Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1092 E. 2021/993 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1092 Esas
KARAR NO: 2021/993
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 18/09/2018
KARAR TARİHİ: 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında yapılan ticari alışverişler neticesinde müvekkilince düzenlenen faturalara konu borcun davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine —- sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, takibe davalı tarafından itiraz edildiğini, —-sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açıldığını, ancak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle alacak davası açıldığını belirterek; —- cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin —- dava dışı iş sahibi ve müteahhit ile —- yapıldığını, akabinde müvekkilinin davacı ile anlaşarak işi davacıya alt taşeron olarak yaptırdığını, ancak kapılarda imalat ve montaj hataları ile gizli ayıpların, eksik kusurlu işlerin çıktığını, bunların giderilmesinin davacından istenildiğini ancak davacı tarafından sorumluluklarının yerine getirilmediğini, —-olduğunu, tespit edilen işlerin dava dışı 3. Firmalara yaptırıldığını, üçüncü kişilere yaptırılan iş bedellerinin davacıya yansıtılacağının bildirildiğini, bu bedellerin davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, ticari alım satımdan kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler,—– sayılı dosyası, sözleşme, tanık beyanları, alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—- sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine —- sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali talepli olarak dava açıldığı, mahkemece HMK’nun 150/6 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın istinaf edilmeyerek —- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
—-sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine —— alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiziyle birlikte tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce dinlenilen davalı tanığı—– — olarak çalışmaktayım, ben dava konusu ürünlerin satın alma aşamasında bulundum , davacı şirket yetkilisi —- birebir görüşme yaptım, bizim ayrıca taşeron işler yaptırdığımız — vasıtasıyla tanıştık yanlış hatırlamıyorsam —- montajın yapılması için anlaşma yapıldı, daha sonra sevkiyat aşaması dahil birçok hususta anlaşmazlıklar çıktı, biz yapılan işleri —- kabul ettiremedik, yangın kapılarında menteşelerde kollarında ve statiklerinde montaj ve üretim hataları olduğu tespit edildi ve fotoğraflandı, davacı şirket yetkilisi —yaptığım telefon ve mail yazışmalarına da herhangi bir olumlu yanıt alamadık , daha sonra biz bu işleri —- isimli bir firmaya yaptırdık, —davacı şirketin adamıydı, kapıların montajı da onun tarafından yapıldı, —- yangın kapılarının yönetmeliğe uygun olmadığı nedeniyle bir itfaiyeden onay alamadıklarını ve iskanda alamadıklarını bize bildirdi bu konuda da —- yaptık ancak sonuç alamadık, bu durum imalat hatasından kaynaklanmaktadır” beyanında bulunmuş, işbu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce dinlenilen davalı tanığı—-ben davalı şirkette satış müdürü olarak çalışmaktayım, —— üreten bir firmadır, —– firması ile de bir anlaşma yapıldı bu anlaşma doğrultusunda yapılacak yangın kapıları işleri de davacı şirkete ihale edildi, daha sonra davacı tarafça yapılan işlerde montaj hataları ve üretim hataları tespit edildi, menteşelerde kopmalar oldu, kapılar şartnameye uygun olarak üretilmedi, biz davacı şirketin —- uyarılarda ve bildirimlerde bulunduk, ancak herhangi bir işlem yapılmadı, işveren firma tarafından da bize uyarılar gelmeye başlayınca işi başka bir firmaya ihale ettik” beyanında bulunmuş, işbu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere talimat mahkemesinden rapor alınmasına karar verilmiş, talimat mahkemesince aldırılan —- raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı tarafından hazırlanan —-davalı tarafından imzalandığı, davacının davalıdan —- alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı yanın ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen — tarihli raporda özetle; davalı yanın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davalı kayıtlarına göre davacı yanın —- alacaklı olduğu, dava konusu kapıların ayıplı olduğu hususunun dosya içindeki belge ve bilgilerden anlaşılamadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, davalı ile yapılan ticari alışverişten kaynaklanan cari hesap alacağının tahsilinin talep edildiği; davalı tarafça, taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve dava konusu kapıların ayıplı olarak yapıldığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda öncelikle taraflar arasındaki ilişkinin mal alım satımından mı kaynaklandığı, yoksa eser sözleşmesinden mi kaynaklandığı hususunun tespiti gerekmektedir. Davacı tarafından, taraflar arasındaki ilişkinin yangın kapısı satımına ilişkin olduğu, montajının dahil olmadığı iddia edilmekte iken; davalı tarafından, kapıların montajının da dahil olduğu savunulmaktadır. Taraflar arasında yapılmış yazılı bir sözleşme mevcut değildir. Davacının alacağını oluşturan faturaların yangın çıkış kapısına ilişkin olduğu, fatura içeriğinde montaj işinin yer almadığı görülmektedir. Dosya içeriğinde davacı tarafından yapılan montaj işine ilişkin olarak düzenlenmiş herhangi bir hakediş belgesi bulunmamaktadır. —- davalı adına özel olarak üretilmiş de değildir. Montaj işinin de dahil olduğu hususunda davalı tanıklarının soyut beyanlarından başka dosyaya sunulmuş herhangi bir delil mevcut değildir. Bu nedenlerle; taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin yangın kapısı alım satımından ibaret olduğu, kapıların montajı işinin sözleşmeye dahil olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu alınan bilirkişi raporları ile sabittir. Davacının dava konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların —-olduğu tespit edilmiştir. Davacı tarafından düzenlenen —- bedelli faturaya itiraz edilmemiş ve davalı yanın ticari defterlerine kaydedilmiştir. Davalı tarafından faturaya itiraz da edilmemiştir. Davalı yanın ticari defter ve kayıtları kendisi lehine kesin delil teşkil ettiğinden, işbu faturaya konu malların davalı yana teslim edildiğinin kabulü gerekmektedir. Bu faturaya yönelik olarak herhangi bir ödemeye de rastlanılmamıştır. Bu nedenle, davacının işbu fatura nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Ancak —- bedelli fatura davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almadığı gibi, işbu faturaya konu malların davalı yana teslim edildiğine dair dosyaya herhangi bir sevk irsaliyesi vs. Belge sunulmamıştır.—— faturaya konu malların davalı yana teslim edildiği davacı tarafından ispat edilemediğinden, işbu faturaya yönelik alacak istemi yerinde bulunmamıştır.
Davalı tarafça, teslimi yapılan yangın kapılarının ayıplı olduğu iddia edilmiş ve buna ilişkin olarak bir kısım mail yazışmaları ile fotoğraflar dosyaya sunulmuş ve tanık deliline dayanılmıştır. Ancak sunulan mail yazışmaları, davalı yanın tek taraflı beyanlarından ibaret olup, davacı tarafından ayıpların kabul edildiğine ilişkin herhangi bir yazışma mevcut değildir. Dosyaya sunulan fotoğraflar da siyah beyaz olup net olarak anlaşılamamıştır. Kapıların ayıplı olması nedeniyle itfaiyeden onay alınamadığı ve iskan alınamadığı savunulmuş ise de, buna ilişkin olarak dosyaya sunulan herhangi bir yazılı belge bulunmamaktadır. Yine davalı tarafından dava dışı kişiler tarafından kapılar üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alındığı belirtilen rapor da dosyaya sunulmamıştır. Dava dışı 3. Kişilere yaptırılan işlerin de davacı tarafından satılan yangın kapılarının onarılmasına ilişkin olup olmadığı anlaşılmamaktadır. Dinlenilen davalı tanıklarının beyanları ise soyut beyanlardan ibaret olup, tek başına ayıp iddiasını ispata yeterli değildir. Bu nedenlerle davalı yanın malların ayıplı olduğu savunmasına itibar edilmemiştir.
Davacı tarafından, dava konusu alacağına ilişkin olarak davalı aleyhine —- tarihinde icra takibi başlatılmış olup, başlatılan icra takibi ile davalı taraf temerrüde düşürülmüştür. Taraflar arasındaki iş ticari nitelikte olduğundan, kabul edilen alacak miktarına —– tarihinden avans faizi işletilebileceği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere —-gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile;
— temerrüt tarihi olan —- tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Aşan istemin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 523,94 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 155,71 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan ‬368,23 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken yatırılan 155,71 TL peşin harç, 35,90 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 191,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 165,90 TL posta gideri ve 722,70 TL talimat masrafı olmak üzere toplam 2.988,60 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %84 oranında olmak üzere 2.510,42 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5.Davalı tarafından yapılan 38,00 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %16 oranında olmak üzere 6,08 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.447,80 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——— nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.30/09/2021