Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/934 E. 2020/758 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2017/934 Esas
KARAR NO : 2020/758

DAVA : İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/08/2017
KARAR TARİHİ : 19/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Komisyonculuk Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle;—– olarak davalı ile emlak yer gösterme belgesi imzalandığını, sözleşme ile ——–adresindeki taşınmazın davalıya gösterildiğini, taşınmazın gösterilmesinden yaklaşık bir ay sonra davalının taşınmazı malikinden kiraladığını, komisyonun ücreti talep edildiğinde taşınmazı kendisinin göstermesinden dolayı kiralamadığını ifade ederek ücreti ödemediğini, bunun üzerine İstanbul Anadolu— İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibe haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğunu, yalnızca yer gösterme belgesinin düzenlenmesinin veya taşınmazın müşteriye gösterilmesinin komisyoncunun ücret alacağına hak kazanacağı sonucunu doğurmayacağını, davacının tamamlanmasına aracılık ettiği bir işlem bulunmadığını, anılan adresin müvekkilince görüldüğünü, ancak taşınmazın müvekkilince satın alınmadığını veya kiralanmadığını, aksinin kabulü halinde dahi aradan bir ay geçtikten sonra aynı şartlarla taşınmazın kiralanmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, talep olunan alacak miktarının fahiş olduğunu, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini savunarak; davanın reddine ve davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller, icra dosyası, tanık beyanı, müzekkere cevapları, mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
İstanbul Anadolu —. İcra Müdürlüğü’nün — Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; davacı tarafça davalı aleyhine 32.640,00 TL asıl alacak, 2.551,96 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.191,96 TL’nin tahsiline yönelik olarak icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 03/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafça 06/04/2017 tarihinde itirazda bulunulduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası içerisinde bulunan “——” başlıklı belgenin incelenmesinde; emlak adresinin—- olarak belirtildiği, taşınmazın satın alınması halinde satın alma bedelinin %3+KDV’sinin, kiralanması halinde yıllık brüt kira bedelinin %12+KDV’sinin hizmet bedeli olarak ödeneceğinin kabul edildiği, satın alma veya kiralama işleminin emlakçının saf dışı bırakılarak gerçekleştirilmesi halinde komisyon miktarının satın almada %6+KDV, kiralamada toplam kira süresinin ortalama bir yıla tekabül eden brüt kira bedelinin %16+KDV’sinin ödeneceğinin kabul edildiği, emlak komisyoncusu olarak davacı yanın imzasının bulunduğu, emlakı gören olarak davalı yanın imzasının bulunduğu, belgenin 16/05/2016 tarihinde düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce dava konusu taşınmazın rayiç kira bedelinin tespiti için bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 11/02/2019 tarihli raporda özetle; taşınmazın yer gösterme belgesinin yapıldığı 16/05/2016 tarihinde bir aylık net kirasının 5.500,00 TL olduğu, bir aylık brüt kirasının 6.490,00 TL olduğu, 2017 tarihi itibari ile bir aylık net kirası 6.250,00 TL olduğu, bir aylık brüt kirasının 7.375,00 TL olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı tarafından bildirilen tanık … 07/07/2020 tarihli celsede dinlenilmiş olup; tanık “ben taşınmazımı kiraya vermesi için davacı … ile anlaştım ve ona yetki verdim, o da davalı ….—–getirdi, daha sonradan taşınmazımı —– kiraya verdim, davacı ile davalı arasında yapılan protokol sırasında ben ordaydım, daha sonradan —– komisyon tutarını ödemediğini öğrenince kendisi ile görüştüm, hiç değilse bir kısmını ödemesini söyledim, yaklaşık 4-5 yıl önce burayı kiraya verdim, ancak tam tarihini hatırlamıyorum, yer gösterme sonrasından sanıyorum 2-3 gün sonra çok fazla geçmeden kira sözleşmesini imzaladık, davalı da hemen taşındı, davalı bir kaç ayda bir maliyeye kiracı değiştirip eşini çocuklarını kiracı olarak gösteriyordu, bizde bundan rahatsız olduk, tanıklık ücreti talebim yoktur” beyanında bulunarak, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Mahkememizce davalı yana kiralandığı belirtilen taşınmaza ait abonelik kayıtlarının celbi için ilgili yerlere müzekkere yazılmış,—- tarafından verilen yazı cevabında anılan taşınmaza ait doğalgaz aboneliğinin bulunmadığı,—– tarafından verilen yazı cevabında belirtilen adreste 01/03/2006 tarihinden itibaren dava dışı bir şirkete—- aboneliğinin bulunduğu—- verilen yazı cevabında ise yalnızca adres üzerinden araştırma yapılamadığı, davalının —– tarihleri arasında farklı bir adreste abonelik kaydının bulunduğu bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, kendisi saf dışı bırakılarak yapılan kiralama işlemi nedeniyle kararlaştırılan bedelin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın talep edildiği; davalı tarafça, davanın reddinin savunulduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında anılan taşınmazın yer gösterme işleminin davacı tarafından davalıya yapıldığı, bunun üzerine —- belgesi düzenlendiği noktalarında uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlık konularının; anılan taşınmazın davalı tarafından kiralanıp kiralanmadığı, kiralama işleminin davacı yanın etkisi ile yapılıp yapılmadığı, talep olunan miktarın yerinde olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça dava konusu taşınmazın davalı tarafından kiralandığının ispatına ilişkin olarak taşınmazı kiraya veren malik tanık olarak gösterilmiş ve tanık beyanında anılan taşınmazın davacı aracılığı ile davalıya kiralandığını beyan etmiştir. Tanık delili takdiri delil olup, ancak yan deliller ile birlikte desteklenmesi halinde hükme esas alınabilir. İcra dosyası üzerinde yapılan incelemede, davalı adına çıkarılan ödeme emri, yer gösterme belgesi üzerinde yer alan adrese tebliğe çıkarılmış ve bu adrese 03/04/2017 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı tarafından da sunulan itiraz dilekçesi ile ödeme emrinin anılan tarihte tebliğ alındığı yer gösterme belgesinin kendisi tarafından imzalandığı belirtilerek borca itiraz edilmiştir. Her ne kadar davalı taraf dava konusu taşınmazın kendisi tarafından kiralanmadığını iddia etmekte ise de; ödeme emrinin anılan taşınmaza tebliğ edildiği, kendisi tarafından kullanılmayan bir adrese gönderilen tebligatın teslim alınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, taşınmaz maliki olan tanığın beyanı ile birlikte dikkate alındığında, dava konusu taşınmazın davalı tarafından kiralandığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce taşınmazın davalı yanın kullanımında olup olmadığı yönünde araştırma yapılmak üzere yazılan yazı cevaplarında, davalı yanın abone kaydının bulunduğuna yönelik olarak somut bir delile rastlanılamamış ise de; kiralanan taşınmaza ait aboneliklerin kiracı adına olması gibi bir zorunluluk bulunmamakta olup, aboneliklerin önceki kiracı ya da üçüncü kişiler adına kayıtlı olması hali ülkemizde sıkça rastlanılan bir durum olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bu nedenle bu kayıtlara itibar edilmemiştir.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporu ile dava konusu taşınmazın yer gösterme belgesinin imzalandığı tarih itibari ile bir aylık brüt kira bedelinin 6.490,00 TL olduğu tespit edilmiş, mahkememizce de alınan rapor benimsenmiştir. Davalı tarafça imzası ikrar edilen yer gösterme belgesine göre, taşınmazın emlakçının saf dışı bırakılarak kiralanması halinde bir yıllık brüt kira bedelinin %16+KDV’sinin ödeneceği kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda belirlenen hesaplamaya göre taşınmazın bir yıllık brüt kira bedeli [6.490,00 TLx12= 77.880,00 TL] olarak hesaplanmıştır. Sözleşmeye göre ödenmesi gereken bedel ise bir yıllık brüt kira bedelinin %16’sı [77.880,00 TLx16/100=12.460,80 TL] ve KDV’si [12.360,80 TLx18/100=2.242,94 TL] toplamı [12.460,80 TL+2.242,94 TL=14.703,94 TL] olarak hesaplanmıştır.
Dava konusu icra takibi ile her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de, dava açılırken dava değeri asıl alacak miktarı olarak gösterildiği ve bu tutar üzerinden harç yatırıldığı görülmekle, işlemiş faiz alacağının dava konusu edilmediği anlaşılmakla, bu hususta ayrıca değerlendirme yapılmamıştır.
Davacı tarafça icra takibi ile talep olunan alacak miktarına takip tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulmuş olup, bu istemi yerinde bulunulmuştur.
Dava konusu alacağın belirlenmesi ve hesaplanması yargılamayı gerektirdiği, likit bir alacak olmadığı anlaşılmakla; davacı yanın icra inkar tazminatı istemi yerinde bulunmamıştır.
Davacının kötü niyeti sabit olmadığından, davalı yanın reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı istemi de yerinde görülmemiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Sabit olan 14.703,74 TL takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak yasal faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmek üzere borçlu davalının İstanbul Anadolu—-. İcra Müdürlüğü’nün — esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin belirtilen şekilde devamına,
Asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Aşan istemlerin reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 1.004,41 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 381,45 TL peşin harç ve icra dosyasından yatırılan ve dava açılırken mahsup ettirilen 175,96 TL peşin harç toplam 557,41 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 447,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça dava açılırken ve icra dosyasından yatırılan toplam 557,41 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 6,40 TL vekaletname harcı olmak üzere toplam 595,21 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 800,00 TL bilirkişi ücreti ve 214,20 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.014,20 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %45 oranında olmak üzere 456,39 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5. Davalı tarafından yapılan 29,90 TL yargılama giderinin davada haklı çıktığı %55 oranında olmak üzere 16,45 TL’sinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
6.Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan —— göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, reddedilen kısım için, karar tarihinde yürürlükte bulunan ——ye göre belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul BAM nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.