Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1166 E. 2018/964 K. 05.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/428 Esas
KARAR NO : 2018/1161

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların yurt dışında mukim sigorta şirketleri olup, kanuni halef ve temellük eden sıfatıyla bu davayı açtıklarını, dava dışı …………. satmış olduğu ……… üretim hattı emtiasının ……… ” projesi kapsamında taşınması için ……görevlendirdiğini, davalı taşıma ise bu iş bu proje taşımasının gerçekleştirilmesini 27.01.2015 tarihli CMR taşıma senedi tahtında fiili taşıyıcı sıfatı ile üstlendiğini, 22.984 brüt kg ağırlığındaki …………. üretim hattı emtiasını 27.01.2015 tarihinde ……………… plakalı araca hasarsız şekilde yüklendiğini, taşıyıcı davalılara hasarsız ve eksiksiz olarak teslim edilen emtialar taşıma sırasında meydana gelen zarardan CMR m. 17’ye göre sorumlu olduklarını, davacıların, alacaklarının tahsili amacıyla davalılara karşı Kastamonu …………… İcra Müdürlüğünün 2016/868 esas sayılı dosyası ile icra takibine başladıklarını, davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptaline, takibin 80.000 Euro ve takip tarihinden itibaren CMR.m.27 uyarınca % 5 faizi üzerinden devamına ve alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı ………….. vekili cevap dilekçesinde itirazın iptali davasının ilk şartı yetkili icra dairesine başlatılmış icra takibi olduğunu, itirazın iptali davasında dayanak Kastamonu …………….İcra Müdürlüğünün 2016/868 esas sayılı icra takibine karşı borca ve borcun fer’ilerinin yanı sıra yetki itirazında da bulunulduğunu, davacı tarafın söz konusu yetki itirazını dikkate alarak öncelikle ilamsız takibi borçlulardan birinin bağlı bulunduğu, adli yargı yetki çevresine açması gerektiğini, yetkili mahkemenin takibin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkeme olduğunu, somut olayda mahkemenin bulunduğu yerdeki icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığını belirterek davanın usulden reddine, takip alacaklısı şirketlerin dosyada mübrez tebliğ edilen suret temliknamelerde temlik alan ve verenlerin imzalarının bulunmadığını, ayrıca temlike konu ödeme dekontunun sunulmadığını belirtmiş, esasa ilişkin olarak da, gerçeğe aykırı, haksız ve hukuka aykırı taleplerden olan davanın esastan reddine karar verilmesini ve % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davacılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……………. vekili cevap dilekçesinde Kastamonu …….. İcra Müdürlüğünde başlatılan icra takibinde, takibe ve borcu itiraz etmekle birlikte ödeme emrinde de belirtildiği gibi müvekkili şirketin adresinin …………. olup, takibin müvekkilin bağlı bulunduğu adli yargı çevresi olan Bakırköy İcra Müdürlüklerinde açılması gerektiğini, müvekkili şirketin sadece taşıyıcı olup yükleme, boşaltma ve istiflemenin müvekkili şirkete ait olmadığını, dava konusu olayda müvekkili şirketin alt taşıyıcı olduğunu, müvekkili şirketin malı yükleyen veya istifleyen olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; hukuki niteliği itibariyle taşıma sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili konusunda yapılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile takibin devamına , % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir .
Davacılar tarafından, davalılar aleyhine Kastamonu …………İcra Müdürlüğünün 2016/868 esas sayılı takip dosyasından 155.449,16 EURO asıl alacak, 7.772,46 EURO işlemiş faiz olmak üzere toplam 163.221,62 EUR nin tahsili konusunda 28.01.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, gönderilen ödeme emrinin borçlulara tebliği üzerine yetki ve borca itirazda bulunulduğu,davanın ise mahkememize 10.04.2018 tarihinde açıldığı görülmüştür.
İcra akip dosyasının incelenmesinde, davacı Avukatı tarafından 30.01.2017 tarihinde uyap ortamından elektronik imza ile gönderdiği istem dilekçesinde ” Müdürlüğünüzün ………….. sayılı dosyası tahtında açılacak olan itirazın iptali davasında yatırılacak olan harçtan düşülmek üzere, yatırılan harç miktarının dilekçemize derkenar verilmesi ” şeklinde talepte bulunmuş, Kastamonu ………..İcra Müdürlüğünün 01.02.2017 tarihli yazısında takip dosyasına yatırılan harç derkenar olarak bildirilmiştir.
Davacı Avukatı tarafından icra takip dosyasına 30.01.2017 tarihli beyanından da görüleceği gibi, itirazdan haberdar olduğu, itirazın iptali davası açılmak üzere derkenar verilmesini isteği görülmüştür.
İİK.nun 67/1 madde hükmü gereğince takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak , genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Davacı Avukatı 30.01.2017 tarihli kendi beyanı ile itirazdan haberdar olduğu belirtildiği halde, birk yıllık hak düşürücü süre geçirildikten sonra , dava mahkememize 10.04.2018 tarihinde açıldığı belirlenmiştir.
Her ne kadar, davacı Avukatı tarafından 30.01.2017 tarihli dilekçesi ile itirazdan haberdar olduğu halde, tekrar itiraz dilekçesinin kendisine tebliğini talep edip,masraf verilmediği, daha sonra masraf gönderilmek suretiyle itiraz dilekçesi kendisine tebliğe gönderilip 10.04.2017 tarihinde tebliğ edilmiş ise de ; davacı avukatının 30.01.2017 tarihli dilekçesinde de belirtildiği gibi itirazdan haberdar olduğu, dava açılmak üzere yatırılan harcın düşülmesi bakımından istemde bulunduğu, bu tarih itibariyle davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Bir yıllık hak düşürücü sürede açılmayan davanın USULDEN REDDİNE,
2-KARAR HARCI
Alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının 4.294,06 TL’si dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan ayrıca karar harcı alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 4.258,16 TL karar harcının, karar kesinleştiğinde ve istem halinde davacı şirket yetkililerine yada yetkili vekillerine iadesine,
3-AVUKATLIK ÜCRETİ:
Davada avukatla temsil edilen davalılar yararına belirlenen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi uyarınca 2.180 TL maktu avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ:
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı ……. tarafından yatırılan 5,20 TL vekaletname harcı ile davalı…………. Ortakları tarafından yatırılan 5,20 TL vekaletname harcının davacı tarafa yükletilmesine,
c-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.