Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/101 E. 2019/695 K. 26.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/101 Esas
KARAR NO : 2019/695

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 26/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle ; Müvekkiller ———- arasında 07.09.2010 Tarihinde_akdedilmiş kredi sözleşmesine istinaden Davalı Bankadan 06.10.2010 tarihinde 67.000 TL tutarlı 36 ay vadeli kredi kullanılmış ve müvekkilerin de kefaletlerinin alınmış olduğu, Söz konusu-borçlanmaya ilişkin tüm borçlan 13.07.2012 tarihinde ödenerek kredi ilişkisinin sona erdirilmiş olduğu, ilerleyen süreçte müvekkillerinden ———- 26.01.2012 Tarihinde lehine kefalet verilen —– —- hisselerini devretmiş ve aktif – pasif tüm ilişkisini sonlandırmış olduğunu, 26.12.2013 tarihine gelindiğinde ise müvekkillerinden —-, lehine kefalet verilen —— Ticaret Limited Şirketinde bulunan hisselerini devretmiş ve aktif – pasif tüm ilişkisini sonlandırmış olduğunu, davalı Bankanın kredi kullandırımı esnasında müvekkillerden “boş” bir adet teminat bonosu almış ve kredi kullandırımı yapılmış olduğu, Kullandırılan finansmandan kaynaklı tüm borçlar ödenmiş ve Müvekkillerin akdetmiş olduğu 07.09.2010 Tarihli Genel Kredi_Şözleşmesi ve “boş” teminat bonosundan kaynaklı tüm borçları eksiksiz olarak ödeyerek Davalı Banka ile alacak borç ilişkisi sona erdirilmiş olduğunu, davalı banka tarafından müvekkilleri aleyhine İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğü 2017/31583 Esas sayılı dosyasından icra takibine girişilmiştir. Takip dosyası incelendiğinde ; Müvekkiller ve dava dışı 3.kişiler tarafından tanzim edilmiş “boş” teminat bonosu hukuka ve ahlaka aykırı bir şekilde zorunlu unsurları da doldurulmak suretiyle icra takibine konu edilmiş olduğunu, bono üzerinde yer alan zorunlu unsurların Müvekkillere ait olmadığı yapılacak olan incelemelerle ortaya çıkarılacağı,Kaldı ki; bir kabul anlamına gelmemek kaydıyla – zorunlu unsurları bulunmayan bononun “bono vasfı” bulunmadığından icra takibine konu edilmesi de mümkün olmadığı, hal böyleyken; Davalı Banka tarafından tamamen keyfiyeti icbar edici bir şekilde kötü niyetti kast ve hareketlerle Müvekkiller aleyhine başlatılan takipte Müvekkillere ait menkul ve gayrimenkullere haciz işlemleri uygulanmış, Müvekkillerin ticari itibarları ve ticari faaliyetleri tamamen bloke edilmiş, Müvekkiller sorumlu olmadıkları bir borçtan dolayı haciz baskısı altında ticari hayatlarını devam ettirmek isteseler de başlatılan haksız ve hukuka aykırı takipten kaynaklı sicilleri bozulmuş ve şu aşamada 1 milyona yakın zarar oluştuğu,davalının hesapları kat ettiğini bildirdiği,, işbu hukuka aykırı ihtarnameye Müvekkiller tarafından Kartal —. Noterliği 23.11.2017 Tarih ve — Yevmiye Nolu ihtarnamesiyle cevap verilerek itiraz edilmiş olduğunu, müvekkillerinin keşide etmiş olduğu cevabı ihtarnameye istinaden Davalı Banka tarafından gönderilen bir takım belgeleri incelediklerinde ; Müvekkiler ile akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan finansmana ait borçlar ödenip alacak borç ilişkisi sona erdiği tarihten çok sonraki bir tarihte; 18/03/2015 Tarihli Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiği görüldüğü, işbu sözleşmeye bağlı olarak dava dışı takip Borçlularından 750.000.-TL miktarlı teminat bonosu alındığı öğrenilmiş olduğunu, haliyle Davalı Banka, müvekkilleri ile olan ilişkisini bitirdikten 5 vıl sonraki bir tarihte dava dışı takip Borçluları ile yine ve yeni bir Genel Kredi_Sözleşmesi akdederek yeni bir limit tanıdığı ve işbu limite istinaden kredi kullandırımları yaptığının anlaşıldığı, Davalı Banka tarafından Kullandırılan kıediye dayanak ve icra takibine konu borç, Müvekkiller dışında takip Borçlusu 3.kişiler tarafından akdedilen sözleşmelere istinaden kullandırılmış tonlamaları kapsamakta olup Müvekkillere aleyhine takip yapılması hukuka aykırılık teşkil etmekte olduğunu, davalı Banka; ızrar kastıyla kötü niyetli olarak Müvekkillerin borçlu olmadığını ve devam eden borçların Müvekkillerin imzası ve dahli bulunmayan kredi sözleşmelerinden kaynaklandığı bildiği halde girişmiş olduğu takipte borçlu olarak göstermekten geri durmadığını, kaldı ki; Davalı Banka Kartal Çarşı Şubesi tarafından düzenlenen 07/09/2017 tarihli yazıda, devam etmekte olan borçlardan sorumlu kişi ve şirketler açık bir şekilde belirtilmiş olup iş bu yazı içeriğinde Müvekkillerin borçlu olduğuna dair hiçbir kayıt ve emare bulunmadığını, Davalı Bankanın müvekkillerinin imzası bulunmayan Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklı borçlardan dolayı Müvekkillerinden herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunamayacağı aşikar olduğu, müvekkillerinin sorumlu olmadıkları bir borçtan dolayı mağduriyetlerinin giderilmesi babında huzurdaki davayı ikame zorunluluğu hasıl olduğundan bahisle ;
Müvekkillerin borçlu olmadığının tespitine, Müvekkilleri aleyhine başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibinin durdurulması amacıyla huzurdaki dava neticelenene kadar ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalı bankanın başlattığı İstanbul Anadolu —.İcra M.nün 2017/31583 e.sayılı dosyada müvekkillerinin borçlu olmadığına ve müvekkilleri açısından icra takibinin iptaline ,İst.Anadolu —.İcra M.nün 2017/31583 e.sayılı dosyasına dayanak banka tarafından doldurulan bononun iptalini, davalı bankanın %40 dan aşağı olmamak kaydıyla tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı bankaya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafa 02/02/2019 tarihinde usulüne uygun biçimde dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, ancak davalı tarafın davaya cevap sunmadığı dosya kapsamından anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava ; hukuki niteliği itibariyle İstanbul Anadolu—- İcra Müdürlüğünün 2017/31583 Esas sayılı takip dosyasında takibe konu yapılan senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti ile takibin iptali ile % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesi istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı bankanın —– Şubesi tarafından asıl borçlu ——–.Ltd.Şti ne kullandırdığı ilk dilim krediye ilişkin olarak —- tarihinde 1.500.000 TL tutarında Genel Kredi Sözleşmesi imza edilmiştir. İşbu Sözleşmede —— Asıl borçlu——— müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza etmiş oldukları görülmüştür.
İlk dilim 67.000 TL tutarındaki 36 ay vadeli taksitli ticari kredi kullandırılmasından sonra 22.09.2010 tanzim tarihli açık bononun tanzim edilmiş olduğu,işbu bonoda ——- müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyle imza koymuşlardır.
Davalı bankanın asıl borçlu şirkete—- numaralı hesaptan kullandırdığı 36 ay vadeli ve aylık taksitleri 2.333,87 TL olan kredi son vade tarihi 06.09.2013 vadesi dolmadan evvel,13.07.2012 tarihinde kredi borç bakiyesi olan 29.731,12 TL nın ödenmesi ile birlikte kapatılmıştır. Böylelikle banka ile davalılar arasındaki kredi ilişkisi sona ermiştir. Buna göre,davalı bankanın asıl borçlu şirkete kullandırmış olduğu 67.000 TL lık kredinin ödenmiş olmasından dolayı asıl borçlu ve davacılar müşterek müteselsil kefillerin sorumluluğunun sona ermiş olduğu tespit edilmiştir.
Kredinin kapatılması neticesinde davalı bankaca İstanbul Anadolu —–. İcra Müdürlüğünün—— Esas sayılı dosyasında icra takibine konu edilmiş 22.09.2010 tanzim tarihli açık bononun da konusuz kalmış olduğu ,ancak takip konusu bononun iade edilmediği tespit edilmiştir.
Bu arada davacı—– asıl borçlu ——— Şirketindeki hisselerini 26.01.2012 tarihinde ——— da 26.12.2013 tarihinde hisselerini devretmiş oldukları anlaşılmıştır.
Davalı bankanın ——- tarafından asıl borçlu ———– ne kullandırdığı ilk dilim 67.000 TL lık kredinin 13.07.2012 tarihinde kapatılarak tasfiye edilmesinden 3 yıl sonra, Kredi Garanti Fonu ——-kaynaklı —- Referanstı 400.000 TL lık ikinci dilim krediye ilişkin olarak 18.03.2015 tarihinde 750.000 TL tutarında ——sayılı Genel Kredi Sözleşmesi imza edilmiştir. İşbu —– kaynaklı krediye ilişkin işbu Sözleşmede —– —- Asıl borçlu ———– müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imza etmiş olduğu görülmüştür. İkinci dilim 400.000 TL tutarındaki —– kaynaklı kredide davacılar —- – at müteselsil kefalet imzası bulunmamaktadır.
Tüm bu açıklamalar ışığında davacıların imzasının bulunmadığı 18.03.2015 tarihli sözleşme nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı, ilk düzenlenen kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun ise ödenerek kapatıldığı, bu sözleşme nedeniyle davalı bankaya verilen ve kredinin kapatılması ile birlikte iadesi gereken dava konusu İstanbul Anadolu ——–. İcra Müdürlüğünün 2017/31583 esas sayılı takip dosyasının dayanağı yapılan 22.09.2010 tanzim tarihli, 15.11.2017 vadeli 500.000 TL bedelli bono nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığı bedelsiz bonoyu takibe konu eden ve bir güven kurumu olan davalı bankanın kötü niyetli olduğu belirlenmekle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ ile ;
Davacıların İstanbul Anadolu —-. İcra Müdürlüğünün 2017/31583 Esas sayılı takip dosyası dayanağı senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Takibin davacılar yönünden iptaline,
Davacıların tazninat talebinin kabulü ile 467.608,21 TL’nin % 20’si kötü niyet tazminatına davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 32.080,44 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 8.020,12 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 24.060,32TL nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 32.735,21 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 8.061,22 sTL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen bilirkişi ücreti olarak sarf edilen 1.000 TL posta ücreti olarak sarf edilen 263,70 TL’nin toplamda 1.263,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.