Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1033 E. 2021/997 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/1033 Esas
KARAR NO : 2021/997
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 30/09/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin —olduğu kredi hizmetinden yararlanmış olan borçlu ve davalı— sağladığını, fakat daha sonra —- aralarında akdedilmiş olan anlaşma gereğince ödenmesi gereken taksit tutarlarının ödenmediğini, bu nedenle taraflarınca ödenmeyen taksitlerin tahsili amacıyla—- ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı tarafın takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle davalının—– yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; davacının yetkili yerde icra takibi yapmadığını, yetkili icra dairelerinin —- olduğunu, ortada para borcunun yerine getirilmesine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasında uyuşmazlık esnasında—–beklenen eğitim hizmetini, faaliyetlerin sonlandırılması nedeniyle verememesinden kaynaklandığının görüldüğünü, uyuşmazlık okulun vereceği hizmet karşılığı bankadan kullandırılan kredinin ödenmemesinden kaynaklandığını, okulun vereceği hizmet karşılığında alacağı ödemeleri kendisinin kabul etmediğini, bankadan kredi kullandırarak ödemeleri kabul ettiğini, davalı bankanın birçok şubesi bulunduğunu, müvekkilinin bizzat gidip alacaklının genel merkezinde ödeme yapmakla yükümlü olmadığını, müvekkilinin kredi çektiği yerdeki şubeye ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, davacının kısmi dava açtığını, ancak itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, dava şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, okulda bir sonraki yıla ilişkin alınacak eğitim hizmeti için ödenecek ücretin bankadan çekilecek kredi ödemeleri ile kabul edildiğini, sonraki yılda alınması beklenen eğitim hizmeti için kredilerin bir kısmı ödendikten sonra ancak yeni eğitim ve öğretim yılı başlamadan okulun faaliyetlerinin sonlandırılması nedeniyle müvekkilinin çocuklarının eğitim almadığı halde okul taksitlerinin birkaç taksitinin ödendiğini, davacı tarafın hiç alınmayan bir hizmet için ödeme yapmalarını istediğini, bunun hukuken mümkün olmadığını, davacının yasal olarak alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkillerinin çocuklarının ——-anlaşması gereğince okul taksitlerini bankaya ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkillerinin çocuklarının eğitim gördüğü süre zarfında —– bankayla okulun yaptığı anlaşma gereğince ödemeleri bankaya yaptığını,—- hesabına ödenmesi gerekirken dava dışı —- gereğince kredi şeklinde taksitlerin ödenmesini istediğinden dolayı taksitlerinin bankaya yapıldığını, okulun faaliyetleri sonlandırılınca müvekkilinin bankaya olan taksitlerini ödemediğini, söz konusu okulun eğitim ve öğretim faaliyetine başlamadan müvekkilinin kedinin birkaç taksitini ödediğini, eğitim başlamadan taksitler ödendiğinden dolayı müvekkilinin okulun eğitim hizmeti sunamayacağını bu nedenle ödemiş olduğu taksitleri——- geri istediğini, ancak defterdarlığın söz konusu olayla ilgili olarak birçok kişinin mağdur olduğunu, eğitim almadığı halde taksit ödeyen kişilerin ödemelerinin yapılacağını belirttiğini, ancak ödemelerin müvekkiline yapılmayınca tekrar defterdarlıktan bilgi istendiğini, ilgili bölümün ise söz konusu kredilere ilişkin herkes hakkında icra takibi yapılacağını, yapılacak icra takibine ödemelerin yapıldıktan sonra —— soruşturmasından başarıyla geçen kişilere ödemelerin geri iade edileceği, ancak güvenlik soruşturmasından geçmeyen kişilere ödemenin yapılmayacağının belirtildiğini, dava dışı okul tarafından kredi borcuna esas teşkil edecek eğitim hizmeti verip vermediğini ve davacı tarafın alacak hakkının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğundan davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —-dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
— dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya —- tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal — yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan —– davacı alacak tutarının hesaplandığını, mahkememizce hesaplamanın benimsenmesi halinde davanın icra takibinde talep edilen alacağın tamamına itiraz ettiğinden, hesaplanan toplam —– üzerinden itirazın iptali ile icra takibine devam edilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, takip tarihinden itibaren borç ödeninceye kadar asıl alacak tutarı üzerinden değişen oranlarda avans gecikme zammı talep edilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için dosya ek rapor düzenlenmek üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi tarafından düzenlenen ——— tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; hesaplamaya yönelik açık ve net bir itiraza rastlanılmadığı, davalı tarafın mahkemeye yönelik taleplerini tekrar ettiği, hukuki nitelemenin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın itirazın iptali davası olup, faaliyet izni kaldırılıp fona devredilen davacı bankanın iflas idaresi tarafından davalı—- açıldığı, davalının hem icra dosyasındaki itirazında hem de cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunduğu, her ne kadar mahkememizce —. celse ara kararıyla yetki itirazının usulüne uygun yapılmadığı bildirilmekle reddedilmiş ise de— belirtildiği üzere ;
—-ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından muamele —- sınırları içinde olan kişiler aleyhine açılacak hukuk davaları ile borçlular hakkında açılacak iflas davalarına —- asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır—— davası açılması hâlinde, bu mahkeme, hakkında—- borçlunun muamele —- bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine borçlu aleyhine —– davası açıldığını bildirir.” şeklinde hüküm bulunduğu; mahkememizin özel kanun olan —- Kanunundaki amir hüküm gereğince yetkili olmadığı, özel kanunun yetki konusundaki hükmünün kesin yetki olduğu, somut olayımızda da kanun maddesinin bire bir uygulama alanı bulduğu, davanın fona devredilmiş olan bankanın— açıldığı, davalı gerçek kişinin de ikametgahının — olduğu, bu durumda mahkememizin yetkisiz olup , kesin yetkili mahkemenin—-olduğu, kesin yetkinin 6100 sayılı yasa çerçevesinde dava şartı olduğu, mahkememizce davanın her aşamasında resen gözetileceği anlaşılmış ve mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin YETKİSİZLİĞİ nedeni ile davanın USULDEN REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek üzere ———– gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunun yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,
4.Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——– nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 30/09/2021