Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1024 E. 2020/366 K. 09.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/1024 Esas
KARAR NO: 2020/366
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/09/2018
KARAR TARİHİ: 09/07/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil firma ile davalı firma arasında icra takibine konu mal satımı gerçekleştirildiğini, ürünlerin davalı firmaya teslim edildiğini, davalı firma tarafından ödeme yapılmaması üzerine———- İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı dosyasına icra takibi yapıldığını, davalı tarafın takibe itiraz ederek itiraz durduğunu, itirazın iptali ile alacak tutarının %20’sinden az olmamak icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacının ahşap plaka malzemelerinin alınması konusunda anlaştığını, satış anlaşmasına konu malzemeler şantiyeye indirilip ambalajları açıldığında malzemelerin belirlenen ölçülere aykırı ve kullanılamayacak şekilde olduğunu, söz konusu ayıpların ambalajların açılması akabinde fark edildiğini, davacının anlaşma konusu edimini yerine getirmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, ———–İcra Müdürlüğü’nün ——- Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Dava konusu ——— İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine —- tarihli fatura alacağının tahsiline yönelik olarak —— alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya ——-tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından —- tarihinde takibe itiraz edildiği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ————- tarihli bilirkişi raporunda özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın ticari defterlerinde dava konusu faturanın kayıtlı olduğu, herhangi bir ödeme kaydının bulunmadığı, davalı yanın ticari defterlerinde davacı tarafından düzenlenen faturanın kayıtlı olmadığı, davalı tarafça malların teslim alındığının kabul edildiği, ürünlerin ayıplı olduğu iddiasında bulunulduğu, davacının takip tarihi itibari ile davalı taraftan ——— alacaklı olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, fatura alacağına istinaden davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, davacı tarafından teslim edilen fatura konusu malların ayıplı olduğundan bahisle davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında satış sözleşmesinin kurulduğu, fatura konusu malların davalı yana teslim edildiği hususlarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamakta olup; uyuşmazlığın davacı tarafça davalıya teslim edilen malların ayıplı olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nun 23/1-c maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içerisinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde ile atıf yapılan 6098 sayılı TBK’nun 223/2. Maddesinde ise “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan düzenlenmelere göre; mal alımında bulunan bir tacirin, aldığı malı, kanunda belirtilen süreler içerisinde inceleyip, ayıp var ise yine bu süre içerisinde, satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Aksi takdirde malı o şekli ile kabul etmiş sayılacaktır. Bu husus basiretli bir tacir gibi hareket etmemenin de bir sonucudur.
Eldeki dava bakımından; taraflar arasında ahşap plaka malzemesi satımına ilişkin sözleşme kurulduğu, malların davalının şantiyesinde teslim edildiği noktalarında herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafça ayıp iddiasında bulunulmuş ise de, davacı taraf ayıp ihbarının süresi içerisinde yapılmadığını beyan etmiştir. Davalı yan savunmasında, fatura konusu malların teslimi sırasında ambalajları açılırken malların ayıplı olduğunun fark edildiğini açıkça beyan etmiştir. Yukarıda anılan düzenlemeler ışığında; davalı tarafça süresi içerisinde davacı yana ayıp ihbarında bulunulduğuna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delilin bulunmadığı, davalı tarafça teslim sırasında malların kabul edilmeyerek iade edildiğine ilişkin bir savunmasının da bulunmadığı, ayıbın varlığına ilişkin delil olarak dosyaya sunulan fotoğrafların ne zaman, nerede çekildiği, fotoğraflardaki malların davacı tarafından teslim edilen mallar olup olmadığının anlaşılmadığı, satış sözleşmesine konu malların ayıplı olduğu iddiasının ancak yazılı delilleri ile ispatlanabileceği, bu hususun tanıkla ispat olunamayacağı, ayıp iddiasına yönelik olarak dosyaya sunulan herhangi bir bilgi veya belgenin bulunmadığı, bu hali ile davalının süresinde ayıp ihbarında bulunduğunu ve malların ayıplı olduğu iddiasını ispatlayamadığı, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna ve takip konusu fatura içeriğine davalı tarafça herhangi bir itirazda bulunulmadığı, davacı yanın davalıdan ———- tutarında alacağının bulunduğu, tarafların tacir olduğu, taraflar arasındaki işin ticari iş olduğu, talep edilen tutara avans faizi işletilebileceği, alacağın belirlenebilir olduğu, yargılamayı gerektirmediği, bu nedenle davalı aleyhine alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği, dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ———– gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile
Sabit olan ——- alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmek üzere borçlu davalının —— İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazının iptaline, takibin devamına,
Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.448,45 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 684,12 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.764,33 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça bu dosyada yatırılan 684,12 TL peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 720,02 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 92,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 842,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.376,48 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 09/07/2020