Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/927 E. 2023/135 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/927 Esas
KARAR NO: 2023/135
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2017
KARAR TARİHİ: 16/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan alacak (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müteahhit firma ——-tanzim edildiğini, davacı şirketin, alt yüklenici davalıya devrederek alt yüklenici olan davalı şirket ile sözleşme imzalandığını, davalı firmanın imalatları başlatmadığını, bu eksik ve zamanında yapılmayan işlerden dolayı bazı taşeronların devreye sokulduğunu, dava dışı ——- tarafından müvekkilden toplamda 409.304,74 TL hakediş kesintisi yapıldığını, bütün bu aksaklıkların müvekkil firmanın ticari itibarını zedelediği, kesilen tüm hakedişler borç ve cezaların müvekkilde maddi kayba yol açtığını, müvekkil şirketin kendi ekiplerini şantiyeye getirerek, işleri bitirmeye başladığını, davalı firma yetkili ve çalışanlarının şantiyeyi terk ettiği, davalı —– firmasına ihtarname gönderildiğini, davalı yüzünden sıkıntıya giren müvekkilden işlerin alınması ile yevmiye ile çalışan başka taşeron firma ile ilgili tutanak işleri bedelinin bile müvekkilin hak edişinden kesildiğini, müvekkil ile Alt yüklenici davalı firma arasında imzalanan dava konusu sözleşmeye ek olarak müvekkil aleyhine çıkacak cezalar tüm bedeller için davalı firmaya rücu edebileceğine dair ek sözleşme yapıldığını, ifade ederek; davalıya karşı tüm yasal hakları ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla müvekkil şirket ile davalı firma arasında 05.01.2015 tarihli sözleşmenin haklı nedenle feshi ile, müteahhit firma tarafından müvekkil şirketten alt yüklenici davalı firma kusurları sebebiyle kesilen hakedişler sebebiyle, yapılacak bilirkişi incelemesi ve yargılama neticesinde ortaya çıkacak 409.304,74 TL zararın şimdilik 100.000,00 TL’sinin davalıdan tahsili, vekalet ücret ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
Davalı- karşı davacı vekili 26.02.2018 tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafın kendisinden kaynaklanan gecikmenin sorumluluğunu davalıya yansıtmaya çalıştığını, müvekkilin bahse konu projenin kaba duvarının yapılması ve bir kısım ince işlerini üstlendiğini, davacı tarafça sözleşmenin imzalanmasından sonra 5 gün içerisinde yer teslimi yapmayı taahhüt ettiğini, yer tesliminin yapılmasından itibaren 3 iş günü içerisinde işe başlanacağının ön görüldüğünü, yer tesliminin 10.01.2015 tarihine kadar yapılması gerektiğini, davacının sözleşmede taahhüt ettiği tarihte yer teslimi yapmadığını, müvekkilden, sözleşmede olmayan ilave işler yapılmasının istediğini, Müvekkilin ince işleri tamamlayabilmesi için bir kısım işlerin tamamlanmış olmasının gerektiği, bahsi geçen işler tamamlanmadığından davacının müvekkile yer teslimi yapıldığına ilişkin iddialarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, işlerin davacının sözleşme süresi boyunca değişiklik talebinde bulunduğunu, ifade edilen tamamlanmaması nedeniyle, müvekkilin parça parça imalat yapmak zorunda kaldığını, Sözleşmenin 15. Maddesine göre müteahhit tarafından sözleşme bedelinin %10’u kadar avans verilmesi gerektiği, davacı tarafından bu yükümlülüğün de gereği gibi yerine getirilmediğini, Müvekkilin sözleşme ile üstlendiği işleri gereği gibi yerine getirdiğini, yerine getirilen işler nedeniyle—- no.lu hakedişler düzenlendiği, davacının bahsi geçen hak edişlere ilişkin faturaları kabul ettiğini, Müvekkil tarafından gerçekleştirilen ve hakedişe konu edilemeyen alacaklarının ödenmediğini, davacı tarafından sözleşme hükümlerine riayet edilmediği: davacının, müvekkilin KDV dahil 309.378,97 TL hakediş ve ilave iş bedeli alacağını ödemediğini, KDV dahil 55.563,40 TL olan müspet zararının da davacı tarafından karşılanmadığını, davacının ihtarname keşide ederek, müvekkilin işin ifasında geciktiğini iddia ettiğini, bu nedenle müvekkilin alacağından kesinti yapılacağı işin kalan bölümünün başkasına yaptırılacağının belirtildiği, müvekkil tarafından bahsi geçen ihtarnameye cevap verildiğini, davacının hizmet bedeli adı altında fatura düzenlediğini, taraflar arasındaki ilişkide müvekkilin davalıdan hizmet almasının mümkün olmadığı, böyle hizmetin de alınmamış olmasından faturalara müvekkilce itiraz edildiğini, davacının hem sözleşmeye göre üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmediğini hem de müvekkilin alacağını ödememek amacıyla bu davayı açtığını, Müvekkilden kaynaklanan herhangi bir gecikme olmamasına, müvekkilin alacağını ödememiş olmasına ve işçilerin çıkışını yapmış olmasına rağmen, haksız olarak bahane bulup, üstelik müvekkile ———– işlerinin bir kısmını başkalarına yaptırdığını, davacı tarafından sunulan kesintiler tablosu başlıklı listede tarafların imzalarının bulunmaması sebebiyle delil ve belge olarak nazara alınmasına muvaffaklarının bulunmadığı, aynı listede müvekkilin yapmayı üstlendiği işler bulunmadığını, müvekkilin yapmayı üstlendiği işler dışında davacı ile dava dışı ——— başka işler de yaptığı, davacının dava dışı firma ile yaptığı başka işlerdeki kusurlarını müvekkile yüklemeye çalıştığını, ifade ederek; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dava dilekçesindeki tüm iddialara itiraz ettiğini, açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Cevap dilekçesi ile birlikte sunulan karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sözleşme ile üstlendiği işleri gereği gibi yerine getirdiğini, müvekkil tarafından yerine getirilen işler nedeniyle ——no.lu hakedişler düzenlendiğini, davacı-karşı davalının da bahsi geçen hakedişlere ilişkin faturaları da kabul ettiğini, Davacı-karşı davalının, kayıtlarında kendini alacaklı gösterebilmek için hizmet bedeli adı altında fatura düzenlediğini, taraflar arasındaki ilişkide müvekkilin davacı-karşı davalıdan hizmet alması gibi bir durum olamayacağının aşikar olduğunu, faturalara müvekkili tarafından itiraz edildiğini, müvekkilinin bahsi geçen işlerle ilgili, davacı-karşı davalının tutumu nedeniyle hakediş yapamadığını, henüz fatura düzenleyemediği, bu nedenle, müvekkilin şirket kayıtlarında davacı-karşı davalının alacaklı göründüğü, ancak davalının tutumu nedeniyle hakedişin onaylanmamasının, müvekkili fatura düzenleyememiş olmasının, bu nedenle kayıtlarında alacaklı olmasının alacağını ve KDV” istemesine engel olmadığını, tüm bu nedenlerle, Müvekkil tarafından yapılan tüm işlerin bedelinden yine müvekkilin gönderilen KDV dahil toplam tutar düşüldükten sonra kalan hakediş alacağı ve bedeli alınmamış ilave işler alacağından doğan KDV Dahil 399.378,97 TL alacağı bulunduğunu, bu tutarın davacı-karşı davalı tarafından müvekkile ödenmesi gerektiğini, müvekkilin yapmış olduğu işlerle birlikte yapacağı işler ve bedellerinin toplam tutarının mevcut olduğu, müvekkilin sözleşmeye göre 696.368,16 TL tutarında yapılacak işi bulunduğunu, müvekkilin kar marjının %68 olduğunu, dolayısıyla 55.709,45 TL müspet zararı bulunduğunu, hakkediş alacağı ve ilave işlere ilişkin alacak nedeniyle fazlaya dair talep ve dava hakkı kalmak kaydıyla şimdilik 50.000.-TL’nin 24.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, müvekkile ait işlerin haksız olarak başkasına yaptırılmış olmasından doğan zarar nedeniyle fazlaya dair talep ve dava hakkı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000.-TL’nin 24.02.2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte, davacı-karşı davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, davacı-karşı davalının tüm taleplerinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve NeticeAsıl dava, 5/1/2015 tarihli sözleşmenin haklı nedenle feshi ile uğranıldığı iddia olunan 409304,74 TL zararın şimdilik 10000,00 TL sinin davalıdan alınarak kendilerine verilmesine dair maddi tazminat; karşı dava ise hak edişe konu edilmeyen imalatlar ve sözleşme dışı ilave işler nedeniyle oluşan 399378,97 TL alacağın şimdilik 50000,00 TL sinin ve davacı/karşı davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle uğradıkları müspet zararın tahsiline dönük maddi tazminat davasıdır.Mahkememizce 21/6/2018 tarihli ilk (ön inceleme) celsede, davacının, taraflar arasındaki 05/01/2015 tarihli sözleşmenin haklı nedenlerle feshi ile alt yüklenici olan davalının kusurları nedeniyle kesilen hak ediş bedelinin tahsilini talep ettiği; uyuşmazlığın, davacının davalının kusuru nedeniyle hak ediş alacağından kesinti yapılıp yapılmadığı, hakediş alacağından kesinti yapılmış ise, davacının hakediş alacağından yapılan kesintiden davalının sorumlu olup olmayacağı hususlarında anlaşamadıkları,
Karşı davada ise, karşı davacının karşı davalı tarafından belirtilen tarihte yer teslimi yapılmadığının ve hakedişe konu edilmeyen ilave işler yapıldığı iddiası ile sözleşme dışı ilave işler nedeniyle şimdilik 50.000 TL ve sözleşmenin davacı tarafından eylemli olarak feshi nedeniyle mahrum kalınan kazanç nedeniyle müsbet zararının tahsilini talep ettiği, karşı davalının hareketleri nedeniyle karşı davacının müsbet zararının oluşup oluşmadığı ve miktarı, karşı davacının sözleşme dışı ek iş yapıp yapmadığı ve yapılan işin bedeli, yapılan iş bedelinin karşı davalıdan tahsilinin mümkün olup olmadığı hususlarının tarafların anlaşamadıkları tespit edilmiştir.Özetle, davacı sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini iddia ederek, bu nedenle uğradığı zararı; davalı da karşı davasında sözleşmede kararlaştırılan işler haricindeki işleri nedeniyle alacak ve sözleşmenin feshi nedeniyle mahrum kaldığı kârı talep etmektedir.Asıl davada, davacı hangi nedenlere dayalı olarak sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini iddia ediyorsa, feshe dayanak teşkil eden bu nedenleri (sözleşmenin karşı yanının edimini gereği gibi ifa etmediği iddiasını) ispat etmekle mükelleftir.Mahkememizce tarafların ticari kayıtları ile dava dışı ——- tüm hakediş raporları ile kesinti ve imalat tablolarının imzalı ve okunaklı birer örnekleri, yine aynı şirketten, Yüklenici ——- yapılan sözleşme çerçevesinde asıl işveren —- tarafından — firmasına yapılan tüm hak edişlerinin ve bu hak edişlerde bulunan kesintilerini gösterir rapor ve belgeler ile kesilen cezalara ilişkin tüm bilgi, belge ve yazışmaların ayrıntılı dökümü ile, davalı alt yüklenici — firması tarafından eksik ve kusurlu yapılan imalatlar nedeniyle; —–Bir firmaya eksikliklerin tamamlattırıldığı ve bu masrafların yüklenici —— firmasına fatura edildiğine dair fatura dökümü ve belgelerin temini talep edilmiş ve yazı cevap ve dosyalarının tümü dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce en önce—— talimat yazılarak mali muhasip bilirkişi marifetiyle rapor aldırılmış, aldırılan bu ilk rapora itiraz edilmesi üzerine —- numaralı celse ara kararı gereği, dosya mali müşavir bir bilirkişiye tevdi edilerek davalı ve ihbar olunan şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle uyuşmazlık konularına dair rapor tanzimine karar verilmiş, 7/2/2020 havale tarihli raporda özetle; asıl dava bakımından davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı, karşı davada ise davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 75921,18 TL sözleşme ve ilave işlerden kaynaklı, ayrıca sözleşmenin haksız olarak feshinin kabulü halinde —–müspet zarar nedeniyle alacaklı bulunduğu tespit edilmiştir. Anılı rapora her iki taraf vekili tarafından süresinde itiraz edilmiştir. Mahkememizce (7) numaralı celsede, dosya, önceki mali müşavir bilirkişi ile, yeni seçilecek inşaat mühendisi ve hesap bilirkişisinden oluşan heyete tevdii edilmiş; davalı şirketin —- defterleri, ihbar olunan şirketin ticari defter ve kayıtları da incelenmek sureti ile ihbar olunan şirket tarafından davacının hakedişlerinden yapılan kesintilerin tespiti, bu kesintilerin davalı tarafça yapılan işlerden kaynaklanıp kaynaklanmadığı, davalı karşı davacı tarafından yapılan sözleşme dışı işlerin ve bedellerinin tespiti, talep edilebilecek müspet zarar tespiti ve uyuşmazlık konularına ilişkin rapor alınması istenilmiştir.Düzenlenen 21/12/2020 tarihli raporda, evrak eksikliği nedeniyle inceleme yapılamadığı belirtilmiştir. Belirtilen eksiklikler taraf vekillerinin de talepleri dikkate alınmak suretiyle giderilmiş, (9) numaralı celse ara kararı gereği dosya tekrar aynı heyete tevdi edilmiş ancak heyetteki bilirkişilerden birinin vefatı ve diğer bir bilirkişinin de yurtdışında olması nedeniyle Mahkememizce tayin olunan tarihte inceleme yapılamamış, buna dair tutanak tanzim edilmiş; inceleme günü değiştirilmiş ve vefat eden bilirkişi yerine başkaca bir bilirkişi tayin edilmiştir.Mali Müşavir——–İnşaat Yüksek Mühendisi —– İcra-İflas/Borçlar Mevzuatı Nitelikli Hesap Uzmanı —– oluşan heyetçe tanzim edilen 12/10/2021 tarihli raporda;”Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde, dosyadaki bilgiler ve deliller ışığında, takdirin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olduğu işaret edilmek suretiyle;
a) İhbar olunan — incelenen — yılları ticari defterlerinin kendi adına delil vasfına haiz olduğu,
b) İhbar olunan — davacıya, 882.511.29 TL tutarında —— altında kesinti faturası düzenlediği, söz konusu faturaların ne kadarının davalının yapmadığı ve kusurlu işlerden dolayı yeniden yaptırılan işlerden olduğunun belli olmadığı,
c) Teknik yönden; dosya muhtevasında taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının eksik ve ayıplı yaptığı işlerle ilişkin geçerli nitelikte tespit veya tutanak bulunmadığı, dava konusu kesintiye esas 30.11.2015 tarihli imzasız ve onaysız listede taraflar arasındaki sözleşme kapsamında bulunmayan iş ve malzemelerin yer aldığı, söz konusu listedeki iş kalemlerinin onaylı proje, tutanak, ataşman vs teknik belgelere ve tespite dayanmadığı, metraj ve birim fiyatlarının belirsiz olduğu, teknik olarak kontrol edilebilir şekil ve nitelikte olmadığı, ———firması tarafından yapılan işlerin sadece davalının eksik veya ayıplı yaptığı işleri kapsayıp kapsamadığının anlaşılamadığı, ayrıca teknik olarak kontrol edilebilir nitelikte olmadığı, davalıya yaptırılan ilave işler ve şantiyedeki altyapı imalatlarının gecikmesi nedeniyle sözleşme kapsamındaki işin süresinin uzatılması gerektiği, ancak gerek kesin hakediş miktarının bilinmemesi, gerekse altyapı imalatlarındaki gecikmenin süresi konusunda somut bilgi ve belge bulunmaması sebebiyle iş süresinin ne kadar uzaması gerektiği konusunda bir tespit yapılamadığı,
d) Teknik yönden; karşı davada Hakedişe Konu Edilmeyen ve Bedeli Alınmayan Sözleşme Dışı İlave İşler için KDV dahil toplam 399.378,97.-TL bedel talep etmiş olmakla birlikte söz konusu işler ile ilgili olarak dosyaya sunulan belgelerin projeye, tutanağa, ataşmana vs teknik belgelere bağlanmamış olması, metrajlarının ve birim fiyatlarının belirsizliği göz önüne alındığında teknik açıdan kontrol edilebilir nitelikte olmadığı, ayrıca ilave işler ve kesin hesap miktarı bilinmediğinden davalının yapamadığı işler nedeniyle oluşan müspet zararının hesaplanamadığı,
e) Dosyadaki belirsizlikler, ispata muhtaç ve bu aşamaya kadar da ispat edilememiş konular karşısında, davacı/karşı davalının sözleşmeyi feshinin haklı ve geçerli olup olmadığı konusunda heyetimizce tam bir kanaate varılamadığı;
Sayın Mahkeme tarafından davacı/karşı davalı —– taraflar arasındaki sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği kanaatine varılması halinde, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle uğramış olduğu zararın (müspet zarar) davalı/karşı davacı —- talep edebileceği; zarar miktarını tespit bakımından teknik inceleme kısmında dosyada ilgili belgeler bulunmaması nedeniyle net bir tespit yapılamadığı;
Keza, davacı/karşı davalı —tarafından sözleşme feshinin haksız olduğu sonucuna varılması halinde, davalı/karşı davacının zararını (yoksun kalınan kar) davacı/karşı davalı —– talep edebileceği sonucuna ulaşılabileceği, bu noktada da dosyada mevcut olmayan belgeler nedeniyle heyetimiz teknik üyeleri tarafından zarar miktarının belirlenemediği;
İşbu dosya için, 07.02.2020 tarihli —— tarafından (muhasebe finans uzmanı) hazırlanan raporda): karşı davada, davalı/karşı davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 75.921,18-TL sözleşme ve ilave işler bedeli ve sözleşmenin haksız olarak feshinin kabulü halinde 123.344,80-TL müspet zarar (kar mahrumiyeti) olmak üzere toplam 199.265,98-TL alacağının olduğu kanaatine varılmış olup, Mahkemenizce de sözleşmenin haklı nedenle feshedildiği sonucuna ulaşılması halinde bu rapordaki verilerin esas alınabileceği” belirlemelerine yer verilmiştir.Her iki taraf da süresinde rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuştur. Müteakip celsede dava dışı —- dava konusu ——yapımına ilişkin davacı, davalı ve dava dışı teknik yapı firması tarafından düzenlenen tüm hakediş raporları ile kesinti ve imalat tablolarını imzalı ve okunaklı birer örnekleri ve mümkün ise ayrıca —– halinde Mahkememize göndermesi istenilmiş, belirtilen tüm evrak temin edilerek dosya arasına alınmıştır.
Dosya temin edilen evrak ve tarafların beyan ve itirazları değerlendirilmek üzere aynı heyete tevdi edilmiş, 11/4/2022 tarihli ek raporda,
——İhbar olunan——–davacıya, 8 adet toplam — adı altında kesinti faturası düzenlediği, söz konusu faturaların ne kadarının işçilik ücreti, yemek gibi tarafların kabul ettikleri gider paylaşımı, ne kadarının davalının yapamadığı ve kusurlu işlerden dolayı davacıdan kesilen tutar olduğunun belli olmadığı, ihbar olunan——- söz konusu ayırımın yapılamadığını beyan ettiği,Davacı/karşı davalı itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde;
Davacı/karşı davalının eksik ve ayıplı işler ile ilgili itirazları teknik bir belgeye dayanmadığından geçerli görülmediği; mail yazışmaları ve tanık beyanlarının teknik hesaplama yapmaya uygun olmadığı;
———ait hakediş tablolarından hangi iş kalemlerinde eksiklikler olduğunu belirlemenin teknik olarak mümkün olmadığı; eksik iş kalemleri ile ilgili olarak gerekli teknik dokümanların kök raporda ayrıntılı olarak belirtildiği ve söz konusu belgeler dosyaya sunulmadığından davacının bu konudaki itirazı bakımından teknik değerlendirme yapılmadığı;
Kök Raporda bir çelişki bulunmadığı;
—-Davalı itirazları kapsamında yapılan inceleme neticesinde:İlave işler ile ilgili olarak dosyaya sunulan belgelerin projeye, tutanağa, ataşmana vs teknik belgelere bağlanmamış olması, metrajların ve birim fiyatların belirsizliği göz önüne alındığında teknik açıdan kontrol edilebilir nitelikte olmadığı; kesin hesap miktarı da bilinmediğinden davalının yapamadığı işler nedeniyle oluşan müspet zararının belirlenemediği; e-mail yazışmaları ve tanık beyanlarının teknik olarak hesap yapmaya uygun olmadığı;—Sonuç olarak tarafların kök raporumuza yapmış oldukları itirazlar ile dosyaya gelen yazılar ve ekleri incelendiğinde, Kök Raporumuzda varılan sonucu değiştirecek bir hususa rastlanmadığı görüş ve kanaatine varılmış olup, takdiri Sayın Mahkeme’ye aittir” belirlemelerine yer verilmiştir.
Her iki taraf bu ek rapora da itiraz etmiş, dosya son kez aynı heyete tevdi edilerek beyan ve itirazların değerlendirilmesi talep edilmiştir. 11/8/2022 tarihli bu son raporda da bir önceki rapordaki hususlar tekrarlanarak,
“(…) heyetimizce hazırlanan kök ve raporda varılan sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Bu nedenle, tüm dosya içeriği birlikte incelendiğinde, kök raporumuzda ve ek raporumuzda varılan sonuçları değiştirecek bir husus bulunmadığı düşünülmektedir.
IV- Sonuc ve Kanaat
Yukarıda yapılan açıklamalar neticesinde, dosyadaki bilgiler ve deliller ışığında, takdirin Sayın Mahkemenizin görev alanına ait olmak üzere;
Heyetimizce dosya üzerinde yapılan incelemeler ve taraf itirazlarının değerlendirilmesi neticesinde kök raporumuzda varılan sonucu değiştirecek bir husus tespit edilemediği sonucuna ulaşılmış olup, (…)” belirlemelerine yer verilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6’ncı maddesinde “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür”. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190/1 maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir” hükümleri mevcuttur.
Tüm dosya kapsamı, tarafların ve dava dışı şirketin mali ve ticari kayıtları ile rapor içerikleri birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava bakımından; davacının hangi nedenlere dayalı olarak sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini iddia ediyorsa, feshe dayanak teşkil eden bu nedenleri (sözleşmenin karşı yanının edimini gereği gibi ifa etmediği iddiasını) ispat etmekle mükellef olduğu; buna rağmen 12/10/2021 tarihli heyet raporunda da tespit edildiği şekliyle, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalının eksik ve ayıplı yaptığı işlerle ilişkin geçerli nitelikte tespit veya tutanak bulunmadığı, dava konusu kesintiye esas 30.11.2015 tarihli imzasız ve onaysız listede taraflar arasındaki sözleşme kapsamında bulunmayan iş ve malzemelerin yer aldığı, söz konusu listedeki iş kalemlerinin onaylı proje, tutanak, ataşman vs teknik belgelere ve tespite dayanmadığı, metraj ve birim fiyatlarının belirsiz olduğu, teknik olarak kontrol edilebilir şekil ve nitelikte olmadığı ve bu haliyle davacı/karşı davalının sözleşmeyi feshinin haklı ve geçerli olarak feshettiği ispat edemediği anlaşılmıştır.Karşı dava bakımından ise, yukarıda anılı raporda belirtildiği üzere, davalı tarafından ——-dahil toplam 399.378,97.-TL bedel talep etmiş olmakla birlikte söz konusu işler ile ilgili olarak dosyaya sunulan belgelerin projeye, tutanağa, ataşmana vs teknik belgelere bağlanmamış olduğu; metrajlarının ve birim fiyatlarının belirsizliği göz önüne alındığında teknik açıdan kontrol edilebilir nitelikte olmadıkları, ayrıca ilave işler ve kesin hesap miktarı bilinmediğinden davalının yapamadığı işler nedeniyle oluşan müspet zararının hesaplanamadığı anlaşılmakla; davalı/karşı davacı da kendi zarar iddiasını, yani karşı dava bakımından iddia ettiği ek iş ve müspet zararını ispata elverişli delilleri ile ortaya koyamadığından ispat külfetini yerine getirmiş sayılamaz.Açıklanan nedenlerle, karşılıklı iddiaların sübut bulmaması nedeniyle davaların her ikisinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVADA;
1.Sübut bulmayan asıl davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 179,70.-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken davacı tarafça yatırılan 1.707,75.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 1.527,85‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 16.000,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
B-KARŞI DAVADA ;
1.Sübut bulmayan karşı davanın REDDİNE,
2.Alınması gerekli 179,90.-TL karar ve ilam harcının, dava açılırken davalı-karşı davacı tarafça yatırılan 1.025,00.-TL harçtan mahsubu ile bakiye kalan 845,10.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı-karşı davacıya iadesine,
3.Davalı-karşı davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davacı-karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.600,00.-TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
5.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, Davacı karşı davalı vekilinin ve davalı karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde —— Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 16/02/2023