Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1153 E. 2018/946 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İstanbul Anadolu
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
ESAS NO : 2018/1153 Esas
KARAR NO : 2018/946

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davanın evrak üzerinde yapılan incelemesi sonunda ;
D A V A :
Davacı Avukatı müvekkili davacı ….. tüccar olmayan gerçek kişi olduğunu,ticari faaliyetten dolayı işletmesi mevcut olmadığını,konkordato talebinde bulunan davacının bu davayı açma sebebinin muhtelif şirketlere ortaklıkları olup, bu ortaklıklar gereği kredi sözleşmelerinde de şahsi kefaletleri bulunduğunu, bu şirketlerden ……. mağazacılık hakkında İstanbul Anadolu ……….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1 esas sayılı dava dosyasından devam eden iflasın ertelenmesi davasının görülmekte olup, müteselsil kefaletleri bu şirket borçlarından dolayı olduğunu, yine kefaletleri nedeniyle piyasaya vermiş oldukları muhtelif senetlerden dolayı borçlu olduğunu, müteselsil kefil olması sebebiyle kendisine başvurulacak olan müvekkilinin İİK md. 285 de geçen borçlarını …. vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan her hangi bir borçlu olarak görülmesine ve İİK. md. 287 e göre geçici mühlet kararı verilmesine engel teşkil eden bir husus bulunmadığını belirtip, geçici ve kesin konkordato mühleti verilmesini, komiser atanmasını, müvekkili hakkında yapılmış icra takiplerinin durdurulmasını ve takip yapılmasının engellenmesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Dava, hukuki niteliği itibariyle İİK.nun 285 ve devama madde hükümleri gereğince geçici ve kesin konkordato mühleti verilmek suretiyle konkordatonun onanmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
HMK.nun 115. madde hükmü gereğince Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflarda şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK.nun 114/1 maddesinin h ,ı ve i fıkralarında davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması ve aynı davanın , daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması , aynı davanın , daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü; aynı konuda iki dava açılmasında davacının korunmaya layık bir menfaati yoktur.
Burada anılan dava şartlarından maksat, davanın esastan görülüp karara bağlanabilmesi için varlığı ya da yokluğu hakim tarafından davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilen ve taraflarca da noksanlığı davanın her aşamasında ileri sürülebilen hallerdir.
Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması konusu eş söyleyişle derdestlik iddiası bir olumsuz dava şartı haline getirilmiş ve bu suretle derdestlik itirazı ilk itiraz olmaktan çıkartılıp; dava şartına ilişkin usuli bir itiraza dönüştürülmesi sağlanmıştır.
Açılmış ve görülmekte olan bir davanın davacısı, hukuki korunma sürecini başlatmıştır. Artık onun aynı davayı yeniden bir başka mahkeme önüne getirmesinde hukuken korunmaya değer güncel bir yararı kalmamıştır; bu bağlamda hukuken korunma ihtiyacı içinde bulunmamaktadır ve onun yapacağı iş davanın sonucunu beklemektir. Davayı açmaktaki yarar hukuki olmalıdır; ideal veya ekonomik yarar tek başına yeterli değildir. Derdestlik itirazının korunmasının temelinde aynı davanın tekrar açılıp görülmesinin sağlanmasında davacının hiçbir hukuki yararının bulunmadığı düşüncesi yatmaktadır.
Davacı tarafından , yine davacının ortağı bulunduğu şirketlere şahsi kefaletleri nedeniyle İstanbul Anadolu ..Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1119 esas sayılı dava dosyasından 27.09.2018 tarihinde dava açıldığı, anılan mahkemece verilen kararın henüz kesinleşmediği görülmüştür.
Aynı, davanın , daha önceden kesin hükme bağlanmadığı belirlenmiştir.
Bu itibarla HMK.114/1-h,ı,i madde hükümleri gereğince davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
H Ü K Ü M : Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere ;
1.HMK.nun 114/1-h,ı,i madde hükümleri gereğince davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine,
2.Harç peşin alındığından başkaca alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.