Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/978 E. 2018/150 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/978 Esas
KARAR NO : 2018/150
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile sigortalı olan davalıya ait aracın 08/11/2009 tarihinde tamamen kusurlu olarak sebep olduğu kazada karşı araçta yolcu olarak bulunan dava dışı …..f isimli şahsın malul kaldığını, malul kalan şahsa davacı şirketin tazminat ödediğini, zararın halefiyet ilkesi gereğince davalıdan tahsili için İstanbul Anadolu 15. İcra Müdürlüğünün…… e.sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, ancak davalının haksız şekilde takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamamak kaydı ile icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyaya sunulan poliçenin tetkikinde, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi olduğu, sigortalısının davalı olduğu, sigorta konusu aracın kullanım şeklinin otomobil olduğu anlaşılmıştır.
Dava, davacı şirkette sigortalı davalı adına kayıtlı aracın karıştığı kaza nedeniyle dava dışı 3. şahsa poliçe gereğince ödenen bedelin davalıdan tahsili istemi ile yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir.
HMK’nın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiştir ve dava şartları Mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. Öncelikle görev bakımından değerlendirildiğinde; taraflar arasında sigorta sözleşmesi bulunduğu ve sözleşmeye göre davalı adına kayıtlı aracın kullanım biçiminin otomobil olduğu, bu hali ile davalının tüketici olduğu anlaşılmıştır. 6502 sayılı Kanun’un 3/1.madde ve fıkrasının ‘l’ bendinde tüketici işleminin “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” olarak tanımlandığı ve Kanun’un 73/1.madde ve fıkrasında “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” düzenlemesine ve 83.maddesinde de “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Her ne kadar sigorta sözleşmesi TTK’da düzenlenmiş ise de, davalının tüketici olduğu ve taraflar arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, 6502 sayılı Kanun’un 83/2.maddesi dikkate alındığında sigorta sözleşmesinin TTK’da yer almasının davanın Tüketici Mahkemesinde görülmesini engellemeyeceği, bu hali ile Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2.Dosyanın kararın kesinleşmesi ve talep halinde görevli İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.15.02.2018