Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1108 E. 2022/747 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1108 Esas
KARAR NO:2022/747

DAVA:Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 13/06/2013
KARAR TARİHİ : 20/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; “davalının, müvekkili aleyhine — keşide tarihli ve— bedelli — adet çek’e istinaden, —–.sayılı dosyada ilamsız icra takibi yaptığını ve her nasılsa takibi kesinleştirdiğini, çek’in arkasındaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıya böyle bir borcunun da bulunmadığını, davalı alacaklının — aylık ibraz süresi içinde çek’i bankaya ibraz etmeden bu takibi yaptığını, takip sırasında müvekkilinin gayrimenkulüne haciz konulduğunu, bu taşınmazın, borcu fazlasıyla karşıladığını,” iddia ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, —.sayılı takibin iptalini, en az—- tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; “inkâr edilen çek’in karne sahibinin, davacının yakın akrabası—- olduğunu, bu çek’in gene davacının yakın akrabası olan — lehine düzenlendiğini ve arka yüzünde bu şirketin cirosu bulunduğunu, müvekkilinin davacıya — bedelle sattığını, davacının takip konusu çek’i ve ayrıca—-bedelli bir çek’i verdiğini, her iki tarafın vekillerince tapuda devir işlemi yapıldığını, kalan —- için ise başka bir çek verildiğini, çeklerin davacının kardeşi —tarafından müvekkiline teslim edildiğini, bu kişinin davacının vekili olduğuna dair vekaletnameyi de ibraz ettiklerini, davacının— çek’i ödediği halde bundan bahsetmeyip, —- çek’i inkâr ettiğini, davacının ve diğer borçlunun takibe itiraz etmediğini, imzaların her— borçlu yönünden kesinleştiğini, eğer çekteki imza davalıya ait değil ise, sahteciliği yapanın davacının vekili—- olduğunu, davacının kötüniyetli olduğunu” savunarak davanın reddini, en az — kötüniyet tazminatına hükmedilmesini ve tedbir isteminin reddini, tedbir verilecek ise İİK’nın 72/3.maddesi gereği anapara —- teminatın depo edilmesinin istenmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ;—sayılı takip dosyasının dayanağı — keşide tarihli ve —- bedelli çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile takiplerin ve çekin iptaline ilişkindir.—- tarihli raporunda; inceleme konusu çekin arka yüzündeki ciro kısmında—-adına atılı imzanın, teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, karalama tarzında çizgilerden ibaret, tersiminin basit, taklidinin kolay bir imza olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere — eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği belirtilmiştir.—- Tarihli kararı ile ” Tarafların iddia ve savunmalarına, satış aktine, davalı tanığının beyanına ve toplanan delillere göre, davalının davacıya daire sattığı, bu satışta davacıyı vekili sıfatıyla davacının kardeşi — temsil ettiği ve davacının kardeşi olan — takip dayanağı çeki davalıya verdiği; davalı ile — çekin ödenmediğinin yazılı olduğu; davalı tarafından dosyaya sunulan —-tarihi banka dekontunda da davacının kardeşi — çeke mahsuben ödeme yapıldığının yazılı olduğu; bu sebeplerle davacının daire satışından dolayı icra takip tarihi itibariyle davalıya — borcunun bulunduğunun sabit olduğu, bu sübut karşısında icra takibinin genel haciz yoluyla ilamsız takip olup kambiyo senetlerine mahsus takip olmaması sebebiyle takip dayanağı çekte davacı adına atfen atılı imzanın davacıya ait olup olmasının öneminin bulunmadığı ve bu yönde bir araştırma yapmanın da açıklanan gerekçeyle gereksiz olduğu anlaşıldığından, davacının icra takip tarihi itibariyle davalıya —-borçlu olduğu sabit olduğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan davacının davalıya icra takip tarihi itibariyle —–borçlu olduğunun sabit olduğu ve takibin genel haciz yoluyla ilamsız takip olup kambiyo senetlerine mahsus takip olmadığı halde davacı işbu davayı açmakta kötüniyetli olduğundan —-asıl alacak miktarı üzerinden — oranında hesaplanan — kötüniyet tazminatının davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,” karar verilmiştir—-raporunda, “çek’in arka yüzündeki imzanın taklidi kolay bir imza olduğu ve bu imzanın— eli ürünü olup olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği” mütalaa olunduğundan, 6102 sayılı TTK’nın 4 ve 5.maddeleri gereğince Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan ve görev hususunun kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle re’sen incelenmesi gerektiğinden, yargılamanın Ticaret Mahkemesi’nce görülmesi için görevsizlik kararı verilmek üzere kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.Mahkememizce dava konusu çeke ilişkin toplanan mukayese belge asılları, istiktap tutanağı da değerlendirilmek suretiyle çekin arka yüzündeki ciro imzasının davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor alınmış olup, düzenlenen — raporu ile; çekin arka yüzündeki imzanın —-eli ürünü olmadığı yönünde rapor sunulmuştur.
Tüm dosya kapsamı,—-raporu,—-raporu ve toplanan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde, her ne kadar—- tarafından çekin arka yüzündeki imza ile belgeler üzerinde yapılan incelemelerde çekin arka yüzündeki imzanın —- eli ürünü olmadığı kanaati bildirilmiş ise de, icra takibinin genel haciz yoluyla ilamsız takip olduğu, davalının davacıya daire sattığı, bu satışta davacıyı vekili sıfatıyla davacının kardeşi— temsil ettiği ve davacının kardeşi olan —takip dayanağı çeki davalıya verdiği; davalı ile— arasındaki —tarihli protokolde de—- çekin ödenmediğinin yazılı olduğu; davalı tarafından dosyaya sunulan — tarihi banka dekontunda da davacının kardeşi —davalıya ”—- çeke mahsuben” ödeme yapıldığının yazılı olduğu; bu sebeplerle davacının daire satışından dolayı icra takip tarihi itibariyle davalıya —- borcunun bulunduğu anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
Diğer yandan davacının davalıya icra takip tarihi itibariyle —– borçlu bulunduğu ve davacının işbu davayı açmakta kötüniyetli olduğu anlaşılmakla—– asıl alacak miktarı üzerinden — oranında hesaplanan—– kötüniyet tazminatının davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davanın REDDİNE,
—- kötü niyet tazminatının davacıdan tahsil edilerek davalıya verilmesine,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli —- harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan — harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan —harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan —- nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren—– hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.