Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/968 E. 2018/1191 K. 20.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/968 Esas
KARAR NO : 2018/1191

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 20/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ———– sürücüsü, davalı—-maliki olduğu araç ile diğer davalının sigortacısı olduğu araçların karıştığı trafik kazası neticesinde, müvekkili idareye ait yapı ve güvenlik eklentilerine zarar verildiğinden bahisle zararın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yapılan yargılama sırasında dava dilekçesini tekrar etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan başvuru neticesinde zararın tespit edildiğini ve sigortalının kusuruna denk gelen 206,93 TL’sinin ödendiği ve müvekkili şirketin sorumluluğu kalmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmış, ancak davalı tarafça davaya ilişkin herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Mahkememizce kazadaki kusur oranı ile davacının var ise zarar miktarına ilişkin yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda sunulan raporda özetle; davalı sürücü ———– kazanın meydana gelmesinde tamamen ve asli kusurlu olduğu, davalı sigortaya sigortalı aracın sürücüsü dava dışı —— herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının zararının 827,74 TL olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; talebin trafik kazası nedeniyle doğan zararın tazmini olduğu, davacı tarafça davalıların karıştıkları trafik kazası nedeniyle doğan zararının tazmininin talep edildiği, davalı sigorta tarafından davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği, diğer davalılar tarafından herhangi bir cevap dilekçesi sunulmayarak davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, bilirkişi raporua göre davalı şahısların kazada tamamen ve asli kusurlu oldukları, davalı sigortaya sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu nedenle davalı sigortanın zarardan sorumluluğu olmadığı ve sigorta aleyhine açılan davanın reddin karar vermek gerektiği, davalı şahıslar bakımından ise davacının belirlenen zarar miktarından davadan önce davalı sigorta tarafından kazaya ve zarara ilişkin olarak ödenen bedelin mahsubu ile davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı sigorta aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2- Davalılar ——————— aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜ ile 620,81 TL’nin 30/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3- Davacı idare harçtan muaf olduğundan alınması gereken karar ve ilam harcı 42,41 TL’nin davalılar—————müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4- Davacı tarafça iş bu dava için davalılar ———– için yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti ile 196,00 TL tebligat giderinden ibaret toplam 696,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve red oranına göre belirlenen 522,00 TL’sinin davalılar ——— müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, geriye kalan kısmı ile davalı sigorta için yapılan yargılama giderlerinin davacı yan üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı sigorta kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan —————-‘nin 13/2.maddesine göre belirlenen 827,74 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı sigortaya ödenmesine,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan ————-‘nin 13/2.maddesine göre belirlenen 620,81 TL vekalet ücretinin davalılar —————– müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansının arta kalan kısmının kararın kesin nitelikte olduğu da dikkate alınarak kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzlerine karşı dava değeri dikkate alındığında kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.