Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1165 E. 2022/677 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/1165 Esas – 2022/677

ESAS NO : 2018/1165 Esas
KARAR NO : 2022/677

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/10/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —– Tarihinde sürücü —-sevk ve idaresindeki — plakalı aracı ile—-istikametine seyir halinde iken, emniyet şeridine girmek suretiyle aracının ön kısımlarıyla emniyet şeridinde duraklama halinde olan —- tarafından çekilen —– neticesinde çift taraflı ölümlü, yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda— araçta yolcu olarak bulunan müvekkili—-ayağında kısalma oluştuğunu, ağız çene bölgesindeki yaralanmadan dolayı 7 aydır burnundan beslenmek zorunda kaldığını, gözünde hasar oluştuğunu, kazaya ilişkin olarak tanzim edilen kaza tespit tutanağında —- plakalı araç sürücüs—–2918 sayılı kanunun 84. Maddesi f bendini ve 56/1-a maddesini ve — plakalı çekici sürücüsü —- ise aynı kanunun 47/1-d maddesini ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğunun belirtildiğini, kaza tespit tutanağındaki bu kusur atfının kabulünün mümkün olmadığını,—- zorunlu bir hal olmaksızın emniyet şeridinde park halinde olmasının asli kusurlu bir hareket olduğunu, — plakalı aracın kaza tarihi itbariyle davalı—–ait bu poliçe kaza tarihi —- itibariyle kişi başı sakatlanma halinde 360.000,00-TL ve kişi başına tedavi gideri olarak da 360.000,00-TL olmak üzere toplam 720.000,00-TL teminat sağladığını, —- plakalı araç kaza tarihi itibariyle davalı —–sigortalanmış olup, davalı sigorta şirketine ait bu poliçe kaza tarihi (22.02.2018) itibariyle kişi başı sakatlanma halinde —-kişi başına sağlık gideri olarak da 360.000,00-TL olmak üzere toplam — teminat sağladığını beyan ile, dava açma hakkı saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanması sebebiyle maddi zararlarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere şimdilik asgari— (HMK 107. Maddesi gereği Belirsiz alacak davasındaki geçici talebimizdir) maddi tazminat bedelinin (müvekkilin uğramış olduğu sürekli iş göremezlik zararı için 100,00-TL ve bakıcı gideri zararı için 50,00-TL) diğer kusurlu kişilerin kusurlarına düşen sorumluluk dahil olmak üzere limit sınırları içerisinde 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61, 2918 sayılı KTK’nın 88. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca davalı —-bakımından 24.09.2018 tarihinden ve davalı— tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans) faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —vekili cevap dilekçesinde özetle; Başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebi ile taleplerin reddi gerektiğini, başvuranın, huzurdaki davadan önce ve sonra Trafik Sigortası Genel Şartlarında belirtilen belge ve bilgileri ibraz etmemiş olması nedeniyle geçerli bir başvurudan söz edilemeyeceğini, sigortalı araç sürücüsü kusursuz olduğundan müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmayıp davanın reddi gerektiğini, kazanın meydana gelmesinde ve davacı — yaralanmasında —– defalarca tekrar edip bu yöndeki iddialarına ilişkin dayanaklar sunduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davaya konu kazanın meydana gelmesinde —-sürücüsü tam ve asli kusurlu olup KTK’nın 84. Maddesini açıkça ihlal ettiğini,—— plakalı araç sürücüsünün kendi beyanlarından da bizzat anlaşılacağı üzere ——- bulunmadığını, dolayısıyla kurala aykırı olarak park etmenin yasak olduğu yere aracını park ederek kazanın meydana gelmesine asli ve tam kusurlu olarak —- plakalı araç sürücüsü neden olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması sebebiyle müvekkili şirketin sorumluluğu bulunmayıp davanın reddi gerektiğini, somut olayda davacının müterafik kusurundan dolayı tazminat tutarından indirim yapılması gerektiğini, bakıcı gideri trafik poliçesi teminatı dışında olduğunu beyan ile, kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğuna ilişkin iddia bulunmadığından kusur tespitinde bulunmaksızın davanın reddini, itirazları yönünde hüküm kurulmaması halinde her halükarda maluliyet tazminatı hesabının ZMS sigortası genel şartları A.5/c maddesi ve ekinde yer alan esaslara göre yapılmasını, bakıcı giderlerine ilişkin taleplerin teminat kapsamı dışında olması sebebiyle reddini, başvuranın müterafik kusuru dikkate alınarak tazminat tutarında indirim yapılmasını, her durumda müvekkili şirketin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, arz ve talep etmiştir.
Davalı — vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf Karayolları Trafik Kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, söz konusu evraklar davacı taraftan talep edilmişse de; davacı taraflarca herhangi bir belge iletilmediğinden süreç devam ettirilemediğini, davayı kabul manasında olmamak üzere sakatlık tazminatı talebinde bulunan davacının kazadan kaynaklanan maluliyet oranının genel şartlara uygun olarak tespiti bakımından dosyanın —-, davayı kabul manasına gelmemek kaydıyla davacının hem kalıcı sakatlığına hem de sürekli maluliyet raporu alındıktan sonra ortaya çıkan bakıcı giderlerine hükmedilecekse, her iki tazminat da sakatlık teminatı limitleri ile sınırlı tutulması gerektiğini, davayı kabul Manasında olmamak üzere geçici iş göremezlik tazminatı 6111 sayılı yasa ve Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı olduğunu, kusur oranının tespiti gerektiğini, davayı kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamalarında gelirin asgari ücret olarak alınması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere tazminat hesaplamalarının Trafik Sigortası Genel Şartlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerektiğini, faizin yasal faiz olması gerektiğini, kabul manasında olmamak üzere davanın kabulü halinde başvurunun müvekkili şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini beyan ile, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, arz ve talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası neticesinde meydana gelen sürekli iş göremezlik ve bakıcı zararının tazmini talebidir.
Davacı vekilinin — yönünden tüm taleplerinden feragat ettiğini bildirdiği ve davalı—- dilekçesi ile davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının kendileri yönünden davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmesini talep ettikleri, mahkememizin de —tarihli celsesinde verilen ara karar gereği davalı — Esasına kaydı yapıldığı feragat sebebiyle davalı —karşı açılan davanın reddedildiği, eldeki davanın yalnızca davalı —–karşı devam ettiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, maluliyet raporu, bilirkişi raporları, ——esas sayılı dosyası ile dosya içerisindeki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—– dosyası —–üzerinden dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan —-plakalı ——– 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun sürücülere ait diğer (Tali) kusurlarından sayılan (Mad: 47/1-d) “Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen, diğer kural, yasak, zorunluluk ve a yükümlülüklere uymamak” ve (Mad: 59) “Yerleşim birimleri dışındaki karayolunda, zorunlu haller dışında duraklamak veva ark etmek, zorunlu hallerde gerekli önlemleri almadan duraklamak veya park etmek” ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinin Mad: 152/ a- şıkkında yer alan “araç sürücüsü iseler, trafik için ek bir tehlike yaratmayacak şekilde hemen durmak, trafik güvenliği için ışıklı işaret veya yansıtıcı cihazları koymak ve gereken tedbirleri almak” kurallarını ihlal ettiğinden dolayı kusurlu olduğu, ——–kusurlarından sayılan (Mad: 52/1-b) “Araçların hızını, …görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak.” ve (Mad: 56/1-a) “Şerit izleme ve değiştirme kurallarına uymamak” kuralları ihlal suçlarını işlediğinden dolayı olayda kusurlu olduğu. Kazanın oluşmasında başka herhangi etkenin söz konusu olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Deliller toplandıktan sonra kusur yönünden rapor alınması için dosya makine mühendisi bilirkişi—–Tarihli bilirkişi raporunda özetle; — dava dışı sürücü ——– ayırıcı ile bölünmüş otoyolda yerleşim ——– düşey güzergahı eğimsiz yolda İstanbul istikametinden—-istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde istikametine göre sağ taraftaki emniyet şeridine girerek aracının ön kısımları ile emniyet şeridinde duraklamakta olan davalı — sigortalı araç sürücüsü dava dışı — yönetimindeki — sayılı —takılı —-plaka sayılı —- emniyet şeridi üzerinde arkadan çarpması sonucu, otomobil sürücüsü —ölümü ve otomobildeki davacı yolcu—-yaralanması ile neticelenen dava konusu olay meydana geldiği, mevcut verilere göre dava dışı sürücü müteveffa —– otomobil ile orta ayırıcı ile bölünmüş —– yerleşim yeri dışında ————-istikametine seyir halinde iken gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarına göre kontrolsüz seyir halinde bulunduğu, hızını görüş alanını da dikkate alarak tedbir alabilecek düzeye düşürmediği, şeridini takiben seyrine özen göstermediği, nizamlara aykırı şekilde emniyet şeridine girdiği ve emniyet şeridinde duraklayan çekiciye takılı—-çarparak olayın, meydana gelmesine ağırlıklı katkı sağladığı ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/b (Araçların hızlarını aracın yük, teknik özelliğine, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.), 56/1-a maddesini (Şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemek) ihlal ettiği anlaşılmakla, olay mahallinde yatay güzergah güzergah eğimsiz, görüş açık ve vaktin gündüz olduğu hususu da alındığına, dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %85 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü —- yönetimindeki — plaka sayılı —- —plaka sayılı— şeridi üzerinde duraklamış ise de sürücüleri yeterli mesafeden uyarıcı yeterli ve gerekli önlemleri almadığı ve gelen araçlara tehlike ortamı yarattığı anlaşılmış olup,—-vaktin gündüz olduğu hususu ve —- üzerinde çarptığı hususu da dikkate alındığında, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/d (Karayollarından faydalananlar, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorundadırlar.) dikkatsiz ve özensiz davranışlarından dolayı olayda %15 oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu —-otomobilde yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla, bulunduğu otomobilin ön kısmındaki ağır hasar durumu da dikkate alındığında, olayın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı — dosya kül halinde —- özetle; —- tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle —- tarih ve —- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliği,
Sinir Sistemi:
——2: %15
—–
—– Bozukluklar:
Tablo 4.1 Hafif- Orta (2): %40
Tablo 4.2.a non ——–: %30
—– Formülüne göre %64.3 olduğuna göre;
Kişinin tüm vücut engellilik oranının %64 (yüzdealtmışdört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 24 (yirmidört) aya kadar uzayabileceği, kişinin göz bulgularını değerlendirmek üzere 5 yıl sonra yeniden muayeneye gönderilmesi görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekilinin rapora karşı beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi, davacının bakıcıya muhtaç olup olmadığı ve —— tarihli iptal kararı doğrultusunda rapor alınması için dosyanın tekrar —– tarihli adli tıp raporunda özetle; —-geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle—- tarih ve —- sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve ileride ibraz edeceği meslek bilinmemekle meslek grup numarası Grup 1 kabul olunarak:
————……………….57)A%65
——-…………………10)A%14
——- göre ……………%69.9
E cetveline göre: %64.0 (yüzdealtmışdörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 24 (yirmidört) aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının sürekli bakımına muhtaç durumda olduğu, kişinin göz bulgularını değerlendirmek üzere 5 yıl sonra yeniden muayeneye gönderilmesi hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
——dosyası uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alınmış, dosyada alınan —- tanzim edilen raporda özetle; sürücü — asli ve tamamen kusurlu sayılması, sanık sürücü—– olayla illiyetli sayılabilecek hatalı davranışı sabit görülemediğinden cihetle kusursuz sayılması gerektiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
—- Karar sayılı ilamı ile “Sanık ——–hakkında her ne kadar “Taksirle Ölüme ve Yaralanmaya Neden Olma” suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de sanığın yüklenen suç açısından kast veya taksirinin bulunmadığı anlaşıldığından CMK 223/2-c maddesi gereğince müsnet suçtan BERAATİNE,” kararı verildiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyamızda daha önce makine mühendisi bilirkişiden kusur hususunda bilirkişi raporu alınmış ise de gerek savcılık aşamasında alınan kusur raporunda —– sürücüsü davacı küçüğün annesi müteveffa —– mahkememizce aldırılan 27/11/2019 tarihli kusur raporunda ——plakalı aracın sürücüsü davacı küçüğün annesi müteveffa —-%85 oranında , —– kamyon sürücüsü —- ise %15 oranında kusurlu bulunması karşısında, —–aracın sürücüsü davacı küçüğün annesi müteveffa —%100 oranında ,—- sürücüsü —- kusursuz bulunması ve bu raporun hükme esas alınarak kamyon sürücüsünün beraatine karar verilmesi üzerine mahkememizce çelişkili olan kusur durumunun aydınlatılması için dosya —- dairesine tevdii edilmiştir.
Mahkememizce tarafların yüzdeli kusur oranlarının belirlenebilmesi açısından dosyamız —gönderilmiş, düzenlenen 26/10/2021 tarihli adli tıp raporunda özetle; Müteveffa sürücü —-sevk ve idaresindeki araç ile seyrini; olay mahalli özelliklerini dikkate alıp, yola gereken dikkatini vererek kontrollü ve tedbir alabilecek vaziyette sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, seyirle görüşün açık olduğu olay mahalline geldiğinde sevk ve idare hatası ile sağ doğru yönelerek banket alanında duraklamakta olan diğer sürücü idaresindeki— bağlı — kısımlarına önlemsizce çarptığı olayda asli kusurlu olduğu, sürücü —— sevk ve idaresindeki yarı römork bağlı çekici ile yolun banket alanı üzerinde nizamlara uygun bir şekilde duraklama yaptığı sırada, gerisinden gelen müteveffa sürücünün idaresindeki araç ile kontrolsüzce gelerek çekiciye bağlı yarı —– arka kısımlarına çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı bildirilmiştir.
Mahkememizce dosya davalı —-yapılan ödemenin güncellenmesi ile poliçenin tükenip tükenmediği, davacının talep edebileceği tazminat hesap edilebilmesi için aktüer bilirkişiye sevk edilmiş, aldırılan 10/03/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle; Olay günü olan 22.02.2018 tarihinde gerçekleşen kazada davacının malul kalması sebebiyle sürekli iş göremezlik ve bakıcı giderleri talebinde bulunulduğu, — sigortalanan —- davalının kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunun—– tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, —– ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” kapsamında değerlendirildiğinde, kişinin tüm vücut engellilik oranının %64 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 24 aya kadar uzayabileceği, kişinin iyileşme süresi boyunca bir başkasının bakımına gereksinim duyacağına — numaralı mütalaasında) oy birliği ile mütalaa olunduğu olduğu, davalı —- maluliyet tazminatı ödendiği, ödeme tarihi itibarıyla, %64 maluliyet oranına göre, kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile sürekli maluliyet zararının 670.812.80 TL olduğu ancak davalı sigorta şirketinin azami sorumluluğunun 360.000,00 TL olduğu ve davalı sigorta şirketinden talep edilebilecek sürekli maluliyet tazminatı bulunmadığı, davalı sigorta şirketine yapılan yazılı başvuru ve işbu dava açıldığında, davacının iyileşme süresinin tedavi süresinin devam ettiği, davalı sigorta şirketinin tazminat ödemesi yapabilmesi için maluliyet oranının tespitinin yapıldığı rapora ihtiyacı olduğu, — tarafından Mayıs 2020 tarihinde düzenlenen raporun sigorta şirketine tebliği ile hesaplama yapıldığı ve davacının toplam—- sorumluluğu görüldüğü ve 13.07.2020 tarihinde de davacıya toplam limit ödemesi yapıldığı dosyada bulunan belgelerden anlaşılmakla; davacı sigorta şirketinin temerrüdünden söz edilemeyeceği, mahkemenin aksi kanaati durumunda dava tarihinin temerrüt tarihi olarak değerlendirilebileceği ve sigorta aracın hususi olduğu dikkate alındığında yasal faiz talep edilebileceğinin hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu, 24 ay için bakıcı gideri zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile —— olabileceği, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen poliçede verilen sağlık giderleri teminatı 360.000,00 TL limit dahilinde olduğu,—yaşında malul kalan bebeğin bakım ve gözetiminin halen anne ve babasında olduğu dikkate alındığında herhangi bir indirim uygulanıp uygulanmayacağının hukuki değerlendirmesinin Mahkemenin takdirlerinde olduğu, ancak Mahkemenin savunmalarının tümüne hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu, sair hususların yüce yargı makamının münhasır takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
ISLAH
Davacılar vekili 17/07/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile; iş göremezlik tazminatı bedelini —-arttırmış, ıslah harcını yatırmış ve ıslah dilekçesi davalılara tebliğ edilmiş, 18/03/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de bakıcı gideri bedelini —— yükselttiğini bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın 22/02/2018 tarihinde meydana gelen çift taraflı ve ölümlü/yaralanmalı trafik kazası sebebiyle sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı talepli maddi tazminat davası olduğu, davacının kaza tarihinde 2 yıl 11 ay üzerinden —- olduğu ve mezkur kazada vefat eden müteveffa annesi — yönetimindeki —- plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu, davalı —-ise davacının içinde bulunduğu —— plakalı aracın kaza tarihinde geçerli olan—–poliçesinin düzenleyici şirketi olmakla meydana gelen kazada sorumluluğunun bulunduğu, mahkememizce alınan —–göre davacının annesi olan —- meydana gelen kazada %100 oranında asli ve tam kusurlu , diğer sürücü —– kusursuz olduğunun bildirildiği, ceza mahkemesince aldırılan ve hükme esas alınan —-benzer olduğu, bu cihetle — kusur raporunun mahkememizce de gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun bulunmakla hükme esas alındığı, tefrik sonrası elde kalan tek davalı olan—-ve davacı küçüğün içinde bulunduğu —- aracın kaza tarihi itibariyle geçerli olan— sigortacısı olduğu ve davacı küçüğün meydana gelen kazada kusuru olmamakla davacının zararlarını tazminle mükellef olduğu, davacı küçüğün— raporları hakkında yönetmeliğine göre düzenlenen 22/05/2020 raporda tüm vücut engellilik oranının %64 (yüzdealtmışdört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 24 (yirmidört) aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, yine — tarihli adli tıp raporunda özetle;—– 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak hazırlanan raporda önceki rapor ile aynı sonuca ulaşıldığı ve tüm vücut engellilik oranının %64 (yüzdealtmışdört) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 24 (yirmidört) aya kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, 27/01/2021 tarihli maluliyet raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla ve hassaten kaza tarihindeki geçerli olan yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olması karşısında mahkememizce hükme esas alındığı, kusur ve maluliyet durumu aydınlanmakla bu kez de davacının talep edebileceği tazminat kalemlerinin hesap edilmesi için dosyanın aktüer bilirkişiye sevk edildiği, 10/03/2021 tarihli aktüer bilirkişi raporunda özetle;—düzenlenen raporun sigorta şirketine tebliği ile hesaplama yapıldığı ve davacının toplam—- zararından azami poliçe limiti 360.000,00 TL ile sorumluluğu görüldüğü ve 13.07.2020 tarihinde de davacıya toplam limit ödemesi yapıldığı dosyada bulunan belgelerden anlaşıldığı ve sigorta aracın hususi olduğu dikkate alındığında yasal faiz talep edilebileceğinin hukuki takdirinin mahkemeye ait olduğu, 24 ay için bakıcı gideri zararının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmadığının kabulü ile 56.601,57-TL olabileceği, davalı —- tarafından düzenlenen poliçede verilen sağlık giderleri teminatı 360.000,00 TL limit dahilinde olduğunun belirtildiği, dava devam ederken dava—-arada herhangi bir sulh ve mutabakat olmadan davacı vekiline ödediği, akabinde davalı şirketin poliçelerinde sağlık /tedavi gideri teminatı bulunmadığını ve poliçenin yapılan ödeme ile tükendiği itirazda bulunduğu, davalının poliçesi incelendiğinde sadece kişi başı ve kaza başı ölüm/sakatlık ve araç/kaza başı maddi zarar teminatının yazılı bulunduğu, sağlık gideri teminatının karşısının ise boş olduğu, konu ile alakalı emsal yüksek yargı kararları çerçevesinde davalı vekilinin itirazları incelendiğinde —– ) ; KTK.nın 93. Maddesinde; “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları——– bulunduğu —– edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmünün bulunduğu, yine 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 13. Maddesinde; “Sigorta şirketleri, faaliyet gösterdiği sigorta branşlarının kapsamında bulunan—- kaçınamaz. —– ruhsat sahibi oldukları ilgili sigorta branşlarında tesis edilmiş zorunlu sigortalara ilişkin olarak sigorta poliçesi teklifi vermek zorundadırlar ve — ruhsat sahibi oldukları ilgili sigorta branşlarında tesis edilmiş zorunlu sigortalar konusuna dahil herhangi bir rizikoyu kapsam dışı bırakacak şekilde veya poliçe tanziminden caydırmaya yönelik fiyatlama ve komisyon tespiti yapamazlar.” (—- sayılı Sigortacılık Kanununun 31/B maddesinin birinci fıkrasına göre; —-nezdinde tüzel kişiliği haiz olarak kurulan —— faaliyetleri, —- kapsam, biçim ve içeriğine ve bunların paylaşılmasına, paylaşılacak bilgilerin kapsam ve içeriğine, ücretlendirilmesine ve üyelerce ödenecek katılım paylarının belirlenmesi, yükümlülüklere uymayan üyeler hakkında yapılacak işlemler ile sigorta, reasürans ve sigortacılık faaliyetinde bulunan emeklilik şirketlerinin yükümlülüklerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere — çıkarılmıştır. — Merkezi Yönetmeliğinin 5.maddesinde——,—- üzere Müsteşarlıkça belirlenen sigortalara ilişkin verilerin ilgili alt bilgi merkezleri nezdinde tutulacağının düzenlendiği, somut olayda dava konusu kazanın meydana geldiği —– yayınlanan —- tarihinden itibaren geçeri olmak üzere zorunlu mali sorumluluk sigortası sağlık gideri teminatının kişi başına 360.000,00 TL, sakatlanma ve ölüm teminatının kişi başına 360.000,00 TL olduğu belirlendiği, güvence hesabı internet sitesinden alınan çıktı örneklerinin dosyamıza da kazandırıldığı, dolayısıyla davalı şirketin poliçede sağlık teminatı bulunmadığı itirazının yersiz olduğu, poliçede 360.000,00-TL sakatlanma ve ölüm teminatının yanında ayrı bir kalem olarak 360.000,00-TL sağlık gideri teminatının da bulunduğu, somut olayda dosyaya sunulan ve davalı tarafından düzenlenen 06.10.2017 tarihli poliçede kişi başına sakatlık teminatının 360.000,00 TL olarak belirtilip , kişi başı sağlık gideri teminatı belirtilmeden —-yazmasının neticeten davalının sağlık gideri teminatı vermediği manasına gelmeyeceği mahkememizce değerlendirilmekle davacının talep ettiği bakıcı gideri zararının davalının düzenlediği poliçede mevcut olan sağlık gideri teminatından karşılanması gerektiği mahkememizce kabul edilmiş, davacının dava öncesi davalıya 11/09/2018 tarihinde başvuru yapmış olması karşısında 8 iş günü sonrası olan— tarihinde davalının temerrüde düştüğü, sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede; davalının dava devam ederken herhangi bir sulh ve mutabakat olmadan 360.000,00-TL sürekli iş göremezlik bedelini davacıya ödediği, bu durumda temerrüt tarihinden yapmış olduğu ödeme tarihine kadar araç hususi olmakla yasal faizi davacıya ödemesi gerektiği, bakıcı gideri açısından yapılan değerlendirmede ise davacının 24 aya kadar bakıcı ihtiyacının olacağınının maluliyet raporu ile bildirildiği ve 10/03/2022 tarihli aktüer bilirkişi raporunun da gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla yapılan hesaplama yönünden hükme esas alındığı , bu durumda davacının davalıdan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 56.601,57-TL bakıcı gideri tazminatı talep edebileceği mahkememizce değerlendirilmiş ve açılan davanın sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden dava açıldıktan sonra poliçe miktarınca ödeme yapıldığı anlaşılmakla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakıcı gideri tazminatı yönünden ise kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden; dava açıldıktan sonra poliçe miktarınca ödeme yapıldığı anlaşılmakla Esas Hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı yönünden —– temerrüt tarihi olan—- tarihinden ödeme tarihi olan —- tarihine kadar işleyecek yasal faizin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Bakıcı gideri tazminatı yönünden açılan davanın KABULÜ ile 56.601,57-TL’nin temerrüt tarihi olan 24/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-HARÇLAR
a-Alınması gerekli 28.458,05-TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 35,90 TL peşin harç ve yargılama aşamasında ıslah harcı olarak yatırılan 193,15-TL ve 1.229,34-TL olmak üzere toplam 1.458,39-TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 26.999,66-TL’nin davalı ———- tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-VEKALET ÜCRETİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacılar vekili için takdir olunan 37.612,11-TL vekalet ücretinin davalı —–alınarak davacılara verilmesine,
6-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacılar tarafından harç olarak yatırılan 1.458,39-TL’nin davalı —– alınarak davacılara verilmesine,
b-Davacılar tarafından sarfedilen—-davalı ——— Şirketi’nden alınarak davacılara verilmesine,
c-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.