Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1096 E. 2022/1029 K. 13.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1096 Esas
KARAR NO: 2022/1029
DAVA: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2018
KARAR TARİHİ: 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız rekabetten kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Davalılardan —– tarihleri arasında davacı şirkette —-olarak fabrika müdürü sıfatıyla çalıştığını, — tarihinde ise kendi isteğiyle ortaklık payını ——-devrederek ortaklıktan ve iş yerinden ayrıldığını, davalı yanın, ortaklıktan ayrıldıktan bir süre sonra davacı şirketin müşterilerine ulaşarak, aynı yada benzer ürünleri davacı yandan daha ucuza tedarik edebileceğini beyan ettiğini, davalı yana çalıştığı dönem içerisinde kullanması için verilen ve davacı şirket adına faturalı olan bilgisayarın davacı şirkette olmadığının tespit edildiğini, bunun üzerine davacı tarafından davalı yana keşide edilen ihtarname ile, bilgisayarın içindeki bilgilerle birlikte tam ve eksiksiz olarak tebliğ tarihinden itibaren en geç 3 iş günü içerisinde davacı yana teslim edilmesini aksi halde yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiğini, İhtarnamenin 12.05.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, davalı yanın bilgisayarı ihtarnamede belirtilen 3 iş günü süre geçtikten sonra 19.05.2018 tarihinde davacı yana teslim edildiğini, yapılan kontrollerde işletim programları dahil bilgisayarın içinde ne var ise herşeyin tamamen silindiğini ve bilgisayarın açılmadığını, yine yaptırılan kontrollerde bilgisayarın teslimden bir gün önce kopyalanarak tamamen silindiğinin tespit edildiğini, Davalı ——davacı şirketten ayrılan personelleri işe alarak bu personellerden aldığı bilgi ile davacı yanın ürettiği ürünleri veya benzerlerini üretmek suretiyle davacı şirket müşterilerine satış yapmaya çalıştığını, Davalı —- ile Davalı—– adına ya da onunla birlikte çalışmaya başladığını, davalılar arasındaki şu andaki ilişkinin işçi – işveren yada adi ortaklık ilişkisi olup olmadığının davacı yanca bilinmediğini, davacı yana ait olan, hatta bir kısmı —– projesi kapsamında geliştirilen (ve gizli olması gereken) ürün bilgilerinin davalı —- tarafından davalı —- bildirildiğini, davalı —– bu ürünleri ya da muadillerini üreterek davacı yanın müşterilerine sattığını, bu hususun dosyaya sunulu mail yazışmalarıyla da sabit olduğunu, davacı şirkete yönelik haksız rekabetin tespitine ve men’ine, Davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle davacı yanın uğradığı zararın karşılığı olarak şimdilik davalılar aleyhine 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde, özetle; ——-rekabet yasağının yönetim kurulu üyeleri bakımından getirildiğini, Somut olayda ise davalı ——— hiçbir zaman yönetim kurulu üyesi olmadığını, iddia olunan haksız rekabet teşkil eden fiilleri işlediğini kabul etmemekle birlikte rekabet yasağına ortaklık sıfatı yönünden tabi olan birisi olmadığını, Davalı ——davacı yanda iş akdi çerçevesinde çalışmış olduğunu, iş akdininde de rekabet yasağı kaydı bulunmadığını, yine iş akdinin davacı yan tarafından haksız bir şekilde feshedildiğini, İş akdinde rekabet yasağı kaydı olsa dahi iş akdi haksız feshedildiğinden fesih tarihi itibariyle rekabet yasağı kalkacağını, davacı ile iş ilişkisinin sona erdiği tarih olan 02.02.2018 tarihi itibariyle kendisini sınırlayan ne iş akdi ne de başka bağıtlamanın mevcut olduğunu, davalı yanın 02.02.0218 tarihinde işten ayrıldıktan sonra 10 yılı aşkın içinde bulunduğu kimya sektöründe edindiği tecrübe ile birliktte mesleğini yapmaya devam etme adına 12.02.2018 tarihinde kendi şahıs şirketini kurduğunu, bu firmanın hala aktif olarak çalıştığını, inşaat sektöründe ve kimya sektöründe hizmet verdiğini, davacı yönünden haksız rekabet teşkil ettiği hususunun ispatı gerektiği ve davalının sözleşmenin feshi zamanında henüz kurulmamış olan şirketi ile iş sözleşmesi haksız suretle feshedilen davalının ne şekilde davacı şirketle rekabet etmek üzere şirket kurduğu hususunun da ispat edilmesi gerektiğini, davalının iş akdinin haksız suretle feshi tarihinden sonra kurulan dava dışı şirket bünyesinde çalışmaya başlaması ve ortaklık yapısı içerisinde bulunmasının da, haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceğini, davalı ——— davacı —- tarihinde ayrıldıktan sonra 12.02.2018 tarihinde şirketini kurduğunu ve bununla birlikte 04.06.2018 tarihinde de bir diğer davalı ———-olarak işe başladığını ve çalışma hayatına devam ettiğini, Davalı yanın içinde bulunduğu kimya sektöründe fiyatların ve ürün kalitesisin sektörün içinde olanlar tarafından bilinmekte olduğunu, bu fiyat ve ürün kalitesinin sırmış gibi lanse edilmesinin kabul edilemeyeceğini,——- için ürünlerin tedarik fiyatını altında sunulmasının da yeterli olduğunu, ama ne var ki ne davalı ——- ne de diğer davalı şirketin tedarik fiyatının altında hiçbir ürünü müşterilerine sunmadığını, İade edilmediği iddia olunan bilgisayarın, davalı yanın hem şahsi hem de iş için kullandığı bir bilgisayar olduğunu, Şirket üstüne alınmasının tek sebebinin ——- indiriminden faydalanmak olduğunu, Davacı yanın “bilgisayarın olmadığı tespit edilmişti” cümlesi tamamen gerçek dışı bir ifade olduğunu, yine de davalı tarafından bilgisayarın iade edildiğini, Bilgisayarın içinde davalı yana ait özel bilgiler bulunduğundan içeriği kopyalandığını, bilgisayarın silinerek, şifresinin değiştirilerek davacı yana iade edildiğini, Davacı yanın çok gizli olan ——- tarafından kayıt altına alınan davalı şirketin satış listesine koyduğunu, birebir davacının ürettiği davacının ürün adıyla veya muadil ürün adı altında üretip davacının müşterilerine sattığı iddiasının gerçek olmadığını, Davacının kasttetiği ürün adı ——olduğunu, bu ürünün muadili ürünlerin piyasa da dava dışı şirketler tarafından da üretilmekte olduğunu, davacının bu ürünün patentine sahip olmadığı, kaldı ki —- projelere destek veren bir kurum olup—- haiz olduğu vasıfları taşımadığını, Davacı taraf ——- nezdindeki bir projesi hakkında kendi lehine koruyucu bir karar varmış gibi lanse etmesinin mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, Davacının iddia ettiğinin aksine bir kimsenin çalıştığı işyerinden ayrıldıktan sonra hiç tecrübesi olmadığı bir alanda çalışmasını ve yeni bir iş öğrenmesini beklemenin dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceğini, yine davacı bünyesinden ayrılan çalışanlar başka şirketlerde olduğu gibi davalı şirket nezdinde de çalışmasının gayet olağan olduğunu, Davacı yanın ismini zikrettiği ——- yılı öncesinde de ürün sunumu ve fiyat teklifi yapıldığını, kimya sektörü içinde yüzlerce firmaya fiyat teklifinin daha önceki yıllarda olduğu gibi —— yılı içerisinde de yapıldığını, Davalı ——– yönünden ise yukarıda izah olunduğu üzere davacı şirket ile iş ilişkisini sona erdirmesinden sonra——— sektöründe ticari ahlak ve teamüllere uygun olarak hareket etmesinden dolayı davanın reddine, Davalı şirket yönünden yukarıda izah edildiği üzere uzun süreden sonra dava ikame edilmesi sebebiyle hak kaybı yönünden reddine, aksi kanaat hasıl olması halinde ise söz konusu şirket faaliyetlerinin haksız fiil teşkil edecek nitelikte olmaması nedeniyle reddine” karar verilmesini talep etmişlerdir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve NeticeDava, haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan ——-müvekkil şirkette ——– tarihleri arasında ortak ve aynı zamanda fabrika müdürü olarak çalıştığını, kendi isteğiyle ortaklık payını ——— devrederek ortaklıktan ve işyerinden ayrıldığını, ayrıldıktan sonra şirket bilgisayarını yanına aldığını, iletişime geçildikten soran bilgisayarın tüm bilgilerinin kopyalanarak silinmiş ve kullanılamaz halde iade edildiğini, bu hususta suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı ——diğer davalı şirket ile adi ortaklık şeklinde mi yoksa işçi-işveren ilişkisi kapsamında mı hareket edildiği hususunun kendilerince bilinmediğini, diğer davalı şirketin kendileri bünyesinde çalışan eski çalışanları istihdam ederek aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, ——- ürün ve fiyat listelerini kullanarak davacı şirketin müşteri ile sürekli olarak mail yoluyla iletişime geçtiğini belirterek haksız rekabetin tespiti ile maddi/manevi zararın tazminini talep etmiş;
Davalılar vekili ise, davalıların eylemlerinin haksız rekabet kapsamında olmadığını, hırsızlamanın söz konusu olmadığını, bilgisayarın kendi bilgisayarı olduğunu, fiyat tekliflerinin davacı şirket aleyhine kullanılmadığını, davacının iddialarının soyut olduğunu, daha uygun fiyat teklifinin verilmediğini, aynı sektörde faaliyet gösteren şirket isim ve bilgilerine internet aracılığıyla ulaşılabileceğini, yapılıp sunulacağı iddia edilen bilgisayar uzman raporunu kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Uyuşmazlık yargılamanın —— tarihli ön inceleme duruşmasında, davalıların davacı şirketin gizli bilgilerini ve müşteri bilgilerini ele geçirme sureti ile davacıya karşı haksız rekabet eyleminde bulunup bulunmadıkları, bu sebeple davacının zarara uğrayıp uğramadığı, manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı şeklinde belirlenmiştir.
Yargılamanın 14/3/2019 tarihli celsesinde, davalı ——- davacı şirket nezdinde sigortalı olarak çalışıp çalışmadığı, çalıştı ise hangi dönemlerde çalıştığı hususunun bildirilmesi için ilgili ——, davacı ile davalıların iştigal sahasını gösterir sicil kayıtlarının gönderilmesi için —– müzekkere yazılmış; ayrıca dosya bilgisayar mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek davacı şirket nezdinde bulunan ———- seri numaralı notebook bilgisayar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle bilgisayar programlarının silinip silinmediği, kayıtların kopyalanıp kopyalanmadığı, kopyalandı ise kopyalanan bilgilerin ne olduğu ve kullanıcı bilgileri hususlarında rapor alınmasına karar verilmiştir. Yine davalı şirketlerin —— formalarının temini bakımından ilgili vergi dairelerine ayrı ayrı müzekkere yazılmış, tüm müzekkere içeriği temin edilerek dosya arasına alınmıştır.
Bilgisayar Mühendisi —— tarafından teknik raporda özetle;”(…) Burada Davalı bilgisayarındaki dosya ve belgeleri teslim etmeden önce bir taşınabilir harici disk ünitesine ——- dosyaları ve programları silerek bilgisayarı teslim etmiştir. Zaten bu bilgiler etinin altında olduğu için de ayrıtdığı tarihten bilgisayarı teslim ettiği tarihe kadar bu bilgilerden yararlanmıştır. Örneğin Davacı şirkette iken çalıştığı müşterilerine işten ayrıldığını ve kendi işini kurduğunu onlara aynı malları tedarik edebileceğine dair “mail” mesajları göndermiştir. Bilgisayarını teslim etmesi gerektiği kesinleşince de içindeki tüm bilgileri bir taşınabilir dik ünitesine aktararak yeni bir bir bilgiyara yüklemek için hazırlık yapmıştır. Unutmamak gerekir ki davalı sade bir çalışan değildir. Davacı şirketin belii bir payda ortağı ve fabrika müdürüdür. On yıldır çalıştığına göre de yeterli bilgi sahibi olmuştur (…)
Verilen görev çerçevesinde ——- üzerinde yapılan çalışmada bilgisayarın artık kullanılabilir durumda olmadığı, içindeki bilgilerin boşaltıldığı, bu bilgilerin daha sonra kullanılmak üzere bir taşınabilir disk ünitesine aktarıldığı, kopyalanan bilgilerin davacı şirketin müşteri kayıtları, mali tabloları, ürün katalogları, ——- çalışmaları, fiyat teklifleri, davalının kendi kurduğu şirketinin bilgileri, yapılan tüm yazışmalar otduğu görülmüştür” şeklinde belirlemelere yer verilmiştir.
Usulüne uygun bildirilen ve dinlenen davacı tanıklarından —- Mahkememiz huzurunda, “ben davalı ———şirketinde —— yılı itibari ile çalışmaya başladım ve yaklaşık 1 sene önce oradan ayrıldım, ——- ile de yaklaşık 6-8 ay kadar çalıştım, ben üretim bölümünde çalışıyordum, o geldiğinde biri toplantı yapıldı bu toplantı da sanki kendisi şirket ortağı gibi hareket ediyordu biz ——- gelmeden önce daha çok genel hijyen malzemeleri üretiyorduk, el sabunu, halı sabunu gibi ürünler üretiyorduk, bazı teknik sabunlar malzemeler de üretiyorduk ancak ——– geldikten sonra bize bazı formüller verdi, bundan sonra bu formülleri kullanacaksınız dedi, ve firma daha çok teknik malzemeler üzerine çalışmaya başladı, genel hijyen malzemelerinin üretimi azaldı, bazı birkaç firmaya satışlar devam ediyordu, örneğin ——— yapılan satışları durdurmuşlardı, teknik malzemeler genel hijyen malzemelerine kıyasla daha fazla kar getirmektedir, bir gün ürettiğimiz malzemeler sevkiyatçılar tarafından dağıtımdan geri getirildikten sonra yapılan indirme işlemi sırasında bize ait olmayan ve üzerinde ——yazılı bir kaç varil vardı bunlar nedir diye sorduğumda sevkiyatçılar bilmiyoruz bize alıp getirmemiz söylenildi dediler, —Beyin böyle söylediğini belirttiler” şeklinde beyanda bulunmuştur.Aynı celsede dinlenen davacı tanığı —-ise, “ben davalı ——-firmasında — yılında çalışmaya başladım ve —— ile işime son verildi ve ayrıldım, ben sevkiyat şöforu olarak çalışıyordum, daha sonra ——işyerinde çalışmaya başladı ve bizlere bundan sonra bildiğiniz herşeyi unutun benim verdiğim formülleri uygulayacaksınız dedi, ——Beyden önce ben —– gibi bölgelere hiç gitmezdim, o geldikten sonra daha çok buralara gitmeye başladım, bir gün beni —– Bey bir yere gönderdi burası lastikçi dükkanı gibi bir yerdi, burada bulunan malzemeleri getirmemi söyledi, yerine —– malzemelerini de bırakmamı söyledi, bende ——-beyin talimatı üzerine kendi malzemeleri bırakıp, dükkanda bulunan malzemeleri de alıp kendi yerimize getirdim yanlış hatırlamıyorsam 4 bidon kadardı, üzerinden —— ile başlayan bir yazı vardı, ancak şuan tam olarak hatırlamıyorum ——-ya da —– gibi birşeydi, ben her ne kadar az önce — yılında çalışmaya başladığımı belirtmiş isem de aslında —- yılında işe başladım 6 ay kadar çalışıp ayrıldım ve bir ay sonrada tekrar geri döndüm” şeklinde beyanda bulunmuştur.Davalı tanıklarından … 30/3/2021 tarihli celsede, “ben çok uzun zaman önce davacı —– Şirketinde çalışıyordum, davalı —— ile de bu şirkette çalışırken tanıştım, ben ——– ne kadar süre davacı şirkette çalıştığını hatırlamıyorum, benden sonra çalışmaya başladı, ancak ben ayrıldıktan sonra çalışmaya devam ettiğini biliyorum, orada birçok işe bakıyordu —-, muhasebeye ve satın almaya bakıyordu temel taşlarından birisiydi, ——- şirketinden ayrıldığını biliyorum, —– bir yanlış yapması nedeni ile ayrıldığını biliyorum, ancak ayrıntısı konusunda bilgim yok, ——– ayrıldıktan sonra bir süre inşaat sektöründe çalıştı, daha sonra ——-şirketinde çalışmaya başladı, orada satın alma işinde çalışıyordu, —- yakın sektörlerde çalışmaktadırlar, ancak tam olarak aynı sektörler değildir, —–bey’in ——çalışması sırasında formüllere ulaşması mümkün değildir, bunlar firma sahibi ——— bulunuyordu, bizim sektörümüzde ürün fiyatları herkes tarafından bilinir, ticari sır niteliğinde değildir” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Müteakip celsede, tarafların ——- yıllarına ait ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde inceleme yapılmak üzere; dosya bir mali müşavir bilirkişi ile haksız rekabet konusunda uzman bir bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilerek uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.
23/12/2021 tarihli raporda özetle;”Davacı —- çalıştığı dönemde ortağı olan, fakat yönetim
kurulu üyesi olmayan ————dayalı olarak talepte Bulunulamayacağı, ticari sırra dayalı haksız rekabet iddiaları açısından ise, dava konusu iddiaların öncelikle sektörel ve teknik bir tespit ve değerlendirmeyi gerektirdiği, ——– bilgisayarında bulunan bilgilerin ticari sır teşkil edip etmediğinin belirlenmesi gerektiği, bu tür bir değerlendirme heyetimizin uzmanlık alanı dışında
kaldığı” belirlemelerine yer verilmiştir. Rapora karşı itirazlar ve eksik hususlar gözönündebulundurularak yargılamanın —— numaralı celsesinde dosya, önceki bilirkişi heyeti ile yeni belirlenecek sektör konusunda uzman bir —— bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi edilerek gelen yazı cevap yazıları ve tarafların itirazları da değerlendirilerek davalıların TTK md.54 ve devamı maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil eden eylemlerde bulunup bulunmadıkları, bu eylemler nedeniyle davacının maddi olarak zarara uğrayıp uğramadığı uğradı ise miktarının tespiti ile uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir.Sektör bilirkişisi de eklenerek oluşturulan 30/5/2022 tarihli heyet raporunda;
“(…) Bilindiği gibi —– tarafından üretilen ürünler kimyasal anlamda ya tek madde-den oluşan spesifikasyonu tanımlı ürünler, ya da bazı kimyasal maddelerin karışımları ile üretilmiş ve yine karışım oranları standartlarla tanımlı spektler arasında kalan kimyasal kompenentlerden müteşekkil malzemelerdir. Genel anlamda ürünler —— paralel olarak ——– tarafından tanımlanmış asgari standartları taşımak durumundadırlar. Bununla beraber her firma kendi spesifikasyonunu bu tanımlar, görece sınırları daha da daraltabilir ve bu tanımlanmış kendine has üretim standardını kendi Kalite Yönetimi çerçevesinde yeniden tanımlayabilir.
Bu anlamda her firmanın kendi spesifikasyonu içinde tanımlı ve kendine özgü bir kalite garantisi mevcuttur. Firmalar bu sınırlar içinde kendi kalitelerini garanti edecek şekilde üretim yaparlar. Bu anlamda kaliteli ürün kavramı firmadan firmaya değişiklik arz edebilir ve o firmanın garanti ettiği sınırların içini ifade eder. Özet olarak kalite kavramı, ——altında firmaların —– tarafından düzenlenmiş kalite anlayışı çerçevesinde her firmaya özgü politikalarla geliştirilerek yönetilir. Hem yeni ürün arayışı hem de kalite iyileştirme ve geliştirme, kuruluşlar açısından vazgeçilemez çalışmalardır. Genel olarak kalite izlemesi için yapılan rutin proses ve ürün kalite testleri yanında her kuruluş bu amaçla ——-çalışmalarına da çok önem vermektedirler. Bunun için de organizasyonlarına —– birimini eklerler. Çoğu hallerde —— çalışmaları önemi dikkate alınarak organizasyon içinde doğrudan genel müdüre veya fabrika müdürüne bağlanır. Özelikle —- çalışmaları her ürün veya üretim açısından kuruluşlar nezdinde GİZLİLİK arz ederler. Zira —— çalışmaları, yeni ürün formülasyonu veya ürün bileşiminin yanında o ürünlerin maliyet bilgilerini ve ticari değerlerini içeren bilgilere de haizdir.Bu açıklamalardan anlaşılacağı gibi —- çalışmaları ve ürün maliyetleri, kuruluşlar açısından özel bilgiler olup gizlilik statüsündedirler. Aynı zamanda bu bilgiler piyasa şartları açısından belirli bir anlam taşıdığından şirketlerin ticari sırları çerçevesinde etkinliği olan temel proses bilgilerini de içerirler. Fabrika müdürünün bu bilgilere haiz olması anlaşılabilir bir durum olarak değerlendirilmelidir (…)
Her iki Kuruluşun resmi internet sitelerinde yer alan üretim alanlarının benzer ve ürünlerin paralel nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.
Ürün Listeleri alttaki tabloda karşılıklı olarak yer almakta olup hemen aynı özellikleri taşıyan ve ticari anlamda aynı amaçlı ürünlerden mürekkep oldukları isimlerinden de kolayca anlaşılmaktadır.
——–
Davacı ve davalı tarafın yukarıdaki tabloda yer alan ürün listelerindeki ürün adlarından da kolaylıkla anlaşılacağı gibi her iki firmada eş değer ürünleri üreterek satışını yapmaktadırlar. Ve yine ürün adlarından ve işlevlerinden de anlaşılmaktadır ki her iki sütunda yer alan ürünler solvent esaslı kimyasal maddelerin karışımından mürekkep genel dezenfekten maddeleri, metal yüzey temizlik ürünleri, yağ alma ve kalıp ayırıcı kimyasalları ihtiva etmektedir.
Listelerde yer alan ürünler genel anlamda lisans veya patent konusu ürünler değildir. Bu anlamda içerikleri açısından gizlilik niteliği taşımazlar. Bununla beraber içerikleri ve içlerinde taşıdıkları kimyasal ——– türleri ve oranları, firmadan firmaya değişik kimyasallardan veya değişik kimyasal oranlardan meydana gelebilir. Bu da firmanın içerik formülünü ifade eden özel bir formülasyon anlamına gelir ve firma açısından gizlilik anlamındadır. Formülde yer alan içerik farklılıkları ve oranları maliyet unsurlarını da etkilemesi açısından maliyet bakımından da özel bir yapı arz etmektedir. Zira bu farklı içerik maliyetle beraber söz konusu ürünlerin uygulamadaki etkinliklerini de belirler. Bu bakımdan benzer ürünlerin ticari ve teknik anlamdaki üstünlük nitelikleri dolayısıyla tercih edilme sebebini de ortaya koymaktadır.
Bu açıdan yukarıdaki paragraflarda açıklandığı gibi ürünlerin teknik etkinliklerini geliştirmek ve maliyet unsurlarını minimize etmek bakımından yürütülen —- çalışmaları çok önemlidir. Gizlilik bilgileri niteliği taşımaları da anlaşılabilir bir durumdur. Önemi bakımından —— biriminin genel organizasyondaki yeri için, doğrudan fabrika müdürü veya genel müdüre bağlı olması esas alınmaktadır.
Dosya İçeriğindeki Bilgilerin Değerlendirilmesi:
Davalı ——— tarihleri arası hem şirket ortağı hem de fabrika müdürü olarak görev yaptığı, 02.02.2018 de ortaklık payını —– devrederek işyerinden de ayrıldığı, bilahare kendi şirketini kurduğu hem de diğer davalı ——şirketinde danışmanlık görevini üstlendiği bilgileri dosya içeriğinde yer almaktadır.
Davalı ——- davacı şirkette görevi sırasında kullandığı bilgisayarı ve içeriğindeki davacı şirkete ait bilgileri davacı tarafa iade etmediği, ancak ihtarname sonucu bilgisayardaki bilgileri kopyalayıp içeriğini boşalttıktan sonra bilgisayarı davacı tarafa iade ettiği dosyada yer alan ilk bilirkişi raporunda belirtilmektedir.Aynı raporunda bilgisayarda yer alan ve başka bir bilgisayara aktarılan bilgilerin: ——— başlığı altındaki bilgiler olduğu ” Sayın Bilgisayar Mühendisi “ bilirkişinin tespit ettiği bulgular olarak rapor içeriğinde yer almaktadır. Yukarıda değerlendirmelerde ifade edildiği ve Bilgisayar Mühendisi Bilirkişinin de vurguladığı gibi bu bilgiler, unvanı Fabrika Müdürü olan kişilerce saklanması gereken ve gizli bilgiler olarak değerlendirilmektedir. Zira özellikle ——— çalışmaları hem yeni ürün geliştirilmesini, hem de maliyet analizlerini amaçlayarak yapıldığından her kuruluş için gizli bilgiler olarak değerlendirilir. Bu bakımdan mali ve ticari anlam taşıdığı açıklıkla ifade edilebilir bir gerçeklik olarak düşünülmektedir.
Bu açıklamalar muvacehesinde ——- bilgisayarında bulunan özellikle fiyat teklifleri ve Mali analizler ile —— çalışmaları Kimya sektöründe faaliyet gösteren her kuruluş için özel ve sır niteliği taşıyan bilgiler olduğu, fabrika müdürü pozisyonunda bu bilgilerin sır olarak saklanması ve paylaşılmaması sorumluluğu bulunduğu, sayın mahkemenin takdirlerine saygı ile arz olunur (…)
➢ Davalı şirketin — öncesi çalışmadığı, davacı yanın müşterilerine, davalı şirket tarafından —ve —– yılında toplam (KDV Hariç) 70.818,00 TL tutarında satış yapıldığı tarafımızdan tespit edilmiştir.
➢ Her ne kadar davalı şirket ticari defterlerini ibraz etmese de, davacı yanın takdiri sektörel % 22 kar elde edilebileceği kanaati ile davacı şirketin mahrum kaldığı karının (70.818,00 TL x % 22 ) 15.579,96 TL olabileceği kanaatine tarafımızdan varıldığı,
➢ Davalı ——- bilgisayarında bulunan özellikle fiyat teklifleri ve Mali analizler ile —— çalışmaları —- faaliyet gösteren her kuruluş için özel ve sır niteliği taşıyan bilgiler olduğu, kanaatine tarafımızdan varıldığı,
➢ Davacı—- çalıştığı dönemde ortağı olan, fakat yönetim kurulu üyesi olmayan —— Rekabet Yasağına dayalı olarak talepte bulunulamayacağı,
➢ Ticari sırra dayalı haksız rekabet iddiaları açısından ise, ——- bilgisayarında bulunan heyetimizin teknik bilirkişisi tarafından sır olduğu değerlendirilen, mali bilirkişi tarafından ise bu bilgilerle yapılan satışlar üzerinden elde edilen 15.579,96 TL olarak hesaplanan, mahrum kalınan karın davacı yan tarafından davalı şirketten talep edilebileceği,
➢ Davacı yanın huzurdaki davada maddi zararını, şimdilik kaydı ile 10.000 TL olarak talep ettiği,
➢ Manevi tazminat hususunda nihai takdirin sayın mahkemenize ait olduğu” şeklinde belirlemelere verilmiştir.Mahkememizce, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, tanık ifadeleri, savcılık dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi kök ve ek raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiş; tüm içeriğe göre, davalılardan adi şirket sahibi ——-davacı şirket bünyesinde yönetici olarak çalışmaktayken ayrılıp aynı sektörde adi şirket kurarak faaliyet gösterdiği, davacı şirkette çalıştığı dönem kullandığı ve şirketin faaliyet alanı çerçevesinde ticari sır mahiyetindeki bilgi/belgeleri içerir kayıtların olduğu bilgisayarı teslim etmediği ve bu bilgisayardaki verileri (bir kısmı) geri dönüşü olmayacak şekilde sildiği, kendisine kopyaladığı, bu verileri davacı şirketten ayrılmasını müteakip kendi firması lehine kullanarak ve davacı şirket portföyünden yararlanarak maddi menfaat elde ettiği, bu süreci müteakip —– diğer davalı şirket ile eylemli ticari birliktelik tesis ederek aynı sektörde faaliyet gösterdiği, —– bilgisayarında bulunan özellikle fiyat teklifleri ve mali analizler ile ———çalışmaları kimya sektöründe faaliyet gösteren her kuruluş için özel ve sır niteliği taşıyan bilgiler olduğu anlaşıldığından, davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ile bu eylemlerden men’ine karar verilmiş; maddi zararın kesin ve net belirlenebilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle 6098 sayılı Yasanın 50/2 maddesi hükmü çerçevesinde haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığı olarak 72000,00 TL maddi tazminatın, haksız rekabet teşkil eden eylemleri nedeniyle (tazminatın caydırıcılık işlevi göz önünde bulundurularak) takdir ve tensip üzere 6102 sayılı Yasanın 56/1-e hükmüne göre 22000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; maddi tazminat bakımından Mahkememizce yukarıda anılı yasal düzenleme gereği maddi tazminat takdiren belirlendiğinden, reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1.-Davalıların haksız rekabet teşkil eden eylemlerinin tespiti ile bu eylemlerden men’ine,
2.-6098 sayılı yasanın 50/2 md. gereğince takdiren 72.000,00.-TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3.-Haksız rekabet nedeniyle davacı şirketin itibar kaybı da göz önünde bulundurularak takdiren 22.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsil sorumluluk kapsamında tahsili ile davacıya verilmesine,
B-Karar Harçları Yönünden;
Kabul edilen maddi ve manevi tazminat yönünden toplam 94.000,00.-TL dava değeri üzerinden alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 6.421,14‬.-TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.024,65.- TL peşin harç ve 3.325,43.-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.350,08‬.-TL den mahsubu ile bakiye 2.071,06‬.-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
C-Yargılama Giderleri Yönünden
1.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 1.024,65.- TL peşin harç, 3.325,43.-TL ıslah harcı ve 35,90.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 4.385,98‬.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
2.Davacı tarafından yapılan 4.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 265,00.-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.965,00.-TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %38 oranında olmak üzere 1.886,7‬0.-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3.Davalı ——- tarafından yapılan 154,15.-TL posta giderinin davada haklı çıktığı %62 oranında olmak üzere 95,57.-TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Ç-Vekalet Ücretleri Yönünden;
1.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, maddi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 11.520,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, manevi tazminat davası yönünden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3.Maddi tazminat bakımından Mahkememizce yukarıda anılı yasal düzenleme gereği maddi tazminat takdiren belirlendiğinden, reddedilen kısım bakımından davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
4.Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden manevi tazminat davası yönünden reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen. 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
D.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——-Adliye Mahkemesine nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.13/12/2022