Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/950 E. 2022/319 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/950 Esas
KARAR NO: 2022/319
DAVA: Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/08/2017
KARAR TARİHİ: 12/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; —- kapsamındaki işlemlerin yapılabilmesi için kat malikleri ile yüklenici —— imzalandığını, yüklenici firmanın alt yüklenici olarak müvekkili firma ile anlaştığını, bina adına yürütülen işlere ait süreçleri kısaltmak adına ve her an ilgili kuruma giderek yapılması gereken işlemlerin hızlı ve seri şekilde yapılabilmesi için yüklenici firma, müvekkili ve davalı arasında—– sağlandığını, davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme uyarınca davalının kat malikleri ile görüşmelerin ve toplantıların yapılması, —- yapılıp etüdlerin çizilmesi, projelerin yapılması, kat maliklerine verilecek teklif dosyalarının oluşturulması ve her bir malik için özel olarak basılıp dağıtımının yapılması, —– hazırlanarak reklamının yapılması, —– yapılması ve —— firmasına bu iş için gerekli ödemelerin yapılması, mutabakata varılan işlerin eksiksiz şekilde yapılarak tamamlanması işlerini üstlendiğini, müvekkilinin ise davalı tarafından yapılacak işler karşılığında anlaşılan bedeli ödemeyi taahhüt ettiğini, davalının kendisini mimar olarak tanıttığını, sözleşme tarihinden itibaren —- geçmesine rağmen müvekkili tarafından talep edilen işlerin tamamlanmadığını, kat maliklerinden alınan vekaletnamelerin bir kısmının müvekkiline teslim edilmediğini, müvekkilinin davalı tarafından üstlenilen yükümleri kendisinin yerine getirmeye çalıştığını, davalı tarafından çizilen ——– —– tarafından onaylanmadığını, davalının ——-işi için ilgili firmaya — ödenmesi gerektiğini beyan ettiğini ve bu tutarın müvekkilince davalıya gönderildiğini, ancak daha sonra —– firması ile yapılan görüşmelerde ücretin — olduğunun anlaşıldığını, davalıya farklı tarihlerde toplamda — ödeme yapıldığını, ayrıca işlerin eksiksiz ve tam olarak tamamlanması sonunda ödenmek üzere—– adet senet verildiğini, ancak davalının edimlerini gereği gibi yerine getirmediğini belirterek; müvekkilinin —— bedelli senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili tarafından yasal süresinden sonra sunulan cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin yıllardır —– alanında faaliyet gösterdiğini, bu işi meslek edindiğini, müvekkili ile davacının ve —— kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilecek arsaların bulunması konusunda anlaşıldığını, müvekkili tarafından istenilen yerlerin bulunduğunu ve vekaletlerin toplandığını, tapudan muafiyet yazılarının alındığını, müvekkilinin işi tam ve eksiksiz yaptığını, davacı ve asıl işverenin müvekkilinin aracılık faaliyetleri neticesinde kat karşılığı inşaat sözleşmesini yaptığını, davacı tarafından müvekkiline bir kısım avans ödemeleri yapıldığını, dava dilekçesinde gösterilen ödemelerin yapılan masraflara ilişkin olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğunun savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, yapılan işbu savunma HMK md.128 uyarınca inkar kapsamında değerlendirilmiştir.
Dava, özü itibari ile İİK’ nın 72/1. maddesine dayanan menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, senetler, tapu kayıtları, tanık beyanları, ——-kayıtları, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
Mahkememizin—- tarihli celsesinde dinlenilen davacı tanığı —-“ben ——-malikiyim, bize —–altında, —–kapsamında yapılması hususunda teklifte bulundu, bunun için bütün kat malikleri ile birlikte yemekli toplantı yapıldı, —— idi, asıl ana firma——– firma olarak iş yapmaktadır,—– tarafları tanıdığını bildirip, yapılan toplantıda, —— firmasının yetkilileri de bulunmaktaydı, biz sözleşmeyi yaptık, ancak ekonomik sebeplerle süreç tamamlanamadı, bizimde bu nedenlerle davalarımız vardır, bizim—– davalarımız bulunmaktadır, bize bulundukları kira taahhüdünü yerine getirmediler, toplantıdan sonra bir yıllık süreç içinde, işler gayet düzgün yürümekteydi, biz binayı boşalttık, boşalttıktan sonra aralarındaki uyuşmazlık, çıktı. Bu süreçte —— yalnızca bir kere görüştük, o da bize kendi alacağı olduğundan bahisle işlerin yapılamadığını, belirttiler, bize hiç bir zaman işin yapılmayacağını söylemediler, işi hep tamamlayacaklarını söylediler, daha sonra fara firması, sözleşmeyi fesih karşılığında —- masraf talep ettiler, ancak daha sonra çıkan yasa ile bu hususu hallettik, — mimar olduğunu söylüyordu, — çıktığını da biliyorum,—– süreci, ——iş takibini, mimari çizimleri yapıyordu, emlakçılık yada aracılık işleri yaptığına ilişkin bir bilgim yoktur, daha çok teknik eleman gibi davranıyordu, ——- işleri ben çözerim ben hallederim diye söylüyordu, ——sorunun ne olduğunu ben hiç çözemedim, belediyeye kendim gittim, teknik bir terim söylediler, ama uzun sürdüğünü biliyorum, bunun çözümü için herhangi bir şey yapmadılar, —– aldılar inşaat için raporu bekliyorduk, ancak çok uzun süre sonra çıktı, ben binayı nasıl bulup, nasıl teklif yaptıklarını bilmiyorum, ben daha sonra temsil heyetine seçildikten sonra dahil oldum, — fara şirketinin yetkilisi —– yakından tanığını söylüyordu, düzenlenen yemekli toplantıdan önce bir görüşme oldu, bu görüşmeye katılan kat maliklerini hatırlamıyorum, onların dışında, —- davacı şirketin ortaklarından rahmetli— katıldığını biliyorum, dedi. Kat malikleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi —- yapıldı, sözleşmede —- adının geçip geçmediğini hatırlamıyorum, aracılık faaliyeti yapılıp yapılmadığı hususunda bilgim yoktur, —-arasında ilişki vardır, —- firması benim taşeronumdur, şeklinde söylüyordu, benim ——-hanım ile aramda herhangi bir davam yoktur, bir ilişki de yoktur” beyanında bulunmuş ve iş bu beyanını imzası ile tesvik etmiştir.
Mahkememizce uyuşmazlık konularına ilişkin olarak bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen —-tarihli raporda özetle; davalı yanın sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirdiği, bu nedenle davacı yanın dava konusu senetler nedeniyle davalı tarafa borçlu olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, dava konusu senetlerin sözleşme kapsamında davalıya verildiği, ancak sözleşme konusu edimlerin yerine getirilmediği iddia edilerek senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitinin talep edildiği; davalı tarafça, senetlerin sözleşme kapsamında alındığı, edimlerin yerine getirildiği ancak ödeme yapılmadığı savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu senetler malen kaydı ile davacı tarafından keşide edilerek davalı yana verilmiştir. Davacı taraf, senetlerin sözleşme kapsamında verildiği ancak sözleşme konusu edimlerin yerine getirilmediğini belirtmiştir. Davalı taraf da, senetlerin sözleşme kapsamında alındığını ve sözleşme konusu edimlerin yerine getirildiğini savunmuştur. Kural olarak, menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalıya aittir. Ancak somut olayda, davacı taraf senetlerin keşidecisi olduğundan, sözleşme konusu edimlerin davalı tarafından yerine getirilmediğini ispat etmekle yükümlüdür. Taraflar arasında imzalanmış yazılı bir sözleşme bulunmamaktadır. Taraflar; davalı tarafın —–ilçesinde yapılması planlanan inşaat için arsa bulunması, kat maliklerinden vekaletname alınması, onayların alınması, mimari etüt projelerin çizilmesi gibi inşaat yapımı öncesi işlerin yürütülmesi; davacı tarafında da bu işler karşılığından davalı yana ücret ödenilmesi hususunda anlaşmaya vardıkları anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında celp olunan kayıtlar, tanık beyanı, mail yazışmaları ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı tarafından inşaat yapılacak arsanın bulunduğu, kat malikleri ile yüklenici davacı ve dava dışı —–Firmalarının görüştürüldüğü, kat maliklerine gerekli tanıtımların yapıldığı, teklif dosyalarının hazırlandığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile davalı yanın sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediği davacı tarafından ispat edilememiştir. Davacı tarafından, —— işleri için kendisinden fahiş bedel talep edildiğini ileri sürülmüş ise de, buna ilişkin dosya kapsamında herhangi bir delil yer almaktadır. Dava konusu senet bedellerinin ödendiğine ilişkin olarak herhangi bir delil de dosyaya sunulmamıştır. Davacı tarafından yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu nedenlerle; davacı taraf dava konusu senetlerin bedelsiz kaldığını ispat edemediğinden, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce, davacı yanın talebi üzerinde, —- tarihinde dava konusu senetlerin icra takibine konu edilmesinin İİK’nun 72/2. Maddesi uyarınca tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, kararlaştırılan teminat yatırılmış ve tedbir kararı uygulanmıştır. İİK’nun 72/4. Maddesi uyarınca, davanın alacaklı lehine sonuçlanması halinde davacı borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesi gerekmektedir. Tazminat talep bağlı olmayıp Mahkemece resen takdir edilmesi gerekir. Yine tazminata hükmedilebilmesi için tedbir kararının uygulanmış olması yeterlidir. Bu nedenle mahkememizce, davacı aleyhine senet bedelleri toplam —– %20’si oranında tazminata hükmedilmiştir.
Dosya kapsamında tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere ——gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Kanıtlanamayan davanın REDDİNE,
Dava konusu senet bedelleri toplamı —–%20’si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Mahkememizin —– tarihli tedbir kararının kaldırılmasına,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 80,70.-TL’nin davacı tarafça dava açılırken yatırılan 341,55.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 260,85‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 12/04/2022