Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/100 E. 2021/225 K. 16.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/100 Esas
KARAR NO : 2021/225
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/02/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket, ——- hizmeti veren bir şirket olduğunu, Bu doğrultuda belli aralıklarla sağladığı hizmetin karşılığını faturalandırarak hizmet sağladığı firmalara gönderdiğini, müvekkili şirketin vermiş olduğu hizmetler kapsamında, davalı ile —- hususunda anlaşıldığını ve taraflar söz konusu yazılım desteği hizmet bedelinin — taksit olarak ödeneceği hususunda mutabık kaldıklarını, müvekkil şirket tarafından iki taksit olarak ödeneceği kararlaştırılan yazılım destek anlaşmasının ilk taksit bedeli olarak —–fatura düzenlenmiş ve söz konusu bedel davalı tarafça ödendiğini,Ancak taraflar arasında yapılan anlaşma doğrultusunda — taksit olarak ödeneceği kararlaştırılan yazılım desteği hizmetinin— Taksit bedeli — karşılığı —- Tarihli Seri A —- bedelli fatura düzenlenmiş ve ilgili fatura, davalı şirkete tebliğ edilmişse de söz konusu faturanın bedeli, davalı şirket tarafından ödenmediğini, —— arasındaki tutar farkı döviz kurundan kaynaklandığını, Yasal mevzuat kapsamında Türk Lirası üzerinden icra takibine başlanıldığını
Davalı borçlu, müvekkili şirket tarafından düzenlenen faturaların içeriğine TTK hükümleri ile belirtilen yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, ve dolayısıyla fatura münderecatı kabul edildiğini, davalı borçlu şirket aleyhine toplamda —- tahsili talebi ile — tarihinde —— Sayılı dosyası kapsamında yasal icra takibi başlatıldığını, Ancak davalı / borçlu şirket tarafından kötü niyetle borca itiraz edildiğini, takibin durdurulması talep edildiğini, davalı borçlu firmanın icra takibine yaptığı itirazın iptalini, icra takibinin devamını ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafa usulüne tebligat yapılmasına rağmen mahkememiz dosyasına cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, 1 adet doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları saptanarak tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği tüm deliller toplanmak suretiyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Dava konusu icra dosyası incelendiğinde, davacının davalı hakkında —-tarihinde, — adet faturaya dayalı olarak —– asıl üzerinden icra takibi başlatmış olduğu, davalının yasal sürede borca itirazı ile takibin durduğu, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmış olduğu anlaşılmıştır.
Dosya içinde yer alan mali müşavir tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda özetle; ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini sunmadığı, davacının ticari defterlerine göre davacının takip tarihi itibariyle—– alacaklı olduğu belirtilmiştir.
Davalıya ait —-formlarının tetkikinde takip dayanağı faturanın bildirilmediği görülmüşür.
İcra takibine dayanak faturanın —- numaralı fatura içeriğinin —-olduğu fatura bedelinin — olduğu görülmüştür.
Davacının dosyaya sunduğu— tarihli servis formunda —- isim ve imzasının olduğu, açıklama kısmında — yazılı olduğu görülmüştür.
Davacı vekili —— tarihli dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu dönemsel olduğu, dava konusu faturanın müvekkili şirketten hizmet alan şirketin ocak ayından —-Döneme alacağı hizmetlerin karşılığı olarak düzenlendiğini, bu bedelin hizmet sayısı ve şekli bakımından değişiklik göstermediğini, müvekkili şirketin vereceği sınırsız hizmeti önceden faturalandırdığını, fatura dönemi içinde sınırsız hizmet verildiğini bu nedenle servis formunun fatura tarihinden sonra düzenlendiğini beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın—-adet faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın davaya cevap vermeyerek davacı iddialarını inkar etmiş sayıldığı, davacı tarafın takip dayanağı fatura içeriği hizmeti davalıya teslim ettiğini ispat etmesi gerektiği, davacının lehe delil vasfına haiz ticari defter kayıtlarına göre fatura miktarı kadar alacaklı olduğu, davalı tarafın ise ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini sunmadığı, ancak bir tarafın ticari defterlerinin ibrazının istenebilmesi ve talep edilmesine rağmen ticari defterlerin ibraz edilmemesinin defter sahibinin aleyhine sonuç doğurmasının, ancak karşı tarafın münhasır delil olarak buna dayanmasına bağlı olduğu——- davacının ise davalının ticari defterlerine münhasır delil olarak dayanmadığı, takip dayanağı fatura içeriğinde —– yazılı olduğu, dosyaya sunulan servis formunda—–yazılı olduğu ve takip dayanağı faturadan—- ay sonra düzenlendiği, buna göre takip dayanağı fatura ile servis formunun uyumlu olmadığı, servis formunda takip dayanağı faturaya istinaden düzenlendiğine dair kaydın olmadığı, diğer yandan davacı vekili müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu faturanın dönemsel olduğunu, dava konusu faturanın müvekkili şirketten hizmet alan şirketin ocak ayından —- aya kadar alacağı hizmetlerin karşılığı olarak düzenlendiğini, bu bedelin hizmet sayısı ve şekli bakımından değişiklik göstermediğini, müvekkili şirketin vereceği sınırsız hizmeti önceden faturalandırdığını, fatura dönemi içinde sınırsız hizmet verildiğini bu nedenle servis formunun fatura tarihinden sonra düzenlendiğini beyan etmiş ise de taraflar arasında servis hizmeti verileceğine dair delilin dosyaya sunulmadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamış olması nedeniyle mahkememizce davacı tarafa yemin delilinin hatırlatılmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği, dolayısıyla davanın sübuta ermediği anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 47,35 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 11,80 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı yararına belirlenen 2.722,46 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça masraf yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere karar verildi. 16/02/2021