Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/106 E. 2021/403 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/106 Esas
KARAR NO : 2021/403
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2018
KARAR TARİHİ : 23/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle oluşan cari hesap nedeniyle alacaklı olduğunu, müvekkilince alacağın tahsili için——sayılı takip dosyası icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından icra takibine yetki ve borca yönelik itirazda bulunulduğunu, icra takibinin yetkisine yönelik itirazın yerinde olmadığını, müvekkilinin———- tarihli ————- bedelli ve —— tarihli ——- bedelli faturalar nedeniyle alacaklı durumda olduğunu, yapılan itirazın haksız olduğunu, alacağın likit olduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa —– tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edilmiş, ancak yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK 128 madde hükmü gereği dava dilekçesinde ileri sürülen vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.

Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ——sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
——- dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından fatura kaynaklı cari hesap bakiye alacağı olarak ——– alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %10,50 oranında avans faizi ile birlikte tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya — tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —– tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal -yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı yanın mahkememiz yargı çevresinde bulunmadığı anlaşılmakla davalı yana ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak üzere——- talimat yazılmış, ancak davalı yanın çıkarılan ihtarata rağmen ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmemesi nedeniyle inceleme yapılamadan talimat mahkememize bila ikmal iade edilmiştir.
Mahkememizce davacı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ——tarihli raporda özetle; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının —– yıllarında davalı yana toplam —– tutarında -adet fatura düzenlediği, davalı tarafından toplam —- ödeme yapıldığı, davacının bakiye—— tutarında alacaklı olarak göründüğü, iş bu alacağın —-tarihli —– bedelli———- açıklamalı faturadan ve——– tarihli — bedelli——–açıklamalı faturadan kaynaklandığı, taraflar arasında kredi kartı komisyon bedeli alınacağına ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme veya uygulama bulunmadığı, malzeme faturasına konu malların teslimine ilişkin dosyada herhangi bir belgenin bulunmadığı, bu nedenle davacının alacağını ispat edemediği, ancak malzeme faturasının e-fatura olarak düzenlendiği ve sistem üzerinden davalı yana tebliğ edildiği, faturaya itiraz edildiğine dair herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, bu hususun mal tesliminin yapıldığının kanıtlandığının kabulü halinde davacının——alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce davacı vekilince sunulan sözleşme aslında ve mal teslimine ilişkin teslim belgesinde davalı adına yer alan imzalar yönünden davalı asile isticvap davetiyesi çıkarılmış, usulüne uygun davetiyeye rağmen belirlenen duruşma gün ve saatinde davalı taraf hazır olmadığından, anılan belgeler altındaki imzaları ikrar etmiş sayılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, cari hesap alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davaya yasal süresi içinde cevap verilmeyerek, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Davalı yanın icra takibinin yetkisine itirazı bakımından; takip konusu alacağın para alacağı olması ve para alacaklarında alacaklının yerleşim yerinin de yetkili olması dikkate alınarak, mahkememizin ön inceleme duruşması ile yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafça; takip konusu cari hesabı oluşturan – adet fatura düzenlenerek ticari defterlerine kayıt edilmiştir. Ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenleyen kişiyi borçlu kılmaz. Adına fatura düzenlenen kişinin, fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için öncelikle aradaki akdi ilişkinin ispatlanması, akdi ilişki ispatlandığı takdirde fatura konusu mal veya hizmetin verildiğinin ispatlanması gerekmektedir.
TTK md 21/2 hükmü uyarınca; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi taktirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Fatura, düzenleyen aleyhine delil olduğu gibi, kendisi faturayı düzenlemediği halde tebliğinden itibaren sekiz gün içinde itiraz etmeyen aleyhine de delil olabilecektir. Faturaya itiraz, faturanın teslim alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde yapılmalıdır. İtirazın sekiz gün içinde karşı tarafa varması şart değildir. Sekiz günlük süre, hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi değildir. Sadece ispat yükünün yer değiştirmesi açısından önem taşır. Sekiz günlük süre içinde itiraz edildiği taktirde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu ispat külfeti faturayı veren tarafa ait iken, sekiz günlük sürenin geçmesinden sonra itiraz edilmesi halinde, fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığını ispat külfeti faturayı alan tarafa ait olur.
Faturayı alan her türlü delille bu külfeti yerine getirebilir. Faturaların tebliğ edildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da süresinde iade edildiğinin borçlu tarafça kanıtlanması halinde, borçlu taraf alacaklının hizmet vermediğini savunmakta ise, faturaya konu hizmetin verildiğinin alacaklı tarafça kanıtlanması; borçlunun faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın alacaklı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı, borçlunun ——— kabul etmemesi ya da borçlunun faturayı kendi defterine kaydetmekle birlikte süresinde itiraz ve iade etmesi halinde hizmetin verildiğini yine alacaklının kanıtlaması gerekeceğinden, bu doğrultuda alacaklının delillerinin toplanıp değerlendirilmesi, şayet borçlunun faturaları kendi defterlerine kaydetmesi—————- halinde alacaklının (hizmet vermiş olsun ya da olmasın) HMK’nın 222. (6762 sayılı TTK’nın 84. ve 85.) maddesi uyarınca alacağını ispatladığının kabul edilmesi gerektiği gözetilmelidir.———
Somut olay bakımından ise; davacı tarafa ait ticari defter ve kayıtların usulüne uygun olarak tutulduğu, kendisi lehine delil teşkil ettiği, davalı tarafından ticari defter ve kayıtların ibraz edilmediği, taraflar arasında imzalanan sözleşme altındaki imzanın da inkar edilmediği, sözleşmenin 19. Maddesinde taksitli kredi kartları ile yapılan tüketici kampanyalarında bankaların davacı şirkete uyguladığı komisyon oranlarının davalıya yansıtılacağının düzenlendiği, anılan hükme istinaden——- tarihli———–bedelli faturanın düzenlendiği, faturanın sözleşme hükmüne göre yerinde olduğu, ———- tarihli —–bedelli faturanın sistem üzerinden davalı yana tebliğ edildiği, anılan faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edildiğine dair dosyaya herhangi bir belge veya bilginin sunulmadığı, faturaya konu —————-davacı tarafından dava dışı —– firması aracılığıyla davalı yana teslim edildiği, teslimi ilişkin düzenlenen belgede davalı adına yer alan imzanın inkar edilmediği, bu hali davacının davalıdan toplamda ——- tutarında alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından —- taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———— gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ İLE;
Sabit olan ——- alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık % 10,50 oranını aşmayacak avans faizi ile ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının ——sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.128,53.-TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 199,54.-TL peşin harç ile icra dosyasından yatırılan ve dava açılırken mahsup ettirilen 82,60 TL peşin harç toplamı 282,14 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 846,39‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasından ve işbu dosyadan yatırılan toplam 282,14.-TL peşin harç ve 35,90.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 381,04.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 600,00 TL bilirkişi ücreti, 49,19 TL talimat masrafı ve 191,10.-TL posta gideri olmak üzere toplam 840,29.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 4.080,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6.Davalı tarafından yapılmış yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı ve Davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——-nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 23/03/2021