirildiğinde; tarihsiz protokolde—— sözleşmesi olarak belirtilen protokolün —- tarihli fesih protokolü olduğu anlaşılmaktadır. Taraflarca dosyaya başka bir sözleşme de ibraz edilmiş değildir. Bu halde, dava konusu çekin iş bu fesih protokolü kapsamında verildiğinin kabulü gerekmektedir. Bila tarihli protokolde dönem sonunda karşılıklı cari hesap mutabakatı yapıldıktan sonra çekin iade edileceği kararlaştırılmıştır. —– tarihli fesih protokolünün 4. Maddesine göre ise; —– tarihinde yapılan cari hesap mutabakatının ön mutabakat olduğu, taraflar arasındaki kesin hesabın—- tarihinde yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre davacı tarafından davalı yana verilen teminat çekinin, davacı yana iadesi koşulunun oluşup oluşmadığı —— tarihinde yapılacak cari hesap mutabakatına göre belirlenecektir. Eldeki dava ise —- tarihinde açılmıştır. Bu hali davacı tarafça, sözleşmede kararlaştırılan tarih beklenilmeksizin, eldeki dava açıldığından, davacının istemi yerinde değildir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 59,30.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 853,88.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 794,58‬‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerilerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 7.300,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı vekiline verilmesine,
6.Talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde — nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
06/04/2021