Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/926 E. 2019/1233 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/926 Esas
KARAR NO: 2019/1233
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/08/2017
KARAR TARİHİ: 19/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin ahşap kapı ve pencere işleri ile iştigal ettiğini ve ———- ile ilişkili olduğu tespit edilmesi nedeniyle kayyım atanan ——————– bir çok projedeki dairelerin iç kapıları, vestiyer ve pervazları ve süpürgeliklerin imalat ve montajının müvekkil şirket tarafından yapılarak teslim edildiğini, son olarak davalı şirketin yapmakta olduğu ————- projesindeki dairelerin laminant kaplamalı iç kapılarının imalatı ve montajı ile ilgili olarak taraflar arasında ——– tarihli——- ile aynı projedeki ———– kaplamalı daire giriş kapılarının imalat ve montajı ile ilgili olarak ———- tarihli —————- projesindeki dairelerin iç kapılarının imalat ve montajı ile ilgili olarak da ———- tarihli———- akdedildiğini, müvekkil şirketin her 3 projedeki edimini ifa ettiğini, davalının ———tarihli görüşmesinde borcundan mahsup edilmek üzere ——– nolu ——— keşide tarihli çek verdiğini, çekin vadesinde karşılığının çıkmadığını, bu çek bedelinin tahsili için —— tarihinde ——–İcra Müdürlüğü’nün ——– E. sayılı dosyası ile açık hesap bakiye tutan olan —— TL’nın tahsili için ——— İcra Müdürlüğü’nün —–E. sayılı dosyası ile ———- tarihinde takibe geçildiğini, ancak davalının her iki takibe de itiraz ettiğini, davalı şirketin müvekkiline keşide ettiği —–TL hizmet bedeli — TL olmak üzere toplam ——– TL tutarlı ———– tarihli fatura davalı şirkete gönderildiğini, ancak davalının hakediş onay süreçleri tamamlanmadığından bahisle faturaya itiraz edildiğini, halbuki davalı tarafından düzenlenen ——- tarihli yüklenici hakediş raporu ile müvekkili şirketin hakkedişinin —— TL olduğu belirtildiğini, KDV ilave edildiğinde müvekkili şirketin daha düşük fatura keşide ettiğinin ortaya çıktığını, ileri sürerek; itirazın iptaline ve %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa ——– tarihinde tebliğ edilmiş olup, davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamış, HMK 128 madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, tarafların ibraz ettiği tüm deliller,———– İcra Müdürlüğü’nün ———– Esas sayılı dosyası, mahkememizce alınan bilirkişi raporları ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
———- İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmış tetkik edilmiş, dosyanın incelenmesi neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine ——— TL bakiye alacağın yıllık %10,5 oranında avans faizi ve değişen oranlarda faizi ile tahsili amacıyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin ——tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, davalı tarafça icra takibine ———-tarihinde alacak konusunda mutabakat sağlanamadığı ve alacağın muaccel olmadığından bahisle itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapılarak uyuşmazlık konularına ilişkin bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——— havale tarihli rapor ile özetle; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, davacının kayıtlarına göre, davalıya ——– TL tutarlı hakediş faturası kesildiği, davalı taraftan ——— TL ödeme alındığı, davacının —– TL bakiye alacağının bulunduğu, ancak icra takibi ile —— TL’nin talep edildiği, davalı kayıtlarına göre davalının —— TL bakiye alacağının bulunduğu, aradaki farkın davacı tarafça düzenlenen ——- tarihli ———-TL bedelli faturanın davalı yanın ticari defter ve kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, söz konusu faturanın davalı tarafça hak ediş süreci tamamlanmadığından bahisle iade edildiği, açıklanan nedenlerle davacının, takip tarihi itibariyle davalı şirketten —— TL alacağının olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi için önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ——- tarihli ek raporda özetle; —— TL bedelli faturanın muaccel olmadığının kabulü halinde davacının takip tarihi itibari ile ——– TL alacaklı olduğu, davalı tarafça düzenlenen ——– TL bedelli faturanın talep edilebileceğinin kabulü halinde, davacının ——-TL alacaklı olduğu, ancak davacının icra takibi ile ———TL’nin tahsilinin talep edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmeleri gereği ifa edilen işlere ilişkin bedellerin tahsiline yönelik icra takibine vaki itirazın iptalinin talep edildiği; davalı tarafça, süresinde cevap dilekçesi sunulmayarak dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından alınan bilirkişi raporlarının denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalının usulüne uygun olarak tutulmuş ticari defter ve kayıtlarına göre davacı yana ——– TL bakiye borcunun bulunduğunun tespit edildiği, davalının usulüne uygun tutulmuş kayıtlarının kendisi aleyhine delil teşkil ettiği, bu yönü ile davacının alacağını ispatladığının kabulünün gerektiği, davacının bakiye ——– TL bedelli alacağına ilişkin olarak düzenlenen faturanın hak ediş sürecinin tamamlanmadığından bahisle davalı tarafça noter kanalı ile iade edildiği, ancak takip tarihinden bir gün sonra ——- tarihinde, davalı tarafça hak ediş raporunun düzenlendiği, davalı yanca gerek borca itiraz dilekçesi ile gerekse de yargılama aşamasında dosyaya sunulan beyan ve itiraz dilekçeleri ile işin eksik veya ayıplı olarak yapıldığına ilişkin herhangi bir itirazda bulunulmadığı, esasen alacağın muaccel olmadığı yönünde itirazda bulunulduğu, her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmelerin ilgili maddeleri ile ödemelerin hak ediş sürecinin tamamlanmasından sonra yapılacağı belirtilmiş ise de; dosya kapsamında mevcut bilgi ve delillerden anlaşıldığı üzere sözleşme konusu işlerin hak ediş raporunun düzenlenmesinden ve takip tarihinden önceki bir tarihte bitirildiğinin sabit olduğu, davalı şirketin kendi iç işlerinden kaynaklanan sorunların davacı şirkete yüklenemeyeceği, aksinin kabulü halinde hak ediş raporunun düzenlenmemesi halinde davacının alacağının muaccel olamayacağı ve tahsil edemeyeceği sonucunun doğacağı, her ne kadar bilirkişiler tarafından davacı alacağı ——— TL olarak tespit edilmiş ise de, davacı tarafça icra takibi ile ——-TL’nin talep edildiği, taleple bağlılık ilkesi uyarınca işbu tutarı üzerinden davanın kabulünün gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tarafların tacir olduğu, taraflar arasında yapılan işin ticari iş olduğu anlaşılmakla; icra takibi ile talep edilen avans faizinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafça takip talebinde ve ödeme emrinde asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %10,50 oranında ve değişen oranlarda avans faizi isteminde bulunmuştur. Bu hali ile davacının talebi HMK md. 26 uyarınca aşılamayacağından (Yargıtay —— Hukuk Dairesi’nin ——– Esas —– Karar Sayılı İlamı, Yargıtay ——-. Hukuk Dairesi’nin —— Esas ——- Karar Sayılı İlamı, Yargıtay —- Hukuk Dairesi’nin ——- Esas ——-Karar Sayılı İlamı); taleple bağlılık ilkesi gereğince; asıl alacağa takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 avans faizi oranını aşmayacak şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
Takibe konu alacağın likit olmadığı, miktarının belirlenmesinin yargılamayı gerektirdiği dikkate alınarak; davacının icra inkar istemine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Dosya kapsamından tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda açıklandığı üzere Yasa ve Yargıtay İçtihatları gereğince ayrıntılı, detaylı inceleme yapılmış olup, yukarıda gerekçesi de yazılı olduğu üzere davanın bu gerekçe ile kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Davanın KABULÜ ile
Sabit olan———— TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren artan azalan oranlarda uygulanacak ve yıllık %10,50 oranını aşmayacak avans faizi ile birlikte ve isabet eden takip giderleri ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmek üzere borçlu davalının——– İcra Müdürlüğü’nün ——— esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına,
Likit bir alacak bulunmaması nedeniyle icra inkar tazminatının reddine,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 14.566,13 TL’den davacı tarafça dava açılırken yatırılan 2.575,36 TL peşin harç ve icra dosyasında peşin alınan ve dava açılırken mahsup ettirilen 1.066,18 TL peşin harç olmak üzere toplam 3.641,54 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye kalan 10.924,59 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafça icra dosyasından ve iş bu dosyadan alınan toplam 3.641,54 TL peşin harç ve 31,40 TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.672,94 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.Davacı tarafından yapılan 3.100,00 TL bilirkişi ücreti, 102,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.202,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 18.744,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7.Kararın kesinleşmesi ve talep halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde —————nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 19/12/2019