Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/938 E. 2019/446 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/938
KARAR NO : 2019/446
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/08/2017
KARAR TARİHİ: 16/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketten olan toplam 506.629,00 TL alacağı için İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün ———esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibin davalı borçlu şirketin itirazı ile durduğunu, İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——— esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine itirazın iptali davası açıldığını, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda 422.799,21 TL’nin davalı şirketin ticari defterlerinde yer aldığını, bakiye 77.722,85 TL’nin ise davacı müvekkil şirketin ticari kayıtlarında yer aldığı halde davalı şirket ticari defterlerinde yer almadığı tespit edildiğini, yargılamanın çok uzun sürmesi nedeni ile 77.722,85 TL’lik alacak taleplerinden o dava ile sınırlı olmak ve daha sonra ayrıca dava etmek sureti ile feragat ettiklerini, tüm bu nedenlerle 77.722,85 TL alacaklarının, temerrüt tarihi itibari ile işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin davacıya bütün borçlarını ödediğini, davacının da müvekkilini ibra ettiğini, taraflar arasında 19/04/2014 tarihinde protokol imzalandığını, protokole göre müvekkili ile dava dışı Yemenoğlulları şirketi ile davacı ve dava dışı——- şirketi arasındaki cari hesaptan kaynaklanan borçların tümü ve buna mukabil açılan İst. And. 12 İcra Müdürlüğünün —– Esas ve İst. And. 3 ATM’n,n ————–esas sayılı dosyaları ile İst. And. 2. İcra Müdürlüğünün ———– esas sayılı dosyalarından kaynaklanan ve bununla birlikte takibe konu olan ve olmayan bütün alacak iddialarına ilişkin 560.630,00 TL ödemeyi kabul ettiğini, buna istinaden müvekkilince sözleşmede kararlaştırılan şekilde davacı vekiline ödemelerin yapıldığını, sehven ——–TL fazla ödeme yapıldığını, gönderilen ihtarnameye rağmen fazla ödeme iade edilmediğinden İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün———- Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine başlandığını, itiraz üzerine İst. And. 5 ATM’nin ———- Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, kaldı ki davacının İst. And. 3. ATM’nin ———– Esas sayılı dosyasından kayıtsız şartsız olarak feragat ettiğini, bu nedenlerle haksız ve kötü niyetli davanın reddi ile, % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayalı alacak davasıdır.
Mahkememizce İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——– Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının dosyamız davacısı, davalısının dosyamız davalısı olduğu, iş bu dava ile İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalinin talep edildiği, 15/02/2017 tarihli celse ile davacı vekilince “77.722,85 TL tutarındaki alacakla ilgili dava ve taleplerinden feragat ediyoruz, bakiye alacağımız için davacıyız ve haklarımızı saklı tutuyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu, mahkemece 2017/139 karar numarası ile 77.722,85 TL lik kısmın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, davacı vekilince karar henüz kesinleşmeden 20/04/2017 tarihli dilekçesi ile “yukarıda numarası yazılı dosya ile dava ettiğimiz tüm haklarımızdan ve davamızdan feragat ediyoruz” şeklinde beyanda bulunulduğu, Mahkemece verilen 05/05/2017 tarihli ek karar ile davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, iş bu kararın 07/07/2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı tarafça davalı taraftan bakiye kalan alacağın tahsilinin talep edildiği, davalının ise yapılan protokol sonucu borcun sona erdiği, davacının açılan ilk dava ile alacaklarından feragat ettiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir. Davaya son veren taraf işlemlerinden biri olan feragat, 6100 Sayılı HMK’nun 307. Ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan yasa hükmüne göre feragat; davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Bilindiği gibi, feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelmektedir. Davadan feragat neticesinde feragate konu teşkil eden hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz. Hiçbir kimse kendi lehine olan bir davayı açmaya zorlanamayacağı gibi, davacı da açmış olduğu bir davayı sonuna kadar takip etmeye zorlanamaz. Usul hukukumuzda kural olarak hüküm kesinleşinceye kadar her davadan feragat edilebilir (HMK. m.310). Bir usul hukuku kavramı olarak davadan feragatin açık, kesin ve koşulsuz olması yasa gereğidir. 6100 sayılı HMK’nın 309. maddesi aynen; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır” şeklindedir. Davadan feragatin, kesin hükmün sonuçlarını doğurucu nitelikte olması nedeniyle bütün bu özellikleri içermesi zorunludur. Aynı yasanın 311.maddesi hükmü uyarınca feragat ve kabul; kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir. Davacı feragat etmiş olduğu davayı tekrar açamaz; açarsa kesin hüküm itirazı ile karşılaşır ve dava reddedilir. Somut olay bakımından İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ———– Esas sayılı dosyasından mahkemece karar verilmesinden sonra davacı vekilince, henüz karar kesinleşmeden feragat dilekçesi sunulduğu, mahkemece davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği, davacı tarafça yapılan feragatin yalnızca o dava bakımından yapıldığının iddia edildiği, ancak HMK’nun 311. Maddesi karşısında feragatin kayıtsız ve şartsız olması gerektiği, kaldı ki davacının feragat beyanının ihtirazi kayıt ile yapılmadığı, mahkemece de davacının talebi yönünde davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiği ve kararın kesinleştiği, davadan feragatin kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu, açıklanan nedenlerle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiği yönünde oluşan tam ve bağımsız vicdani kanaat ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın daha önceden kesin hükme bağlanmış olduğu görülmekle HMK’nun 115/2.maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedene ile davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 44,40 TL’nin davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.327,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.282,92 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7/2. maddesine göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı herhani bir gider yapmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/04/2019