Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1075 E. 2022/333 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1075 Esas
KARAR NO : 2022/333

DAVA : Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/09/2014
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Mal Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili — yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait — plakalı aracın davalı … şirketine– nolu kasko sigorta poliçesi ile sigorta ettirildiğini, müvekkiline — tarafından kullanılırken — meydana gelen kazada hasarlandığını, söz konusu hasar üzerine aracın kasko sigortasının bulunduğu davalı … şirketine gerekli evraklarla başvurulduğunu ve davalı ….– açılmışsa da davalı şirket tarafından herhangi bir açıklama yapılmadan hasarın reddedildiğini ve ödeme yapılmadığını, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasar bedeli olan 37.374,20 TL aracın onarımını yapan —- müvekkili tarafından ödendiğini, müvekkiline ait araçta meydana gelen hasarın bedelinden kasko sigortası poliçesi kapsamında davalı … şirketinin hasardan sorumlu olması nedeniyle davalı … şirketi tarafından müvekkiline ticari avans faiziyle ödenmesi gerektiğini, bugüne kadar davalıya yapılan şifahi ve yazılı başvuruların sonuçsuz kaldığını, son olarak davalıya— ihtarname ile hasarın ödenmesinin talep edildiğini, ancak ihtarnamenin sonuçsuz kaldığından eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 37.374,20 TL kasko hasar tazminatının hasarın ihbar tarihi olan 01/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasının davacı sigortalının beyan ettiği şekilde meydana gelmediğini, davacının meydana gelen kazaya ilişkin çelişkili ifadeleri bulunduğunu, bunun üzerine yapılan araştırmada araçta meydana gelen hasarın sigorta teminatı kapsamında olmaması ve ——– kullanılması sonucunda hasarın meydana geldiğinin anlaşılması nedeniyle sigortalının tazminat talebinin reddedildiğini, müvekkili şirket tarafından ———- yerinde gerekli araştırma yapılması için —- görevlendirildiğini, —araştırma raporunun netice ve kanaat kısmında ” Kazanın doğru olmakla birlikte kaza sırasında sigortalı aracın —olarak kullanıldığı sırada meydana geldiği, daha sonrada aracın kiralık olduğunun anlaşılmasının istenmemesi üzerine şahıs firması olan —firmasının — sahibi … tarafından kapatıldığı; ancak kaza sırasında aracın– kullanıldığı sırada kazanın meydana geldiği kanaatine varılmış” olarak rapor edildiği, müvekkili şirketin bu araştırma sonucu düzenlenen rapora göre davacının sigortalı araçtaki hasarının karşılanmasına ilişkin talebini reddettiğini, sigortalı aracın sigorta poliçesine ve poliçe genel şartlarına aykırı olarak üçüncü kişiye kiralandığını, sigortalının ,—Genel Şartları C.3 hükmüne aykırı hareket ettiğini, davacı —— plakalı aracın dava dışı — kiralandığını ve bu hususun müvekkili şirkete bildirilmediğini,— tarafından bildirim yükümlülüğüne aykırı davranıldığını, dolayısıyla söz konusu talebin teminat dışı kaldığını, davacının fahiş tazminat taleplerini kabul etmediklerini , sigortanın zenginleşme aracı olmadığını, ancak gerçek zararın tazmininin talep edilebileceğini, bu nedenle kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının iddia ettiği zarar miktarının da kabulünün mümkün olmadığını, bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, poliçe ve hasar dosyası, ve mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve dosya üzerinde makine mühendisi tarafından tarafından inceleme yapılmak üzere rapor alınmasına karar verilmiştir.
28/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı … şirketi tarafından, davacı sigortalının– yaptığı, ancak araçları —yaptırırken —olarak gösterdiği, doğru beyanda bulunmadğı, bu durumun — sigrotası genel şartlarına göre teminat dışı hallerden — kiralanmış olduğu sırada kaza yaptığı, bu nedenle hasarın teminat dışı olduğu; tazminat ödenecekse dahi – — göre ödenmesi gerektiğinin açıklandığı ve faiz başlangıcına itiraz edildiğini, raporda uyuşmazlık konularının incelendiğini, mevcut deliller ışığında davacının –yaptığı ve dava konusu –plakalı aracında— tarihindeki kaza anında kiralanmış olduğu ve bu durumda davacının hesaplanan tazminatın %15’i oranındaki kısmını almaya hak kazanacağı, tazminata konu —– tarihinde trafiğe çıkmış —tarihinde —— karışmış, —— hasar tutarının — olduğunun tespit edildiği, kiralık araç olarak kullanıldığının kabulü halinde hasar tutarının %15’i oranındaki kısmının 5.606,14 TL hesaplandığı ve aracın —–olarak kullanılmış olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, akabinde taraf vekillerinin rapora karşı itirazı nedeniyle itirazın değerlendirilmesi için dosya makine mühendisi bilirkişi — tevdi edilmiştir.
–tarihli bilirkişi raporunda özetle, mezkur kazada hasara maruz kalmış —plakalı — gelen ve %18 — olarak hesaplanıp fatura edilen hasarın, aracın bu kazadaki gerçek zararı olduğu, yeterli ve geçerli miktarda olduğu, bu miktardaki hasar zararının tamamının, (sorumluluğunun, poliçesinde belirlenen limiti ile sınırlı olması koşuluyla) davalı … şirketinin sorumluluğunda olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyada kapsamında alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya makine mühendisi bilirkişi — ve sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi — tevdi edilmiştir.
04/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle: takdir mahkemeye ait olmak üzere yapılan incelemelerde meydana gelen tek taraflı kazada, sürücü — dikkatsiz, tedbirsiz ve 2918 sy. KTK. Madde 52/a,b kurallarını ihlal eden davranışlarıyla 4100 oranında tam kusurlu olduğu, araçtaki gerçek zarar tutarının 37.374,20-TL olduğu, sigorta şirketi adına araştırma şirketi tarafından yapılmış tespitler ve davacının çelişkili beyanlarının yanı sıra, aracın olay tarihinden önce sürücü—– bulunduğunu şüpheye mahal bırakmayacak şekilde açık ve net gösterir — çıktısının, davacının, araçla ilgili gerçekleri sakladığını, doğruları beyan etmediğini gösterdiği, bu sebeple —tarafından düzenlenmiş 28/04/2014 tarihli bilirkişi raporunda aracın — olduğu yönündeki görüşün taraflarınca da kabul gördüğü, dava dosyasında– –Poliçesinde — tarafından, sigorta tazminatının davacı …– ödenmesine ilişkin bir muvafakatname yazısı mevcut bulunmadığından davacı …– aktif husumet ehliyetinin bulunduğunu söylemenin mümkün olmadığı, dosyaya mübrez belgelerle sınırlı olarak 27.06.2013 tarihinde meydana gelen rizikonun kasko sigortası poliçe gene şartlarının “Sigortanın Konusu” başlıklı A.1 hükmünde tanımlanan hallerden biri şeklinde meydana gelmiş olduğu ve A.5 hükmünde sayılan teminat dışı hallerden biri olmadığı anlaşıldığından 27.06.2013 tarihinde meydana gelen—- teminat kapsamında olduğunu söylemenin mümkün gözüktüğü; durum böyle olmakla birlikte somut olayda davacı … ettirenin 6102 sayılı TTK.m.1444-1445 hükümleri ve KTKSPGŞ.m.C.3 hükmü uyarınca haiz olduğu sigorta sözleşmesinden kaynaklanan sözleşme süresi içindeki beyan yükümlülüğünü ihlal ettiğinin anlaşıldığı; Mahkeme tarafından sigorta ettirenin sözleşme süresi içindeki beyan yükümlülüğünü ihmal ile ihlal ettiğine hükmedilmesi ihtimalinde, ihmalin derecesine göre tazminattan indirim yapılarak sigorta tazminatının sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerektiği; Mahkeme tarafından sigorta ettirenin sözleşme süresi içindeki beyan yükümlülüğünü kasten ihlal ettiğine hükmedilmesi ihtimalinde sözleşme süresi içinde meydana gelen değişiklik ile gerçekleşen —- arasında bağlantı olduğu tespit edilir ise davalı … şirketi sigorta tazminatı ödemekle yükümlü olmadığı; bağlantı tespit edilmez ise davalı … şirketinin ödenen primle ödenmesi gereken— oranı dikkate alarak sigorta tazminatı ödeyeceği; Mahkeme tarafından davalı … şirketinin indirimli olarak sigorta tazminatı ödemesine hükmedilmesi durumunda ödenecek olan tazminat miktarının heyetlerinin uzmanlık alanı dışında kaldığından konunun sigorta tekniği ve —– bilirkişi tarafından tespit edilmesi gerektiği; Sigorta ettirenin sigorta tazminatı alacağına 11.08.2013 tarihi itibariyle avans faizinin işletilmesi doğru ve yerinde olacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İLK KARAR;
Mahkememizce— esas ve — sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
BOZMA İLAMI;
— karar sayılı ilamında; ”Davalı tarafça sigortalı aracın kiralık araç olarak kullanıldığına ilişkin savunması hakkında mahkemece yeterli araştırma yapılmamıştır. Eksik araştırmayla karar verilemez. Davacı adına kayıtlı araçlar ve davacının tarafı olduğu sigorta poliçeleri dikkate alınarak vergi dairesinden de sorulmak suretiyle davacının ne işle iştigal ettiği araştırılıp aracın —- kullanıp kullanılmadığı hususu netleştirildikten sonra poliçe hükümleri, TTK ve kasko genel şartları değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
— karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararı bozulmakla dosya yukarıdaki esasına kaydolunarak yargılamaya devam olunmuştur.
— Dairesinin bozma ilamı doğrultusunda araştırma yapmak için davacının işlettiği iddia edilen — konusu işyeri adreslerinde — yaptırılmış, davacı asil isticvap edilip huzurda dinlenmiştir.
Davacı asil … — isticvap beyanında araç– yaptığını, lakin davaya ve kazaya konu olan aracın — olduğunu, — şahsı adına kullanmak için getirttiğini, kazanın aracın ilk kazası olduğunu ve kazayı yapan – kendisinin 3 yıllık samimi dostu olduğunu, kazadan sonra da bu kaza olduğu için aracı hemen sattığını, aracı hiçbir zaman — vermediğini, davalı şirketin hasarı tanzim etmeyerek kendisini mağdur ettiğini beyan etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, açılan davanın davacının kendi aracında meydana gelen hasar bedelinin davalı kasko sigortasından tahsili talepli olduğu ,mahkememizce bozma ilamına uyulduğu ve bu yönde delillerin toplanıldığı,- tarihli müzekkere cevabından davacının –tarihleri arasında davaya konu işyerini –ismiyle– faaliyeti altında işlettiğinin sabit olduğu, davalı vekili tarafından sunulan bir — çıktılarından davacının — yaptığına dair — — amaçlı beyan ettiği telefon numarası — telefonun davalı şirketin –yazılı beyanda — olarak verdiği, tüm bu tesbitler bir bütün olarak düşünüldüğünde davacının — ve davaya konu aracı da — olarak kullandırdığının dosya kapsamında sabit olduğu, her ne kadar davacı vekili ——-defalar duruşma zabıtlarına da geçtiği üzere müvekkilinin — işi ile iştigal etmediğini beyan etmiş ise de davalı vekili tarafından dosyaya sunulan 02/03/2022 tarihli dilekçeden sonra davacı asilin dosya kapsamında – işi ile iştigal ettiği açıkça anlaşılınca isticvap tutanağında bu kez baştan beri savunulanın tersine başka — dayanıldığı ancak bunların da davacı yanca isbat edilemediği mahkememizce anlaşılmış, ve davacının araçlarını — olarak kullandırdığı ve– davaya konu hasarın meydana geldiği , meydana gelen hasarın bu hali ile poliçe kapsamında olmadığı mahkememizce anlaşılmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından yatırılan 638,30-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 557,6‬0-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan—göre belirlenen 5.606,13-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yapılan 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 güh içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.